aposto-logoPazartesi, 20 Mart 2023
aposto-logo
Pazartesi, Mart 20, 2023
Premium'a Yüksel

Tahsin Özyer

Tahsin Özyer
Oyun sektöründe haftanın öne çıkan gelişmeleri

LATEST STORIES

🔸 Xbox, PlayStation ve Call of Duty dramasında son durum

Microsoft'un Activision Blizzard'ı satın alacağını duyurmasının ardından kopan yaygaralar ve türlü türlü gelişmeler bu satırlarda birçok kez yer aldı. Neredeyse her hafta perde arkasında neler döndüğüne dair yeni bir şeyler öğrendiğimiz bu süreçte işler biraz kızışmaya başladı. Call of Duty ise tüm bu tartışmaların arasında kilit bir rol oynuyor. Konuya aşina olmayanlar için kısaca neler olduğunu ve son durumu açıklayalım. Neler olmuştu? Microsoft'un, Activision Blizzard'ı 68,7 milyar dolara satın alacağını duyurarak oyun dünyasını şoka uğratmasının ardından beklenildiği üzere düzenleyiciler bu anlaşmayı incelemeye aldı. Son haftalarda kopan yaygara, farklı ülkelerde gerçekleştirilen incelemelerde ortaya çıkan belgelerden ve tarafların resmî kurumlara yaptığı savunmalardan kaynaklanıyor. Düzenleyici kurumlar her ne kadar Take Two ve Ubisoft gibi sektördeki diğer büyük şirketlerden fikir alsa da mevzu daha çok Sony ve Microsoft arasında geçiyor. Sony'nin, Brezilya'daki düzenleyicilere bu anlaşmanın rekabeti olumsuz etkileyebileceğine dair sunduğu argümanlarla alevlenen drama Microsoft'un savunmasıyla uzadıkça uzadı. 🔵 Sony özellikle Call of Duty'nin yeri doldurulamayacak kadar önemli bir seri olduğunu, bunun kontrolünün Xbox tarafına geçmesi ve oyunun Xbox'a özel olmasının kendilerini ciddi anlamda olumsuz etkileyeceğini söyledi. 🟢 Xbox patronu Phil Spencer , PlayStation tarafı ile yapılan anlaşmanın devam ettiğini ve Call of Duty'nin birkaç yıl daha tüm platformlara geleceğini belirtti . Microsoft daha önce, Minecraft'ı örnek göstererek Call of Duty için de benzer bir yol izlenebileceğini dile getirmişti . 🔵 Bunun üzerine Sony Interactive Entertainment (SIE) CEO'su Jim Ryan , yapılan anlaşmanın yetersiz olduğunu ve PlayStation oyuncuları için Call of Duty'nin geleceğini güvence altına almak istediklerini paylaştı . Serinin SIE için en büyük üçüncü parti gelir kaynaklarından biri olduğu belirtildi. 🟢 Phil Spencer, Call of Duty'nin PlayStation ve diğer platformlara geleceğini tekrarladı. Xbox patronu, amaçlarının oyunlarını daha fazla oyuncuyla buluşturmak olduğunu vurguladı. 🔵 Jim Ryan Brüksel'e giderek Avrupa Birliği temsilcileriyle görüştü ve yetkilileri Activision Blizzard satın alımının Call of Duty üzerinden Xbox'ı tekelleştirebileceğine dair ikna etmeye çalıştı . 🔵 Avrupa Birliği, Microsoft ve Activision Blizzard'ın rakiplerinden satın alım anlaşmasıyla ilgili geri bildirim talep etti. AB antitröst düzenleyicileri anlaşmanın onaylanması durumunda etkilenecek olan oyun geliştiricilerine, yayıncılara ve dağıtımcılara yaklaşık 100 sorudan oluşan bir form gönderdi . Son durum 🟢 Brezilya, Activision Blizzard satın alımını onayladı. Düzenleyiciler Microsoft'un rekabeti zorlaştırmaya niyetinin olmadığına ve tüm Activision Blizzard kataloğu sadece Xbox'a özel olsa dahi bunun pazarlardaki rekabet düzeyinde önemli bir azalmaya yol açmayacağına kanaat getirdi . 