Kadın Balıkçılar Derneği, Türkiye’de balıkçılık ekosistemi içinde kadınların varlığını görünür kılmak, hak temelli bir yerden güçlendirmek ve geleneksel aile balıkçılığını sürdürülebilir bir gelecek perspektifiyle ele almak amacıyla kurulmuş ilk ve tek kadın örgütü olma özelliğini taşıyor. Dernek, balıkçılığı yalnızca bir geçim kaynağı değil; kültürel miras, ekolojik sorumluluk ve toplumsal dayanışma alanı olarak ele alıyor.Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Sevinç Üsküplü, uzun yıllardır balıkçılık ekosisteminin içinde yer alan, sahayla güçlü bağlar kurmuş ve kadınların örgütlenme süreçlerinde aktif rol üstlenen bir isim. Üsküplü’nün anlatımı balıkçılığın erkek egemen bir alan olarak kodlandığı yapılarda kadınların nasıl yan yana gelerek bu algıyı dönüştürdüğünü, dayanışmanın nasıl somut kazanımlara dönüştüğünü ve derneğin geleceğe dair hedeflerini net bir şekilde ortaya koyuyor.<img src="https://images.aposto.com/2025/11/4/1766040038134.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kadın Balıkçılar Yönetim Kurulu Başkanı Sevinç ÜsküplüKadın Balıkçılar Derneği’nin kurulduğu günden bu yana sahada gördüğünüz en önemli dönüşüm nedir?Bizler için başlıca dönüşüm Kadın Balıkçılar Derneği’nin kurulması. Tarihin en eski mesleklerinden biri olan balıkçılığın ve aynı zamanda bir aile mesleği olan zanaatkar balıkçılığın içindeki kadınların biraraya gelmesi, dayanışma içinde olması, en büyük zihinsel dönüşümü yarattı. Kadınların birbirini görmesi, duyması ve birlikte hareket edebilmesi sahadaki en önemli değişim oldu.Derneğin savunuculuk ve kapasite geliştirme çalışmalarında karşılaştığınız başlıca güçlükler neler? Bu engelleri aşmak için ne tür ortaklıklara veya kaynaklara ihtiyacınız var?Var olan algının kırılması en zor kısımdı. Balıkçılığın bir erkek mesleği olarak görülmesi başta olmak üzere balıkçılık ekosistemi içinde kadınların balıkçılık yapmasının, denizle ilgilenmesinin ve denizin üzerinde olmasının hâlâ yadırganması önemli bir engel.Bu engelleri aşmak için birlikte iş yapabilme yeteneklerimizi geliştirdik. Bu süreçte en büyük desteği yine balıkçılık ekosisteminin kendisi sağladı. Özellikle kadınların bu değişimi gerçekten istemesi karşılaşılan tüm engelleri zamanla ortadan kaldırıyor.En büyük ihtiyaçlarımızdan biri projeleri ve fikirleri kadın bakış açısıyla hayata geçirebilmek ve kimsenin geride kalmamasını sağlamak için finansal kaynaklara erişim. Bizler gibi denizi ve balığı seven, denizin mevcut sorunlarını birlikte onarmak isteyen ortaklıklara ihtiyacımız var. Bu nedenle bu yıl Yerli Malı Haftası kutlamaları kapsamında Beylerbeyi İçecek Pazarlama A.Ş.’nin&nbsp;ev sahipliğinde gerçekleşen buluşma bu çalışmaları görünür kılmak açısından çok kıymetli.Kadın balıkçılar için eğitim, finansmana erişim, ekipman, sağlık ve sosyal güvenlik gibi somut hizmetler sunarken dernek nasıl çalışıyor? Başarı hikayeleri veya ölçülebilir sonuçlardan bahsedebilir misiniz?Kadın Balıkçılar Derneği, balıkçılık alanında faaliyet gösteren Türkiye’nin ilk ve tek kadın örgütü. Derneğin ilk tohumları 2008 yılında atıldı. Bu tarihten itibaren farklı dernekler ve kurumların çatısı altında çalışmalar yürütüldü; bu yapılara önemli katkılar sağlandı. 2019 yılında ise dernek resmen kuruldu.Derneğin en büyük gücü güven duygusu ve duyuluyor olmaktan geliyor. Birbirimizin ihtiyaçlarını gerçekten duyarak ilerleyen ve bu sayede kenetlenen kadınlarla çok güçlü bir gönül bağımız var. Kalpten gelen bir gönüllülük anlayışıyla, denizlerin onarımı konusunda bilinçli ve sorumlu bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Alandaki uzun yıllara dayanan tecrübemiz ve doğaya duyduğumuz saygı pek çok başarı hikayesinin ortaya çıkmasını sağladı.Bizim için başarı hikayesi kimi zaman tek bir kadın balıkçının “Ben buradayım” sesini çıkarabilmesi oluyor. Kimi zaman ise Türkiye genelindeki kadın balıkçıların ortak kullandığı teknelere devlet tarafından %35 daha fazla hibe verilmesine Kadın Balıkçılar Derneği’nin öncülük etmesi. O kadar çok insan ve kadın hikayesi var ki; tıpkı bu coğrafyanın kültürel zenginliği gibi.Önümüzdeki 5 yıl içinde derneğin hedefleri neler? Genç kadınların sektöre katılımını ve örgütlenmeyi nasıl sürdürmeyi planlıyorsunuz?Kadın balıkçılar olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve denizlerin onarımı için daha da güçlenmeye devam edeceğiz. Bu denizlerin kahramanı olan kadın balıkçılar sarıldıkları deniz için dümende olmaya devam edecekler.Balıkçılık ekosistemi çok geniş bir alan. Satıştan lojistiğe, pazarlamadan işlemeye, üretimden avcılığa, bilim insanlığından karar vericiliğe ve sivil alana kadar pek çok farklı rolde kadınlar var. Bizler bu büyük dünyanın en kırılgan alanlarından biri olan geleneksel aile balıkçılığı odağında çalışıyoruz.Bu odağın içinde gençler de yer alıyor. Gençlerin doğayla uyumunu güçlendirmek, özellikle deniz okuryazarlığına dair farkındalıklarını artırmak, mevcut problemlerde çözümün bir parçası olabileceklerini görmelerini sağlamak ve çözümün aslında birlikte mümkün olduğunu hatırlatmak üzerine geliştirdiğimiz programlarımız var. Bu programların yaygınlaşması ve daha fazla genç kadına ulaşması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

apéro

Kadın Balıkçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sevinç Üsküplü ile derneğin kuruluşundan bu yana sahada yaşanan dönüşümü, kadın balıkçıların örgütlenme sürecini, karşılaşılan yapısal engelleri ve önümüzdeki döneme dair hedefleri konuştuk. Üsküplü, balıkçılığın erkek egemen bir alan olarak kodlandığı yapılarda dayanışmanın nasıl somut kazanımlara dönüştüğünü anlatıyor.

Sevinç ile ilgili hikayeler