• Napoli, Osimhen'i kamp kadrosuna almadı: İtalyan futbol kulübü Napoli, geçen sezon Galatasaray'da kiralık olarak forma giyen Nijeryalı santrfor Victor Osimhen'i yeni sezon hazırlık kampı kadrosuna dahil etmedi. Kulüpten yapılan açıklamada, Dimaro'daki yaz kampının başladığı ve sağlık ile fizik testlerinin ardından sezon öncesi hazırlıkların resmen başlayacağı belirtildi.<ul><li>Napoli'nin kamp kadrosunda Osimhen'in yer almadığı bildirildi.</li><li>Kamp kadrosunda bulunan oyuncular arasında Anguissa, De Bruyne, Lukaku ve McTominay gibi isimler yer alıyor.</li><li>Kulüp, Osimhen'in transferi için Galatasaray'ın yoğun çaba sarf ettiğini ifade etti.</li><li>Dimaro'daki yaz kampı, sağlık ve fizik testlerinin ardından üç gün sürecek.</li></ul>

Canlı Gündem

Bir insanı en çok ne mutlu edebilir? Bir işçiyi mesela. Mutluluk bir maratonsa eğer, finalde ona ulaşmamızı sağlayan şeyler çok bellidir aslında. Hayat belirgin çizgilerle çevrelemiştir bu tanımın etrafını. Doğduğumuz günden beri de, bizlere dolaylı yoldan böyle öğretilmiştir hep. Eğer sevdiğin bir işin varsa, seni seven bir eşin varsa, bir de dünya tatlısı iki çocuğun varsa mutlusundur. Geçimini tersanede çalışarak sağlayan, küçük bir kasabada, ortalama bir hayat yaşayan bir İngiliz; Pazar günü maçı izlemek için gittikleri köşedeki Pub’dan eşini ve çocuklarını alıp çıkarken, muhtemelen hayatının en mutlu günlerinden birini yaşadığının farkındaydı.Liverpool ezeli rakibi Manchester United’ı mabedi Old Trafford’da öylesine sürklase etti ki, derbinin yankıları uzun sürecek gibi duruyor. İlk 45 dakikanın sonunda, tabela 0-4’ü gösteriyordu ve ikinci devre başlar başlamaz fark 5 oldu. İşte bundan sonrası daha travmatikti United cephesi için. Skorun getirdiği özgüvenle, rahatça top çeviren Liverpoollular’a baskı dahi yapmıyordu Solskjaer’in öğrencileri, “Artık yeter!” dercesine.<img src="https://images.aposto.com/2021/9/2/1635250555377.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.78" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Görsel: Sky Sportsİşin nasıl oldusuna gelirsek; bana kalırsa maç önüne, iki teknik direktörün kadro seçimleri ve oyuncular için belirlediği rollerle başlamamız gerekiyor. Geldiği günden beri eleştirilse de, böyle sınavları genellikle iyi vermişti OGS. Zaten hala takımın başında olmasını sağlayan şey de, büyük maç performanslarıydı. Fakat bu sefer fena çuvalladı. Orta sahadaki Pogba yerine McTominay tercihi, üstüne bir de Pogba’nın oyuna sonradan girip, 15 dakika içinde atılması krizin boyutunu gözler önüne seriyor. Ayrıca Pogba’nın olmaması, merkezdeki tüm top trafiğini öldürdü ve hücumu iyice işlevsizleştirdi. Savunma çizgileri de stoper tandemi Maguire-Lindelöf olan bir takım için çok öndeydi. Rakibin son zamanların en formda Liverpool’u olduğu düşünülürse, bu fazla cüretkar bir 11’di.Kloop ise pek farklı bir şey denememişti. Liverpool zaten kolay pozisyona giriyordu. Liverpool bu kadar kolay pozisyona girerken, ManU’nun hep bir ekstra araması gerekiyordu. Formasyonda Firmino her zaman olduğundan bir tık daha geriye çekildi, maçın çoğunu 10 numara pozisyonunda oynadı. Bu sayede ileride hem oyun kurmaları kolaylaştı, hem de Salah’a geniş bir alan verildi. Salah da atletizm yarışlarındaki tavşan atletler gibi tempoyu belirleyen isimdi. Gerçekten sahada Salah ne isterse o oluyordu. Form durumu da gözetilirse, bence artık dünyanın en iyi futbolcusu tartışmalarına da noktayı koydu. Bir kez daha gösterdi ki, o en iyisiydi.Manchester United Rashford ve Greenwood gibi pırpır kanatlarıyla, ileride pres yaparak başlamaya çalıştı ama bu pres gölgeden öteye gidemedi. Konate’nin topla yaptığı driplingler suni baskıyı çok rahat kırdı. Liverpool, United’ın verdiği alanları her seferinde cezalandırdı. Ronaldo ileride çok yalnız kaldı ve maç içinde zaman zaman öfkesine yenilip çığırından çıktı. Jones’a yaptığı sportmenliğe aykırı hareketten ötürü bence onun da oyundan atılması gerekiyordu. Bu öfkesini doğuran şey de aslında Liverpool’un onu göbekte Henderson-Keita (ve sonradan oyuna giren Jones), beklerde Arnold-Roberson ile bir örümcek ağına almasıydı. Çoğu zaman stoperlere bile ulaşamadı. Böyle sancılı bir süreci dünya en son kıtalar birbirinden ayrılırken yaşamıştı herhalde.Özetle Liverpool, aradaki siklet farkının hala çok büyük olduğunu kanıtladı. Üst üste gelen Watford, Atletico ve Manchester United fikstürünü tam 13 gol atarak tamamladılar. Geçen seneki sıkıntılardan sonra bize yine büyüleyici bir performans izletiyorlar. Klopp’un Analiz-Sentez oyunu tıkır tıkır işliyor ve hala şampiyonluğun en büyük adaylarından biriler.