🔵 Sony, Birleşik Krallık rekabet düzenleyicisine Call of Duty oyuncularının, oyun Xbox'a münhasır olmasa bile Xbox'a geçebileceklerini söyledi . Call of Duty'nin Game Pass'e eklenme senaryosunu örnek gösterdi. 🔵 Microsoft'un argümanları Birleşik Krallık Rekabet ve Piyasa Kurumu'nu (CMA) ikna edemedi. CMA satın alımla ilgili soruşturmasını genişletti. CMA rekabetin önemli ölçüde azalmasına ilişkin gerçekçi bir ihtimal olduğunu söyledi . 🟢 CMA tarafından alınan kararı eleştiren Microsoft, düzenleyicinin endişelerinin yersiz olduğunu ve Sony'nin şikâyetlerinin düzgün bir inceleme yapılmadan kabul edildiğini iddia etti . Bu noktada artık işler iyice ilginçleşiyor. Bu zamana kadar savunma argümanlarında orta yollu ifadeler kullanan Microsoft CMA tarafından alınan kararın ardından daha sert bir tavır takındı. Verilerle Sony'nin açık ara pazar lideri olduğunu vurgulayan şirket, " Açık ve kalıcı bir güce sahip pazar liderinin, bir markaya (Call of Duty) erişimini kaybetmesi sonucunda üçüncü en büyük sağlayıcı tarafından önlenebileceği önerisi inandırıcı değildir " açıklamasını yaptı. Savunma burada bitmedi. Sony'nin konsol pazarında Xbox'ı ikiye katladığını ifade eden Microsoft, " Sony artan rekabeti hoş karşılamayabilir, ancak uyum sağlama ve rekabet etme imkânına sahiptir. Oyuncular bu artan rekabet ve seçenekten eninde sonunda faydalanacaktır " ifadelerini kullandı. Sony'nin pazar payını kaybetme korkusu olmadan istediği gibi konsol fiyatlarını artırabildiğine referans verildi. Microsoft, Sony'nin yakın zamanda Bungie ve Haven gibi şirket satın alımlarına dikkat çekti. 2021 itibariyle PlayStation'da 280'den fazla birinci ve üçüncü parti münhasır oyun olduğunu söyledi. Xbox'ın neredeyse 5 katı. Sony'nin kendini aciz gösterdiğine vurgu yapıldı. " Sony varsayımsal bir 'önleme, engelleme' stratejisine karşı savunmasız değildir. Karar, hatalı bir şekilde Sony'nin Call of Duty'nin önemini abartan, kendilerinin rekabete karşılık verme imkânı hakkında açıklama yapmayan ve Sony'ye hizmet eden beyanlara dayanmaktadır. " Son olarak Microsoft, oyuncuların Xbox için PlayStation'dan ayrılmayı seçerlerse bunun nedeninin Xbox'ın rakibine göre ek seçenekler sunması olduğunu, Sony'nin Game Pass'i PlayStation'a getirmemeyi kendisinin tercih ettiğini belirtti. 🔵 CMA en son yayımladığı belgede Microsoft'un savunmasındaki tüm argümanlara cevap vermiyor, ancak Microsoft'un Call of Duty'yi Xbox'a özel yapmayacağına dair ifadelerine inanmadığını açıkça belirtiyor. CMA, Call of Duty'nin tüketicinin konsol alma kararını şekillendirebileceğini, bunun Sony'nin Microsoft ile rekabet etme yeteneğini etkileyeceğini ve piyasadaki genel rekabet üzerinde olumsuz bir etkisi olacağını belirledi . Video oyun tarihinin en büyük anlaşması en azından Birleşik Krallık'ta Microsoft'un istediği şekilde gitmiyor gibi görünüyor. Avrupa, ABD ve diğer ülkelerde de incelenen anlaşmaya bu bölgelerden nasıl bir karar geleceği belirsiz, ancak Birleşik Krallık'tan birleşme ve satın almayı engellemeye yönelik bir karar gelirse bu, diğer bölgeler için de önemli bir referans