Işıl Kasapoğlu küratörlüğünde düzenlenecek festival, 25 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında şehre yayılacak. Yerli sahneden 11 oyunun yanında Almanya, İngiltere, Danimarka, Fransa, Gürcistan, İrlanda, İsrail ve Yunanistan’dan toplam&nbsp;9&nbsp;yapımın yer alacağı festival; toplam 20 tiyatro, performans ve dans gösterisine ev sahipliği yapacak.Festivalin açılışında Pina Bausch’un başyapıtı Café Müller, sanatçının topluluğu Tanztheater Wuppertal’ın güncel kadrosuyla Türkiye’de ilk kez sahnelenecek. Programın devamında Flu Lysistrata, Büyük Patlama, Geçen Yaz Birdenbire, Büyük Zarifi Apartmanı, Çirkin, Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı, Ayazmanın Yılanı, Düğün, Sen Hamlet Değilsin, Birileri | Velda, Kerim, İpek, Hamiyet, Çifte Cinayet, Terörizm, Baklava Cumhuriyeti, Bankta, Kabuk, Kız Kardeşler ve Ustalık Sınıfı tiyatroseverlerle buluşacak.Festival, kapanışını İstanbul Mon Amour | Beyoğlu ile yapacak. Işıl Kasapoğlu’nun yaklaşık 30 yıl önce Orhan Veli Kanık’ın İstanbul’u Dinliyorum şiirinden esinlenerek tasarladığı ve geçtiğimiz yıl İstanbul Tiyatro Festivali’nde hayata geçirdiği İstanbul Mon Amour projesi bu yıl bizleri Ahmet Sami Özbudak’ın muhayyilesinde seyahate çıkaracak.Festival mekânları: 27. İstanbul Tiyatro Festivali; tiyatronun büyüsünü Kadıköy Belediyesi Alan Kadıköy, Atlas 1948 Sineması, Büyük Zarifi Apartmanı, Caddebostan Kültür Merkezi, DasDas, Fişekhane, Galatasaray Lisesi, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Hope Alkazar, İş Kuleleri Salonu, Metro Han, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, Saint Benoit Fransız Lisesi, Süreyya Operası ve Zorlu PSM’den tüm şehre yayacak.Detaylar ve biletler:&nbsp;Bahsi geçen yapımların detaylarını <a data-token-index="1" fr-original-style="" href="https://tiyatro.iksv.org/tr/program" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" tabindex="0" target="_blank">burada</a> bulabilir, bilet alacağın oyunları şimdiden seçebilirsin. Festival biletleri, İKSV Lale Kart üyeleri için 5 Eylül Salı 10.30’da başlayacak indirimli ön satış döneminin ardından 8 Eylül Cuma saat 10.30’da Passo’dan ve İKSV gişesinden&nbsp;genel satışa açılacak.

Aposto İstanbul

İstanbul Tiyatro Festivali, 27. defa perdelerini açıyor.

27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı açıklandı.

Işıl Kasapoğlu küratörlüğünde düzenlenecek festival, 25 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında şehre yayılacak. Yerli sahneden 11 oyunun yanında Almanya, İngiltere, Danimarka, Fransa, Gürcistan, İrlanda, İsrail ve Yunanistan’dan toplam 9 yapımın yer alacağı festival; toplam 20 tiyatro, performans ve dans gösterisine ev sahipliği yapacak.Festivalin açılışında Pina Bausch’un başyapıtı Café Müller, sanatçının topluluğu Tanztheater Wuppertal’ın güncel kadrosuyla Türkiye’de ilk kez sahnelenecek. Programın devamında Flu Lysistrata, Büyük Patlama, Geçen Yaz Birdenbire, Büyük Zarifi Apartmanı, Çirkin, Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı, Ayazmanın Yılanı, Düğün, Sen Hamlet Değilsin, Birileri | Velda, Kerim, İpek, Hamiyet, Çifte Cinayet, Terörizm, Baklava Cumhuriyeti, Bankta, Kabuk, Kız Kardeşler ve Ustalık Sınıfı tiyatroseverlerle buluşacak.Festival, kapanışını İstanbul Mon Amour | Beyoğlu ile yapacak. Işıl Kasapoğlu’nun yaklaşık 30 yıl önce Orhan Veli Kanık’ın İstanbul’u Dinliyorum şiirinden esinlenerek tasarladığı ve geçtiğimiz yıl İstanbul Tiyatro Festivali’nde hayata geçirdiği İstanbul Mon Amour projesi bu yıl bizleri Ahmet Sami Özbudak’ın muhayyilesinde seyahate çıkaracak.Detaylar ve biletler:&nbsp;Bahsi geçen yapımların detaylarını <a data-token-index="1" fr-original-style="" href="https://tiyatro.iksv.org/tr/program" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" tabindex="0" target="_blank">burada</a> bulabilir, bilet alacağınız oyunları şimdiden seçebilirsiniz

