Golden State Warriors, geçtiğimiz yıl normal sezonu 39 galibiyet ve 33 mağlubiyetle sekizinci sırada bitirmiş play-in maçında Los Angeles Lakers’a mağlup olarak playoff’tan uzak kalmıştı. Stephen Curry,&nbsp;adeta bir MVP performansı gösterdiği sezonda 2020 Draftı’nın 2 numarası James Wiseman’ın menisküs yırtılmasından sezonu kapatması, Klay Thompson’ın aşil sakatlığından dönememesi ve takımın savunma yükünü çeken Draymond Green’ın hücumda gittikçe körelmesinden ötürü ekibin hücum tarafında sadece Andrew Wiggins’ten katkı almıştı. Takımın daha rekabetçi olması için bu yaz agresif hamleler yapması beklenen genel menajer Bob Myers, organizasyona takasla büyük bir ismi getirmek yerine takımın kadrosunu hem kısa vade hem de uzun vade için ufak çözümlerle inşa etmeye çalıştı.<h2 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Eklemeler</h2>2021 Draft gecesi başlarken elinde ilk turdan iki seçim hakkı olan Myers’ın bu seçimleri Wiggins’le birleştirerek Bradley Beal gibi başarısız bir takımda uzun süredir bulunan bir yıldız oyuncu için takas paketi hazırlaması bekleniyordu. Fakat Myers, bu seçimlerle takımın kısa vadedeki başarı arzusu için organizasyonun geleceğini riske atmadı. Myers, draftta 7.sıradan 18 yaşındaki forvet Jonathan Kuminga ve 14. sıradan Arkansas Üniversitesi’nden 19 yaşındaki şutör Moses Moody’ı tercih etti. Geçtiğimiz yılı NBA G League’de geçiren Kuminga, 15,8 sayı 7,2 ribaund ve 2,7 asist ortalamalarını koyarken güçlü atletik oyununda hızı, gücü ve çabuk ilk adımıyla skorer özelliğini ortaya koydu. Orta mesafe ve yay gerisinden düşük yüzdeyle oynayan kanat forvet, ligde fark yaratmak istiyorsa işin defans boyutunda da kendini geliştirmeli. Kolejde 16,8 sayı 5,8 ribaund ve 1,6 asist istatistikleriyle oynayan Moody ise ideal bir 3&amp;D oyuncusu. Sezon genelinde koç Steve Kerr, takım oyununa uyan özellikleriyle öne çıkan Moody’e oldukça dakika verecektir.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2021/8/5/1630648274720.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: NBAMyers’ın serbest oyuncu piyasasından ilk hamlesi 33 yaşındaki forvet Nemanja Bjelica’ya 1 yıllık minimum kontrat vermek oldu. 6 yıldır ligde bulunan Bjelica, Kings yıllarında bazen oyunda fark yaratsa da ligde istediği gibi bir kariyer yapamadı. Geçtiğimiz yılı Miami’de geçiren forvet, 16,1 dakikada 6,5 sayı 3,4 ribaund 1,9 asist istatistikleri yakalamıştı. Bjelica, Kerr’in oyunculardan yüksek IQ ve oyun bilgisi talep eden Pace&amp;Space oyununda benchten gelerek pas ve şutör özellikleriyle değerli katkılar verebilir.&nbsp; &nbsp;&nbsp;Warriors, ölü sezonda organizasyonda altı sene forma giyen ve üç şampiyonluk yaşayan 37 yaşındaki Andre Iguodala ile 1 senelik minimum kontrat üzerinden anlaştı. 2019 yılında Iguodala takımdan ayrılmasının ardından Koç Kerr’in Warriors’ın ruhunun bir parçasını kaybettiğini söylemesi, veteran oyuncunun takımdaki etkisini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz sezon Miami formasıyla 63 maça çıkan Iguodala; 4,4 sayı 3,5 ribaund ve 2,3 asist ortalamalarıyla mücadele etmişti. Iguodala’nın sezon boyunca Curry ve Green’in üzerindeki takım üzerindeki liderlik yükünü hafifleteceği kesin.Myers’ın bu yaz takıma kattığı bir diğer oyuncu ise 28 yaşındaki forvet Otto Porter Jr..&nbsp;11 senelik kariyerinde dördüncü takımına katılan Otto Porter, sık sık sakatlanmasından dolayı ligde beklentileri karşılayamasa da kariyerinde sahip olduğu %40’lık üçlük yüzdesiyle Warriors’ın oyununda iyi bir rol oyuncusu olabilir.<h2 dir="ltr" fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Mevcut iskelet</h2>Warriors her ne kadar bu sezona geniş bir kadroyla girse de Klay Thompson’ın iki yıl sonra aşil sakatlığından nasıl döneceği takımın tavanını belirleyecek. Geçen yıl sadece 39 maça çıkan James Wiseman’ın sağlıklı geçiremediği bir çaylak sezonun ardından bu yıl fiziğiyle beraber oyununa getireceği aşama takımın pota altı seviyesine etki edecek. Çekirdeğin bir yıl daha yaşlandığı bu sezonda 215 milyon dolar karşılığında dört yıl daha kontratını uzatan Curry ise sakatlığın olmadığı bir senaryoda ligin en önemli MVP adaylarından. Takımda kendisinden beklentilerin sadece bir 3&amp;D oyuncusu olması yönünde olan 26 yaşındaki Andrew Wiggins da bu sezonla birlikte istikrarlı bir oyuncu olma amacında.<img src="https://images.aposto.com/2021/8/5/1630649526082.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Kısacası</h2>Takımın genç nüvesinin lige entegre olması için zamana ihtiyaç duyduğu Warriors’ın bu düzeninin ekibin çekirdeğinin (Klay, Curry ve Draymond) oyunlarının üst seviyelerinden geriye gitmeye başlayacağı bir döneme denk gelmesi zamanı çok kıymetli kılıyor. Kazanma kültürünü yeniden organizasyona getirebilmek için Steve Kerr'in önünde çözmesi gerekecek bilinmeyi bol uzun bir denklem var.

