Sezona Zaha’nın ayrılmak istediği haberleriyle başlayan ancak buna rağmen oyuncuyu takımda tutmayı başaran Londra ekibi, Queens Park Rangers’ta forma giyen genç oyuncu Ebere Eze’yi transfer ederek sezona başladı. Ayrıca sakatlanan yedek kaleci Wayne Hennessey yerine Stoke City’den Jack Butland transfer edildi. Bu iki oyuncu hariç başka bir oyuncuya bonservis ödemeyen Palace, eski Liverpoollu Nathaniel Clyne’ı bedelsiz, Chelsea’den Michy Batshuayi’yi ise kiralık olarak renklerine kattı. Trabzonspor’daki kiralık döneminde mükemmel bir performans gösteren Alexander Sörloth ise 20 milyon £ karşılığında RB Leipzig’in yolunu tuttu.Sezona sürpriz bir giriş yapan Crystal Palace, ilk hafta evinde Southampton’ı, ikinci haftaysa deplasmanda Manchester United’ı mağlup etmeyi başardı. Ancak bu 2 haftalık harika başlangıç sezonun kalanına yayılamadı. Manchester United galibiyeti dışında oynanan Top 6 maçlarında genelde ağır mağlubiyetler yaşanırken, sezonun en ağır sonucuysa iç sahada alınan 0-7’lik Liverpool mağlubiyeti oldu. Ligde kalma yolunda Palace adına fark yaratansa düşme hattında yer alan rakiplerine karşı aldıkları galibiyetler oldu. Bu sezon ligden düşen Sheffield United, West Brom ve Fulham ile oynadığı 6 maçta 5 galibiyet 1 beraberlik alan Londra ekibi, ayrıca Newcastle United, Brighton, Southampton, Wolverhampton ve Aston Villa gibi lig tablosunun 2. yarısında yer alan rakiplerine karşı aldığı galibiyetlerle sezonu 44 puanla 14. sırada tamamladı. Sezonun genelini 12-14. sıralar arasında geçiren Palace, bu sezonu da tek bir haftayı bile düşme hattında geçirmedi ve taraftarına sezon boyu o korkuyu yaşatmadı.<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-08T11:06:44.580Z_sm.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> Premier League’de üst üste 9. sezonuna başlayacak olan Crystal Palace adına yeni sezonda çeşitli bilinmezlikler ortaya çıkmış durumda. Bugüne kadar kadroyu ve teknik adamını uzun süre takımda tutma yolunu tercih eden Palace, 2020/21 sezonunun sona ermesiyle birlikte menajer Roy Hodgson ile sözleşme uzatmadı. 2017’den beri takımın başında olan tecrübeli menajerin yerine kimin geleceği ve son yıllarda transfer sezonlarında adı sık sık İngiltere ve Avrupa’nın büyük takımlarıyla anılan Wilfried Zaha’nın takımda tutulup tutulamayacağı yeni sezona aktarılan en büyük sorular. Takımıyla 2023’e kadar sözleşmesi bulunan Zaha için geçtiğimiz yıllarda da basında çeşitli transfer iddiaları yer almış ancak Crystal Palace oyuncusunu takımda tutmanın yolunu bulmuştu. 28 yaşındaki futbolcunun üst sıralarda mücadele eden bir takıma gitmek istediği uzun zamandır transfer dönemlerinin ana gündem maddeleri arasında. Londra ekibinin oyuncu hala değerliyken elden çıkarıp yeni menajeriyle birlikte yeni bir yapılanmaya gitmesi olası. Zaha’nın dışında bu sezon takımın gol yükünü çeken Benteke’ninse sezonun sonunda biten kontratı geçtiğimiz günlerde 2 yıl uzatıldı. 