🎭 Assassin's Creed Odyssey<img src="https://images.aposto.com/2022/9/0/1664715254266.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.79" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Önceki sayıda da bahsetmiştim, şu sıralar Assassin's Creed dönemindeyim. Origins'i bitirdikten sonra hemen serinin bir sonraki oyunu Odyssey'e başladım. Her ne kadar iki oyunun çıkış tarihleri arasında 1 yıl olsa da Odyssey sanki 4 yıl sonra çıkmış bir oyun gibi hissettiriyor. Origins'de var olan hemen hemen her şeyin daha estetiği ve daha zengin hâli olan Odyssey, selefinin büyük günahlarını işlememeye gayret etmiş.En az Origins'deki Antik Mısır kadar etkileyici bir Antik Yunanistan&nbsp;deneyimi sunan Odyssey, ana karakteri (tabii ki Kassandra ile oynuyorum), yan görevleri, hikâyesi ve oynanışı açısından Origins'den çok daha keyifli. Mükemmel demiyorum, elbette Ubisoft'un olmazsa olmaz kabızlıkları yer yer hissediliyor, ancak Origins'le karşılaştırdığımızda Odyssey'in kesinlikle seviye atladığını görebiliyoruz. Özellikle zenginleşen dövüş mekanikleri ve yan görevlerin artan kalitesi Origins'deki sıkıcılığın en büyük nedenlerini ortadan kaldırıyor. Atmosfer için zaten hayıflanacak bir şey yok, mükemmel. Bir hayli büyük olan açık dünyada dolaşmak, tarihî mekanlarda gezmek, Antik Yunanistan ile yolları kesişmiş tarihî karakterlerle konuşmak, onlarla arkadaş olmak ve görevler yapmak gerçekten çok keyifli. Oyunun bir noktasında sıkı fıkı olduğumuz Heredot, evet tarihin babası olan Heredot, yanımda dolaşıp bana Thermopylae Savaşı'ndan sonra Leonidas'ın cansız bedenine ne olduğunu falan anlatıyor mesela. Müthiş.Ayrıca Assassin's Creed'in bu serisindeki mitoloji unsurları, tarihî ve kültürel araştırmalara uygun anlatılar, tasarımlar ve mekanlardaki detaylara gösterdikleri özen gerçekten takdir edilesi. Bravo.Eğer Assassin's Creed Origins'le birlikte serinin ilerlemeyi seçtiği yol yüzünden kalbi kırılanlardansanız ne yazık ki sizi teselli edebilecek cümlelerim yok. Origins'in de Odyssey'in de başında "Assassin's Creed" etiketi olmasa olurmuş. Yine de Odyssey'e bir şans verin. Size iyi gelecek, yaralarınızı saracak.