Punto 

Warriors’ın tekrar rekabetçi olmak için yaptığı tercihler.

İki zaman çizgisi, tek yol

<a fr-original-style="" href="https://twitter.com/arma_kaynar" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Arma Kaynar</a>2020 Tokyo Olimpiyatlarının basketbol turnuvasında nefes kesen yarı final eşleşmelerinin sonunda finale çıkan ülkeler ABD ve Fransa oldu. Son 3 Olimpiyatta altın madalyayı kazanan ABD, karşılaştığı son 2 resmî mücadelede boyun büktüğü Fransa ile cuma gününü cumartesiye bağlayan sabaha karşı TSİ 05.30’da karşı karşıya gelecek.ABD ile Fransa arasındaki rekabete değinmeden önce iki takımın da turnuva boyunca nasıl bir yoldan geçerek bu noktaya geldiğini incelemek gerekiyor. ABD Millî Takımı, NBA fikstürünün diğer liglere göre geç tamamlanması sebebiyle de Olimpiyatlara katılan ülkeler arasında en geç bir araya gelen kadroya sahipti.Olimpiyatların başlamasından sadece 2 hafta önce bir araya gelen ABD kadrosunda 21 Temmuz tarihinde oynanan NBA Final serisinin son maçında yer alan 3 oyuncu bulunuyor: Devin Booker, Khris Middleton, Jrue Holiday. Takıma geç katılan oyuncular, antrenman kampında Covid-19 sebebiyle kadrodan çıkarılan Bradley Beal gibi yıldız isimlerin yokluğu ve hazırlık döneminde oyun alışkanlıklarını edinmek için yeterli zamana sahip olmaması ABD'nin ritmini bulmasını fazlasıyla geciktirdi.<img src="https://images.aposto.com/2021/7/4/1628199416089.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" alt="ABD-Fransa" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: Getty ImagesHazırlık maçlarında Nijerya, Avustralya gibi takımlara boyun eğen ABD, turnuvada oynadığı ilk maçta da Fransa'yla karşı karşıya gelmişti. Bu mücadeleden önce ABD'nin koçu Gregg Popovich, 2019 yılındaki Dünya Şampiyonası çeyrek finalinde elendikleri Fransa'yla oynayacakları mücadelenin kendileri için çok büyük anlam taşıdığını ve son 2 yılı Fransa'yla karşılaşacakları bir sonraki maçı düşünerek geçirdiklerini belirtmişti.Öte yandan Fransa’nın hazırlık dönemini pek parlak geçirdiğini söylemek doğru olmaz. Hazırlık döneminde 2 kez İspanya ve 1 kez da Japonya ile karşılaşan Fransa, bu hazırlık maçlarının hepsinden mağlubiyetle ayrıldı. Ancak Olimpiyatların en komple kadrolarından birine sahip olan ve Evan Fournier, Rudy Gobert, Nicolas Batum, Timothe Luwawu-Cabarrot gibi NBA yıldızlarının yanı sıra Avrupa kıtasının Nando De Colo ile Thomas Heurtel gibi yıldızlarını bünyesinde barındırıyor.&nbsp;<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Üç sayı çizgisinin gerisinde&nbsp;</h2>Fransa’nın kadro kalitesi, Olimpiyatların ilk maçında ABD karşısında oynadıkları mücadelede de kendisini belli etti. ABD, özellikle Fransa’ya karşı tempoyu yükseltebildiği anlarda fark yaratmayı başarsa da oyun yarı saha hücumuna kaldığında etkili olmakta fazlasıyla zorlandı. Kevin Durant’in faul problemine girmesiyle birlikte Damian Lillard, Zach LaVine, Jayson Tatum, Devin Booker gibi yıldızların üç sayı çizgisinin gerisinden etkisiz kalması bunun en büyük sebebiydi.