10 gol atan Belçikalı futbolcu sezon başında büyük oranda yedek kalsa da ligin son 14 maçlık döneminde 7 gol atarak takımın ligde kalmasını sağlayan oyunculardan biri oldu.Sezonun Oyuncusu: Wilfried ZahaSezona iyi bir başlangıç yapan Fildişili yıldız ligin ilk 6 haftasını 5 gol ve 1 asistle tamamladı. Ayrıca Southampton maçında attığı golle Crystal Palace formasıyla 50. lig golüne ulaşmış oldu. Sezonun kalanında skor katkısı azalsa da takımın aldığı puanlara katkı yapmaya devam etti. Sezonu 11 gol 2 asistle tamamlayan Zaha’nın skora direkt katkı ettiği maçlarda Palace 20 puan topladı. Bu da takımın bu sezon topladığı puanların %45’ine karşılık geliyor. Zaha’nın adını bu sezon da transfer haberlerinde göreceğiz.Hayal Kırıklığı: Michy BatshuayiSezon başında Chelsea’den kiralanan Batshuayi için 2020/21 sezonundaki kiralık dönemi 2018/19’u aratır seviyedeydi. O sezon devre arası takıma katılan “Batsman”, Palace formasıyla çıktığı 11 maçta 5 gol atmıştı. Bu sezonsa 18 maçın 11’inde oyuna sonradan giren Batshuayi, 2 gol ve 2 asistlik performansıyla beklentilerin altında kaldı.Sezonun Transferi: Eberechi EzeTransfere genelde yüksek paralar harcamayan Crystal Palace adına son yılların en pahalı transferi bu sezon başında takıma katılan Eberechi Eze oldu. Queens Park Rangers’tan 16 milyon £ gibi ciddi bir bonservis ücreti ile transfer edilen genç oyuncu, 2017/18 sezonunda Liverpool’dan 25 milyon £’a alınan Mamadou Sakho’dan beri bonservisine en yüksek ücret ödenen oyuncu oldu. Palace formasıyla ligde 34 maça çıkan Eze, bu maçlarda 4 gol ve 6 asistle takıma katkı yaptı. Özellikle 4-1 kazanılan Leeds ve 2-0 kazanılan Sheffield maçlarında 1 gol 1 asistlik performanslarıyla gelecek adına umut verdi. İngiltere’nin U20 ve U21 seviyelerinde forma giyen Eze için A milli takıma yükselip yükselemeyeceğini zaman gösterecek.<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-08T11:05:05.414Z_sm.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"> Hayal Kırıklığı Transferi: YokSon yıllarda oyuncularına yüksek transfer ücretleri vermeyen Palace adına bu sezon da hayal kırıklığı transfer denebilecek bir oyuncu bulunmuyor. Çok düşük bir bonservis karşılığında transfer edilen Butland, beklendiği gibi yedek kaleci olsa da bu transferi hayal kırıklığı olarak adlandırmak hem oyuncuya hem Hodgson’a haksızlık olur. Bu unvana en yakın oyuncu Nathaniel Clyne olsa da hem yapılan 1 yıllık sözleşme, hem de oyuncunun son sezonlardaki performansı düşünülünce hayal kırıklığı denmesi çok zor.Sezonun Öne Çıkan Maçı: Crystal Palace 4-1 Leeds UnitedLige inişli çıkışlı bir başlangıç yapan Crystal Palace adına sezonun en görkemli performansı 8. haftada oynanan Leeds United maçında geldi. İki tecrübeli menajer Roy Hodgson ve Marcelo Bielsa’yı karşı karşıya getiren maçta rakibini 4-1 mağlup eden Palace, bu galibiyetle 9. sıraya yükselse de sonrasında alınan sonuçlarla birlikte takım bir daha lig tablosunun ilk yarısını göremedi. Bu maçın bir başka önemiyse yeni transfer Eberechi Eze’nin ligdeki ilk golü ve ilk asistini de yapması oldu.

This Is England

Ligde üst üste 8. sezonunu tamamlayan ve bu alanda kulüp rekorunu kıran Crystal Palace adına bir sezon daha düşme hattından uzakta ve önceki sezonlardaki gibi 10-15. sıra aralığında tamamlandı.

