<h2 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Fenerbahçe resimleri</h2>19. yüzyılda manzaranın bir resim türü olmaktan daha fazla anlama gelmesiyle manzara türünü seçen ressamların sayısı arttı. Fotoğrafa tepki gösteren izlenimcilik akımıyla birlikte manzara resimleri artmaya başladı. İzlenimci ressamlar için de İstanbul, coğrafi özellikleri sebebiyle önemli bir yer tutuyordu. Özellikle Fenerbahçe, tabiat ve renk doygunluğu sebebiyle ressamların üzerine çokça çalıştığı mekânların başında geliyordu.&nbsp;O resimlerden bazıları:<img src="https://images.aposto.com/2022/9/1/1667252045051.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Leonardo De Mango'nun (1843-1930), Fenerbahçe, 1921, tuval üzeri yağlıboya." ratio="1.59" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><img src="https://images.aposto.com/2022/9/1/1667251978460.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" alt="David Çıracıyan, Fenerbahçe, 1898, Özel Koleksiyon." width="550" ratio="1.34" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><img src="https://images.aposto.com/2022/9/1/1667252154311.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Mıgırdiç Civanyan, Fenerbahçe, tarihsiz." ratio="1.37" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><img src="https://images.aposto.com/2022/9/1/1667252209445.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Garabet Yazmacıyan, Fenerbahçe’den Sultanahmet, tarihsiz, 60 x 80 cm, tuval üzeri yağlıboya, özel koleksiyon." ratio="1.35" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><img src="https://images.aposto.com/2022/9/1/1667252276312.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Konstantinos Dimarhopulos, Fenerbahçe, 20. Yüzyıl başı, teneke üzeri yağlıboya, 36 x 50 cm, Özel Koleksiyon." ratio="1.46" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: Berna Toy, "Fenerbahçe" temalı figürlü peyzaj konulu tablolarİstanbul siluetinin bir zamanlar ressamlar için bir ilham kaynağı olduğu sonucunu çıkarabilir miyiz?

İstanbul'da Nasıl Eğleniyorduk?

<h2 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Fenerbahçe deniz hamamı</h2>Anadolu Yakası'nın en meşhur iki hamamından bir tanesi Fenerbahçe’deydi. Diğeri ise Moda deniz hamamıydı. 1920 ve 30'larda Fenerbahçe'deki hamamlar Anadolu yakasının en iyisi olarak kabul edilirdi. Acıbadem, Çamlıca, Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Bostancı semtlerinde oturan Paşalar, Paşazadeler, beyler, hanımefendiler ve civarın ileri gelenleri bu hamamlara gelirlerdi. Levanten ve batılı kişiler tarafından rağbet gören hamamlardı. Fenerbahçe deniz hamamının en ünlü müdavimleri arasında zamanın beden eğitimi hocaları Sırrı Tarcan ve Faik Üstünidman bulunuyordu.Osmanlı Döneminde Fenerbahçe deniz hamamının kadınlar kısmı dışarıdan görünür hâldeydi. Hatta Meclis-i Ahkam-ı Adliye'nin yayımladığı bir talimatnamede (9 Mayıs 1850) Fenerbahçe mesiresi kenarından denize giren kadınları kayıkla deniz tarafından gelerek seyretmeye teşebbüs eden erkeklerin zabıtalarca engellenmesi gerektiği belirtilmiş.<img src="https://images.aposto.com/2022/9/1/1667253460720.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="2.08" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Fenerbahçe'deki deniz hamamları, yıl 1892. Deniz içindeki ahşap kulübeler erkek ve kadınların birbirlerini görmeden denize girebilmesi için yapılmış.

