<img src="https://images.aposto.com/2021/10/5/1636109962629.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Pandemi, hayatımızı yeniden şekillendiriyor. Diğer insanlarla sosyal mesafe adını verdiğimiz belirli bir uzaklıktan iletişim kurmaya dikkat ediyoruz. Tasarımcı Anna’ya göre sosyal mesafe, uzun bir süre daha kamusal alanlarda bir kural olarak kalacak ve uygun şekilde giyinmemiz için bir meydan okuma yaratacak.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/5/1636110022636.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Bounding Spaces, sıkıştırılabilir boyutta aksesuarlardan oluşan bir koleksiyon. Koleksiyon, kullanıcının çevresinde bir alan yaratarak yeni normale eğlenceli bir şekilde uyum sağlıyor. Tarzımızı kaybetmeden kişisel alanımıza sahip çıkmamızı sağlayan bir aksesuar serisi olarak tasarlanmış.&nbsp;Aksesuarlar, tek bir hareketle soyut şekillerin giyilebilir alanlarına açılıyor. Bu aksesuarlar, başkaları çok yaklaştığında anında açılmak için çadırlarda kullanılan açılma tekniğini kullanıyor. Doğal ve canlı tondaki desenlerle kaplı aksesuarlar kullanıcının kişisel alanını çerçeveliyor ve başkalarının uzak durmasını sağlıyor. Risk ortadan kalktığında ise kolayca sıkıştırılıp katlanıyorlar. Böylece kullanıcı Bounding Spaces ile diğer insanlarla olan sosyal mesafesini sağlayıp, korona virüse yakalanma riskini düşürüyor.Tasarımlarımızla güncel sorunlara çözümler sunabiliyoruz. Anna, koleksiyonu ile pandemi ile birlikte hayatımıza giren sosyal mesafe problemine eğlenceli bir çözüm sunuyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/10/5/1636110090121.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

Design Academy Eindhoven mezunu Anna Dienemann, sosyal mesafeyi korumaya yardımcı giyilebilir aksesuarlar tasarladı.

Sosyal mesafeyi koruyan aksesuarlar

Tasting Threads ve Nomads adlı iki koleksiyon, T Sakhi'nin Murano camı ile yeni dokulara ulaşmak için tasarladığı deneysel ürünlerden oluşuyor.<div data-hook="rcv-block5" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"><img src="https://images.aposto.com/2021/9/5/1634906744391.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></div> Kurucuları iki kızkardeş Tessa ve Tara Sakhi, parçaların her birine bölgedeki fabrikaların atık akımlarından toplanan alüminyum, bakır, pirinç ve diğer metal tozlarından oluşan metal döküntüleri eklemişler. İki koleksiyon da atıkların nasıl hikayesi olan objelere dönüşebileceğini gösteriyor bizlere.&nbsp; <img src="https://images.aposto.com/2021/9/5/1634906769114.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Tasarımcılar koleksiyon ürünlerini günlük kullanımda insanları bir araya getirecek işlevsel nesneler olarak tasarlamışlar.Tasting Threads sofra koleksiyonu bir dizi renkli uzun ve kısa fondip bardakları, düz tabaklar ve derin kaseler içeriyor. Ürünlerin her biri, alexandrite ve ametistten kehribar, yakut ve kobalta kadar değişen değerli taşlarla benzemek için seçilen çeşitli parlak tonlarda renklendirilmiş. El işi nesneler iki Akdeniz kültürünün İtalya ve Lübnan birleşimi. Tasarımcı kardeşler, Murano camını geleneksel Lübnan formlarına dönüştürmek için Venedik'teki yerel cam ustalarıyla çalışmış.&nbsp;<div data-hook="rcv-block13" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"><img src="https://images.aposto.com/2021/9/5/1634906807106.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></div> "Lübnan ve İtalya, sosyal toplantılarda, yemek ortamlarında benzer yaşam tarzlarına, benzer sosyal normlara sahip. Bu güçlü ikiliği, Murano cam ustalarının uzmanlığıyla zenginleştirip vurgulamak istiyoruz." diyor tasarımcılar.Tasting Threads tasarımları düzenli, parlak bir etkiye sahipken, Nomad koleksiyonu bir çatlama etkisine sahip. Tasarımcılar Nomad koleksiyonunda daha pürüzlü bir yüzey oluşturmak için kumlama tekniği kullanmış. Bu koleksiyon yalnız anlardan sosyal toplantılara kadar tüm durumlar için tasarlanmış büyük ve küçük alkollü içki şişeleri veya sürahi koleksiyonunu içeriyor.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/9/5/1634906837589.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> Koleksiyondaki her parça bir insan erdemi veya duygudan adını alıyor: İsra (bilgelik), Dalia (inanç), Kalla (güzellik), Mayra (isyan), Hera (intikam) ve Frea (sadakatsizlik).

