Kalkınmanın önkoşulu: Toplumsal cinsiyet eşitliği

Toplulukları Harekete Geçirecek Sistemler Kurgulamak oturumu, UN Women Kurumsal İletişim Lideri Tayfun Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleşti.

UN Women genç bir Birleşmiş Milletler Kuruluşu, toplumsal cinsiyet eşitliği için dört etki alanı ile ilgileniyorlar; kadınlara yönelik şiddet, kadınların ekonomik özgürlüğünün güçlenmesi, yönetimde kadınların eşit olarak yer alması ve çatışma/krizlerin son bulması adına kadınların katılımı.

Organizasyonun Türkiye’de birden fazla portfolyosu var, kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme yaparak bir mahallenin hem kadınlar hem erkekler için uygun biçimde tasarlanmasından, reklamlarda ve medyada cinsiyet eşitliğini sağlamaya kadar geniş bir yelpazede çalışmalar sürüyor.

Ek olarak: Tayfun Yılmaz’ın değerlendirmesine göre UN Women Türkiye’de yeni araçlar kullanarak, ortak yaratıcılık alanları sunarak kampanyalara yaratıyor ve bunlar kamuoyu oluşturmada çok önemli araçlar. Özel sektörün, sivil toplumun ve kamu kurumlarının katılımı çok kritik, strateji geniş yelpazede kurulan kampanyaya göre belirleniyor.

"Yaşadığımız bütün iklim krizi, ekonomik sıkıntılar, bitmek bilmeyen savaşlar kadınların zorluklarla kazandığı hakları tehlikeye atıyor. Kovid-19 öncesi toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmaya yaklaşık 100 yıl vardı şimdi bu 300 yıl olarak hesaplanıyor. Öncelikle şiddeti sonlandırmamız gerekiyor, BM’nin 17 adet sürdürülebilir kalkınma amacı var ve toplumsal cinsiyet eşitliği her biri için bir önkoşul, kadına yönelik şiddetin son bulması da toplumsal cinsiyet eşitliği için için bir önkoşul.

Kurumun amacı, kendi toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle gelen her yeni projeyi ayrıştırarak değil eşitlik ilkesiyle çözmek, bir diğeri de diğer ülkelerle birlikte çalışarak işlerimizi daha da büyütmek."