Türk Deniz Kuvvetleri, yeni ve en büyük savaş gemisi TCG Anadolu'yu envanterine kattı. "<a fr-original-style="" href="https://teyit.org/dosya/buyutec-tcg-anadolu-bildigimiz-anlamda-bir-ucak-gemisi-mi" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi</a>" olarak sınıflandırılan TCG Anadolu’nun güvertesindeki pistte, dikey iniş ve kısa kalkış yapabilen savaş uçaklarının havalanmasını sağlayan "ski-jump" adı verilen yukarı doğru eğimli bir rampa bulunuyor.Teknik detaylar: 231 metre uzunluğu, 32 metre genişliği, 17 metre kalkış pisti ve 27.436 ton deplasmanıyla <a fr-original-style="" href="https://www.bbc.com/turkce/articles/cp6w6kdn94ko" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">TCG Anadolu</a>, 20,5 knot azami hıza ve tam yüklü haldeyken 9000 deniz mili seyir siasına sahip. Ayrıca geminin içindeki su alabilen havuza; her biri 1 adet tank taşıyan 4 adet Mekanize Çıkarma Gemisi (LCM) girebiliyor.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Geminin uçuş güvertesinde, toplam 10 helikopter veya 11 adet SİHA konuşlandırılabilecek, hangarında ise 19 helikopter veya 30 SİHA taşınabilecek. 1223 personel taşıma kapasitesine sahip gemide tam teşekküllü hastane ve iki adet ameliyathane de bulunuyor.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Araç güvertelerinde ise 13 adet Tank, 27 adet Zırhlı Amfibi Hücum Aracı-ZAHA, 6 adet Zırhlı Personel Taşıyıcı-ZPT, 33 adet muhtelif araç, 15 adet römork olmak üzere toplamda 94 adet araç barındırılabilecek.</li></ul>Bir adım geriden: TCG Anadolu, tasarımında baz alınan İspanya’nın Juan Carlos I gemisine benzer şekilde kısa kalkış ve dikey iniş yapabilen ABD merkezli Lockheed Martin şirketi tarafından geliştirilen F-35B Lightning II modeli savaş uçaklarını kullanmak için tasarlamıştı.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Ancak Türkiye’nin Rusya’dan S-400 orta menzilli hava savunma sistemi alımı sonrası ABD, Türkiye’yi F-35 Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) Programı’ndan çıkardı.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Bu karardan sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DzKK), TCG Anadolu’nun üzerinde taşınması planlanan F-35B’lerin yerine, Bayraktar TB3, SİHA, KIZILELMA İnsansız Savaş Uçağı ve HÜRJET Hafif Taarruz uçaklarını kullanmayı planladığını belirtti.</li></ul>Dahası: Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, 2021’de yaptığı açıklamada TCG Anadolu'da konuşlandırılması için TB-3 adlı özel bir SİHA üzerinde çalıştığını duyurmuştu. Bayraktar, hedeflerinin dikey iniş/kalkış özelliği olmayan KIZILELMA ve Bayraktar serisi SİHA’ların, otomatik bir şekilde kısa ve dar pistli TCG Anadolu’ya inip/kalkmasını sağlamak olduğunu söyledi.Tartışmalar: Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 1 milyar dolara mâl olan TCG Anadolu’nun dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi olduğunu söyledi.<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ise geçtiğimiz hafta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda TCG Anadolu'nun ismini ve niteliğini "Çıkarma gemisine SİHA gemisi diyerek İstanbul'da sergiliyorlar. Uçak gemisi değil. Dünyada SİHA gemisi diye bir şey yok. İşleri güçleri yalan, algı, sahtecilik" diyerek eleştirmişti.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Emekli Tuğamiral Türker Ertürk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada <a fr-original-style="" href="https://www.odatv4.com/guncel/denizciler-arasinda-tcg-anadolu-polemigi-turker-erturk-ve-cem-gurdeniz-ne-dedi--280693" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">şu ifadelere yer verdi</a>:</li></ul><blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9);" style="color: rgb(9, 9, 9); margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">"TCG Anadolu'nun motorunda sorun var aynen kızkardeşi Juan Carlos'ta olduğu gibi değiştirilmeli diyorum iktidar ve yandaşları bana saldırıyorlar. Bana inanmıyorsanız İspanyol Deniz Kuvvetlerine sorun, Madrid Büyükelçimize, Askerî Ataşelerimize ve bu dizaynı yapan Navantia tersanesine sorun. Yarın TCG Anadolu'da sorun çıkacak, ben haklı olacağım ama iş işten geçmiş olacak ve kamunun parası yine çarçur edilecek."</blockquote><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Cumhurbaşkanı Erdoğan, eleştirileri isim vermeden yanıtladı:</li></ul><blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9);" style="color: rgb(9, 9, 9); margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">"Gezdim gördüm. İHA şu anda üzerinde, helikopterle üzerinde SİHA ve hafif taarruz uçağı iniş kalkış her şeyi yapabilecekler. Bunlar bizim dünya standardında farklı bir yere gelmemizi sağladı. Bu bizi denizlerde güçlü noktaya taşıyor. Yeni bir adım atıyoruz. Görüşmeleri yapıyoruz. 1 misli daha büyüğünü daha inşa edeceğiz. TCG Anadolu rastgele bir şey değil. Çıkmış bir ukala, 'Bunlar yapabildikleri zaten eserleri yok' diyor. Şu eseri görüp eleştiri getirmek, yenilir yutulur değil. Herkesin gurur duyması lazım. Boyu 220 metre. Dünyanın her köşesinde operasyon yapabileceğiz. Bunlar anlardan da anlamazdan da konuşuyorlar. Gurur duy ya. Sen Erdoğan'ı Hulusi Akar'ı sevmeyebilirsin. Biz bu millete bu eseri bizden sonraki nesillere emanet edeceğiz."</blockquote><ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, TCG Anadolu ile ilgili iddiaları Meclis gündemine taşıdı ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar tarafından cevaplandırılması istemiyle soru önergesi verdi. Salıcı, TSK’nın mevcut envanterinde TCG Anadolu’ya iniş ve kalkış yapma kabiliyetine sahip herhangi bir uçağın olup olmadığını, eğer yoksa da geminin ne maksatla kullanılacağını sordu.</li></ul>Ziyarete açıldı: Gemi, Sarayburnu'na demirledi. Burada ziyarete açılan TCG Anadolu, 17-23 Nisan tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.&nbsp;