Beyrutlu tasarım stüdyosu T Sakhi, Murano camını geri dönüştürülmüş metal iplikler ve tozla birleştirerek çift dokulu cam ürünlerden oluşan koleksiyonlar tasarladı.

Atıklardan tasarım

Her ne kadar çoğumuz şu an evden çalışsak da alışageldiğimiz ofislerde kişisel alanlara ihtiyaç duyuyoruz. Bu kişisel alanların olabildiğince içimizi daraltmamasını istiyoruz. Bitkilendirme ya da seperator kullanımı kişisel alan için en çok kullanılan araçlardan. <div data-hook="rcv-block4" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"><img src="https://images.aposto.com/2021/9/4/1634225953572.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></div> Hekk'in tasarımcıları, arkasındaki şeyleri engellemeyen, ancak yine de kullanıcısı için bir duvar oluşturan bir oda bölücü nasıl yapabiliriz sorusundan çıkarak tasarımlarına başlamış. Hekk'in yatay ahşap parçaları ışığın akmasına izin veriyor. Hekk'in kendine has şeklinin ilham kaynağı ise Fransız matematikçi Gabriel Lamé'nin süper elipsi. Tasarımcılar, süper elipsi hem x hem de y yönünde ölçeklenebilir hale gelene kadar değiştirmiş. Değiştirilmiş süper elipsin organik şekli için tasarımcılar ahşap laminatı bükmek için kendi şablonlarını oluşturmuşlar. Yapıyı hafifletmek, çalışanların her zaman kişisel alana ihtiyaç duymadığını fark ettikleri için çok önemliydi. Test sırasında bölücünün döndürülmesine ve ihtiyaç duyulan yere taşınmasına neden oldu.<img src="https://images.aposto.com/2021/9/4/1634225966475.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Ürünün geliştirme aşamasında, kullanıcıların paravanları During testing it led to the divider being turned and moved to where it was needed. Yapıyı hafifletmek, çalışanların her zaman kişisel alana ihtiyaç duymadığını fark ettikleri için çok önemliydi.<img src="https://images.aposto.com/2021/9/4/1634225995065.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

Norveçli tasarım stüdyosu Studio Sloyd, açık alan hissi almayan ofisler için kullanıcılarına kişisel alan yaratan bir alan ahşap paravan tasarladı.

Güncel ihtiyaçlara tasarımlar

Seramik örülür mü demeyin. Hollandalı tasarımcı Cecil Kemperink, seramiği örgü teknikleriyle birleştirerek çağdaş heykeller ortaya çıkarıyor. Peki bu nasıl olur derseniz:&nbsp;Kemperink’in ritim, form, hareket enerji ve ses kavramlarını seramikle yorumlayan tasarımları tekstil, kil, dans, moda ve heykel arasında bağ kuruyor. Birçok sanat ve dans dersi alan tasarımcı, moda akademisinden sonra görsel sanatlar üstüne çalışarak farklı materyaller keşfetmeye başlamış.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/9/4/1633594089954.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Seramiği alışagelmişin dışında teknikle buluşturan Kemperink, tasarımları hakkında şöyle diyor: &nbsp;“Çok fazla sorum var; seramik heykellerim bana cevapları gösterirken aynı zamanda da yeni sorular oluşturuyor: çelişkiler ve gerçekler, &nbsp;duygular ve sezgiler, biçim-biçimsizlik, kırılgan-güçlü, toprak, sezgi heykel, performans, taş, dans, ritim, boşluk, enerji, zaman… Tüm bunları keşfediyorum ve bağlıyorum. Heykellerimle oynarken, ne sorular ve ne de cevaplar önemli geliyor, sadece onlar var.”Kemperink aynı zamanda seramik örgülerini müzikle buluştup, tasarımlarını duymamıza, hissetmemize ve deneyimlememize olanak sağlıyor. Kemperink’ in tasarımları Güney Kore, Japonya ve Fransa’da sergilendi, pek çok ödül aldı, şu an çeşitli müze ve galeride sergileniyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/9/4/1633594122417.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