İstikrar

Türkiye’nin 2022 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G grubundaki en önemli iki rakibinden biri olarak gösterilen Norveç, son dönemde yakaladığı "altın" jenerasyonla dikkatleri çekiyor. Bu jenerasyonun üç sacayağı olarak tanımlanabilecek Erling Haaland, Martin Ødegaard ve Alexander Sörloth’un gelişim süreçleri incelendiğinde ise hemen ilk bakışta ilginç bir benzerlik göze çarpıyor. Nitekim üç oyuncunun kariyerinde de eski futbolcu olan babalarının büyük etkisi olduğundan bahsedilebilir. Türkiye karşısında forma giyen oyunculardan Patrick Berg ve Kristian Thorstvedt’in de eski millî futbolcuların oğulları olduğu düşünülürse sanki rastgele ortaya çıkmış bir durumdan daha fazlası söz konusu gibi görünüyor.<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Babalar: 90’ların ilk yarısı İskandinav ülkelerinin futbol tarihindeki belki de en parlak dönemdi. Danimarka, İsveç’te düzenlenen 1992 Avrupa Şampiyonası’nda çok sürpriz bir şampiyonluğa ulaşmış; iki yıl sonra İsveç 1994 Dünya Kupası’nı üçüncü sırada tamamlamıştı. Bu yazının konusunu teşkil eden <a fr-original-style="" href="https://thesefootballtimes.co/2019/12/23/the-sons-and-nephews-of-norways-1990s-heroes-leading-the-nation-to-a-brighter-future/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Norveç</a> ise o yıl FIFA dünya sıralamasında dördüncü sıraya kadar yükselmiş bir takımdı. Teknik kapasiteleri yüksek Laudrup kardeşler veya Jari Litmanen gibi istisnalar bir yana bırakılırsa bu ülkelerin futbolcuları genellikle fiziksel özellikleriyle ve kararlılıklarıyla ön plana çıkıyor, muhtemelen en çok da bu yüzden o dönemde artan oyuncu ihracatının ana güzergâhı benzer bir oyun karakterine sahip İngiltere oluyordu. Daha önceleri Kıta Avrupası'yla etkileşimlere büyük ölçüde kapalı olan İngiltere futbolu, 1992’de Premier Lig’in kuruluşuyla yurt dışından yaptığı transferlere ağırlık vermeye başlamış ve yeni kurulan ligin ilk yıllarında öne çıkan yabancı oyuncu grubunu İskandinavlar oluşturmuştu. Yurt dışında başarılı kariyerler inşa eden bu oyuncu grubunun sonraki jenerasyonda da kendini tekrar etmesi İskandinav futbolunda eşine hiç de az rastlanmayan bir fenomen hâlini almış gibi görünüyor. Şu ana dek bahsi geçen oyunculara ek olarak Gudjohnsen ve Schmeichel aileleri de bu bağlamda iyi birer örnek olabilir. </li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Oğullar: Bu jenerasyonun ilk parlayan ve henüz 16 yaşında Real Madrid’e transfer olan üyesi Martin Ødegaard’ın babası Hans Erik, Alf-Inge Haaland veya Göran Sörloth&nbsp;gibi "ünlü" bir eski futbolcu değil. Esasında üne futbolculuk kariyeri sonrası, oğluna yaptığı antrenörlükle ulaştığı dahi söylenebilir. Martin henüz 7 yaşındayken ona <a fr-original-style="" href="https://www.nytimes.com/2015/02/11/sports/soccer/martin-odegaard-a-prodigy-wanted-by-all-lands-in-madrid.html" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">haftalık 