Anadolu Efes ve Fenerbahçe rekabetinin oyun olarak vadettikleri son yıllarda hep yüksek seviyede oldu. 28 Eylül’de gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kupası Final maçında iki takımın orataya koyduğu yüksek mücadele beraberinde oyun olgunluğunu getirmese de sezonun yolculuğunda iyi bir başlangıç noktası oldu. O maçı 71-62 skorla kazanan Anadolu Efes, tam bir ay sonra yeniden Fenerbahçe Beko’in karşısına çıktığında EuroLeague’de 4 maçta 2 galibiyet, Basketbol Süper Ligi’nde ise 4 maçta 3 galibiyete sahipti. Fenerbahçe Beko ise mağlubiyetle açtığı sezonda beklenen üstünde bir performans sergileyerek maç kaybetmeden derbiye geldi. Koç Dimitris Itoudis’in her maç gelişen oyunu, Anadolu Efes’in yıldızlarında bağlı aksiyonlarına baskın geldi. Fenerbahçe Beko, Sinan Erdem’deki maçtan özellikle Scottie Wilbekin’in 25 sayılık skorer performansıyla 88-79 galip ayrıldı. Bu maçı merceğimize alarak her iki takımın beş maçlık EuroLeague karnesine ve saha içi gelişmelerine yakından baktık.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Fenerbahçe Beko’dan 5’te 5</h2><img src="https://images.aposto.com/2022/9/6/1667031796817.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.95" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Fenerbahçe BekoSezon öncesi Fenerbahçe Beko cephesinde cevap bekleyen pek çok soru vardı. Bunların başında da pek çok transfere sahip yeni kurulmuş bir takımın sezon öncesi hazırlık sürecinin çoğunu Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda geçiren koç Dimitris Itoudis’in oyun karakterini oluşturmada ne kadar zamana ihtiyacı olacağıydı. EuroLeague’e deplasmanda Bayern Münich’i yenerek başlayan Fenerbahçe Beko, fikstürdeki peş peşe üç maçlık ev sahipliği avantajını çok iyi kullandı. Fenerbahçe Beko, Itoudis’in oyunun merkezine koyduğu hücum ve savunmadaki uyumu kusursuza yakın performanslarla sahaya yansıtarak 4’te 4’le sezonu açtı. Kuşkusuz alına bu galibiyetler Fenerbahçe Beko’nun pek çok departmanda gelişmekte oyununa özgüven kattı.&nbsp;Koç Itoudis’in Anadolu Efes maçı öncesi yaptığı “Son Avrupa şampiyonuna karşı oynayacağız. Aynı zamanda Avrupa'nın en yetenekli takımlarından birine sahipler. Bu mücadele çok fazla dikkat, konsantrasyon ve hem hücumda hem de savunmada sinerji gerektiriyor.” şeklindeki açıklaması oldukça önemli. Zira Fenerbahçe Beko’nun oyun kimliğinde dikkat, konsantrasyon ve sinerji fazlasıyla ön planda. Nitekim Anadolu Efes deplasmanında aldıkları galibiyette bu oyun kimliğinin izlerine rastlamak fazlasıyla mümkün.&nbsp;<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">İstikrar ve çeşitlilik:&nbsp;Her ne kadar Fenerbahçe Beko'nun bu sezon oynadığı maç sayısı çift hanelere daha yeni çıksa da saha içine baktığımızda savunma yoğunluğunun ve hücum çeşitliliğinin korunarak geliştiğini söyleyebiliriz. Özellikle oyuncu değiştirerek savunma topun üzerinde istikrarlı bir şekilde kalmayı başaran Fenerbahçe Beko, Itoudis’in geniş hücum repertuarına iştahla liderlik eden Nick Calathes ile topu yönlendirerek doğru sıcak eli bulmayı şimdiye kadar başardı. Skor kağıdında çift haneler karşısında yazan ismin her maç değişmesi de bunun en büyük kanıtı. Bu aynı zamanda Fenerbahçe Beko’yu önlem alınması zor bir takım hâline dönüştürdüğünü söyleyebiliriz.