Hollandalı tasarımcı Cecil Kemperink, seramiği örgü teknikleriyle birleştirerek çağdaş heykeller ortaya çıkarıyor.

Seramik örgüler

Bu hafta bültenimizin konusu UX iken ben de size dijital tasarımda yazıdan bahssedeceğim. Tasarımdaki yazılar kısaca ürünün kullanıcı ile iletişimini sağlıyor. Bu iletişimi etkileyen hedef kitle, markanın dili gibi farklı değişkenler olsa da iyi tasarım prensiplerini benimsemiş iletişim hemen kendini bellli ediyor. Örneğin hiçbirimiz Error 404 mesajı görmek istemiyoruz. Hatanın sebebini ve ne yapabileceğimizi anlatan bir mesaj hepimizin gönlünü çeler!&nbsp;Uzun uzadıya UX writing nedir ne değildir'e girmeden sizlere bu hafta bana ilham veren, kullanıcı deneyiminde güzel iletişim kuran 3 örnekten bahsedeceğim. 1. Mailchimp<img src="https://images.aposto.com/2021/8/4/1632994578016.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Hemen çok klişe bir örnekle başlayayım. Mailchimp kullanıyorsanız eğer, tam bülteni hazırlayıp, &nbsp;gönderdiğiniz kalbinizin heyecandan güp güp attığı sırada bir başarı ekranı çıkar: " Çak bi' beşlik!". Bu mesajı iyi yapan özelliği, tam anksiyete perileri tarafından ziyaret edilmişken -ya yanlış bülteni gönderdiysem, ya yazım hatası yaptıysam, nasıl yani şimdi bütün abonelere gitti mi gönderdiğim bülten diye düşünürken- Mailchimp'in bir iş arkadaşı gibi bizi rahatlatması.&nbsp;2. Lemonade&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/8/4/1632995349245.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">İkinci örneğimiz bir sigorta şirketi Lemonade'den. Lemonade'in iletişimi sigorta poliçelerinin karmaşıklığından çok uzak. Ne neredir, sigortam neleri kapsar, nasıl başvururum gibi çok kritik bilgileri kolayca anlayabiliyorum. Sohbet eder gibi kullanıcıyı bilgilendirmeye, yönlendirmeye iyi bir örnek. Yukardaki ekran görüntüsü ev sigortası bölümünden. Hızlıca işlemimi tamamlayabileceğimi ve bana sanal asistanları Maya'nın yardım edeceğini ilk bakışta anlayabiliyorum. Site genel olarak bence iyi UX Writing'e örnek. İlginizi çektiyse <a fr-original-style="" href="https://www.lemonade.com/homeowners" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">https://www.lemonade.com</a> adresinden inceleyebilirsiniz.3. SpotifyVe son örneğimiz klişe ama olmazsa olmazlardan Spotify. Bize özel hazırlanan listeleri anlatan yazılar o kadar iyi ki aslında onları okuduğumuzu fark etmiyoruz bile. Çok öz ve net bilgilendirmeye iyi bir örnek. Başlık'tan bu listelerin sadece bana özel yapıldığını çok kolayca anlayabiliyorum, altbaşlıkta ise ne kadar çok dinlersem o kadar kişiselleştirilmiş öneriler sunacağını anlıyorum. Yine bana özel oluşturduğu listelerin hangi sanatçılardan oluştuğunu görmek işimi çok kolaylaştırıyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/8/4/1632994932288.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> Bu haftalık benden bu kadar. Umarım size de ilham olmuştur önekler. Haftaya görüşmek üzere!