This Is England

Liverpool tarafında tarihi Old Trafford ziyaretinin ardından keyifler yerinde.

Bir Liman İşçisinin En Mutlu Günü

<a fr-original-style="" href="https://twitter.com/batuhanozokan" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">BATUHAN ÖZOKAN</a>Premier Lig’de 2021/22 sezonunu az da olsa sürprizlerle başladı. Sadece antrenör değil, aynı zamanda kimlik de değiştiren Tottenham, 3 hafta sonunda liderlik koltuğunu almayı başarırken tok satıcı Daniel Levy’nin inadı kırılmadı ve Harry Kane takımda kaldı.Yıldız oyuncunun takımda kalması, belirli açılardan takıma olumlu yansıyacak olsa da ayrılmak isteyen bir oyuncuyu takımda tutmanın riskini Tottenham en azından devre arasına kadar yaşayacak.İlk üç haftanın kayıpsız geçilmediği senaryoda Kane’in ayrılığı daha yüksek perdeden işitilecekti ancak eldeki dokuz puan, bu konuyu şimdilik kapatmaya yetti.&nbsp;Mourinho dönemine benzer bir oyun yapısında olmasına rağmen Santo’nun oyuncularını oynanan oyuna ikna etmesi ve oyuncuların bu talebe karşılık vermesi, tecrübeli teknik adamın doğru yolda ilerlediğinin en net göstergesi.Sezon öncesinde yapılan tahminlerde, değişen yapısı ve kulübün Kane ile yaşadığı sorun baz alındığında Tottenham’ın bu sezonu üst sıralarda bitiremeyeceği belirtiliyordu. Bunun ne kadar doğru bir tahmin olduğunu 38. hafta gösterecek ancak lige üç galibiyetle başlamak Santo’nun omuzlarındaki yükün daha da artmasına sebep olacak.<h2 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Dinamizm Sorunu</h2>Transfer döneminde eksiklerini en iyi kapatan takımlardan birisi olan Manchester United’da birçok alanda sorun çözülmüş olmasına rağmen orta sahadaki problem devam ediyor.&nbsp;Pogba’nın kontratının son yılına girmesi ve geleceği üzerindeki gri bulutların henüz gitmemiş olması Fransız yıldızın bu sezonki performansında dalgalanmalara sebep olabilir.United’ın ana şablonunda Pogba’nın yeri garantiyken yanında oynayacak isimlerin belirsizliği Solskjaer ve ekibinin bu sezonki en büyük sınavı olacak. McTominay’ın sakatlığı, Fred’in inişli çıkışlı performansı ve yedek kulübesinin müdavimi Van de Beek’in yaşadığı sorunlar United orta sahasının en büyük handikabı gibi gözüküyor.Sezonun ilk üç haftasında oynanan Leeds maçını kenarda bırakırsak diğer iki maçtaki üretim sorununun büyük bir kısmını orta sahadaki nitelik eksikliği oluşturuyor. Ancak Ronaldo ve Sancho transferleri orta sahadaki isimlere bağlı olarak yaşanan üretim sorununu kısa vadede rafa kaldırabilir.Orta saha probleminin sezona yayılması durumunda Manchester United taraftarlarının sekiz yıl sonra kurduğu şampiyonluk hayali bir kez daha suya düşebilir. Bunun yaşanmaması içinse Solskjaer’in büyük ümidi Ronaldo’nun beklenen performansı göstermesi gerekecek.<figure fr-original-style="" style="margin: 0px 0px 1em; box-sizing: border-box;"><img src="https://images.aposto.com/2021/8/6/1631346278954.png" alt="" style="width: 100%; max-width: 550px; vertical-align: middle; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.34" width="550" fr-original-style="width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><figcaption fr-original-style="" style="font-style: italic; box-sizing: border-box;">Kaynak: sportmole.com</figcaption></figure><h2 fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">Arayış</h2>﻿Crystal Palace<p data-block="dceb9e7f-ecd9-439b-bdba-ba3029b18455" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Roy Hodgson’ın beklenen, Carlo Ancelotti’nin ise beklenmeyen ayrılığının ardından Crystal Palace ve Everton, yeni sezona farklı kimliklerle başladı.