Aposto Gündem

Türk Deniz Kuvvetleri, yeni ve en büyük savaş gemisi TCG Anadolu'yu envanterine kattı. Geminin tanımı ve sınıflandırılması, tartışma konusu oldu.

Dünyanın ilk “SİHA gemisi”: TCG Anadolu

Dünyanın ilk Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) gemisi ve Türkiye'nin en büyük askerî gemisi TCG Anadolu, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildi. Gemi, Sarayburnu'na demirledi. Burada ziyarete açılan TCG Anadolu, 17-23 Nisan tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.&nbsp;Neden önemli?&nbsp;Dünyada bu ölçekte gemiye sahip 12 ülke bulunuyor ancak TCG Anadolu, üzerine SİHA'larla iniş-kalkış yapılabilmesi açısından dünyanın "ilk SİHA gemisi" sayılıyor. TCG Anadolu'nun, müşterek NATO harekatlarında önemli rol alması bekleniyor.<img src="https://images.aposto.com/2023/3/1/1681737768329.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.71" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">ApostoÖte yandan: <a fr-original-style="" href="https://www.aa.com.tr/tr/gundem/dunyanin-ilk-siha-gemisi-turk-silahli-kuvvetleri-envanterine-giriyor/2867762" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Anadolu Ajansı'nın haberine göre</a>, gemi gerektiğinde, doğal afet yardım görevleri çerçevesinde de kullanılabilecek. Bünyesinde yer alan tam teşekküllü hastane ve ameliyathane imkanları sayesinde doğal afet yardımı, insani yardım ve mülteci tahliye harekatlarında tıbbi destek sunabilecek.Özellikleri: TCG Anadolu, 231 metre uzunluğa ve 32 metre genişliğe sahip bulunuyor. Tam yük deplasmanı en fazla 27 bin 436 ton olan gemi, en az 20,5 knot azami sürat ve 16 knot ekonomik süratle görev yapabiliyor. Gemi, araç güvertelerinde 13 tank, 27 zırhlı amfibi hücum aracı (ZAHA), 6 zırhlı personel taşıyıcı, 33 muhtelif araç, 15 römork olmak üzere toplamda 94 araç taşıyabiliyor. Gemide, tam teşekküllü hastane imkanı ve 2 ameliyathane de bulunuyor.

Aposto Günsonu

TCG Anadolu gemisi, Sarayburnu Limanı'nda 17-23 Nisan tarihleri arasında ziyaret edilebilecek.