Öte yandan Fransa, Evan Fournier’in muhteşem skor performansıyla birlikte dönem dönem çift haneli farklarla geriye düşse de oyundan asla kopmadı. De Colo ve Rudy Gobert’in etkili performansının yanı sıra Guerschon Yabusele’nin istatistik kağıdında görünmeyen mücadelesiyle Fransa, mücadelenin son 03:41 dakikasında 16-2’lik bir seriye imza atarak ABD'ye 2004 Olimpiyatlarından beri Olimpiyatlardaki ilk mağlubiyetini yaşattı.Bu mağlubiyetin etkileri ABD'nin üzerindeki başarı baskısını iyice artırıp tecrübeli koç Gregg Popovich’in bile iş güvenliğinin sorgulanmasına sebep olurken ABD medyasında sık sık “Basketbolda dünya ile aramızdaki makas kapanıyor mu?” sorularının daha yüksek sorulmasını da beraberinde getirdi.Fransa mağlubiyetinin ardından ABD, Damian Lillard ve Jayson Tatum’ın skorer oyunlarıyla arka arkaya İran ve Çekya’yı farklı mağlup ederek gruptan çıkmayı başardı. ABD, çeyrek final maçında İspanya karşısında bir noktada 10 sayı kadar geriye düşse de Kevin Durant’in liderliğinde vites artırarak rakibini devirdi. ABD, benzer bir senaryoyu yarı finalde karşılaştığı Avustralya karşısında da yaşadı. Mücadelenin ilk çeyreğinde 15 sayı kadar geriye düşseler de ikinci çeyreğin son anlarından itibaren oyuna ağırlığını koyan ABD, farklı bir şekilde kazanarak adını finale yazdırdı.<img src="https://images.aposto.com/2021/7/4/1628199089412.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" alt="ABD " ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: Getty ImagesFransa’nın yarı finale kadar turnuvadaki yolculuğunun ABD'ye kıyasla çok daha rahat geçtiğini söyleyebiliriz. Grupta ABD'den sonra Çekya ve İran’ı da rahatlıkla deviren Fransa, çeyrek final eşleşmesinde İtalya'yla karşı karşıya geldi. İkinci çeyrekten itibaren oyundaki üstünlüğünü kabul ettiren Fransa, yarı finalde Luka Dončić’li Slovenya'yla karşı karşıya geldi. Bu karşılaşmada Dončić, Olimpiyat tarihinin bir maçta triple-double yapan üçüncü oyuncusu hâline gelip asist rekorunu da kırsa da Nicolas Batum’un son saniyede Klemen Prepelič’e yaptığı ve basketbol tarihine geçecek blok Fransa’yı finale taşıdı.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Geleneğin devamı</h2>ABD'nin 1992 Barselona Olimpiyatları'ndan bu yana NBA oyuncularının millî takımda yer almaya başlamasıyla uluslararası düzeyde kurduğu dominasyon herkesin malumu. Bu dönem içinde sadece 2004 Olimpiyatları'nda bronz madalya alan ve diğer tüm Olimpiyatlarda altın madalyayı boynuna geçiren ABD, toplam 15 kez altın madalya kazanmıştı. Takım, cumartesi sabahı da bu geleneği devam ettirmek için sahaya çıkacak.Fransa’nın Olimpiyat karnesi ise ABD'ninki kadar parlak değil. Bugüne kadar toplam 10 kez Olimpiyatlarda basketbol branşında mücadele eden Fransa, sadece 2 kez finale kalabildi ve altın madalyayı hiç kazanamadı. Tarihinin en iyi jenerasyonlarından birine sahip olan Fransa, bu sefer şeytanın bacağını kırmak istiyor.Davud ve Golyat’ın hikâyesi, yüzyıllardır dillerden dillere aktarılarak gelen bir efsane. Fransa, bu efsaneyi Tokyo Olimpiyatları'na taşıyarak basketbol tarihine altın bir sayfa eklemek istiyor. Bu hedefin karşısında ise ABD formasıyla Olimpiyat tarihinde en çok skor üreten oyuncu olan Kevin Durant’in liderlik ettiği yıldızlar karması olacak.