20 saatlik</a> çalışma programları hazırlayan ve cebinden para vererek kulübün antrenman yaptığı tesislerin yenilenmesine ön ayak olan Hans Erik, bu sıra dışı yeteneğin işlenmesinde en büyük paya sahip isim olarak görünüyor. Bununla beraber Ødegaardların hikâyesi, beş yıl kadar önce <a fr-original-style="" href="http://www.yazihaneden.com/2016/06/y-jenerasyonu/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">İzlanda’nın yükselişi</a> esnasında anlatılanlardan pek de farklı sayılmayabilir. O takımın yıldızı Gylfi Sigurdsson için de bir <a fr-original-style="" href="https://bleacherreport.com/articles/2645057-fierce-drive-and-family-have-powered-icelands-gylfi-sigurdsson-to-the-euros" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">"aile" anlatısı</a> oluşturulmuş; onun topla yaptıklarını çocuk yaşlardan itibaren kamerayla kaydeden özverili bir ağabeyin varlığından bahsedilmişti. Teknik özellikleri ve oyun bilgileriyle fark yaratan bu oyuncular, İskandinavya’nın yeni futbolcu prototipleri olarak tanımlanabilir. Zorlu doğa koşulları sebebiyle önceleri yılın hemen hemen altı ayı futbol oynanamayan İskandinav ülkelerinde üstü kapalı spor tesislerinin hızla arttığı, futbolcu adaylarının küçük yaşlardan itibaren daha fazla ve daha nitelikli antrenmanlar yapmaya başladığı anlatılageliyor. Bu jenerasyon öncekinden biraz farklı olabilir.</li></ul>

Punto 

İskandinav ülkelerindeki futbol-aile ilişkisi üzerine

Babalar ve oğullar

• Trabzonspor, geçtiğimiz sezon ligi şampiyon Medipol Başakşehir’in ardından 4 puan farkla ikinci sırada bitirirken Türkiye Kupası finalinde Alanyaspor’u yenerek şampiyon olmuştu. Fakat UEFA, mali tablolarda yükümlülüklerini yerine getiremeyen Trabzonspor’a 1 yıl Avrupa’dan men cezası vermişti. Bu sezona ise kariyerindeki ilk teknik direktörlük deneyimini yaşayan Eddie Newton’la başlayan Trabzonspor'un takımdan ayrılan oyuncular sonrası yeni transferleriyle nasıl bir futbol oynayacağı merak ediliyor. • Ayrılıklar:&nbsp;Takımın en önemli oyuncuları olan José Sosa ve Filip Novák biten kontratları sonrası Fenerbahçe’yle anlaştı.&nbsp;<ul><li>Sosa: Takımın kaptanı olan 35 yaşındaki Sosa, üç yıl boyunca oynadığı 99 maçta 16 gol 19 asistlik bir performans ortaya koyarken 24 yaş ortalamasına sahip takımda hem oyunun merkezinde hem de saha dışında önemli bir liderlik göstermişti. Deneyimiyle takıma güçlü bir bakış açısı kazandıran Sosa, saha içindeki rolüyle takımın hücum oyununda tüm topların buluştuğu oyuncu olmuştu.&nbsp; &nbsp;</li><li>Novák: Bir sol bek oyuncusu olan Novák ise kariyerinin en iyi dönemini Trabzonspor’da geçirdi. İki buçuk yıl önce devre arasında takıma katılan Novák bu süreçte oynadığı 89 maçta 19 gol ve 3 asistlik performans sergilemiş ve Süper Lig’de oynadığı süre boyunca en çok gol atan defans oyuncusu olmuştu.