TCG Anadolu ziyarete açıldı

Hayal gücümüzün sınırlarını zorladığımız, e-posta kutunuzu okyanusa çevirdiğimiz, hayal kurmaktan korkanların ise yine ne diyor bu dediği, dünya turu bölümümüze hoş geldiniz😊 Hayal kurmaktan korkanları da yavaş yavaş alıştırdığımıza inanıyor ve İtalya kıyılarındaki seyrimize devam ediyoruz. Kasım ayında bildiğiniz gibi Venedik’ten çıkıp Sicilya’nın en sevdiğim şehri olan Siracusa’ya enfes bir seyir yapmıştık. Siracusa ile ilgili kendi deneyimlerimi de içeren bazı bilgiler paylaşmıştım. Umarım sizler de sanal da olsa, ki döviz kurları dolayısı ile bir süre daha sanal olarak kalacak gibi görünüyor, keyifli vakit geçirmişsinizdir. İtalya’da geçirdiğiniz her an muazzam bir keyif sunuyor olsa da, tüm İtalya seyahatlerim arasında favorim olarak yerini sağlamlaştıran Siracusa’da bulunan Ortigia adasındaki Cannoli Del Re’den tipik bir Sicilya cannolisi almadan ayrılmamızın ayıp olacağını düşündüm. Normalde bu tarz reklam kokan paylaşımlar yapmasam da, zaten ülkecek sınırların dışına çıkamadığımız için bu paylaşımımın reklam olduğunu düşünmüyorum… <img src="https://images.aposto.com/2021/11/3/1638348380640.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.75" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Ağzımız tatlandıysa, sizlerin seçimi ile belirlenen bir sonraki durağımıza doğru yola çıkabiliriz. Siracusa – Cagliari Seyri Siracusa, önceki bültende de belirttiğimiz gibi Sicilya adasının güney doğu ucunda. Cagliari ise 350 mil kadar kuzey batıda kalıyor. Bu da ortalama 5 knot hızla seyrimizi tamamlarsak yaklaşık 2,5-3 günlük bir seyir demek. Bu nedenle Siracusa’dan ayrılmadan alışverişimizi yapmayı ihmal etmiyoruz. Özellikle Sicilya şaraplarını sevenlerinden ayırmamak önemli. Ayrıca birazcık taze toplanmış kum midyesi de alalım diyorum, yol üzerinde sizlere Spaghetti Alle Vongole yani kum midyeli linguini yapmayı planlıyorum. Ekim ayındaki bültende sizi uyarmıştım. Siracusa’nın bendeki yeri çok ayrıdır😊 Teknemizin rutin kontrolünü yapıp, önceden kontrol ettiğimiz hava durumunu tekrar kontrol ederek teknemizi avara edebiliriz. Yaklaşık olarak 3-4 saat kadar 190-200 derecelerde güney batı yönünde seyrimize başlıyoruz. Sicilya’nın en alt köşesi olan Isola delle Correnti yani Akıntı Adasının güneyinden rotamızı yaklaşık olarak 290 derece kuzey batıya çeviriyoruz. Normal şartlarda Sicilya2nın güneyi Cebelitarık’tan gelen akıntılara ve Kuzey Afrika’dan gelen rüzgarlara çok açık olduğu için buradan sonra yapılacak tüm seyirlerde ulaşmak istediğimiz ana lokasyondan önce de farklı alternatif sığınma yerleri belirlemek gerekiyor. A noktasından B noktasına giderken başımıza gelecek herhangi bir sorun anında, havanın değişmesi, beklenmedik olayların yaşanması durumunda her zaman aklımızda alternatif sığınma noktaları olması özellikle açık denizlerde çok önemli. Siracusa’dan ayrılmamızın üzerinden en iyi ihtimalle 17-18 saat geçtikten sonra rotamızı biraz daha kuzeye direkt olarak Cagliari’ye çevirmenin vakti geldi. Şimdi herhangi bir sorun olmadığını düşünerek, çünkü hayalimizde hava durumunu da, sağlık sorunlarını da, tekne ile ilgili diğer sorunları da istediğimiz zaman durdurabiliriz, çok az yukarıda sözünü verdiğim Spaghetti Alle Vongole’yi hazırlayabiliriz. Spaghetti Alle Vongole aslında uzun düz makarna (bizim erişteye benziyor, bu yorum için umarım linç yemem) çeşidi olan linguini ile yapılıyor. Fakat biz linguini bulamadığımız için hepimizin bildiği kelebek makarna ile yapacağız. Ama hala İtalya sularındayız, o yüzden uyum sağlıyor ve kelebek yerine farfalle diyoruz😊 Yapılış süreci gayet basit aslında sadece kum midyelerini gerçekten kumlu yemek istemiyorsanız iyice temizlemeniz gerekiyor. Satın alırken temizlenmesi mümkün fakat yine de kontrol etmekte fayda var. Yoksa İtalya keyfimiz, ağzımızda minik kum taneleri ile farklı bir boyuta taşınabilir. Sizler bu enfes yemeğin nasıl yapıldığını araştırmak için farklı sekmeler açarken ben sizler için kum midyeli farfallemizi hazırladım. Afiyet olsun.