Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →Eralp Ersoy
Sipay’da Hazine Direktörü.
Hükümetler tarafından toplanan vergiler, bütçe dengesinin bel kemiğini oluşturur. Öte yandan, vergi oranlarının artırılması toplam geliri her zaman pozitif etkilemez.
Aşırı gevşedik, aşırı sıkılaştık ve şimdi yine gevşemeye başlıyoruz. Son birkaç yılda yaşadığımız deneyimler bu sürecin dikensiz bir gül bahçesi olmadığını gösteriyor.
Küresel çapta parasal sıkılaşma sürecinin fiilî olarak sona ermesine kısa bir zaman kaldı. 18 Eylül akşamı Fed’in de faiz indirimi gelecek ve bir dönem daha sona erecek. Sıkılaşma dönemi biterken resesyon fiyatlaması ise gündemdeki yerini koruyor.
Dezenflasyon süreçlerinde daha sık duyduğumuz terimlerin başında "enflasyonda atalet" geliyor. 8 Ağustos tarihinde yapılan yılın üçüncü enflasyon raporu sunumunda başkan yardımcısı Dr. Cevdet Akçay tarafından da vurgulanan terim, önümüzdeki günlerde karşımıza çıkmaya devam edecek gibi görünüyor.
En temel piyasa göstergelerinden biri olan verim eğrisi, hemen her gün karşımıza çıkan önemli terimlerin başında geliyor. Peki verim eğrisi nedir, bizlere neler anlatır?
Bir süredir sıklıkla duyduğumuz "Carry Trade" terimi temelde iki ekonomideki faiz farkından faydalanarak finansal kazanç elde etmek olarak özetlenebilir.
Tarihî parasal sıkılaşma sürecinin sonuna geldik. Uzun ve yorucu geçen bu döneme dair hafıza tazelemenin yanında yakın gelecekte bizi nelerin bekleyebileceğine dair kısa bir değerlendirme yapmakta fayda var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün düzenlenen kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, ülkemizin nüfus dinamiği konusuna da değinerek, düşen doğurganlık hızını “varoluşsal bir tehdit, bir felaket” olarak niteledi. Erdoğan’ın uzun yıllardır vurgu yaptığı bu konu esasında uzun vadeli makroekonomik projeksiyonlara doğrudan etki eden çok önemli bir unsur.
“Enflasyonda Mayıs ayında zirveyi gördükten sonra hızlı bir dezenflasyon sürecine gireceğiz” cümlesi son zamanlarda hem ekonomi yönetimi hem de ekonomistlerden belki de en sık duyduğumuz cümle. Peki bu cümlenin altında yatan rasyonel ne?