2020 Tokyo Olimpiyatları basketbol turnuvasında finalin adı kondu…

Davud ve Golyat’ın savaşı: Fransa - ABD

Kahramanlar, her ne kadar dünya gerçekliğinde özümsenen imgelemeler olsalar da çizgi romanlar, kuşkusuz ki kahraman kavramının net tanımlamalarını yapmışlardır. İyi kahramanlar ve kötü kahramanlar. Bir de ince kırmızı çizgi üzerinde tutulan kahramanlar vardır; sevilmeyen kahramanlar. Misal, Batman, Gotham’ın gönlünde birçok kez taht kursa da bazen o kadar nefret edilen bir karaktere dönüşür ki tüm olumsuzluğu üzerine çeker. Hazır Space Jam’in ikinci filminin fragmanı da çıkmışken NBA’deki kahraman tanımlamalarına göz atmak pek tabii doğru olacaktır. Ve doğrusunu söylemek gerekirse sevilmeyen kahraman olarak güncel oyunculardan akla ilk geleni Russell Westbrook.<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Neden bazen sevilmiyor?&nbsp;NBA’in istatistik sayfalarında Russell Westbrook, şu sıralar adını pek çok kez gösteriyor. Zira Westbrook, 13 Mart’tan bu yana çıktığı maçları daima double-double ile tamamlarken sekiz defa triple-double yapma başarısını gösterdi ve doğal olarak birçok alanda adını tarihe yazdırdı. Ancak o istatistik paylaşımlarından birine tıklar ve yorumları okumaya başlarsanız şuna benzer sözler göreceksiniz: “Ah boş istatistikler… Oklahoma’yı bıraktı, Houston’ı bıraktı oralarda hiçbir şey kazanamadı ve şimdi Washington’da da sadece istatistik kâğıdı için oynuyor.” Ve sonrasında belki de gerçekten Westbrook’un olağanüstü istatistiklerinin buzlaşmış dondurma tadında olduğunu düşüneceksiniz. Onun zor sınavlardan kaçıp kolaylık içinde kendisi için oynadığını farz edeceksiniz, ki bunda herhangi bir yanlış nokta yok. Ancak…</li></ul><div fr-original-class="fr-img-space-wrap" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;"><span contenteditable="false" draggable="false" fr-original-class="fr-img-caption fr-draggable" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; position: relative; box-sizing: border-box;"><img src="https://images.aposto.com/2021/3/2021-04-08T15:33:19.246Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" alt="Westbrook" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><span contenteditable="true" fr-original-class="fr-inner" fr-original-style="" style="outline: transparent solid 0px; box-sizing: border-box; margin: auto; display: block; padding: 5px 5px 10px; font-size: 14px; font-weight: 400; opacity: 0.9; width: 100%;">Kaynak: Washington Wizards&nbsp; </div><ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Neden kahraman?&nbsp;Ancak Westbrook, bir aralar Kevin Durant ve James Harden’dan oluşan olağanüstü Oklahoma City Thunder kadrosunun tamamıyla dağılmasına karşın takımdan en son ayrılan kişiydi. Ayrıca Houston Rockets’tan James Harden gittikten sonra ayrıldı. Washington’a John Wall’un yerini doldurmaya ve Bradley Beal ile gençlere önderlik etmeye geldi. Bu elbette onu kahraman yapan şey değil. Westbrook’u basketbolun kahraman statüsüne taşıyan en önemli şey onun sahip olduğu oyun stili. </li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Basketbol her ne kadar bir bilim dalı olmasa da aslında fizik ve biyolojinin harmanlanmış en muazzam örneği. Zira günün sonunda yetenek önemli gibi görünse de turunculu parkede siyah çizgili topun peşinden koşan şey oyuncunun vücudu, yeteneği değil. Bu bağlamda Russell Westbrook 1,94’lük boy uzunluğu, boyundan 10 santim uzun kulacı ve sadece %4,2’lik yağ oranıyla oluşturduğu vücut tabanını olağanüstü bir dikey sıçrama ve bir o kadar güzel vücut pozisyonlamasıyla kombinleyerek fiziksel kanat savunmalarının bile kendisini engellemesini neredeyse imkânsız hâle getiriyor. Karşısında 2-3 alan savunmasından tuzaklı pick-and-roll&nbsp;savunmasına kadar birçok defans sistemi karşısında hızlı ayak oyunları, bitmek bilmeyen enerjisi ve agresifliğiyle çözüm bulmayı başarıyor ve içeriye penetre edip açısı varsa sayı üretmeye, yoksa da topu üç sayı çizgisinin ardında bekleyen oyuncuya atmaya çalışıyor. </li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Russell Westbrook, basketbolundaki dinamikliğiyle kuşkusuz ki bir süper yıldız, yani kahraman. Ancak kariyer yoluyla biraz sevilmeyen bir kahraman. Tabii o, herkesin kendisini sevmesine ihtiyaç duyuyor mu? İşte burası tamamıyla muamma… Kapak Görseli:&nbsp;<a fr-original-style="" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTYwNjYxYmI1OGYzNzUwMDAwNjc4NzkwMSZ1c2VyPTVlZjQ3ZDc5MjNmYzJiMDAwODcwZjA4NCZhdXRob3I9NWY3NWI3MTA2MTI4MWEwMDA3MDE0NTBmJnNvdXJjZT13ZWImbmV3c2xldHRlcj01ZWUyNGE5NTg3ZTEyNTdhMDA4N2RjZTUmaXNzdWU9NjA2NWVlYzE3ZDkxZDEwMDA2Nzc1Mjc0JnN1YnNjcmliZXI9bnVsbCZ1cmw9aHR0cHMlMjUzQSUyNTJGJTI1MkZ3d3cuaW5zdGFncmFtLmNvbSUyNTJGYmF0dWhhbmNldHQlMjUyRg==" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Batuhan Çetin</a>&nbsp; </li></ul>