<img src="https://images.aposto.com/2021/11/3/1638348529203.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.78" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Bültenimizi yemek programına çevirmeden hemen seyrimize devam edelim. İskelemizde Tunus ışıkları, sancağımızda ise Sicilya’nın en batı ucu olan Marsala’yı geride bırakıp Cagliari’ye ulaşıyoruz. Yukarıda belirttiğim gibi bu sular Kuzey Afrika’dan gelen rüzgarlarla çok da hoş olmayan, devamlı iskeleden dalga yediğimiz konforsuz bir seyir sunuyor. Fakat tüm zorluklara, aradaki kum midye keyfini unutmayalım, Cagliari’ye ulaşıyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/11/3/1638348696132.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.76" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Cagliari, Sardinya Özerk Bölgesinin başkentidir. İtalya’nın Anayasasında özerklik statüsüne sahip olan Sardinya, özellikle antik uygarlıklara ait etnik ve dil özellikleri ile eşsiz bir bölgedir. Bulunduğu konum dolayısı ile herkesin elinde tutmaya çalıştığı, çok fazla savaşa ev sahipliği yapmış olan bu liman kenti, tarihi ve eşsiz kültürünün yanında elbette önemli bir ticaret merkezi olarak da biliniyor. Hayali dünya turumuzun en iyi özelliklerinden birisini kullanarak döviz kurlarını sıfırlıyor ve Cagliari merkezde yer alan marinaya bağlanıyoruz. Bağlanma şekillerini hatırlamak için ekim ve kasım aylarındaki bültenlerimize hızlıca göz atmanızı öneririm. Cagliari’de kısa bir tur yapmak isteyenleri <a fr-original-style="" href="https://youtu.be/0qE_cX_Er04" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">buradaki linke</a> yönlendirip dünya turu bölümümüzü tamamlayabiliriz artık. Bildiğiniz gibi bir sonraki rotamızı sizlerin seçimleri ile belirliyorduk. Fakat bu sefer planladığım rotadaki her iki yere de uğramamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle gelecek ayki bültenimizde muazzam bir şehir olan Palma de Mallorca’ya gitmeye karar verdim. Palma’dan sonra nereye gideceğimizi kısa bir araştırma ile bulacağınıza eminim, bu nedenle şimdilik açıklamıyorum. Fakat anketimiz yine aşağıda sizleri bekliyor. Bu sefer daha önce bir şekilde Cagliari ya da Palma’ya gitmiş okurlarımız var ise, sizlerin önerilerini almayı çok isterim. Bir de sizlerin deneyimleri ile buralarda gezmek hepimiz için farklı bir deneyim olacaktır.<a bgcolor="#004A4E" color="#fafbfc" contenteditable="false" fr-original-class="custom-button-link" fr-original-style="background-color:#004A4E !important;color:#fafbfc !important" href="https://forms.gle/9srpE94h4Ew9cFix7" rel="noreferrer" style="background-color: rgb(0, 74, 78) !important; color: rgb(250, 251, 252) !important; text-decoration: none; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Cagliari&amp;Palma Öneri Anketi</a>Bir sonraki bültenimiz, 2022 yılının ilk bülteni olacak. O nedenle sizlere şimdiden mutlu, huzurlu ve her şeyi deneyimlemek için gereken cesareti bulduğunuz güzel bir yıl diliyorum. Rutinin içine gizlenmiş karmaşada kaybolmadan, her anınızın daha keyifli olduğuna emin olduğunuz güzel günlerde görüşmek üzere.