<a fr-original-style="" href="https://tr.wikipedia.org/wiki/Adatepe,_Ayvac%C4%B1k" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Adatepe Köyü,</a> Edremit Körfezi'nin kuzey ucunda, Küçükkuyu’ya 4 km mesafede, yaklaşık 260 rakımlı tarihi ve doğal zenginliğe sahip servi, badem, çam ve zeytin ağaçları ile çevrelenmiş çok güzel bir köy. Sabahları keçi çıngıraklarının sesi ve mis gibi bir hava uyandığınız, oksijen yoğunluğunun dünyada en fazla olduğu yerlerden biri olan Kaz Dağları bölgesinde. Çevre bilincinin en yüksek olduğu yerlerden biri Adatepe köyü.Köyde bulunan tarihi bir binadaki<a fr-original-style="" href="https://www.adatepetasmektep.com/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">&nbsp;Adatepe Taşmektep&nbsp;</a>ise, felsefe, tarih, edebiyat, sanat, matematik, astronomi, gibi çeşitli disiplinlerde seminerlerin verildiği ve sanatçıların atölye çalışmaları yaptıkları bir mekan. Farklı ilgi alanları olan, tatillerini yeni bilgiler, deneyimler ve dostluklar edinerek doğanın kucağında sakin bir şekilde geçirmek isteyenlerin ise uğrak noktası.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/6/5/1659083639693.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.34" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Öyle ki seminerleri çam ağaçları arasındaki tarihi binada ve duvarlarında pek çok sanatçının, bilim insanının ve düşünürün fotoğraf ve eserleri ile bezenmiş ortamında &nbsp;almak çok motive edici. Geçtiğimiz yıllarda bir haftalık bir eğitim programına benim de katıldığım Taşmektep, eski bir ilkokul ve 90’lı yılların sonundan beri ise nice eğitimci, sanatçı ve öğrencinin bir araya geldiği mekan olmasıyla bilgiyi almaya davet edici büyülü bir yer adeta. &nbsp;Ders araları ya da sonrasında ise deniz, doğada yürüyüş yapma ve yörenin leziz zeytinyağları ile yapılmış yemeklerinden tatma imkanının olması da tatili eşsiz kılan unsurlar arasında.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/4/1659036883105.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.99" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Adatepe Taşmektep, 27-28 Ağustos’da <a fr-original-style="" href="https://buketuzuner.com/tur/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Buket Uzuner</a>’i&nbsp;ağırlıyor. Buket Uzuner, ülkemizin en değerli romancı ve hikâyecilerinden. Kendisi aynı zamanda &nbsp;çevre bilimci, hayvan ve çevre hakları savunucusu. Uzuner, eserlerinde iklim değişikliği ve etkilerini işliyor. Seminerinde, dünyada yaygınlaşan “İklim-kurgu” türü, yazarın iklim değişikliği ve çevre sorunlarını ele aldığı ve Türk Mitolojisi’nden fantastik ögeler kullandığı &nbsp;Su, Toprak, Hava ve Ateş adlı <a fr-original-style="" href="https://buketuzuner.com/tur/kitaplar/romanlar/uyumsuz-defne-kamanin-maceralari/" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">“Tabiat Dörtlemesi”</a> romanları üzerinden inceleniyor olacak. Yazar, bir modern çağ eko-destancısı rolüyle, ekoloji, mitoloji ve psikomitolojiyi edebiyatla buluşturma serüveni hakkında okuma ve deneyimler paylaşacak. Siz de bu buluşmada yer almak ister misiniz?&nbsp;

Dünyahali

Edebiyatta İklim-Kurgu 📚

Adatepe’de Buket Uzuner ile Birlikte

Nada birçok dilde çok sayıda anlamı olan güzel bir kelime. Sırpça’da umut, Sanskrit’te içsel ses ve evrenin sesi, İspanyolca’da hiçlik, Rusça’da gerekli ve lazım anlamlarına geliyor. Sanırım ben de bir müzik grubu kursaydım Nada kelimesi kuracağım grubun adına güzel bir seçenek olabilirdi veya çocuğuma verebileceğim ad Nada olabilir. Her neyse konuyu fazla dağıtmadan grubumuzu sizlere tanıtmaya geçelim.Grup aslında eski bir grup 10 yıldan fazladır aktif fakat yeterince takdir edilmediğini düşündüğümüz için kendilerini Tanışın köşemize taşıdık. Nada grubu; birlikte büyüyen Selen Hünerli ve Miray Kurtuluş’un kurduğu müzik grubudur. Selen Hünerli 2007’de Norrda’yla, Miray Kurtuluş ise 2008’de Mira ile ilk albümlerini yayınladılar. 2010 senesinde de Nada’nın ilk albümleri olan Oda'nın kayıtlarını almaya başladılar (Oda şarkısı için Youtube’da 2008’de yayınlanan farklı ve bir o kadar da güzel versiyonu bulunuyor). Bu albümlerini çıkarmadan hemen önce albümlerinden bir parça olan Gece Düştü, Almanya’da I Love Istanbul adlı bir toplama albümünde yayınlandı. Bundan hemen sonra Deniz Erk tarafından yönetilen ve Nymphai Sirena tarafından da kostümleri yapılan Alis isimli parçaya ilk video klibi çektiler. Bundan 3 yıl sonra da Medusa albümünü yayınladılar. 2018 yılının Kasım ayında ise çocuk şarkılarından oluşan Say Bakalım, Santima Records tarafından yayınladı. Nada bu 3 albüm hakkında röportajlarında Oda için "içe dönük, dört duvar arasında yapılmış şarkıların bütünü", Medusa için "daha cesur, özgür" ve Say Bakalım için "bu albüm çocuklar için” ifadelerini kullanmış. Bu üretken grubumuz bu yıl içinde de İki Örümcek adlı bir albüm çıkardı.Nada grubunun en sevdiğim ve kendilerini diğer gruplardan ayıran özelliklerinden biri müziklerinde, videolarında ve giyim kuşamlarında son derece uyumlu mitoloji, masal, fantezi stili olması. Bununla ilgili bir röportajlarında Selen Hünerli, bunu neden yaptıklarını şu şekilde açıklamış: “Elbisesi farklı, dili farklı ama hikayeler aynı. En eski çağlardan bu yana muktedirler ve mazlumlar var. Hep de olacak. Bunu kuru ve günümüzün kalıplarına uygun bir politik dille anlatmaktansa, sembolik ve renkli, daha derinlere dokunan bir yöntemle hissettirmeyi seçtik. Bunu seçmemizin sebebi ise ilgi alanımız olmalarıydı.”Nada'yı <a fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/artist/2ySp7lLFC83VZqc7d73eVH?si=Ls-C6rYlQBqCnZAW_tRRNg" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Spotify</a>, <a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/nadaist/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Instagram</a> ve <a fr-original-style="" href="https://twitter.com/nadaoda" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s; text-decoration-skip: objects; touch-action: manipulation; -webkit-user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Twitter</a> hesaplarından takip edebilirsiniz.