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Boyalı alan:&nbsp;Fenerbahçe Beko, EuroLeague şampiyonluğunun ardından uzun rotasyonunda Jan Veselý’i&nbsp;savunma ve hücumda tamamlayacak oyunları bir türlü bulamadı. Bu yıl Jan Veselý’in ayrılmasıyla birlikte Fenerbahçe Beko köklü bir değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Takıma yeni takılan Tonye Jekiri ve Johnathan Montley ile geçen seneden kalan Devin Booker,&nbsp;atletizmin yanı sıra savunma ve hücumda birbirini tamamlayan bir üçlü olmuş durumda. Özellikle Johnathan Montley, yüksek atletizminin yanında pota altı bitiriciliği ve uzundan kısa oluşturduğu pas rotasyonu Veselý’in boşluğunu şimdiye kadar doldurdu. Buna bir de tepeye açılarak oyunu genişleten ve sahanın her yanından şut tehditi sunan Devin Booker eklendiğinde Fenerbahçe Beko'nun boyalı alan verimi istatistik kağıdına yansıtacak şekilde gelişti. Keza, Tonye Jekiri&nbsp;de şimdilik aldığı kısa sürelerde özellikle savunma kanadında takıma katkı vermeyi başardı.&nbsp;</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">8 yıl sonra bir ilk:&nbsp;EuroLeague’in 5. haftasında Anadolu Efes‘i 79-88’lik skorla mağlup eden Fenerbahçe Beko, 5’te 5 yaparak 8 yıl sonra bir ilki gerçekleştirdi. Dimitris Itoudis yönetiminde sezona formada başlayan Fenerbahçe Beko, EuroLeague’de 2013-14 sezonundan bu yana ilk kez 5’te 5 yaparak sezona başladı ve liderliğini korudu.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Ne söyledi?:&nbsp;“Maçın kilidi oyuncularım ve takım çalışmasıydı. Ayaklarımız yere bastı. Anadolu Efes gibi çok yetenekli bir takıma karşı oynadığımız oyun bizi mutlu ediyor. Bazı kilit oyuncuları eksik, onları da anlamak lazım ama buna rağmen çok iyi savaştılar. Takımımı tebrik ediyorum. Soyunma odasında savunmayla ilgili yaptığımız konuşmanın ardından üçüncü çeyrekte çok iyiydik. […] Sonuç olarak bu çok iyi bir galibiyet. Ayaklarımız yere basmalı ki basıyor da. Aklımız da oyunumuzu ve birlikteliğimizi nasıl geliştirebileceğimize odaklanmış durumda. Oyuncularımı tebrik ediyorum.” — Fenerbahçe Beko koçu Dimitris Itoudis</li></ul><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Anadolu Efes’ten aksak ritim</h2><img src="https://images.aposto.com/2022/9/6/1667031632607.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.00" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Anadolu EfesAnadolu Efes, sezona EuroLeague’de üst üste üçüncü şampiyonluk hedefiyle başladı. Kadroda tutulan Shane Larkin&nbsp;ve Vasilije Micić’in yanına yaratıcı oyuncu kategorisinden Will Clyburn’ün de eklenmesi kuşkusuz bu hedefin yansımasıydı. Pivot bölgesine yapılan Ante Žižić transferi de boyalı bölgedeki bitiriciliği attırmaya ve oyun çeşitliliğini sağlamaya yönelik bir hamleydi. Kağıt üstünde sonuç vermesi beklenen bu planda beklemeyen Shane Larkin&nbsp;sakatlığı Anadolu Efes’in şimdiye kadar saha içi ritmini ve top paylaşımını bozmuş durumda. Buna dünkü maçta Rodrigue Beaubois’ın da sakatlığı eklenince Anadolu Efes, ritim bulmakta zorladı. Birebirler üzerinden birinci kazanma koşulları olan yüksek yüzdeli atışların peşinden gitseler de savunma özellikle Bryant Dunston’ın olmadığı dönemde yaşanan zaaflar hücum performansların da düşmesine neden oldu. Bunu fark eden