Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →Enes Yılmaz
Author @This is England.
Bu hafta sonundaki Arjantin-Fransa finaliyle sonlanacak olan 2022 Dünya Kupası futbola birçok miras bıraktı. Penaltı atışlarının istatistiksel bir veriden ziyade psikolojik bir savaş olduğu gerçeği de bu miraslardan biri; İngiltere’nin istikrarlı bir şekilde kaybettiği bir savaş.
İlk sekiz haftada gösterdiği performansla şampiyonluk için ‘’acaba’’ dedirten Arsenal, bu sezonki ilk büyük sınavına çıkıyor. Rakip, sendelese de hala Klopp’un Liverpool’u.
Arsene Wenger’in ayrılışından beri tam olarak ne yaptığını bir türlü bilemeyen Arsenal, geçtiğimiz sezon aldığı kararlarla artık bir plan çevresinde ilerlediğini gösterdi.
Sezonu tekrar gözlemlediğimizde, lige yeniden yükseldiği 2017/18 sezonundan bu yana sürekli küme düşme adayları arasında gösterilen ve bir şekilde Premier League’e tutunan Newcastle’ın değişkeni bol bir yılı geride bıraktığını görüyoruz.
Transferinin açıklanmasından kısa bir süre önce, Manchester City'nin kadrosuna Erling Haaland gibi bir oyuncuyu koyarsanız, Haaland’a hazırladıkları pozisyonlarla Norveçli oyuncunun 40 gol atabileceğini tahmin etmiştim. Nedenini açıklayayım.
Dean Smith'in John Percy'e verdiği röportaj haftanın en ses getiren işlerinden biriydi.
Jamie Redknapp'ın Brandon Williams ile yaptığı röportaj haftanın en çok konuşulanlarından biri oldu.
Liverpool maçının kaybedilmesiyle birlikte eksik maç avantajının hafif törpülenmesine rağmen Arsenal hala dördüncülük için en büyük aday konumunda.
Futbolseverlere 2022’nin ilk hediyesi geçtiğimiz hafta sonunda ligin ilk 4 sırasının karşı karşıya gelmesi oldu. Hem Arsenal-City hem de Chelsea-Liverpool karşılaşmaları nefesleri kesti. Bu yazıda ana başlığımız Arsenal-City karşılaşması.
Mihenk serisinin yeni bölümünde Enes Yılmaz, efsanevi şekilde lige tutunan Roberto Martinez'in Wigan'ını inceledi.