olabilir. İlk başta sadece Call of Duty'yi kaybetmek istemiyor gibi görünen Sony, düzenleyicilerin aldığı tavırlardan sonra kullandığı ifadelerle Activision Blizzard anlaşmasının bütününe karşı olduğunu göstermiş oldu. Sony'nin agresif bir şekilde kendisini mağdur gösterip anlaşmaya karşı olması bazı oyuncular/tüketiciler tarafından antipatik bulunuyor. Ancak işe ticaret çerçevesinden baktığımızda Sony'nin, rakibine avantaj kazandırabilecek bu anlaşmayı ufak da olsa suya düşürme ihtimali varsa bunu kullanmaya çalışması gayet normal. Belli ki bu drama uzun sürecek. Birleşik Krallık ve diğer ülkelerden nasıl bir karar çıkacağını ilerleyen günlerde göreceğiz. Bir tüketici/oyuncu olarak anlaşmanın onaylanması oyuncuya yarayacak gibi hissediyorum. Anlaşmanın onaylanmaması durumunda, Sony'nin yaptığı satın alımlar dahil, benzer tüm senaryolarda taraflar aynı argümanları sunup birbirlerini engellemeye çalışabilirler. Sonuç ne olur bilemiyoruz ama umarım rekabeti körükleyecek, dolayısıyla da tüketiciye yarayacak bir çıktısı olur. Bu arada konu hakkında sevgili Emin Çıtak güzel bir video hazırlamış. Call of Duty'nin bu dramada neden bu kadar aktif rol oynadığını ve tarafların bakış açısını merak edenler için aşağıya bırakıyorum.

17 Eki 2022

Abonelik servisleri oyun kalitesini düşürüyor mu?

Oyun dünyasındaki abonelik hizmetlerinin, bilhassa da Xbox'ın 2017'de kullanıcılarına sunmaya başladığı Game Pass'in yükselişi , her ne kadar son tüketiciyi fazlasıyla mutlu etse de potansiyel rakipler ve endüstrinin diğer paydaşları yavaş yavaş endişelerini daha yüksek bir sesle dile getirmeye başladı. Radarın altında geçirdiği 3 yılın ardından pandemiyle birlikte popülaritesini artıran Game Pass, açıklanan son verilere göre (Ocak 2022) 25 milyonun üzerinde aboneye sahip. Game Pass'in başarısı ve oyunculardan topladığı pozitif geri dönüşler, yıllardır başarıyla sürdürdükleri iş modeline uymamasından dolayı abonelik hizmetlerine soğuk yaklaşan Sony'yi de harekete geçirmiş ve şirket geçtiğimiz aylarda tam olarak karşılık gelmese de Game Pass'e benzeyen 3 farklı paketle yeni PlayStation Plus sistemini tanıtmıştı . Oyuncular aylık bir ücret karşılığında sevdikleri platformlarda ücretsiz oyunlar, indirimler ya da çeşitli ekstralar alma konseptine yabancı değil. Xbox Live Gold ve PlayStation Plus yıllardır konsol dünyasının önemli bir parçası. Game Pass gibi hizmetler ise daha çok " oyunların Netflix'i" etiketiyle pazarlanan, aylık belli bir ücret karşılığında yüzlerce oyuna erişebildiğiniz geniş bir kütüphanenin sunulduğu abonelik servisleri. Microsoft ve Sony'dekilerin yanı sıra EA Play, Ubisoft Plus ve Apple Arcade de bu tür abonelik servislerine örnek olarak gösterilebilir. Geçtiğimiz günlerde Microsoft'un Activision Blizzard satın alımını soruşturan Brezilyalı yetkililere Sony tarafından yapılan bir açıklama gündeme geldi. Sony Interactive Entertainment'ın hukuk danışmanı Levy & Solomon'ın yetkililere verdiği cevapta piyasadaki abonelik hizmetleriyle ilgili kullandığı ifadeler şöyle: " Sony, abonelik hizmetlerinin, tek seferlik bir ücret karşılığında satın alınan oyunlarla