Ergin Ataman, bu sezon ilk kez Doğuş Balbay’ı ön alanda oyuncu kurucuya baskı oluşturması için 17 dakika sahada tuttu.Anadolu Efes’in kazanma koşulları oldukça net. Kadronun yetenek havuzu da buna müsait. Tek soru işareti büyük beklentilerle transfer edilen Ante Žižić’in hücumda ve savunmada bekleneni şimdiye kadar verememiş olması. Bryant Dunston’ın savunma partnerliğini üstlenecek oyuncu bulunduğunda ve Shane Larkin parkelere dönüş yaptığında Anadolu Efes’in bir çeyrekte koparttığı maçları tekrardan görmemiz mümkün.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">İçerden dışarıya:&nbsp;Anadolu Efes’in Fenerbahçe Beko karşısındaki kriz çözme yöntemi, uzuna indirilen topların tekrardan ikili yardım sonrası topu tekrarda yayın gerisine çıkarmak oldu. Buna boyala alana atak eden kısaların kapanan merkezden dışarıya pas vermesini de ekleyebiliriz. Her iki durumda da içerden dışarıya sabit şutörü bulmak, yüksek yüzdeli üçlükleri de beraberinde getirdi. Keza, Doğuş Balbay&nbsp;da bu şekilde bulduğu 2 üçlükten 1’ini isabete çevirdi.&nbsp;Amath M’Baye&nbsp;de yayın gerisinden bulduğu iki boş şutu da sayıya çevirdi. Önümüzdeki dönemde Anadolu Efes’in saha içi yerleşimi genişlediğinde içerden dışarıya çıkan toplar rakip takımların fazlasıyla canını sıkacak.&nbsp;</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Tamamlayıcı etmen:&nbsp;Maç sonu Ergin Ataman’ın “Yalnızca Micić’in yaratıcılığına ve Clyburn’ün birebirlerine kalıyoruz. Bugün Clyburn de pek etkili değildi. Hal böyleyken istediğimiz düzeni kuramıyoruz. Bence sıkıntımız daha çok yaratıcı kısalarımızda. Mesela bugün Fenerbahçe Beko için farkı yaratan nokta Gudurić, Edwards, Wilbekin ve Calathes gibi kısalar oldu.”&nbsp;şeklindeki açıklamasıyla Anadolu Efes’in yaratıcı kanattaki sıkıntıyı net bir şekilde dile getirdi. Burada yaratıcılık eksikliği sadece Shane Larkin’in parkede olmamasından kaynaklı değil. Top dolaşımına Micić ve Larkin dışında oyun aklıyla yön verecek, gerekttiğinde sorumluluk alabilecek bir kısa, gündemde olan. Skor tarafta&nbsp;Beaubois bunu desteklese de Anadolu Efes’ın kadro verimliliğinin istenilen seviyeye çıkması için&nbsp;Krunoslav Simon profilinde bir kısaya ihtiyacı var. Kadroda bu role en yakın aday ise Buğrahan Tuncer. Onun gelişimi Anadolu Efes’in oyun gücü için oldukça önemli.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Ne söyledi?:&nbsp;“Fenerbahçe Beko bugün harika bir basketbol oynadı, galibiyeti hak ettiler. Biz yedek kulübemizden çok az katkı alabildik, Fenerbahçe ise Carsen Edwards ve Devin Booker gibi kenardan oyuna dahil olan oyunculardan büyük katkı aldı. Ayrıca Wilbekin’i savunmakta çok zorlandık. Bizim için Larkin ve Beaubois olmadan oynamak kolay değil. Ayrıca yedeklerden de katkı alamadığımız zaman işler kolay olmuyor. Bugün yalnızca kenardan oyuna dahil olarak savunmada katkı verdi. Hak böyleyken bugün mağlup olmamız normal. Rakibimiz bizden çok daha iyiydi.”&nbsp;— Anadolu Efes koçu Ergin Ataman</li></ul>

Punto 

EuroLeague’in iki iddialı takımın Sinan Erdem’deki buluşmasında kazanan Fenerbahçe Beko oldu.

Derbide kazanan Fenerbahçe Beko

EuroLeague'de 2. hafta tamamlanırken Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko’nun sezon yolculuğunda öne çıkan başlıkları ele aldık.

Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko’nun EuroLeague yolculuğu

“Mahalle evinin biraz daha genişlemesi gibi bir şey bence. Güvende hissettiğin; etrafında olup bitenden haberdar olduğun; yabancılık çekmediğin, çektirilmediğin; ait olduğun. Her gün aynı yerde gördüğün teyze ya da bacaklarına dolanan, sırnaşan kedi oralarda değilse ve sen bunu fark ediyorsan artık mahallelisindir!” diyerek anlatmaya başlıyor Cansu.&nbsp;O sırada Little Studio’nun kapısı açılıyor, Suadiye’de yeni taşındığı eve su yeşili veya güneş sarısı tabaklardan almaya gelmiş bir bey — elinde kumaşlarla. Cansu ondan yana ilerliyor; yaşamak istediği evin duygusunu soruyor önce. Huzur mu, neşe mi, canlılık mı? Etrafımızdaki duvarlara asılı tablolarda hissettiğimiz hangisi diye düşünüyoruz o sırada. Şu tabaktaki fırça darbeleri mavi ortancayı anımsattı; bardaktaki dalgalanmalar rüzgârın hışırtısını; “İnanılmaz!” diye birbirimize attığımız gökyüzü fotoğraflarındaki tüm renkler, geçişler etrafımızda şimdi. Duygularımız da öyle, geçişken sanki.<img src="https://images.aposto.com/2022/1/6/1645872664534.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Cansu, Little Studio'da<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Biz tuvaller arasında gezinirken geri geliyor Cansu. Kaldığı yerden devam ediyor lafına. Ne diyorduk? “Her gün aynı yerde gördüğün teyze orada değilse ve sen bunu fark ediyorsan artık mahallelisindir. Ben beş yıldır Fenerbahçe’de bunu hissediyorum. Evim, atölyem, teknem, denizim ve huzurum burada benim. Her sabah Little Studio’nun kapısını mahallenin kedileri ve köpekleriyle birlikte açıyoruz; miyavlar, hav havlarla başladığımız gün kahkahalar, kapıdan başını uzatıp da 'Merhaba!' diyenlerin sesleri, geçerken bakkaldan veya marketten 'Bir şey ister misin?' diye uğrayanlarla ve bakmaya, almaya, sohbete gelen müşterilerle tempolu devam ediyor."<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Fenerbahçe kasabası</h2>Fenerbahçe mahallesi bugünkü adını yarımadanın batı ucundaki fener kulesinden almış. Osmanlı kaynaklarında Kelemiç (Kalamış) semti olarak geçen bölgenin Fener Bahçesi (Bağçe-i Fener) adıyla anılmaya başlaması, 1562'de burada bir deniz feneri yapılmasından sonra.&nbsp;"Buralar doldurulmadan önce her gün havluları alır, denize girerdik," diye anlatıyor eskiler. Cansu, “İstanbul’un yaşanacak en güzel yerlerinden biri bence hâlâ Fenerbahçe. Denize yakın, yeşile bakan, kasaba gibi küçük ama insanları kültürlü,” diye tanımlıyor mahallesini. Fenerbahçe’de sadece yaşayan değil ama Cansu, aynı zamanda esnaf.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/1/6/1645872817830.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">İş biter, imza atılır<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Merak ediyoruz, nasıl buradaki mahalleliyle esnafın sohbeti? “Aslında mahallenin kızı gibiyim ben. Birine hediye alınacaksa mutlaka dükkâna uğrar burada yaşayanlar. Bir tablo, porselen tabak veya bardak ayırtırlar. Eğitimler veriyorum, genellikle civardan oluyor gelenler; renklerin dünyasını, hissini, anlamını keşfediyoruz beraber. Mahallelinin uğrak yeri, sanat evi, atölyesi Little Studio. Az ötemde kahve kavuran arkadaşım bir sonraki sokakta harika yemekler yapan diğer bir arkadaşım, yan sokağımda çiçek atölyesi, karşı binamda sürekli piyano çalan bir sanatçı var. Sütümüz bitince koşup yan kapıdaki bakkaldan bir tane kapıp hayata duraklamadan devam edebilmenin güvencesi var burada. Minik bir kasaba gibi yaşıyoruz bir arada.”