&nbsp; &nbsp;</li><li>Ndiaye: Badou Ndiaye de takımda kiralık olarak yer almasına karşın altı aylık dönemde çoğunlukla ilk 11’de oynadığı 23 maçta süre almıştı. Orta sahada oyunun iki tarafında katkıda bulunan Ndiaye, fiziksel avantajlarıyla takıma dinamizm getirmişti. Kontratı biten Ndiaye, kulübü Stoke City’e geri döndü. &nbsp;</li></ul><figure class="image"><img src="https://images.aposto.com/images-2020-09-17T20:53:14.820Z.jpeg" alt="Sosa"><figcaption>Goal üzerinden</figcaption></figure>&nbsp;<ul><li>Alexander Sörloth:&nbsp;Geçtiğimiz sezon başında Crystal Palace’tan iki yıllığına takıma kiralık olarak getirilirken hiç kimse kendisinin ligin gol kralı olacağını öngörmüyordu. Takımın başarılı sezonunun en büyük aktörü olan Sörloth ligde tüm maçlarda forma giymiş ve 24 gol kaydetmişti. The Athletic'in haberine göre&nbsp;RP Leipzig, yaz transfer döneminde adı birçok kulüple anılan Sörloth'u 24 milyon avro karşılığında kadrosuna <a target="_blank" rel="noopener noreferrer" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTVmNjNjYmIwY2Y0NjhhMDAwNzIxNWIzNiZ1c2VyPTVlZjQ3ZDc5MjNmYzJiMDAwODcwZjA4NCZhdXRob3I9bnVsbCZ1cmw9aHR0cHMlMjUzQSUyNTJGJTI1MkZ3d3cuZ29hbC5jb20lMjUyRnRyJTI1MkZoYWJlciUyNTJGc29lcmxvdGh1bi1ib25zZXJ2aXNpLXRyYWJ6b25zcG9yLWlsZS1jcnlzdGFsLXBhbGFjZSUyNTJGc3JsOWxuaXN2aWRrMWt4a2R6eGtlOXpkZQ=="">kattı.</a> Haberde Sörloth'un sözleşmesinin feshi için&nbsp;Crystal Palace&nbsp;ve Trabzonspor anlaşmaya varırken ödenecek bonservis ücreti, iki kulüp arasında eşit olarak paylaşılacak. &nbsp;</li></ul><figure class="image"><img src="https://images.aposto.com/images-2020-09-17T20:56:12.397Z.jpeg" alt="Sörloth"><figcaption>Goal üzerinden</figcaption></figure>&nbsp;<ul><li>Yeni sezon:&nbsp;Ligin ilk karşılaşmasında Beşiktaş’a 3-1 kaybeden takım sezona kötü bir başlangıç yaptı. Teknik direktör Eddie Newton yaptığı açıklamada, “Yalan söyleyecek değilim, kadromuz yeterli değil. İster Liverpool isterse Chelsea olsun büyük oyuncuları kaybetmek canınızı&nbsp;yakar. Ayrılan oyuncuların yerini doldurmak kolay olmayacaktır ama ihtiyacımız olan bölgelere transferlerimizi yapmak için yönetim ve başkanımızla muhteşem bir çalışma içindeyiz.” ifadelerini kullanarak takımının mevcut kadrosundan memnun olmadığını dile <a target="_blank" rel="noopener noreferrer" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTVmNjNjYmIwY2Y0NjhhMDAwNzIxNWIzNiZ1c2VyPTVlZjQ3ZDc5MjNmYzJiMDAwODcwZjA4NCZhdXRob3I9bnVsbCZ1cmw9aHR0cHMlMjUzQSUyNTJGJTI1MkZ3d3cudHJ0aGFiZXIuY29tJTI1MkZoYWJlciUyNTJGc3BvciUyNTJGZWRkaWUtbmV3dG9uLWthZHJvbXV6LXlldGVybGktZGVnaWwtNTE2NTY1Lmh0bWw="">getirdi.</a> Sörloth’un ayrılma durumuna karşın Trabzonspor Benik Afobe’yi 1 yıllığına Stoke City’den kiraladı. Afobe, geçtiğimiz yıl kiralık olarak oynadığı Bristol City’de sezona iyi bir başlangıç yapsa da kariyeri boyunca sıkça yaşadığı çapraz bağ sakatlığı tekrarlamış ve 6 ay futbol oynamamıştı. Ayrıca kulüp Bahia’dan 24 yaşındaki orta saha oyuncusu Flávio’yu 1,2 milyon avro karşılığında takıma kattı. Kariyerinde ilk kez ülkesi dışında futbol oynayacak Flávio savunmaya dayalı özellikleriyle öne çıksa da takımda nasıl bir performans göstereceği soru işareti. &nbsp;</li></ul><figure class="image"><img src="https://images.aposto.com/images-2020-09-18T05:54:31.989Z.jpeg" alt="Afobe"><figcaption>Goal üzerinden</figcaption></figure>