rekabet ettiğini kabul etse de bu tür servislerin tüketicilere yönelik daha düşük anlık maliyetleri, oyunlara yapılan önemli yatırımları peşin bir ücret karşılığında satarak telafi eden yayıncıları rekabet dışında bırakabilir. Bu da oyunların kalitesini düşürerek tüketicilere zarar verebilir. " İlginç bir şekilde bu açıklama bizzat Sony'nin üst düzey yetkilileri tarafından Game Pass'i taşlamak için yapılmış gibi manşetlere taşındığı için çeşitli tartışmalara yol açtı. Bunda elbette Sony'nin yakın zamanda Game Pass'e benzer bir hizmet sunmasının da payı var, ancak esasında Sony'nin demek istediği birkaç ay önce bizzat Jim Ryan tarafından yapılan açıklamayla çakışmıyor. Microsoft, bünyesinde bulundurduğu stüdyolar tarafından geliştirilen oyunları çıktığı ilk günden itibaren Game Pass kütüphanesine ekliyor. Sony ise her ne kadar abonelik sistemlerine tümüyle karşı olmasa da ilk günden AAA oyunların bu hizmetler aracılığıyla kullanıcılara sunmanın sürdürülebilir bir model olmadığını düşünüyor. Alamet-i farikası exclusive oyunlar olan PlayStation Studios'un CEO'su Jim Ryan birkaç ay önce oyunların ilk günden abonelik servislerine gelmesiyle ilgili olarak: " Bunu PlayStation Studios'ta yaparsak mevcut yararlı döngünün kırılacağını hissediyoruz. Bu durumda stüdyolarımıza yapmamız gereken yatırımlar düşer ve bu da zincirleme bir şekilde yaptığımız oyunların kalitesini etkiler. Bunun oyuncuların isteyeceği bir şey olmayacağını düşünüyoruz. " ifadelerini kullanmıştı. Benzer şekilde Sony CFO'su Hiroki Totoki de yatırımcılara konuyla ilgili olarak: " PS5 için geliştirilecek olan AAA oyunlarını abonelik servisleri aracılığıyla dağıtırsak bu tür oyunlar için gereken yatırım miktarını azaltmak zorunda kalabiliriz. Bu da ilk parti oyunların kalitesini düşürebilir. " açıklamalarında bulunmuştu . Elbette Microsoft ve Sony tarafından konuyla ilgili net gelir verileri paylaşılmadığı için bu ifadelerin ne kadar geçerli olduğundan emin olamıyoruz, ancak yıllardır uyguladığı stratejiye bakacak olursak Sony'nin AAA oyunları çıktığı gibi abonelik hizmetlerine getirmesinin mali sonuçları, kalite üzerinde olumsuz bir etkiye sebep olabilir. Bunlar gayet makul endişeler ve argümanlar gibi görünüyor. Peki bu, oyunlara yönelik abonelik servisleri büyüdükçe genel kalite düşecek anlamına mı geliyor? Pek sayılmaz. Madalyonun iki yüzü de gülüyor Xbox CEO'su Phil Spencer'ın geçtiğimiz yılın kasım ayında yaptığı açıklamaya göre Game Pass, Sony'nin iddia ettiğinin aksine fazlasıyla sürdürülebilir bir model : " İnsanların şunu yazmayı sevdiğini biliyorum: 'Gelecekteki bir kâse altın için şu anda para yakıyorlar.' Hayır. Game Pass artık oturduğu ve büyümeye devam ettiği için şu anda gayet sürdürülebilir ." Microsoft'un tarih boyunca şirket içindeki başarısız modellere karşı ne kadar acımasız olduğunu da hesaba katacak olursak şirket için bunun matematiğini yapmak çok zor olmayacaktır. Dolayısıyla 5. yaşını dolduran Game Pass'in Microsoft için sadece bir para yakma makinesinden ibaret olduğunu düşünmek pek doğru olmaz. Microsoft net bir şekilde "kâr ediyoruz" ifadesini kullanmaktan kaçınsa da