İtalya'daki son durağımız olan Gagliari'ye doğru yelkenleri açıyoruz

Siracusa - Cagliari Seyri

Sinaritin dilinden anlasaydık onunla konuşabilirdik. Denizde bir gün nasıl geçer sinarit? Kaç oltadan kaçtın, gözlerini kapatıyor musun uyurken, sen hiç denizatı gördün mü? Saatte 56 km hızla yüzen tarponu yakalayabilseydik, Mantis karidesiyle yumruk yumruğa gelip gelmediklerini sorabilirdik. Ve maçı kimin kazandığını. Mürekkep balığı denizin pantonesine bürünmüş olacağından onu kaçırabilir, caretta caretta’dan sürünebilirdik denizin kokusunu. Berber balığından kayaların derinliklerini, vatozdan rüzgârın yönünü, Malta Palamutu’ndan kaç knot estiğini öğrenebilirdik. Yapamadık. O yüzden denizin dilini anlamak için onu en iyi tanıyanlara, denizde yaşayanlara sorduk.Denizde bir gün nasıl geçer diye soruyoruz, ayaklarımızı denizde çırparken...<a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/bedenterbiyecisi/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Meltem</a>&nbsp;denize dalıyor… Deniz değişkendir, hareketlidir, zaman algını sarsar. Bir yerden başka yere giderken mesafe belli olsa da ne kadar süreceğini dalga, akıntı, rüzgâr gibi birçok etken belirler. Denizin kendi zamanı vardır. Benim denizde bir günüm suyu bütün duyularla deneyimleyerek geçer: Kokusu, sesi, serinliği, tuzu, durgunken bile hissettiğin hareketleriyle yaşadığının farkındasındır.<a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/supyoga_bodrum/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Beril</a>&nbsp;suda geziyor... Günün ilk ışıklarıyla denize koşarsın. Uzaktan bakarsın kobalta, turkuaza, akuamarine. Gökyüzünün yansımasını deniz üzerinde görünce engel olamaz, board’una atlar, güneşe doğru kürek çekersin. Balıklar yanında. Zıplıyor.<a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/freewillling/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Deniz</a>'de dalga... Her gün birbirinden farklıdır çünkü her dalga birbirinden farklıdır. Bu farklılık ve anlaşılamazlık insanı büyüler, doğanın hâkimiyet alanında olmanın zarafeti denizde.<a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/wufiii/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Mehmet</a>&nbsp;kulaç atıyor...&nbsp; Gün denizin sesleriyle geçer. Deniz durgunsa yatıştırır, sakinleşirsin. Eski aşklara kadar yolu var. Ama dur, gitme oralara, geçmiş geçmişte kalsın; an bu an, gün bu gündür. Tadını çıkar. Deniz dalgalıysa için içine sığmaz, anlam veremediğin bir coşku kaplar her hücreni. Her dalga bir nefestir. Denizde bir gün, güneşin kavurucu sıcağına inat, her atlayışta “cos” yaparak geçer. Bir kavrulursun, bir serinlersin. Çok derinlere dalma derler, bakma onlara. Nefesin yettiği kadar derindesin. Nefesin bitti mi zaten bedenin su yüzüne çıkar. Hava kapalıysa bulutları sayar, güneşi beklersin. Bırak o konuyu da rüzgâr halletsin.<a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/hilmisenben/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Hilmi</a>&nbsp;rüzgârla beraber...&nbsp; Eğitim verenlerin yazları tüm gün suda geçer. Sabah öğrenciler gelmeden bir saat kite yaparız, kışın kimseler olmadığı için bütün zaman bizimdir. Rüzgâra uydururuz vaktimizi.Deniz kokusunu nasıl anlatırsın diye sormak geliyor içimizden, derin bir nefes alıyoruz.Mehmet: Denizin kokusu bana yaz tatillerini hatırlatıyor. Yaş 15-16. Otobüs yolculukları. O koku daha yola çıkarken burnunun ucuna yerleşir. Sabaha karşı mola yerinde tostçuya gelir. Seninle uykuya dalar. Varana kadar da orada sinsice bekler. Denizin kokusu varış noktasıdır. Yazdır.Deniz:&nbsp;Ev kokuyor, huzur kokuyor, güven kokuyor.Meltem: Hayatın kokusu benim için denizin kokusu. Yaşam kaynağımız olan oksijenin büyük kısmını üreten planktonların; bildiğimiz ve henüz keşfedilmemiş binlerce canlının kokusunun karışımı gibi.Beril:&nbsp;Deniz kokusu, dünyanın her şeye rağmen güzel bir yer olduğuna o anlık olsa da seni inandıran, belli belirsiz anımsadığın anların duygusunu hatırlatan bir şey gibi.Hilmi:&nbsp;Kükürt ve oksijenin parfümü.