Paket servis.&nbsp;bölümünde, her sayıda, sizden gelen bir temada üç film önerisinde bulunuyorum. Önerdiğiniz temanın ne olduğunda&nbsp;hiçbir sınır yok: Somut ya da soyut herhangi bir sözcük, bir kavram ya da bir his, bir ülke ya da bir mekan, bir yönetmen ya da oyuncu...&nbsp;Bu e-postaya cevap vererek, siz de tema önerinizi paylaşabilirsiniz.&nbsp;Paket servis.'in bu haftaki siparişi&nbsp;Ataberk Dinçarslan'dan: "Bitirince yüze kocaman bir gülüş yerleştiren iyi his filmleri" demiş. Gündem, hava durumu, bireysel ve kolektif sıkıntılar derken, gerçekten hepimizin kendini-iyi-hisset filmlerine ihtiyacı var şu sıralar. Feel-good&nbsp;filmleri denilen bu alt-tür, genellikle vasat filmlerin çıktığı bir oyun bahçesi olsa da, bazen benim için çok kişisel, bende iz bırakan, ya da gerçekten "bitirince yüzüme kocaman bir gülüş yerleştiren" filmlerin de çıktığı oluyor bu bahçeden. Aklıma ilk gelenler, dolayısıyla her zamanki gibi üç önerim arasında yer vermeyeceğim Little Miss Sunshine ve Paddington oldu.<img src="https://images.aposto.com/2022/0/5/1642786596876.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="2.70" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Günümüz sinemasından önce geçmişi düşündüğümde aklıma hemen bültenin önceki sayılarından birinde geniş yer verdiğim <a fr-original-style="" href="https://apos.to/s/605fc63e9f11d90006e46c84" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Harold and Maude</a> (1971, Hal Ashby) geliyor. Kafayı ölümle bozmuş bir karakterin ve kendisinden onlarca yaş büyük bir kadınla yakaladığı dostluk ve aşkın nasıl olup da kendinizi iyi hissettiren bir filme dönüşebildiğini izleyince anlarsınız. Before Üçlemesi&nbsp;ve Boyhood&nbsp;gibi filmlerin yönetmeni Richard Linklater'ın Everybody Wants Some!!&nbsp;(2016) filmi, çocukluk ve yetişkinlik arasında bir yerde sıkışıp kalmış, bir yandan özgürlüğün tadını çıkarıp bir yandan da sorumluluklarla yüzleşmeye çalışan bir grup üniversiteliye odaklanıyor. Tatlı oyuncuları ve zevkle seçilmiş müzikleriyle, keyifle izlenen bir film. Son olarak, bence son yılların en iyi müzikallerinden olan Sing Street&nbsp;(2016, John Carney). Gözlerinizden kalpler fışkırmasına, karnınızda kelebekler uçuşmasına sebep olan o saf aşkı içinizde hissetmenizi sağlayacak bir İrlanda filmi bu. Ve başta "<a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=fuWTcmjnEGY" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Drive It Like You Stole It</a>" olmak üzere orijinal şarkıları, dile dolanıyor.

Ataberk Dinçarslan ile ilgili hikayeler