halinden gayet memnun gözüküyor, peki oyunlarını Game Pass kütüphanesine dahil eden yayıncılar ne durumda? Özellikle bağımsız geliştiriciler ve küçük stüdyoların Game Pass'ten fazlasıyla yararlandığı görülüyor. No More Robots'un kurucusu Mike Rose 2021 yılında yaptığı bir açıklamada Game Pass'e karşı en başta ön yargılı olduğunu ancak durumun çok daha farklı bir noktaya evrildiğini söylüyor . Örneğin, 2018'de piyasaya sürdükleri Descenders'ın , Game Pass'e eklendikten sonra hem oynanış süresi hem de normal satışları 4 kat artmış. Rose bununla ilgili olarak: " İnsanlar oyunu Game Pass ile oynuyorlar, arkadaşlarına anlatıyorlar ve abonelik sistemine dahil olmak istemeyenler oyunu satın alıyor. Sonuç olarak hem Game Pass'ten birçok oyuncu kazandık hem de bir ton satış yaptık. Bizim için önemli olan satışların düşmemesi. Bir şey bedava olarak sunulunca artık onu kimsenin satın almayacağından endişe ediyorsunuz ama böyle bir şey olmadı. " Game Pass'e ilk günden itibaren bazı oyunlarını dahil enden Codemasters da benzer düşünceleri paylaşıyor. Codemasters Electronic Arts'a satılmadan önce şirketin yayıncılık işlerinden sorumlu olan Jonathan Bunney, Game Pass'in farklı pazarlarda yeni kitlelere ulaşmak ve oyunlarını büyütmek için yeni bir yol olduğunu, genel olarak satışlara da yardımcı olduğuna inanıyor. Son olarak Scarlet Nexus'un yayıncısı Bandai Namco da Xbox Game Pass'e, kendilerine 1 milyon oyuncu kazandırdıkları için teşekkür etti . Oyunun yönetmeni Kenji Abuki konuyla ilgili olarak: " Game Pass Scarlet Nexus'a kesinlikle bir popülarite kazandırdı. Ayrıca indirilebilir içeriklerin görünürlüğüne ve satışına da önemli ölçüde katkıda bulundu. " ifadelerini kullanıyor. Microsoft tarafından GDC'de açıklanan veriler de geliştiriciler ve yayıncıların söylediklerini destekler nitelikte. Verilere göre Game Pass aboneleri, abone olmayanlara kıyasla yüzde 40 daha fazla oyun oynuyor . Aboneler oyun içi satın alımlar ve eklentiler aracılığıyla oynadıkları oyunlar için yüzde 50 daha fazla harcama yapıyor. Bağımsız geliştiriciler gelirlerini 3'e katlarken oyunlardaki oyuncu sayısı ortalama 8 kat artış gösteriyor. Elbette açıklanan bu veriler her stüdyo ve oyun için değişiklik gösterebilir. Örneğin, kötü ve genel olarak beğenilmeyen bir oyunun Game Pass ile büyülü bir şekilde milyonlara ulaşması ve satışlarının artması pek gerçekçi değil, ancak aksi durumlarda Game Pass'in gelir anlamında endüstriyi olumlu etkilediğini söylemek yanlış olmaz. Bana kalırsa tüm bunlar Sony'nin kendi özelinde kurduğu "maliyetleri karşılamadığı için oyun kalitesi düşebilir" anlatısının tam olarak karşısında durmuyor çünkü PlayStation şu anda oyun dünyası için gerçekten eşsiz bir konumda. Yıllardır başarıyla sürdürdükleri " konsol sattıran oyun " stratejisine bağlı kalmaları da gayet anlaşılabilir. Eğer öncekiler gibi kaliteli oyunlar gelmesine yardımcı olacaksa ben de birçok oyuncu gibi Sony'nin mevcut modelini sürdürmesini destekliyorum. Sony'nin mazeretini, durumunu ve geçmişini göz önünde bulundurursak kimsenin God of War'un yeni oyununu çıktığı gibi üç kuruşa oynayalım beklentisine