Sevdiğimiz isimlere “içinde yaşamak istedikleri film ya da diziyi” sormaya devam ediyoruz. 54. konuğumuz <a fr-original-style="" href="https://twitter.com/korhan_ugur" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Korhan Uğur</a>, seçtiği filmse Stalker.İçinde olmak istediğim film bana hiç yaşamadığım duygular yaşatmalı diye düşünüyorum. Tıpkı her insanın bir kez olsun uzaya gitmek istemesi gibi. Peki insan bunu neden arzular? Kafamızı gömdüğümüz, gerçeklere gözümüzü, kulağımızı ve aklımızı kapattığımız bu dünyanın ötesinde varoluşumuzu sorgulayabileceğimiz sonsuz ve derin evren ile yüzleşmek için. Ne yalan söyleyeyim içimde bu hisler çocukluğumdan beri var. Var olduğumu ve sonsuzluğun içinde yok olduğumu hissetmek anlatılmaz bir haz bence. Sinemaya olan tutkumu da bu hazza borçluyum bence.İşte bu duygular ve düşüncelerle içinde olmak istediğim film kesinlikle Stalker&nbsp;filmi.Gerçeğin ve gerçekliğin ne olduğunu sorguladığımız bir düşün içinde olmak gibi mükemmel bir şey olabilir mi? Bana mihmandarlık yapan Stalker karakteri, bir bilim adamı ve bir yazar ile birlikte Zone bölgesini gezmek, insanlık olarak sahip olduğumuz iki değerin (bilim ve sanat) ışığında varoluşumuzu tartışarak keşfetmek, yok olmak ve tekrar var olmak isterdim.Andrey Tarkovski’nin eşsiz hayal gücüyle peliküle işlediği Zone bölgesini bazen siyah beyaz, bazen renkli olarak görmenin, uzaya gitmek kadar haz vereceğine inanıyorum. Zone bölgesindeki hiçlik ve sonsuzluk karşısında ne kadar değerli olduğumu ve bir o kadar da zavallı olduğumu görme fırsatı inanılmaz. Keşke gerçek olsa…

Stalker ile ilgili hikayeler