İhtiyar bir kaplumbağa, kederli bir sardalya, uçan bir at veya hayatın karşısında derin bir neşe... Söyle, denizde karşılaştığın en ilginç şey ne?Meltem: Su altındayken bazen sadece başımı kaldırıp güneş ışığına ya da nefesimle çıkan baloncuklara dakikalarca bakarım. Düşünsene, bütün dünya "farkında nefesler almanın" ne kadar muazzam olduğundan bahsederken, sen nefes alışverişini duyup, somut olarak görüyorsun.Deniz: Denizdeyken güvende olmak çok önemli, bu yüzden algıların her an tamamen açık. Ve esasında karşılaştığın dirençler karadayken gündelik hayatımızda karşımıza çıkan dirençlerin çok benzeri. O yüzden deniz bana hayatımdaki herkesten daha çok şey öğretmiştir diyebilirim.&nbsp;Mehmet: Uluslararası müsabakalar, Avustralya’da geçirdiğim yıllar, bir de turistik geziler derken denizde türlü canlıyla karşılaşıyor insan. Kaplumbağalar, yunuslar, zehirli denizanaları... Akılalmaz güzellikteki denizlerin, okyanusların sakinleri onlar. Beni en çok şaşırtan, en ilginç şeyler cansızlar: Plastik poşet, pipet, diş fırçası, kablolar. İşin bir de çokuluslu şirketlerin sorumlusu olduğu makro bir yönü var. Alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli, eğitim sistemini düzenlemeliyiz. Tek bir çözümü yok ama böyle giderse tek bir sonucu olacak. Çeşme’nin eşsiz koylarını her antrenman öncesi elleriyle temizleyen rekortmen açık su yüzücüsü Emre Erdoğan’ın da dediği gibi. “Denizler alarm veriyor!”Hilmi: Akyaka'da kite yaparken board'umla çarptığım 3 kiloluk akya.Denizde yaşamak sana ne öğretti?Beril:&nbsp;Tüm özgürlüğüne rağmen saldırganlaştığında seni çaresiz bırakan bir gücü de olduğunu.&nbsp;Meltem: Deniz bana yüzeyde fırtınalar koparken derinlerin ne kadar sakin olabileceğini ve bazen çabalamak yerine akıntıya kendini bırakmanın en iyi yol olduğunu öğretti.Deniz: Deniz kuralsız ve sınırsız bir yer. Bu bana bir şeylere ait olma veya sahip olma isteğimizi, bunun karşısında yaşadığımız çaresizliğimizi hatırlatıyor. Karadayken dört duvarlı evler, şehirler, ülkeler gibi sınırlarla yaşamak yetmezmiş gibi, denizde bile hâkimiyet kurup, ötekileştirmeyi başarabiliyoruz.Hilmi: Denizde geçirdiğim zaman rüzgârı, dalgaları, dünyanın Kuzey ve Güney Yarım Küre’de nasıl farklı eksende döndüğünü, gel gitleri yaşamayı, eskiden bakıp da bilmediğim şeylerin nasıl oluştuğunu, doğanın sesini duymayı öğretti.Mehmet: Keşfetmeyi öğretti. Bir sonraki koy nasıldır? Hep merak ettim. Özgürce bedenimle barışmayı öğretti. Güneş doğuşunu, batışını sevmeyi öğretti.***Denizde gezerken mola vermek isteyen tüm Solitan'lara Mehmet'ten öneri:Gittiğim bakir yerlerin saklı kalmasını tercih ederim, kalabalık olur da kirlenir, bozulur diye aklım çıkar. O yüzden pek paylaşmam ama... Soli için bir istisna yapayım. Bu yazıyı Bodrum’un Gökova Körfezi'ne bakan kısmında, Datça yarımadasını karşıdan gören Mazıköy’de yazıyorum. İlk kez geldiğim bu köyün nazik insanlarını, berrak sularını, ineklerini ve güzel koylarını unutamayacağım. Bodrum merkezden bir saat yol gelip yorulanlara da minik bir tavsiye vereyim: Ilgın Koyu'nu mutlaka görün. Plajın sonunda, derenin denize karıştığı yerde gözlerinizi kapayıp, havayı koklayın.

