Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →
Erhan Aslanoğlu
İstanbul Topkapı Üniversitesi rektör yardımcısı, akademisyen ve ekonomist. Makroekonomi, Türkiye ve dünya ekonomisi alanlarıyla ilgilenen Aslanoğlu’nun yayımlanmış bir kitabı, kitap bölümleri, çok sayıda makalesi ve tebliğleri bulunuyor. Genel ekonomi, makroekonomik göstergelerin yorumlanması, Türkiye ve dünya ekonomisi, göstergeler ve gelişmeler üzerine seminer ve eğitimler veriyor.
Bu aralar küresel finansal piyasalarda rüzgârlar ara ara ters yönden esiyor. Japonya gibi ülkelerin ekonomik performansına ilişkin kaygılardan, Fed’in faiz indirimlerine ara verme ihtimaline kadar birçok unsur bu ters rüzgârda etkili oluyor. Fakat en önemli unsurlardan birisi, ABD hisse senedi piyasasında “Muhteşem Yedi” olarak da bilinen teknoloji hisselerinin ara ara sert satışlara maruz kalması. Bunda "Acaba yapay zekânın günümüzdeki ve gelecekteki rolü çok mu abartılı?" tartışmalarının da etkisi büyük.

İhracatçının sorunu sanayicinin sorunu demek.Bu hafta başında gelen Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verileri ise, sanayide 19 aydır daralmanın devam ettiğini gösterdiği gibi, izlenen 12 ana sektörün tamamına da yayıldığını gösterdi.

Bir süredir “acaba nasıl bir karar alacak?” diye merak edilen Merkez Bankamız, dünkü toplantıyla bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını %40,5’ten %39,5’e indirerek 100 baz puanlık bir faiz indirimi yaptı. TCMB’nin politika faizinde sınırlı bir indirime gitmesi yönündeki beklenti yaygındı.

Eylül – Ekim ayları enflasyonun mevsimsel olarak yükseldiği aylardır. Veriler, mevsimsellikten arındırıldığında da fiyat artış eğiliminde bir yükselme olduğuna işaret ediyor. Üstelik bu eğilim, Haziran ayından bu yana devam ediyor.

Merkez Bankası Eylül ayı sektörel enflasyon beklentileri raporunu açıkladı. Peki bu veri, Türkiye ekonomisi açısından neden çok önemli?

Orta Vadeli Program (OVP)’nin makro hedefleri, TCMB’nin enflasyon hedefleri ve para politikası birbiriyle ne kadar uyumlu ve gerçekçi?

Güven endeksleri mevcut durum algısını ve ekonomideki olası konjonktürel eğilimi yansıtır. Genel anlamda reel sektör ve tüketici güven endekslerindeki artışı büyüme açısından olumlu bir sinyal olarak alabiliriz. Fakat alt detaylar, zamanlama ve büyüme kompozisyonu açısından önemli bilgiler de içeriyor.

Merkez Bankamız 2025 yılı ikinci Enflasyon Raporu’nu dün açıkladı. Her zaman olduğu gibi gerek teknik boyutu gerek içeriği açısından değerli ve kapsamlı bir rapor almış olduk. Bu raporlarda, analizlere katkı sağlayacak teknik boyutta önemli bilgiler olduğu kadar, piyasaları yönlendirebilecek bilgiler ve mesajlar da bulunuyor.

Fed tarihî denilebilecek toplantılarından birini geride bıraktı. Para politikasının özellikle talep kontrolü yoluyla fiyat istikrarını sağlama gücünü dikkate aldığımızda, talep koşullarının görece canlı kaldığı ve yeni tarife artışlarıyla yukarı gitme potansiyeli taşıyan enflasyon belirsizliğinde Fed’in acele etmesini beklemek gerçekçi görünmüyordu.

İstanbul Sanayi Odası'nın sanayinin en büyüklerini izleyen İSO-500 ve İkinci-500 verileri, son dönemde sanayide gördüğümüz sıkıntıların çok daha net bir resmini ortaya koyuyor. Gerek İSO-500, gerek İkinci 500 rakamları, Türkiye’nin büyük sanayi kuruluşlarının üretimden satışlarında son üç yılda reel gerileme olduğuna işaret ediyor.

