5 Ekim 1881’de&nbsp;İspanya, Málaga’da dünyaya gelen ve ölü doğduğu düşünülen Picasso, doktor olan amcasının uğraşları sonucunda nefes almaya başardı. Don Salvador’un yardımıyla hayata döndürülen bebeğe, annesinin rüyasında gördüğünü söylediği Pablo ismi verilmesi uygun görüldü. Picasso'nun babası ressam ve resim öğretmeniydi ve yakın akrabaları arasında da pek çok ressam vardı. Bu yüzden Picasso; kalem, kağıt ve boyalarla çok küçük yaşlarda tanıştı.Geçim sıkıntısı çeken ailenin babası, İspanya’nın kuzeyinden yeni bir iş teklifi aldığında ise Atlantik kıyısındaki eyalet merkezine yerleştiler. 1894 yılında kız kardeşi Concepcion difteri hastalığı yüzünden hayatını kaybetti ve bu olay Picasso’da silinmesi mümkün olmayan izler bıraktı.<img src="https://images.aposto.com/2021/6/6/1625305848622.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.41" alt="Genç Picasso" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Aynı yıl, 13 yaşında olan Picasso, yeteneğiyle herkesi kendine hayran bırakmaya başladı. Hatta ona resim yapmayı öğreten babası, oğlunun çalışmaları karşısına onun artık olgun bir sanatçı olduğunu kabul etti ve bütün araç-gereçlerini Picasso’ya vererek resim yapmayı bıraktı. Aile, bir sene sonra Barselona’ya taşındı ve Picasso burada Llotja Sanat Enstitüsü’ne başladı. Ki bu, onun ne kadar yetenekli olduğunun kanıtlarından biri oldu. Çünkü bu sanat okuluna genellikle eğitim görmüş ve yaşça Picasso’dan daha büyük olanlar kabul ediliyordu. Ancak sınavda gösterdiği olağanüstü yeteneği ile Picasso da kabul edilenler arasında yer almayı başardı.

difteri ile ilgili hikayeler