Soli

Deniz nasıl kokar? Kükürt ve oksijenin parfümü. 

DENİZDE YAŞAYANLAR

Sanal dünya turumuzdan herkese merhaba. Bu hafta bildiğiniz gibi Yunanistan’ın doğu yakasındaki son durağımız olan Aegina adasına varmıştık. Umarım herkes Aegina’da keyifli vakit geçirmiştir. Aegina’dan sonraki durağımız sizlerin seçimi ile batı yakasındaki Kefalonya adası olmuştu hatırlarsanız. Hatta tüm yönlendirmelerime rağmen Lefkada’yı değil Kefalonya adasını seçmiştiniz. Bu durağımıza gideceğimizi açıkladığımda, Kefalonya’nın Yunanistan’daki son durağımız olacağını yazmıştım. Fakat okuyucularımız Yunanistan’dan ayrılmamak konusunda ısrarcılar😊 Son bültenimizde sizlere sunduğumuz Karadağ’ın Bar kenti, Hırvatistan’ın Split kenti ve yine Yunanistan’ın Korfu adası arasından yaptığınız seçim sonucunda, Kefalonya’dan sonraki durağımız Korfu adası olarak belirlenmiş oldu😊 Madem Korfu’ya gideceğiz, İyonya denizinde o kadar kuzeye çıkmışken kısa bir Adriyatik turu da yaparız belki. Buna yazının sonunda değineceğiz. Aegina’dan çıkış Önceki yazımızda hatırlayacağınız gibi Aegina adasının doğu tarafında yer alan Agia Marina’da demirlemiştik. Bu nedenle seyrimize de buradan başlayacağız. Bu hatırladığım kadarı ile sanal dünya turumuzdaki şimdiye kadarki en uzun seyirlerden biri olacak; yaklaşık 170 deniz mili. -Hesaplanmış deniz mili ve ortalama seyir hızımız ile toplam seyir süremizi tahmin etmemiz mümkün. Fakat bu hesaplamalara Derin Sözlük bölümümüzde navigasyon konusunu işlediğimizde girmek istiyorum. Bu nedenle şimdilik bu seyrin ortalama 5 knot ile gidersek yaklaşık 30 saat süreceği bilgisini verebilirim. -30 saat teknede durmadan seyir yapmak göz korkutucu geldiyse, Atlantik geçişi yapacağımız zaman neler düşüneceğinizi tahmin bile edemiyorum😊 -İlk uzun seyrimiz için de yeniden hazırlıklarımızı yapmayı unutmayalım. Yedek malzemeler kontrol edildi, yiyecek içecek eksikleri giderildi, olası sorunlar için ekstra depolandı. Aegina – Korinth kanalıAgia Marina, Aegina adasının doğu yakasındaydı, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu nedenle ilk önce; -teknemizin burnunu yaklaşık 110 derecelere çevirerek seyre başlıyoruz, -kısa bir seyir ardından adanın kuzeyine tırmanmak için rotamızı 20-30 derecelere çeviriyoruz, -adanın en kuzey ucunu geçtikten sonra ise Korinth kanalına doğru yaklaşık 290-300 derecesine rotamızı ayarlıyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-17T08:05:58.344Z_sm.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.64" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Korinth geçişi Korinth kanalının yapımına 1881 yılında başlandığını ilk duyduğumda çok şaşırmıştım. Bilmeyenler için bu bilgi değişik olabilir😊 1893 yılında tamamlanan kanal, elbette yıllar içinde genişletilmiş, düzeltilmiş fakat başlangıç tarihinden itibaren baktığımızda 140 yıllık bir kanal olması benim için gayet heyecan verici. Dünyada bu tarz yapay kanallar mevcut bildiğiniz gibi, hatta yakın zamanda Süveyş kanalında sıkışan gemi sebebi ile yapay kanallar gündeme gelmişti yine. Bu tarz yapay kanallarda genelde ya kenarlara doğru ya da denizin dibine doğru açılıp kapanabilen köprüler mevcut. Bu köprüler sayesinde hem gemi trafiği hem de araba trafiği düzenli olarak sağlanmakta. Kanal geçişlerinde genelde dikkat edilen noktalar sabittir; -maksimum hız sınırı, -gidiş/geliş yollarının net ayrımı (tıpkı karayollarında olduğu gibi) -belirli aralıklarla belirli sayıda teknenin geçişi Korinth kanalı dar bir kanal olduğu için burada trafik her seferinde tek bir yönde akıyor diye tahmin ediyorum. Ben 2019 yılında Lefkada adasında yer alan yapay kanaldan geçerken çift yönlü bir trafik vardı ama Korinth geçişi gerçekleştirmedim hiç. Tüm bilgiler tek yönlü trafiğin olduğunu göstermekte ama yine de daha önce deneyimlemiş okuyucularımız var ise, lütfen bilgilendirin beni😊 Korinth geçişini yapıyoruz da hayalimizde yapay kanaldan geçişi canlandıramadık dediğinizi duyar gibiyim. O yüzden <a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=-lOz4sR827M" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">buraya</a> sizin için kısa bir Korinth kanalı geçiş videosu ekledim.