Bana ilham veren, kullanıcı deneyiminde güzel iletişim kuran 3 örnekten bahsedeceğim.

UX tasarımında yazı

Rotterdam merkezli araştırma ve tasarım stüdyosu The New Raw, Selanik'te vatandaşların plastik evsel atıklarını laboratuara getirip 3D basım ile sokak mobilyaları tasarlamaya teşvik ediyor. <img src="https://images.aposto.com/2021/8/4/1632388050364.gif" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Print Your City ile The New Raw, sıfır atık laboratuarıyla kentin plastik atıklarını geri dönüştürerek vatandaşların kamusal alanları dönüştürme olasılıklarını araştırıyor. Coca Cola’nın Yunanistan'daki sıfır atık programının bir parçası olan laboratuar, plastik atık döngüsünü yerel düzeyde ileri teknolojilerle kapatıyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/8/4/1632388070881.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Her mobilyada üretilmek için dönüştürülen plastik ürünlerin kilosunu gösteren metal bir etiket bulunuyor. Laboratuarda atıkları mobilyaya dönüştürmenin yanı sıra, vatandaşlar plastiğin geri dönüşümü hakkında daha fazla bilgi edinebilir, dairesel ekonomi ile ilgili araştırmalar yapabilirler.&nbsp; 3D basılmış ilk mobilya prototipleri 2018 yazında basıldı ve Selanik'in ana sahil şeridi Nea Paralia’da halka açıldı. 2019 Ocak ayından itibaren mobilyalar şehir merkezindeki parkta sergilenecek. Projenin tamamı boyunca The New Raw, Yunanistan’da on dört hanenin ürettiği miktara eşit toplam dört ton plastik atığı geri dönüştürmeyi amaçlıyor. <img src="https://images.aposto.com/2021/8/4/1632388089083.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

The New Raw şehir mobilyalarını 3D basım ile üretiyor. 

Şehrini yazdır! 

Okula dönüşün başlamasıyla bu haftaki sayımızı tasarım ve eğitime ayırmaya karar verdik. Tasarlayanlar'da okul projeleri yazmaya bayılıyorum, öğrenci projelerini tasarım komünitesiyle paylaşmanın gücüne inanıyorum. Tasarım ve Eğitim konulu bu bültenimizde, ben de konuyu öğrenci projelerinden ele alacağım.&nbsp;Willem de Kooning Academie ürün tasarımı öğrencileri Merle Kooiman, Het Spookje, Stein Wisse, Anna Krepel ve Federico Ra okul projeleri için Tea Together’ı tasarladı. Salgın sırasında birlikte vakit geçirmenin öneminin farkına varan ekip, projeleri ile insanlara birlikte geçirdikleri anlara teşekkür etmelerini hatırlatmak istemiş. İnsanları bir araya getirmek için eğlenceli bir ürün tasarlamayı amaçlamışlar.&nbsp;<div data-hook="rcv-block5" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"><img src="https://images.aposto.com/2021/8/3/1631132101955.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></div> Tasarladıkları Tea Together ile kullanıcı tek bir seferde iki fincan çay koyabiliyor. CAD için Fusion360’ı tercih eden ekip, ürünü prototiplemek için pandemiden dolayı okul atölyelerini kullanamadıkları için 3D baskılama yöntemi kullanmış.&nbsp;Ekipten proje dersleri kapsamında HEMA’da satılabilecek bir ürün tasarlamaları istenmiş. Tea Together iki ağzı olan bir çaydanlık. Böylece tasarım, kullanıcıyı çay içmek istediği zaman otomatik olarak iki fincan çay demlemeye yönlendiriyor. Projenin asıl amacı birlikte vakit geçirmeyi eğlenceli bir oyun haline getirmek.&nbsp;<div data-hook="rcv-block13" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"><img src="https://images.aposto.com/2021/8/3/1631132127883.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></div> Tea Together alışageldiğimiz çaydanlıklardan farklı, konsept çalışması olarak başarılı bir öğrenci projesi olarak karşımıza çıkıyor.&nbsp;<div data-hook="rcv-block15" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"> </div>&nbsp;

Willem de Kooning Academie ürün tasarımı öğrencileri okul projeleri için Tea Together’ı tasarladı.