• UEFA Uluslar Ligi'nin üçüncü haftasına B ligi 1. Grup'ta yer alan Norveç, Romanya'yı 4-0 mağlup etti. Erling Haaland attığı 3 golle hat-trick yaparken Alexander Sörloth ise 1 gol ve 1 asistlik performans gösterdi. Norveç bu galibiyetle puanını 6'ya çıkardı ve Romanya'yı geçerek maç fazlasıyla liderliğe yükseldi. Romanya ise 4 puanda kaldı.&nbsp;<ul><li>Diğer sonuçlar: A ligi 2. Grup'ta yer alan İngiltere, Belçika'yı 1-0 geri düştüğü maçta 2-1 yendi. Bu sonuçla İngiltere 7 puana yükseldi ve grupta lider oldu. Belçika ise 6 puanda kaldı.</li></ul><figure class="image"><img src="https://images.aposto.com/images-2020-10-11T19:59:53.255Z.png" alt="Norveç takımı"><figcaption>Kaynak: BBC Sport</figcaption></figure>

Geçtiğimiz sezon, oynadığı akıcı futbol ve bol gollü maçlarıyla şampiyonluğu son haftalarda kaçıran ve Türkiye Kupası'nı müzesine götüren Trabzonspor; kadrosundaki kayıplar, sakatlık problemleri ve antrenör tercihiyle bu sezona istediği gibi bir başlangıç yapamadı. Bu sezon ligde oynadıkları 11 maçta yalnızca üç galibiyet alarak ligde 14'üncü sırada olan takım attığı 13 gole karşılık, kalesinde 16 gol gördü ve geçtiğimiz sezondan kalan beklentileri karşılayamadı.&nbsp;<ul><li>Değişim:&nbsp;2019-2020 sezonunun başında Trabzonspor, isabetli yabancı transferleri ve önceki sezonlarda şans alan ve deneyim kazanan altyapı oyuncularıyla harika bir rotasyon oluşturmuştu. Karadeniz ekibi, sezon içinde üç hoca değişikliğine gidilmesi ve takım içi yaşanan bazı problemlerden ötürü, bu harika kadroyla sezonu iki kupayla bitirmeye çok yaklaşsa da lig şampiyonluğuna ulaşamadı. Sezonun bitmesiyle sözleşmesi sona eren ve pek çok kulübün dikkatini çeken Alexander Sörloth, Filip Novák ve José Sosa gibi takımın en önemli parçalarını kaybederken bu oyuncuların yerlerini doldurmak ve geçen sezondaki bazı belirgin eksiklikleri tamamlamak için hareketli bir transfer dönemi geçirdi. 11 futbolcu transfer eden Trabzonspor, gelen oyuncuların henüz beklentileri karşılayamaması ve yardımcı antrenörlükten teknik direktörlüğe getirilen Eddie Newton’ın tartışmalı kadro tercihleriyle sezona sekiz maçta yalnızca bir galibiyet alarak başladı. Ardından Abdullah Avcı ile anlaşan Trabzonspor yönetimi, deneyimli antrenörle 2,5 yıllık sözleşme imzaladı.