gireceğini düşünmüyorum. Ancak tüm bu açıklamalar ve veriler abonelik servislerinin genel olarak oyun kalitesini düşüreceğine dair kurulan anlatıların temelini boşa çıkartıyor. Eğer maliyetler üzerinden bir korelasyon kurulacaksa Game Pass sayesinde daha fazla oyuncuya ve gelire ulaşan stüdyoların bir sonraki oyunları için daha büyük bir bütçe ayırmamalarının hiçbir sebebi yok. Kaldı ki abonelik servisleri, endüstride yıkıcı bir etkiye neden olacak kadar büyük bir pay sahibi de değil. Ampere Analysis araştırmacısı Piers Harding-Rolls konuyla ilgili olarak: " 2021'de tüketici harcamaları açısından pazarın yüzde 79'u oyun içi para kazanma yöntemlerine dayanıyordu. Bu da abonelik servislerinden para kazanma modeline toptan bir geçiş görmemizin pek olası olmadığını gösteriyor. " ifadelerini kullanıyor . Harding-Rolls'un araştırmasına göre abonelik ve bulut hizmetleri Kuzey Amerika ve Avrupa oyun pazarının sadece yüzde 4'ünü temsil ediyor. Bu da kabaca 3,7 milyar dolar anlamına geliyor . 2027'ye kadar da bu pazar payının en fazla yüzde 8,4'e ulaşması bekleniyor. Sonuç olarak, eğer oyunların kalitesinde bir düşüş söz konusu olacaksa bunun son tüketicinin yararına olan abonelik servisleri nedeniyle değil, oyuncuların tüketim alışkanlıklarının değişmesi, oyun içi satın alımlar, live service oyunlar ve mobil tüketimin evrilmesi nedeniyle olacağını düşünüyorum. Yanılabilir miyim? Elbette. O zamana kadar herkes kendine mukayyet olsun, yaklaşık 190 milyar dolarlık devasa bir endüstride herkese yetecek kadar pasta dilimi var.

15 Ağu 2022

Epic Games ve Apple davasından neler öğrendik?

2020 yazının sonlarını doğruna Apple ve Epic Games arasında bir anlaşmazlık patlak vermişti. Kısaca hatırlayacak olursak; Epic Games, popüler oyunu Fortnite için kullanıcılarının V-Bucks adı verilen para birimiyle doğrudan Epic'e ödeme yapmasına imkân tanıyan bir özellik sunarak Apple'ın geliştiricilerden aldığı yüzde 30'luk komisyondan kaçmış, Apple da buna karşılık olarak geliştirici anlaşmasını ihlal ettiği gerekçesiyle Fortnite'ı AppStore'dan kaldırmıştı . Olayların devamında Epic Games tarafı Apple'ı tekelci bir tutum sergilemekle suçlayarak sosyal medya kampanyaları başlattı, Apple'ın meşhur 1984 reklamını kendilerine uyarlayarak dikkatleri üzerine çekti. Gerek Apple gerekse Epic Games bu süreçte kendilerince haklı argümanlarını kamuoyuyla paylaşsalar da neticede her iki taraf birden fazla ülkede birbirlerine davalar açarak beklendiği gibi olayı mahkemelere taşıdı. Beklemediğimiz şey ise bu dava sürecinde ortaya çıkan veriler, ifadeler ve olaylar. 3 Mayıs 2021 günü başlayan dava her ne kadar Apple ve Epic Games arasında olsa da avukatların mahkemeye sunduğu dokümanlar oyun sektöründeki birçok tarafı ilgilendiren veriler içeriyor. Dava sürecinde olup biten her şeyi burada detaylı olarak ele almak pek mümkün değil, ama gelin şimdiye kadar oyun sektörünü yakından ilgilendiren ilginç başlıklara şöyle kısaca bir değinelim. "Fortnite bir oyun değil, bir metaverse." Bu ifadeler davanın açılış konuşmalarından sonra çağırılan Epic Games CEO'su Tim Sweeney'e ait. Sweeney, Fortnite'ı bir