Tea Together

Bu hafta tasarım ve yemek temasında yazıyoruz. Size Heliograf'ın tasarladığı aydınlatma birimlerinden bahsedeceğim. Light Soy Lamp tasarımda materyal konusuyla ilişkilense de tasarım ve yemek ilişkisi içinde ele almak değişik olabilir diye düşündüm. Çok tanıdık bir yiyecek ambalajının dev boyutlarda ve farklı işlevlerde görmek bana ilham verici geldi.<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1629928780550.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Avustralyalı stüdyo Heliograf, tek kullanımlık plastik soya sosu paketlerinin zararlarından yola çıkarak aydınlatma birimi Light Soy Lamp'i tasarlamış.Light Soy Lamp yaratım hikayesi Heliograf’ın kurucuları Jeffrey Simpson ve Angus Ware suşi yerken kullandıkları tek kullanımlık soya sosu şişelerinin ne kadar atık oluşturduğunu fark edip şok olmasıyla başlıyor.&nbsp;Diğer tek kullanımlık plastikler pipetler, kahve bardakları gibi balık şekilli küçük soya sosu paketleri de yeniden kullanılamıyor ve geri dönüştürülmesi çok zor. Her doğaya zararlı plastik gibi atıkları &nbsp;okyanusları ve denizleri kirletiyor.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1629928915647.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Light Soy Lamp tasarımcıların tek kullanımlık plastik kullanımını ve doğaya zararını göstermek için tasarlanmış. Heliograf stüdyo sürdürülebilir tasarım stüdyosu Vert Design ile beraber çalışarak tasarlamış. Son ürün oldukça lüks ve kaliteli işçilik ürünü duruyor. Sağlam ve geri dönüştürülmüş materyaller kullanılarak üretilen lambada, borosilikat cam ve alüminyum kullanılmış. &nbsp;Camın yüzeyinde buzlu bir yüzey elde edilmiş. Böylece loş ışık saçan bir aydınlatma birimi tasarlanmış. Soya paketinde kapak olarak kullanılan form, aydınlatma biriminde led ışıkların bulunduğu ve masa lambasının dengede dik durabilmesini sağlayan asma lambada ise askı aparatıyla aydınlatma birimi arasında birleştirici bir işlev üstleniyor. bulunuyor. 3 yılı aşkın süre sonunda üretildi, bunun iki yılı doğru cam üfleme tekniğini bulmak için harcanmış. Light Soy Lamp plastiksiz ve doğada çözünebilir ambalajı için iekip polistiren veya plastik yerine kalıplanmış şeker kamışı elyaf kullanmayı tercih etmiş. Böylece ambalajı doğada tamamen çözünebilir ve doğaya dost.&nbsp;Light Soy Lamp USB-C ile yeniden şarj edilebilen masa lambası ve asma lamba olmak üzere iki formda mevcut.&nbsp;<div data-hook="rcv-block15" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;" type="paragraph"> </div>&nbsp;

Light Soy Lamp, çok tanıdık bir yiyecek ambalajını dev boyutlarda ve farklı işlevlerde gösteriyor.

Soya sosu paketlerindenlarından ilham alan aydınlatma

Bu hafta temamız oyun. Ben de Beatriz Peró Giannini’nin tasarladığı kullanıcıları oyuna teşvik eden kentsel mobilyadan bahsedeceğim. <img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1629322973709.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> Hollandalı tasarımcının tasalarladığı The Rocker, The Slider &amp; The Wobbler, kullanıcılar arasında güveni ve etkileşimi ve oyunu teşvik ediyor.Hollanda Tasarım Haftası’nda tanıtılan ürün, üç parçadan oluşuyor ve insanlar üzerlerinde oturduklarında dönmek, sallanmak gibi farklı yollarla hareket ediyor. Tasarım, insanların kentsel alanlarda nasıl davrandığını ve birbirleriyle nasıl etkileşim kurduğunu keşfetmeyi amaçlıyor.<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1629323002268.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Giannini, ürünlerinde ana strüktür olarak Amsterdam'daki cadde ile kaldırımı ayıran tipik çelik direkleri kullanmış. Tasarım yalnızca iki kişi dahil olduğunda mükemmel bir şekilde işlev görürken, denge ve işbirliği yoluyla etkileşim anları yaratıyor.&nbsp;Sosyal ve politik bağlamda birlikteliğin önemini vurgulayan tasarım, kişisel alan, insan merkezli teknoloji, etnik ritueller gibi güncel konuları ele alan Ulterior'ın parçası olarak sergilendi. &nbsp;