</li></ul><figure class="image"><img src="https://images.aposto.com/images-2020-12-13T20:59:22.989Z.jpeg" alt="Trabzonspor"><figcaption>Kaynak: Trabzonspor</figcaption></figure><ul><li>Avcı'nın durumu:&nbsp;Hayal kırıklığıyla biten Beşiktaş macerasına rağmen Abdullah Avcı, son beş sezonda Süper Lig’in en çok galibiyet alan ve liderlik koltuğunda oturan antrenörü konumunda. Paslı ve topa sahip olmaya yönelik bir futbol anlayışı olan Avcı, takımlarını özellikle topa %60'larda sahip olmaya çalışan bir taktikle oynattı. Son şampiyon Başakşehir’in sisteminin mimarı olarak gösterilen Avcı’nın birlikte çalıştığı futbolcu ve antrenörler, tecrübeli antrenörün rakip analizi ve oyunu okuma konusunda oldukça başarılı olduğunu belirtiyor. &nbsp;</li><li>Beklenti:&nbsp;Trabzonspor’un başında henüz dört maça çıkan Avcı, futbolun sabır gerektirdiğinin ve bir anda her şeyin düzelmeyeceğinin farkında. Takım savunmasına ve savunmadaki yerleşme hatalarına daha çok çalıştıklarını, daha yolun başında olduklarını ve gol yememenin başlarda daha önemli olduğunu düşünüyor. Avcı yönetiminde Trabzonspor, çıktığı dört maçta kalesinde yalnızca bir gol görürken savunma anlamında doğru yolda olduklarını herkese kanıtlamış oldu. Avcı, savunma sistemine alışılmasının ardından hücum setlerine ve organizasyonlarına çalışmaya başladıklarını <a target="_blank" rel="noopener noreferrer" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTVmZDY3OTI4MDdlM2VjMDAwOGIwOTFkNCZ1c2VyPTVlZjQ3ZDc5MjNmYzJiMDAwODcwZjA4NCZhdXRob3I9NWY3NjBkYTRkMTQ4NjQwMDA3NTc1YzE1JnVybD1odHRwcyUyNTNBJTI1MkYlMjUyRnd3dy5udHZzcG9yLm5ldCUyNTJGZnV0Ym9sJTI1MkZheWFnaW4tY29rLWl5aXlzZS1vcHNpeW9uLXlva3NhLWhpYy1iaXItYW5sYW1pLXlvay01ZmMxNGU3ZDljOWYxNjBlMGM2ZTFjNDc="">belirtti</a>. Başakşehir’de İrfan Can Kahveci, Edin Visca ve Mert Günok gibi oyuncuların gelişimlerinde önemli rol oynayan Avcı’nın genç oyuncularla dolu ve altyapıdan pek çok yıldız çıkaran Trabzonspor’da bu konuda neler yapacağı merak konusu. &nbsp;</li><li>Kısa vadede çözümler:&nbsp;Trabzonspor, Avcı yönetimde maçlara 4-3-3 formasyonuyla çıkarken maç içinde taktik 4-4-1-1 gibi formasyonlara da kayabiliyor. 10 numara özellikli Lewis Baker’ı altı numarada kullanan Avcı, Abdülkadir Parmak ve Abdülkadir Ömür ikilisini orta sahada Baker’ın önünde değerlendiriyor. Henüz ofansif anlamda taktiksel olarak büyük değişiklikler izleyemesek de geçtiğimiz sezondan kalan bazı alışkanlıklar Trabzonspor’un hücumda yarattığı tehlikelerde en büyük kaynak oluyor. Takım, Abdülkadir Ömür ve Ekuban’ın yer değiştirmeleri, orta sahada yapılan tek toplar ve kanat bölgesinden defans arkası koşularıyla gol arıyor. Ancak Avcı, eski takımlarında oynattığı etkili paslarla rakip alanda topa sahip olan ve ters kanada uzun toplarla kanatların etkili kullanıldığı oyun tarzına zamanla geçiş yapacaktır. Ofansif anlamda bir değişikliğin kaçınılmaz olduğu Trabzonspor, bu sezon 7,12 ile ligde gol beklentisi en düşük olan takım konumunda. Savunma anlamında her hafta üzerine koyan Trabzonspor, ofansif anlamda da son üç sezonda toplamda 48 gole katkı veren Anthony Nwakaeme’nin dönüşü ve zaman geçtikçe takımın Avcı’nın sistemine alışmasıyla fark yaratabilecek mi göreceğiz.</li></ul>

Alexander Sörloth ile ilgili hikayeler