<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Önü mavi, arkası yeşil</h2>İşin özü şu: Fenerbahçe, Kadıköy merkezin yanı başında, sahil kasabası yaşantısını koruyan sokakları; eski İstanbul apartmanları; keyfi yerinde sokak hayvanları; yüzü gülümseyen esnafları ve İstanbul’un en güzel parklarından birini kalbinde taşımasıyla Kadıköy’ün diğer mahallelerinden daha torpillidir — Cansu’nun dediği gibi. Sahil yolunun sonuna doğru içerlek konumu, onu İstanbul’un arındırılmış bölgesi ilan etmeye yeter. Yürümeyi sevenler, bisiklete binip işine gidenler ve yelkene çıkanlar aynı kahvecide oturur. Sokaktaki kedileri besleyenler de onlardır, selam verip geçtiğin de — mahallelidir işte. İstanbul’un pek çizilmeyen bir tablosunun içindeki.<img src="https://images.aposto.com/2022/1/6/1645903874662.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.67" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kadıköy bostanları<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Bu senaryo İstanbul genç nüfusuna da son yıllarda sempatik gelmiş olacak yahut İstanbul’un taşı toprağı altın yerlerini yeniden değerlendirmiş olacaklar ki Cansu’nun söylediğine göre son iki yıldır mahallede yaşayan genç nüfus artıyor. İstanbul’un kaosu değil huzurunun ilham verdiği yeri seçmek, kafanın içindeki sesleri susturmakla başlar. Susturmuş olacaklar. Önü deniz, arkası park bir yaşama geçmişler; önü gri, berisi griliklerden. Kasaba hayatına katılmışlar. Katılmaları, mahalledeki genç sanatçı, yazar, sporcu, yelkenci nüfusunu da artırmış. Bisikletine atlayıp rüzgâra kaptıranlara bisiklet aksesuarları ve bisiklet satan dükkânlar, tamirciler eklenmiş esnafların arasına.Dönüşüm ve yeni, her zaman da iyi gelmemiş mahalleye tabii. Kentsel dönüşümün ürünü yeni yapılar ve eski İstanbul apartmanları bir arada salınıyor şimdilerde burada. Genç nüfusla yaşlı nüfusun, denizin ve ağaçların, kedilerin ve Martı’ların sokakları paylaştığı bu mahallede. Mahallenin eskisinden ve dönüşümünden Fenerbahçe’nin de nasibini aldığından bahsetmişti <a fr-original-style="" href="https://apos.to/i/kalamis-tunc-ugurdag" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Kalamış’ı anlatırken</a> Tunç Abi. Cansu da eski Fenerbahçelilerin dönüşüme karşı direndiklerinden bahsediyor. Pek tabii direnemeyenler ortada ki gökyüzünü zaman zaman yüksek binalar kapatıyor. Oysa bir zamanlar yalnızca ağaçlardan gökyüzünü göremediğimiz, yazın serin olsun diye oturup soluklandığımız sokakları anlatır mahallenin eskisi.<img src="https://images.aposto.com/2022/1/6/1645889642208.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Yelkenci nüfusu, mahallesinde<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Zaman ne olursa olsun, dönüşüm bizi nereye götürürse götürsün Fenerbahçe hâlâ gökyüzüne açıklıklardan, güneşe ağaçların dalları altından bakabildiğimiz; mahalleli ekibinde kedileri, sanatçıları, yelkencileri, yazarları, güler yüzlü Kadıköy insanını bulabildiğimiz; önü mavi arkası yeşil bir mahalle. Soluklanmak için her geldiğimizde turuncu bardaklarında Little Studio’da kahvemizi içtiğimiz. Taze makarnamızı alıp eve gittiğimiz; bahar gelince örtüleri kapıp pikniğe yollandığımız; denizin kokusunu her daim içimize çekebildiğimiz. Hele bir de rüzgâr varsa onu da arkamıza alıp kuş gibi hissettiğimiz.

FENERBAHÇE ile ilgili hikayeler