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-17T08:22:36.055Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.80" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Korinth körfezi içinde seyir Korinth kanalından geçişimizi sorunsuz gerçekleştirdik ve artık körfez içindeyiz. Burada çok vakit kaybetmeden Kefalonya adasına doğru ilerlemeye devam edelim. Körfez içerisinde aslında çok fazla ziyaret edilebilecek koy, antik kent kalıntısı mevcut. Yunanistan’da olduğumuz için çok da şaşırılacak bir durum değil bu elbette. Körfezden çıkarken Rion-Antirion Köprüsünden geçerek ilerlememiz gerekmekte. Rion ve Antirion kasabalarını bağlayan bu köprü neredeyse 3km uzunluğunda. Bu tarz yerlerden geçerken lütfen araştırmalarınızı her zaman iyice yapın. Elinizde bir kitap varsa bir de internetten araştırın. Farklı kaynaklardan olası tüm tehlikeleri, sığlıkları vs. bilmekte fayda var. Korinth körfezinden son durak Kefalonya’ya doğru Rion-Antirion köprüsünü geçtik ve güneyde Patras şehrini gördük. Patras körfezinden çıktığımızda güney batıda Zakintos, batıda yani tam karşımızda Kefalonya, Kuzey batıda ise Lefkada adaları bulunmakta. Rotamızda görebileceğiniz gibi demirleme noktamızı Kefalonya adasının merkezi olarak geçen Argostoli şehri olarak seçtim. Bu nedenle adanın güneyinden dolanarak gayet korunaklı bir yapıya sahip olan Argostoli şehrine varmak için kuzeye doğru son bir tırmanış gerçekleştiriyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/4/2021-05-17T08:10:07.783Z_sm.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.34" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Argostoli korunaklı bir koy içinde görünse de büyük ihtimalle batıda Akdeniz’den çok fazla rüzgar alıyordur. Bu nedenle alargada kalmak yerine, marinaya bağlanıp teknemizin güvenliğini sağlamak daha doğru gibi geliyor. Hem unutmayın ki, sanal dünya turumuzda bütçemiz sınırsız bu nedenle istediğimiz marinaya istediğimiz zaman bağlanabiliyoruz😊 Yunan adalarının en güzel yanlarından birisi de bana kalırsa, yapacak hiçbir şey bulamasanız bile görülecek ufak bir antik yapı kesin vardır😊 bu keşfi sizin yapmanız için yine bir <a fr-original-style="" href="https://www.youtube.com/watch?v=UmOQzgO-nfA" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">vlog</a> paylaşıyorum sizinle. Bağlandığımız yerlerde bu tarz amatör videolar ile gezi daha çok içindeymişiz havası veriyor gibi hissediyorum bu nedenle profesyonel gezi videolarını tercih etmiyorum. Bunu da belirtmiş olayım. Bir sonraki durağımız; Korfu adası Girişte belirttiğim gibi, 2 hafta önceki bültende sizlere sunmuş olduğumuz seçenekler arasından yine bir Yunan adası en çok oyu aldı. 2 hafta sonra Korfu adası için rotamızı kuzeye çevireceğiz ve bu arada söz verdiğim gibi, Lefkada adasındaki tünelden geçerek, oradaki deneyimlerimi de sizlerle paylaşacağım. Korfu’dan sonraki durağımızı seçeceğiniz yeni anketimiz aşağıda. Bu kadar gelmişken Adriyatik gezisi yapmazsak ayıp ederiz diye düşünüyorum. Şimdiden belirtiyim, Adriyatik içerisinde İtalya’nın batı kıyısına çok uğramadan daha az bilinen Karadağ ve Hırvatistan’da 1-2 limana uğrarız diye düşünmekteyim. Merak etmeyin, İtalya’da çok vakit geçireceğiz😊 Kişisel olarak en sevdiğim ülke olmasının yanında, tarihi, limanları, insanları ve elbette yemekleri ile uzun bir İtalya macerası bizi bekliyor. O zamana kadar Adriyatik turumuz için anketimizi doldurabilirsiniz. Son olarak da anketimizin en altında bulunan yorum kısmında görüşlerini bizimle paylaşan herkese çok teşekkürler. Hem yönlendirmeleriniz hem de motive edici mesajlarınız her seferinde çok farklı duygular yaşamama sebep oluyor, bu nedenle ben de her yazıda sizi daha çok bu yorum kısmını doldurmaya yönlendirmek istiyorum. 2 hafta sonra görüşmek üzere! <a fr-original-style="" href="https://forms.gle/qei2CEQJU8dmtYjx8" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Yeni rotamızı belirleyecek anketimizi buradan doldurabilirsiniz.</a>&nbsp;

Yunanistan'ın doğu yakasındaki son durağımız Aeginas adasından, batı yakasındaki ilk durağımız olan Kefalonya'ya seyir yapıyor, arada da Korinth kanalını geçiyoruz 

knot ile ilgili hikayeler