<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-06T06:05:44.060Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.65" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">“Holy goddamn shit Jesus tittyfucking Christ” cümlesiyle açılan The Worst Dudes, adından ve açılışından da anlaşılacağı üzere Aubrey Sitterson ve Tony Gregori’nin en pis düşüncelerinden doğmuş. Yunan mitolojisinden devşirdiği hikayeleri bozuk bir ağızla uzaya uyarlayan ikili, eğlenceli bir kitap yaratmış. Harika bir hikaye ya da çok özel bir anlatı bekliyorsanız yanılırsınız, pek öyle bir kitap değil Worst Dudes. Sitterson’ın şakaları ve Gregori’nin rengarenk paletiyle hafif bir şeyler okumaya başlayacağınız daha kapaktan anlaşılıyor. Kaybolan yarı tanrı popstar Zephyr’i bulmakla görevlendirilen üç foul karakteri takip ettiğimiz bu kitap bakalım nerelere gidecek.Kötü polis Sam Sugar’ın işkence sahnesiyle açılan the Worst Dudes, yavaş yavaş bizi karakterlerle tanıştırıyor. Önce ikinci Worst Dude Bang ile sonra da üçüncü Worst Dude Caligula Monomacho ile tanışıyoruz. Bang Zephyr’in üvey kardeşi, Caligula ise eski kocası. Kocaman pembe humanoid bir aslan olan Caligula’yı en iyi özetleyen cümle ise Bang’in ağzından dökülen “You’re nothing but a big fat pink pussy” lafı. Birbirinden berbat üç karakterimizle tanıştıktan sonra yola çıkıyoruz ve Cal ve Zephyr’in sık sık ziyaret ettiği rehabilitasyon merkezine gidiyoruz. Sam ve Bang ikilisi merkezin müdürüne rüşvet verip Zephyr’i kimin oradan çıkardığını öğrenirken Cal’i de merkezdeki arkadaşlarıyla kendinden geçerken görüyoruz. Seks, uyuşturucu ve Rock ‘n Roll üçlüsüyle geçen ilk sayının da sonuna geliyoruz.Sitterson ve Gregori en pis şakalarını gün yüzüne çıkartmak için yapmış olabilir bu kitabı. Yazıp çizerken bolca eğlendikleri belli çünkü. Ruhen pank olan bu kitabı okurken çok fazla bir şey beklemek hata olur. B Movie estetiğiyle de birleşince eğlenceyle dolup taşmış. İlerleyen sayılarda şakaların suyunun çıkacağı belli. Bakalım bu ilk sayının üzerine nasıl çıkacaklar. Eğer kötü aksiyon filmleri izlemeyi seviyorsanız ya da içinizdeki ufak pank hala ölmediyse o da olmadı B Movie’lere gönül verdiyseniz bu kitabı okumak sizin için çok keyifli olabilir. Tahmin edilebilir ve kolay okunan bir kitap. Yorulacağınızı düşünmüyorum.Kapak: Tony Gregori

Sam Sugar ile ilgili hikayeler