90'lı yılların Ankara’sında radyo istasyonları çok önemli, yayın yapan radyocular da çok ünlüydü. Capital Radyo, bu yıllarda çok popüler olan radyo istasyonları arasında başı çekiyordu. Bu yıllar, Capital Radio stickerlarının yapıştırılmış olduğu otomobillerin havalı sayıldığı yıllardı. Yayın merkezi Ankara olan ve sadece yabancı şarkı yayını yapan bu radyo istasyonu 1993-2008 yılları arasında aynı isimle ve frekansla varlığını devam ettirdi. Sonrasında frekans ve isim değişiklikleri yaşasa da, Ankara, Capital Radio’yu hiç unutmadı. Capital Radio ve Max FM kurucu kadrosunda yer alıp sonrasında da radyoculuğa devam ederek Heart FM ile Ankaralıları buluşturan Kaan Taylaner ile birkaç soruluğuna da olsa eski günlere dönüyoruz.1- Özel radyoların yayın hayatına başlamasıyla, yayınlar ve programcılar bir anlamda insanların hayatındaki boşluğu da doldurmuş oldu. Çoğu ilde yayın yapan Capital Radio’nun özellikle Ankara’da çok popüler olmasını nasıl yorumluyorsunuz?1992-1993 yıllarında özel radyoların yayına başlamasıyla birlikte hayatımız hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktı. Özellikle Capital Radio, sadece Ankara’da değil tüm Türkiye’de sektörün kural koyucusu olarak, radyoculuğun nasıl yapıldığını öğreterek, daha önce TRT FM dışında başka radyosu olmayan Türkiye’de benzeri olmayan tarzıyla çok popüler oldu. Radyonun yayın ve yönetimi Los Angeles-Ankara hattında devam ederken, Capital Radio yayıncılarının da o dönem Los Angeles’ta radyoculuk eğitimi almasıyla çok farklı bir tarz ortaya çıktı. Yayıncılar, dinleyicilerin o zamana kadar alışkın olduğu çok resmi ve donuk yayıncılık tarzını bırakıp arkadaşvari bir tarzla dinleyicilerin hayatındaki boşluğu doldurmuş oldu.&nbsp;Böylesine farklı ve öncü bir radyonun merkezinin Ankara’da olması o zaman için çok alışılageldik bir durum değildi. Ancak Ankaralıların sahip çıkmasıyla Ankara, Capital Radio’nun kalesi haline geldi.2- 90'larda radyocu olmak nasıl bir deneyimdi?O dönem radyoculuk Türkiye’de bambaşka bir konumdaydı. Radyo yayıncıları sinema yıldızları gibi muamele görüyordu, sokakta imza vermeden dolaşmak pek mümkün değildi. Sosyal medyanın olmadığı bir dönem, dinleyici kitlemiz televizyondaki gibi bizi ekranda görüp tanımıyor ve buna rağmen Capital’de ortaya koyduğumuz yeni radyoculuk tarzı sayesinde dinleyicilerin bizimle kurduğu bağ çok farklı bir noktaya taşındı. O dönemdeki radyoculuk, bir bakıma bu güçlü ve doğrudan bağı daha çok hissetmemizi sağlıyordu. Ankara’nın birçok farklı noktasında gerçekleştirdiğimiz büyük imza günlerini hatırladım şimdi, Seğmenler Parkı onlardan birisiydi.<img src="https://images.aposto.com/2023/0/0/1674371359470.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.92" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> 3- Uzun yıllardır Ankara’da yaşayan ve radyoculuk yapan biri olarak sosyo-kültürel hayatta iki dönemin karşılaştırmasını yapabilir misiniz? Dinleyici kitlesinde ne gibi farklılıklar görüyorsunuz?O dönemlerde radyo sahipleri radyoya inanılmaz yatırımlar yapıyorlardı. Yayıncılar hak ettikleri gibi ücretler kazanıyorlardı, yani radyoculuk tercih edilen bir meslekti. Daha sonra radyo sahiplerinin deyim yerindeyse ucuza kaçmalarından, radyo starlarına para vermektense deneyimsiz gençlere para vermemeyi tercih etmelerinden ötürü radyoculuk tercih edilen bir meslek olmaktan uzaklaştı.Dinleyiciler de amatör kişilerin yayınlarından zevk almamaya, dolayısıyla radyodan uzaklaşmaya başladılar. Ve artık radyo, yayıncıların yayın yaptığı istasyonlardan, "jukebox" dediğimiz yalnızca müzik çalan kutulara döndü.4- 90'larda Capital Radio’da ve şu anda Heart FM’de yayın yapan bir radyocu olarak genel anlamda bu iki dönemin radyoculuğunun kesiştiği ya da ayrıldığı yönler neler?Biz Heart FM olarak, dinleyicilerin hem müziği hem yayıncıları dinlemekten keyif aldığı o dönemi tekrar yaşatmak için kolları sıvadık ve dinleyicilerimiz de çok kısa bir süre içerisinde buna reaksiyon verdi. O dönem Capital Radio önce Ankara daha sonra tüm Türkiye’de yayın yapan frekanslı bir radyo istasyonuyken, Heart FM 21. yüzyıl yayıncılık anlayışıyla tamamen dijital ve çevreci bir istasyon olarak internet ve telefon uygulaması üzerinden hizmet veriyor.5- Tecrübeleriniz ışığında kurulan Heart FM, Ankara’da radyoculuk alanında ne gibi katkılar veya yenilikler sunmayı amaçlıyor?Tüm dünya RF yayıncılıktan dijital yayıncılığa dönüyor. Amerika ve İngiltere’de birçok ana akım radyo istasyonu frekanstan çıkarak bizim gibi dijital yayıncılık yapmaya başladı. Hatta dünyada büyük radyo vericisi üreten firmalar artık radyo vericileri üretmeyi durdurdular. Biz de o dönem Capital Radio ile Türkiye’de yaptığımız gibi çığır açan yeniliklerle Heart FM’i Ankara merkezli, ama cep telefonunun olduğu her yerden tüm dünyaya ulaşan bir radyo istasyonu yapmayı hedefledik.Heart FM'i dinlemek için <a fr-original-style="" href="https://www.heartfm.com.tr/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">buradan</a>.

Max FM ile ilgili hikayeler