Kariyeri boyunca oyun verimliliğiyle eleştiriler alsa da ortaya koyduğu rakamlarla ligin öne çıkan oyuncularından olan Russell Westbrook, yeni takımı Washington Wizards'ta yeni bir misyon kazanmış durumda.

Sevilmeyen kahraman


• Yılın başından bu yana Bradley Beal’ın Washington Wizards‘tan takas edilme ihtimali sıkça konuşuluyor. New York Daily News’tan Stefan Bondy’ye konuşan bir NBA genel menajeri, Washington ekibinin takasta 3 tane korumasız birinci tur draft hakkı, 2 tane draft değiştirme hakkı, genç bir oyuncu ve biten kontrat talep ettiğini <a target="_blank" rel="noopener noreferrer" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTYwMjg0ZThiMzcxNTc2MDAwNmIzODRlOSZ1c2VyPTVlZjQ3ZDc5MjNmYzJiMDAwODcwZjA4NCZhdXRob3I9bnVsbCZ1cmw9aHR0cHMlMjUzQSUyNTJGJTI1MkZ3d3cubnlkYWlseW5ld3MuY29tJTI1MkZzcG9ydHMlMjUyRmJhc2tldGJhbGwlMjUyRmtuaWNrcyUyNTJGbnkta25pY2tzLXN0YXItcGxheWVycy0yMDIxMDIxMi0zZGd4ZmQzNGFyZG14aTNsajc1NnBhZHRhYS1zdG9yeS5odG1s"">bildirdi.</a><ul><li>27 yaşındaki Beal, 25 Mart tarihinde bitecek olan takas dönemi boyunca markete düşebilecek en yüksek profilli oyuncu olarak görülüyor. Kariyeri boyunca iki kez All-Star seçilen Beal, bu yıl oynadığı maçlarda 32,8 sayı, 5,0 ribaund, 4,5 asist ve 1,3 top çalma ortalamaları yakaladı.</li></ul>

Bradley Beal ile ilgili hikayeler