Beatriz Peró Giannini kullanıcıları oyuna teşvik eden kentsel mobilyalar tasarladı.

Oyun Oynatan Kentsel Mobilya 

Tokyo 2020 Olimpiyat açılış seremonisini izleyip hayran olmayan yoktur heralde. Bu hafta Olimpiyatlar konusunda yazıyoruz. Ben de piktogram tasarımından bahsedeceğim.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1628717369606.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Piktogramı bir objenin, yerin, işleyişin veya kavramın resmetme yoluyla sembol ile temsil edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Olimpiyatlar uluslararası etkinlikler olduğu için aslında ortak bir dili yok, bu yüzden evrensel ve açık sembollerle iletişim kurmak en iyi yöntem. Bu yönüyle bana havaalanlarını -nonplaces- hatırlatıyor.Olimpiyat Oyunları piktogramları ilk kez 1964'te Tokyo'da tanıtılmış. Ancak 1964'te Tokyo'daki Yaz Oyunları'nda çalışan tasarımcılardan oluşan ekip, bugün bildiğimiz sistemi şekillendirmek için çok şey yaptı. “Mesajı anlamak için şekilleri ve boyutları minimuma indirdiler. Japonlar dil sorunuyla karşı karşıya kaldılar. Japonya dışında kimse Japonca konuşmuyor. Bu yüzden gerçekten diğer ülkelerdeki tüm insanlar için işe yarayacak bir şey bulmaları gerekiyordu. Sözsüz bir sistem.” diyor Uluslararası Olimpiyat Tarihçileri Derneği'nin Genel Sekreteri Markus Osterwalder.&nbsp;“Bu Oyunların amblemini alın örneğin Olimpiyat halkalarının üzerindeki kırmızı bir disk ve Tokyo 1964 kelimelerini herhangi bir parçasını çıkarmaya çalışırsanız, artık çalışmaz. Çok basit yeni bir dil ve tamamen yeni bir grafik tasarım biçimi icat ettiler. İlk kez spor fotoğrafçılığını ve grafik öğe olarak tipografik birliği kullandılar. Bu daha önce hiç olmamıştı. Tokyo 1964, ne yapmak istediklerini bilen ve harika işler çıkaran parlak tasarımcılara sahipti. Örneğin, erkek ve kadın tuvaletleri için piktogramı icat eden Tokyo 1964 idi.”<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1628717340997.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> Piktogramlar ilk kez Lillehammer 1994 Oyunları için bir hikaye anlatıcılığında kullanılmış.Bir mağarada bulunan 4.000 yıllık ünlü kaya oymacılığı ile hikaye aktarmışlar. Böylece ilk kez, bir ülkenin mirası, Norveç'e ait olan ve kış veya kış sporları ile bağlantılı olan grafik tasarıma dahil edilmiş. Piktogramların bir hikaye anlatmaya başladığı yer burası olmuş.<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1628717353178.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> O zaman hikaye anlatıcılığın en iyi örmeklerinden <a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=I9uVg-feZoM" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Tokyo 2020 açılış seremonisi ile</a> yazımı bitiriyorum. Üç boyutun nasıl iki boyuta indirildiğini bize tekrar üç boyutla aktaran bir şov!<img src="https://images.aposto.com/2021/7/3/1628717470384.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

Piktogramı bir objenin, yerin, işleyişin veya kavramın resmetme yoluyla sembol ile temsil edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Olimpiyatlar uluslararası etkinlikler olduğu için aslında ortak bir dili yok, bu yüzden evrensel ve açık sembollerle iletişim kurmak en iyi yöntem. 

Betül Fındık