Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →Eren Kuru
Sipay Hazine Müdürü ve yatırım danışmanı. Daha önce Borsa İstanbul’da İş Geliştirme Departmanı’nda, Vakıf Yatırım'da Yatırım Danışmanlığı ve Algoritmik Trading Departmanı'nda, Ziraat ve Allbatross Portföy tarafında da Fon Yönetimi'nde çalıştı.
Bu hafta merkez bankalarının kararlarının piyasalar üzerindeki etkisi hem yurt dışında hem de yurt içinde net şekilde hissedildi. Ani piyasa hareketleri karşısında portföyü izlemeye devam etmek önemli.
Geçen hafta, uluslararası sahnede hem diplomatik hem de ekonomik açıdan dikkat çekici olaylara tanıklık ettik. Bu gelişmeler, ülkelerin politik ve ekonomik yönelimlerini şekillendirirken geleceğe dair stratejik hesaplamalarını da etkiledi.
Haftayı kabaca özetlemek gerekirse, küresel piyasalarda kısmen riskli ancak genel olarak pozitif bir hafta geride kaldı. Yurt içinde faiz indirim beklentileri güçlenirken, yurt dışında ise ABD’deki yönetim değişikliği yakından takip ediliyor.
Bu hafta küresel finansal piyasalar; ABD, Avrupa Birliği (AB), Türkiye ve Asya’da yaşanan önemli gelişmelerle şekillendi.
Bu hafta Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin tırmanması, küresel finans piyasalarını önemli ölçüde etkileyerek volatilitenin artmasına ve yatırımcıların daha defansif bir tutum benimsemesine yol açtı.
ABD piyasaları, son ekonomik veriler ve siyasi gelişmeler ışığında hareketli bir haftayı geride bırakmakta. Enflasyon rakamlarının ardından piyasalar, güçlü bir ekonomik toparlanma sinyalleri veriyor. Hisse senetlerinde yeni rekor seviyeler gözlemlenirken, tahvil piyasasında dikkat çekici hareketlilik göze çarpıyor.
Bu hafta tahvil piyasalarında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerden dikkat çeken ihraçlar ve stratejik hamleler gözlemlendi. Hem ekonomik hem de sosyal sorumluluk projelerine fon sağlamak adına yapılan bu ihraçlar, piyasalardaki küresel belirsizliklere rağmen yatırımcı ilgisi çekmeyi başardı.
Bu hafta tahvil piyasalarında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerden dikkat çeken ihraçlar ve stratejik hamleler gözlemlendi
Varlık fonları, genellikle borçlanma yapmaya ihtiyaç duymaz çünkü temel işlevleri fazla gelirleri yönetmektir. Ancak bazı durumlarda, stratejik yatırımlar veya likidite ihtiyaçları için borçlanabilirler. Bu durum, piyasalarda farklı yorumlara neden olur ve genellikle negatif bir algı yaratır.
Tahvil yatırımları, büyük ölçüde ekonomideki enflasyon beklentilerine göre şekillenir. Çünkü tahviller sabit gelirli yatırım araçlarıdır ve enflasyon arttığında, yatırımcının elde ettiği reel getiri düşer.