<h3 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;"><a fr-original-style="" href="https://www.nobelprize.org/prizes/physics/2021/press-release/?utm_source=twitter&utm_medium=social&utm_campaign=2021_phys_announcement" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Nobel Fizik Ödülleri’nden ikisi iklim bilimi çalışmalarına verildi</a></h3>2021 yılı “Nobel Fizik Ödülleri” sahiplerini buldu. Bu yıl ödüle layık görülen üç bilim insanından ikisi, iklim bilimi alanındaki çalışmaları dolayısıyla Nobel’i kazandılar. Komite tarafından yapılan açıklamaya göre, ödüllerden birisi Japon asıllı Amerikalı bilim insanı “Syukuro Manabe’ye”, diğeri ise Alman “Klaus Hasselmann’a” gitti.Syukuro Manabe, atmosferde artan karbondioksit seviyesinin Dünya yüzeyi sıcaklıklarının artışına nasıl yol açtığını gösterdiği çalışmasıyla&nbsp;Nobel’e layık görüldü. Manabe’nin çalışmaları, mevcut iklim modellerinin geliştirilmesinin temelini attı.Klaus Hasselmann ise hava durumu ve iklimi birbirine bağlayan bir model yarattığı için Nobel Ödülü’nü kazandı. Böylece hava durumunun değişken ve kaotik karakterine rağmen iklim modellerinin neden güvenilir olabileceğini gösterdi. Önerdiği metotlar, atmosferdeki artan sıcaklığın insan kaynaklı karbondioksit salımlarından kaynaklandığını kanıtlamak için kullanıldı.<h3 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;"><a fr-original-style="" href="https://library.wmo.int/index.php?lvl=notice_display&id=21963#.YV3g8C8Rq-X" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Dünyada 2 milyardan fazla kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor</a></h3>Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından su ile ilgili iklimsel hizmetlerin durumunu inceleyen yeni bir <a fr-original-style="" href="https://library.wmo.int/index.php?lvl=notice_display&id=21963#.YV3g8C8Rq-X" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">rapor</a> yayımlandı. Rapora göre:<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Dünyada 2,3 milyar kişi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">3,6 milyara yakın insan yılda en az 1 ay yeterli suya erişim olanağı bulamıyor. 2050'de sayının 5 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Son 20 yılda su ile ilişkili kuraklık, sel gibi felaketlerin görülme sıklığı artış gösterdi.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">2000 yılından bu yana seller ile bağlantılı felaketler yüzde 134 arttı. Kuraklıkların hem sayısı hem süresi üçte bir oranında arttı.</li></ul>Su, insanlığın gelişimi için en temel kaynaklardan birisi; ancak Dünya’da bulunan suyun yalnızca yüzde 0,5'i kullanılabilir temiz su kaynağı durumunda.&nbsp;Bu bağlamda, “Entegre Su Kaynakları Yönetimi”, uzun vadeli sosyal, ekonomik ve çevresel refahın sağlanması için kritik öneme sahip. Çoğu ülke, Entegre Su Kaynakları Yönetimi'ni uygulamada ilerleme kaydetmiş olsa da, rapor bu ilerlemenin yetersiz olduğuna işaret ediyor: 107 ülke 2030 yılına kadar su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde yönetme amacından uzak konumda.<h3 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;"><a fr-original-style="" href="https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211007-7.pdf" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Paris Anlaşması TBMM’de resmi olarak onaylandı</a></h3>İklim değişikliği ile mücadelede dünya ülkelerin ortak hareket etmesi temeli üzerine kurulu Paris Anlaşması, TBMM Genel Kurulu tarafından 6 Ekim akşamı onaylandı. Alınan karar <a fr-original-style="" href="https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/10/20211007-7.pdf" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">7 Ekim tarihli Resmi Gazete’de</a> duyuruldu. Türkiye Paris Anlaşmasını 2016 Nisan ayında <a fr-original-style="" href="https://www.un.org/sustainabledevelopment/blog/2016/04/parisagreementsingatures/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">imzalamış</a>; ancak bugüne kadar meclis onayından geçirmemişti. Türkiye’nin bildirdiği en güncel <a fr-original-style="" href="https://www4.unfccc.int/sites/submissions/INDC/Submission%20Pages/submissions.aspx" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Ulusal Katkı Niyet beyanı (INDC)</a> ise 2015 Eylül ayına ait.&nbsp;Sivil Toplum Örgütleri tarafından yapılan ortak <a fr-original-style="" href="https://ekoiq.com/2021/10/07/paris-anlasmasi-alti-yilin-ardindan-tbmmde-onaylandi/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">açıklamaya</a> göre, Türkiye 2053 net sıfır taahhüdünü gerçekleştirmek için iddialı salım azaltım hedefleri koymalı ve koyduğu hedefleri uygulamalı. Kömürden ve kömüre dayalı enerji politikalarından vazgeçmek bu yolda atılacak en önemli adımlardan biri olacaktır.&nbsp;Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşması sırasında “Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz”&nbsp;açıklamasını yapmıştı.

Nobel Fizik Ödülleri ile ilgili hikayeler