<p data-block="a4d97dcb-bec5-4b96-b409-ac8f2f19cf89" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Hodgson’ın bıraktığı geleneksel oyun yapısı, Patrick Viera yönetiminde yerini daha farklı bir anlayışı bırakırken Palace’da henüz taşlar yerine oturmuş değil.<p data-block="b9f2782c-763f-435e-b2f3-bdd26805ded8" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Sezona iki beraberlik ve Chelsea mağlubiyetiyle başlayan Palace’da yeni sistemin oturmasının biraz zaman alması muhtemel gözüküyor ancak geçen zamanda yaşanılacak puan kayıpları, hedeflenen amaca ulaşılmasını sekteye uğratabilir. Seçilen yol, Graham Potter’ın Brighton’da yaptığının bir benzeriyse, “sabır”, Viera döneminin en önemli kelimesi olacak.<p data-block="11e632ad-23cd-4af8-b276-2a04857830b8" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿<img src="https://images.aposto.com/2021/8/6/1631346279963.png" alt="Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı rafael-benitez.jpg" ratio="1.34" style="width: 100%; max-width: 550px; vertical-align: middle; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" fr-original-style="width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><figcaption fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; font-style: italic; box-sizing: border-box;">Kaynak: sportsmole.com</figcaption>Everton<p data-block="91a700d3-f6b7-4cb7-98d5-15599f652eef" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Caro Ancelotti’nin sürpriz ayrılığı sonrasında şehrin tanıdığı bir isme yönelen Everton, istediğini bulmuş gibi gözüküyor. Palace ile sözleşmesinin sona ermesinin ardından uzun süre boşta kalan Andres Townsend ve Almanya’dan dönen Demarai Gray’den hücum hattını oluşturan Rafael Benitez, ligdeki tecrübesiyle ilk üç haftada fark yaratmayı başardı.<p data-block="a27a34eb-1b31-4695-88bb-97ef17bca0b5" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Kadrosunu büyük ölçüde koruyan ve takımı lig tecrübesi olan isimlerle güçlendiren Everton için şimdilik işler yolunda gidiyor. Yaşanılan ani değişime rağmen Benitez gibi tecrübeli bir ismin takımın başında olması Ancelotti döneminin sonrasındaki olası bir düşüşü engelledi.<p data-block="101fe75b-3563-43eb-9f50-d8c06ab18ce5" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Takımın üzerindeki tek soru işareti ise o bölgeye aday olan tüm takımlar için sorulan soruyla aynı, Avrupa kupalarına katılabilmek için yeterli bir oyuna ve kadroya sahipler mi?<p data-block="708c6f15-ece0-4f09-9eaf-61ceee575c8d" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Aston Villa<p data-block="37468499-6168-4b6a-b90c-2797af287df0" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">Jack Grealish’in rekor bedelle takımdan ayrılmasının ardından transferde bonkör harcamalar yapan Aston Villa, ilk haftaki sürpriz mağlubiyetin ardından son iki maçta beklenen dört puan topladı.<p data-block="6e9189b5-881b-4870-8662-32b88f712734" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Grealish sonrası dönem için en büyük soru işareti, yıldız oyuncunun yerinin nasıl dolacağıydı. Buendia ve Leon Bailey transferleri bu eksiğin kapanması için yapılmış olsa da iki oyuncuyu henüz bir arada izleyemedik.<p data-block="ff0f099b-0e38-4176-9acd-4ce90c4dfd72" data-title="Paragraf" data-type="core/paragraph" fr-original-style="text-align: left;" style="text-align: left; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; box-sizing: border-box;" tabindex="0">﻿Aston Villa’nın iki sezon önce son haftada ligde kalmasının ardından geçtiğimiz sezonki performansı artık ligde tutunmaya değil, orta grubun demirbaşı olmaya çalıştığının en net göstergesiydi. Şimdiye kadar yapılan harcamalar ve Grealish sonrası inşa döneminin ilk halkası olan bu sezon, dönüşümün doğru ya da yanlış gittiğini gösterecek.&nbsp;