video oyunundan ziyade metaverse olarak tanımlayıp oyun oynamanın ötesine geçen bir fenomen olduğunu belirtti. Sweeney Apple'ın yüzde 30'luk payının Epic'in ve diğer yaratıcıların var olmasını zorlaştırdığını savundu. Epic Games'in kârlılığı ve etrafında dönen paralar. Sweeney verdiği ifadesinde Epic Games mağazasının kârlı olmaktan uzak olduğunu ve 3-4 yıl içinde kârlı hale gelebileceğini doğruladı . Bununla birlikte mahkeme dokümanları, Epic Games'in 6 aylık Borderlands 3 exclusive anlaşması için 146 milyon dolar ödediğini ortaya çıkardı. Ayrıca Epic Games, 6 aylık dönemde verdiği 38 ücretsiz oyun için toplamda 11,6 milyon dolar ödeme yapmış. Firma bu kampanyası sonucunda yaklaşık 5 milyon kullanıcı kazanmış . Toplamda ise Epic Games haftalık olarak verdiği ücretsiz oyunlardan 18,5 milyon yeni kullanıcı kazanmış ve bunlar arasından yaklaşık 1,3 milyon kişi satın alımlar yapmaya devam etmiş. Bir başka dokümana göre Epic Games 2 yılda (2018-2019) Fortnite'tan toplam 9 milyar dolar kazanmış. Oyunun 2020 yılında ise 5,1 milyar dolar kazandırdığı belirtiliyor. Microsoft, Xbox konsollarından kâr etmiyor mu? Davada Microsoft cephesinden de ifadeye çağırılan isimler vardı. Oyunlardan sorumlu Başkan Yardımcısı Lori Wright, Xbox konsollarının kârlılığı üzerine sorulan soruya ''Microsoft konsol satışlarından kâr etmiyor'' şeklinde cevap verdi . Bununla birlikte dijital satışlardan Apple gibi yüzde 30 komisyon aldıklarını belirten Wright, aboneliklerden gelir elde ettiklerini sözlerine ekledi. Microsoft'un PC tarafında bu komisyon oranını yüzde 12'ye indirdiğini belirtelim, ancak konsol tarafında henüz böyle bir durum söz konusu değil. Epic Games , Microsoft'a F2P oyunlardaki Xbox Live Gold aboneliği zorunluluğunu kaldırması için baskı yapmış . Xbox bu zorunluluğu geçtiğimiz ay kaldırmıştı. Epic Games gözünü PlayStation oyunlarına dikmiş. Yine mahkemeye sunulan dokümanlara göre Epic Games, kendi mağazasına PlayStation exclusive oyunlarını getirmek için Sony'ye 200 milyon dolar değerinde garanti ücret teklif etmiş . Belgede Phil Spencer'ın ara sıra Gabe Newell ile görüştüğüne dair ilginç bir not da yer alıyor. Birçok şirket mahkemeden gizlilik talep etti . Davanın başından beri ortaya çıkan bilgiler sonrası aralarında Sony, Nintendo, Spotify, Roblox, Samsung ve PayPal'ın da bulunduğu birçok şirket bazı dokümanlardaki hassas bilgilerin gizlenmesini ya da düzeltilmesini talep etti . Apple ve Epic Games arasındaki dava bir süre daha gündemi meşgul edecek gibi görünüyor. Ortaya çıkan haberler oyun sektörünün arka kapılarında neler döndüğüne dair ilginç veriler sunuyor. Yukarıda bahsettiklerimiz de dava başlangıcından bu yanan oyun dünyasını ilgilendiren dikkat çekici noktalardan ibaret. Dava hakkında daha fazla detay merak edenler için aşağıya birkaç link bırakıyorum. Epic Games v. Apple: the fight for the future of the App Store - The Verge Apple takes its fight with Epic over the App Store to court - Washington Post 3 key discoverability takeaways from the Epic/Apple lawsuit - GamesIndustry Analysis: Apple vs. Epic - the key monopoly takeaways - Gamasutra

16 May 2021