Aposto Gündem

27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı açıklandı

İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim - 25 Kasım tarihleri arasında 27. defa perdelerini açacak. Işıl Kasapoğlu küratörlüğünde düzenlenecek festivalin açılışında Pina Bausch’un başyapıtı Café Müller, sanatçının topluluğu Tanztheater Wuppertal’ın güncel kadrosuyla Türkiye’de ilk kez sahnelenecek.<img src="https://images.aposto.com/2023/5/0/1687090851087.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.78" width="550" alt="Café Müller | Fotoğraf: Uwe Stratmann" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Café Müller | Fotoğraf: Uwe Stratmann<h4 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">20 yıl sonra yeniden </h4>Pina Bausch; topluluğu Tanztheater Wuppertal ile 1998’de Cam Temizleyicisi ve 2000’de Masurca Fogo’yu İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelemesinin ardından 2003'te İKSV ve İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımı olan, İstanbul üzerine özel projesi Nefes’i üretip sahneledi. Dansı 20. yüzyılda devrimci bir yaklaşımla yeniden tanımlayan ve dans tiyatrosunun yeni bir tür olarak kabul görmesini sağlayan Pina Bausch’un kurduğu Tanztheater Wuppertal, 20 yıl sonra bu kez Café Müller ile İstanbul Tiyatro Festivali’nin konuğu olacak.

İstanbul Tiyatro Rehberi

Tanztheater Wuppertal, Café Müller ile İstanbul Tiyatro Festivali’nin konuğu olacak.

27. İstanbul Tiyatro Festivali, açılışını Pina Bausch’un Café Müller'i ile yapacak

İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim - 25 Kasım tarihleri arasında 27. defa perdelerini açacak. Işıl Kasapoğlu küratörlüğünde düzenlenecek festivalin açılışında Pina Bausch’un başyapıtı Café Müller, sanatçının topluluğu Tanztheater Wuppertal’ın güncel kadrosuyla Türkiye’de ilk kez sahnelenecek.<img src="https://images.aposto.com/2023/5/6/1686406047946.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" alt="Café Müller | Fotoğraf: Uwe Stratmann" ratio="1.78" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Café Müller | Fotoğraf: Uwe Stratmann<ul fr-original-style="" style="margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">20 yıl sonra yeniden:&nbsp;Pina Bausch; topluluğu Tanztheater Wuppertal ile 1998’de Cam Temizleyicisi ve 2000’de Masurca Fogo’yu İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelemesinin ardından 2003'te İKSV ve İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımı olan, İstanbul üzerine özel projesi Nefes’i üretip sahneledi. Dansı 20. yüzyılda devrimci bir yaklaşımla yeniden tanımlayan ve dans tiyatrosunun yeni bir tür olarak kabul görmesini sağlayan Pina Bausch’un kurduğu Tanztheater Wuppertal, 20 yıl sonra bu kez Café Müller ile İstanbul Tiyatro Festivali’nin konuğu olacak.</li></ul>

• Dans tiyatrosu kavramını modern dans literatürüne kazandıran Pina Bausch, bugün 29 Nisan Dünya Dans Günü vesilesiyle Beykoz Kundura’da özel bir programla anılacak. "Dans Aşkına: Pina Bausch" adlı programda, film gösterimleri ve sohbetleri yapılacak.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Dahası:&nbsp;Program kapsamında Chantal Akerman’ın Pina Bausch hakkındaki belgeseli "Bir Gün Pina Dedi ki…"&nbsp;(Un jour Pina m’a demandé, 1983) ile Florian Heinzen-Ziob imzalı "Dans Eden Pina"nın (Dancing Pina, 2022) gösterimleri gerçekleşecek.</li></ul>

A movie, a director, a work of art, an artist, a street, or a place... We fill our Lunchbox with “things” that inspire our guests.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/4/1657196999491.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">From Ayvalık<div align="center" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;"><hr size="0" width="100%" align="center" fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"></div>Azize Tan’s lunchbox contains the architecture of a city where she lived for a period and which she thought was accurately portrayed in Wuthering Heights, Latin American literature, Bjork’s music who made her curious about Iceland, two artists whom she says change the spaces they are in with their works, and Pina Bausch who, through music and choreography, made her feel the exact same way when she went to Lisbon.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Edinburgh architecture&nbsp;with arduous stairs, narrow passages, and crescent moon shaped townscape,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Writings of Marquez, Allende, Bolano and Vars Llosa,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Bjork’s music,</li></ul><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;" type="disc"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">&nbsp;William Kentridge and Ólafur Eliasson's works,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Masurca Fogo from Pina Bausch.</li></ul>

Duende

Bir film, bir yönetmen, bir sanat eseri, bir sanatçı, bir sokak, ya da bir mekân — Beslenme Çantası’nı konuğumuza ilham veren "şey"lerle dolduruyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/9/2/1634037079637.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.67" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Ayvalık'tan<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Azize Tan'ın beslenme çantasından, bir dönem yaşadığı ve Uğultulu Tepeler tanımını çok doğru bulduğu şehrin mimarisi, Latin Amerika edebiyatı, İzlanda’yı merak etmesine neden olan Björk'ün müziği, işleriyle bulundukları mekanı dönüştürdüklerini söylediği iki sanatçı, ve Lizbon’a gittiğinde hissettiği duyguları ona sahnede koreografi ve müzikle birebir yaşattığını söylediği, Pina Bausch eseri çıkıyor.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Dik merdivenleri, dar geçitleri, hilal şeklindeki şehir düzenlemesiyle Edinburgh mimarisi,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Marquez, Allende, Bolano ve Vars Llosa’nın yazdıkları,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Björk’ün müziği,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">William Kentridge ve Ólafur Eliasson'un eserleri,</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Pina Bausch’dan Masurca Fogo.</li></ul>

Pina Bausch ile ilgili hikayeler