Bu yıl içinde İki Örümcek albümüyle dönüş yapan Nada'yla tanışmalısınız.

Mitoloji ve masalları müzikle harmanlayan grup Nada

<img src="https://images.aposto.com/2021/6/6/1626560189545.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.65" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kyle Higgins ve Felipe Watanabe’nin yeni serisi Ordinary Gods koca bir patlamayla geldi. Tanrıların dünyası, tanrıların savaşı ve insanlık üzerinden yeni bir mitoloji yaratan bu seri daha ilk sayıdan Higgins ve Watanabe’nin dehasını gözler önüne seriyor. One King’e karşı ayaklanan diğer tanrıların Dünya’ya sürgün edilmesi ve ölümsüz oldukları için öldükçe yeniden doğmaları üzerinden ilerleyen seri, ana karakter olarak Christopher isimli 22 yaşında bir genci ele alıyor.&nbsp;22 yıl önce Christopher’ın önceki yaşamının son anlarıyla başlayan sayı, heyecan dolu bir kaç sayfanın ardından evrenin lore’una iniyor ve Tanrıların dünyası ve savaşları hakkında bize bilgi veriyor. Chris ve psikoloğunun konuşmaları üzerinden neler yaşadığını öğrendikten sonra tekrar tanrılara dönüyoruz ve bu sefer iyice neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamaya başlıyoruz. Chris ve kardeşiyle avm gezerken diğer direniş tanrıları tarafından uyarılınca hikayede önemli bir yer kapladığını da anlamış oluyoruz. Yemek masasında yaşanılan tatsızlıktan sonra son anda canınını kurtaran Chris, direnişin lideri The Luminary olduğunu öğreniyor ve gizli geçmişi hakkında bolca soruyla karşı karşıya kalıyor.Higgins ve Watanabe ikilisi çok ilgi çekici bir mitoloji yaratmış. İnanılmaz yeni bir hikaye anlatmamalarına rağmen kurgulayış biçimleri ve yarattıkları karakterlerin ilginçliğiyle özellikle Higgins’in niye 20’li yaşlarının başından beri sektörün en büyük yayıncılarında çalıştığını bize bir kere daha hatırlatıyor. Watanabe ise çizgileriyle yarattığı dinamik dünyaya ne kadar özen gösterdiğini tekrar tekrar kanıtlıyor. Kitap büyük bir potansiyel taşıyor, bunu da bize daha ilk sayıdan gösteriyor. İlerleyen sayılarda neler olacağını çok merak ediyorum. Heyecanla yeni sayılarının çıkmasını bekleyeceğim bir seri gördüğüm için de çok mutluyum. Higgins okumaktan en keyif aldığım yazarlardan o yüzden de kapakta ismini ve Lincoln ile Stalin ikilisini görünce direkt atladım. Beklentilerim de yeterince karşılandı. Siz de fantastik epiklere ilgi duyuyorsanız ya da değişik mitolojiler okumak ilginizi çekiyorsa bu kitabı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.Kapak: Felipe Watanabe

mitoloji ile ilgili hikayeler