Tottenham’ın tek farklı galibiyetlerle zirveye oturduğu Premier Lig’de milli aranın ardından yeni hafta bugün başlıyor. Transferin son günlerinde Ronaldo’nun Manchester United’a dönmesi ve üst sıralardaki rekabetin daha da artması, gelecek haftalar için çok daha vaatkar bir tablo çiziyor.

Premier Lig: Sürprizler, beklentiler ve değişimler

Geçtiğimiz Pazar günü Manchester United konuk olduğu Tottenham’ı geriden gelerek 3-1 mağlup etti. Kırmızı Şeytanlar’ın golleri Fred, Edinson Cavani ve Mason Greenwood’dan gelirken Kuzey Londra ekibinin tek golü Heung-min Son’dan geldi. Maça damga vuran şeyse skor değil, maç sonunda iki takım menajeri arasındaki <a fr-original-style="" href="https://www.manchestereveningnews.co.uk/sport/football/manchester-united-solskjaer-mourinho-argument-20374072" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">atışmaydı.</a>33. dakikada Cavani’nin attığı gol, pozisyon sırasında McTominay’in Son’un yüzüne yaptığı müdahele nedeniyle iptal edilmişti. Pozisyon hakkında M. United menajeri Solskjaer, mizahi bir üslupla “(Son’un yüzünü tutmasına) Kanmamamız gerekiyor. Benim oğlum yerde böyle üç dakika kalsa ve ayağa kalkmak için on arkadaşına ihtiyaç duysa ona yemek vermem.” dedi. Bu demeç üzerine Mourinho ise “Ole’nin Son hakkında böyle açıklamalarda bulunmasına çok şaşırdım. Sonny (Heung-min), babası Ole’den daha iyi bir insan olduğu için çok şanslı. Ben de bir babayım ve bence bir baba çocuğuna her daim yiyecek vermeli. Ne yaptıklarının hiçbir önemi yok. Dediklerinden büyük hayal kırıklığına uğradım. Portekiz’de bir tabir vardır: “Ekmek ekmektir, peynir peynirdir.” Ole’ye yorumları hakkında ne düşündüğümü çoktan belirttim.” diyerek konuyu ilginç bir yere taşıdı.<a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=cBeDwFUA3sc" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">https://www.youtube.com/watch?v=cBeDwFUA3sc</a>&nbsp;Ole Gunnar Solskjaer’in oğlu Noah ise bu diyalog hakkında: “Geçtiğimiz Pazar bu atışmaya çok güldüm. Herkes emin olsun ki, babamdan yemek alıyorum. Asla Son’un yere yattığı gibi yatmadım. Büyük ihtimalle Mourinho, odağı yenildikleri gerçeğinden saptırmak istedi.” açıklamalarında bulunarak son noktayı koydu.

Manchester City’nin Southampton galibiyetiyle Premier Lig’de 27'nci hafta geride kaldı. Lig ikincisi Manchester United ile puan farkını maç fazlasıyla 14’e çıkaran City, şampiyonluk yarışında açık favori konumunda. Hâl böyle iken gündemi kimin şampiyon olacağı değil, şampiyonun rekorları işgal ediyor. 27'nci haftada oynadığı ilk maçta zirve yarışındaki en yakın takipçisi Manchester United’a 2-0 yenilen City, 21 maçlık galibiyet serisine veda etti. Manchester United cephesinde ise işler sezon başı beklenenden iyi gidiyor. Ezeli rakip City’e karşı alınan seri bozan galibiyet United için yalnızca sembolik bir anlama gelmekten daha fazlası çünkü bu sezon büyük maçlardaki performansı ile ilgili çok eleştirilen Ole Gunnar Solskjaer, eleştirilere bir nebze de olsa cevap vermiş oldu. Solskjaer’in United’daki geleceğine karar verilirken bu önemli galibiyet ve sezon sonu ilk dört içinde yer alabilmek önemli iki referans noktası olabilir. City ve United taraftarlarının jargonuyla konuşacak olursak: Son maçta Manchester kırmızıydı; peki Premier Lig tekrar ne zaman kırmızı olacak?<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">United savunması: Uzun bir süredir Manchester United kadrosunun en zayıf bölgesinin savunma hattı olduğu herkesçe kabul edilmiş durumda. Solskjaer ve ekibi, bu sezon içinde de savunma kurgusunun zayıf göründüğü ve bireysel hatalardan gol yenilen birçok maç oynadı. Buna rağmen Chelsea, Crystal Palace ve Manchester City’e karşı oynadığı son üç lig maçında kalesini gole kapamayı başardı. Tekil maç planı kurgulamaktaki marifetlerini daha önce de göstermiş olan Solskjaer ve City maçındaki savunmanın genel performansı, rekor serinin bitmesindeki en büyük iki faktör olarak göründü. United’ın iki yarının da hemen başında bulduğu birer gol hücumdaki üretkenlik yerine defansif sorumluluklara odaklanmalarını kolaylaştırırken sol kenar odaklı hücum etmeye çalışan City karşısındaki Wan-Bissaka ve ona yardımı aksatmayan McTominay’in bireysel performansları maçın skorunu belirledi. Eğer United savunması bu seviyedeki bireysel performansları uzun vadeye yayabilirse -ki bu olasılığı düşük bir durum- stopere yapılacak bir takviyeyle ciddi şampiyonluk adayı bir takımın savunma hattı kurulmuş olabilir.</li></ul><div fr-original-class="fr-img-space-wrap" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;"><img src="https://images.aposto.com/2021/2/2021-03-12T09:19:14.244Z_sm.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 600px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" alt="Futbol takımı" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 600px;" fr-original-class="fr-draggable">&nbsp;</div><ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">United kadrosunun geleceği: İşin hücumda yaratıcılık kısmında ise yük tamamen Bruno Fernandes’in omuzlarında ve Fernandes bu sorumluluğu şu ana kadar eksiksiz yerine getirdi. Eğer United’ın şampiyon olması ihtimal dâhilinde olacaksa hücumdaki yaratıcılık sorumluluğunu paylaşacak bir oyuncu takviyesi şart görünüyor. Sezon başında bu ismin Jadon Sancho olabileceği konuşulsa da Glazerlar kesenin ağzını açmamış ve bu transfer bitmemişti. Takımın geleceği için bir sonraki seviyeye çıkmak hedefleniyorsa önümüzdeki yaz transfer döneminde ya kendi golünü yaratabilen bir santrfor ya da diğer oyunculara fırsat yaratabilen bir kanat oyuncusunun transferi kilit olacak. Gelecek için başka bir önemli nokta da elit seviyede bir "defansif oyun kurucu" bulmak olacak. Zira ne Fred ne Donny van de Beek ne de takımla problemleri hâlen devam eden Paul Pogba, United’ın ihtiyacı olan performansı istikrarlı şekilde veremedi. Oyunun savunma tarafında en azından defolar yaratmayan, Rashford ve Martial’in sevdiği boş alanlarda onları topla buluşturabilecek uzun toplar atabilen bir orta saha oyuncusu Manchester United’ın önümüzdeki sezonu ve daha da ilerisi için fark yaratacaktır. Belki de böylece, Ole Gunnar Solskjaer’in oyunculuk kariyerinden sonra menajerlik kariyeri için de bir United efsanesi olarak anılmasının önündeki en büyük engeller aşılmış olur. Kapak Görseli:&nbsp;<a fr-original-style="" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTYwNDEyMTcxNmE5MzgwMDAwNzAxM2VkMCZ1c2VyPTVlZjQ3ZDc5MjNmYzJiMDAwODcwZjA4NCZhdXRob3I9NWY5MTY5Mjg5NzI1ZmUwMDA4NzA4NDEyJnVybD1odHRwcyUyNTNBJTI1MkYlMjUyRnd3dy5pbnN0YWdyYW0uY29tJTI1MkZiYXR1aGFuY2V0dCUyNTJG" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Batuhan Çetin</a></li></ul>

McTominay ile ilgili hikayeler