<h3 fr-original-style="" style="margin: 0px; color: rgba(0, 0, 0, 0.85); font-weight: 500; padding: 0px; box-sizing: border-box;">• Ratatouille</h3>İstanbul'da en sevdiğim Fransızlardan biri Ratatouille... İsminin ruhunu fazlasıyla yansıtan, Tarabya'nın bir ara sokağında, yediğim birbirinden güzel tatlıların adresi. Kruvasanların tazecik çıktığı sabah saatlerine denk geldiğinizde kahve eşliğinde Tarabya sahilde yürüyüş öncesi harika bir kahvaltı oluyor. Tabii bununla yetinmeyip sonrasında tatlı büfesinin önünde soluğu alıyorum her gidişimde. Elmalı veya çilekli tart arasında gidip gelirken alt rafa yeni chouxların yerleştiğini fark edince kararsızlık rüzgârları esmeye başlıyor.Ratatouille'un beni her şeyiyle bu kadar kendine bağlamasının özünde içindeki büyük mesleki aşkı yoğurarak oluşturduğu tariflerle burayı açan birinin hayalleri yatıyor bence. Burcu'nun her zaman en beğendiği ve ilgili olduğu alan olan Fransız pastacılığı, yeteneği ve damak tadıyla doğru orantıda gelişerek Ratatouille'a dönüşüyor.Ratatouille filminden yola çıkarak, onun uyandırdığı heyecandan ve "mutfakta her şeyi yapabilirim" motivasyonuyla kurduğu hayallerden doğuyor. Öne çıkan özelliği işi gerçekten iyi malzemelerle yapılmış özgün lezzetler; hamurundan kremasına hepsi ayrı ayrı reçetelerle hazırlanıyor. Bu özelliği destekleyen bir diğer adım ise tazelik, gün boyu fırından çıkan kokularını almak mümkün. Bende de fazlasıyla kararsızlık yaratan lezzetlerden biri tart. Ratatouille'un tartlarındaki gevreklik, tereyağı ve badem tadı bambaşka bir lezzet katıyor. Burada tartlar her gün taze çıkıyor ve her 4 saatte bir yenileniyor. Bu nedenle gün içinde sık sık yeni çıkan taze lezzetlerle karşılaşabiliyorsunuz.&nbsp;Tartları kadar imza lezzetlerinden biri de pate au choux hamurları; tamamen Fransız tereyağından yapılıyor. Ve sıcak bir şekilde servis edilen profiterole dönüşüyorlar... Klasiklere haksızlık yapmak istemem ama benim İstanbul'da yediğim en güzel profiterol diyebilirim. Bir diğer zaafım da kruvasan... Bu konuda Avrupa Yakası'nda en çok tercih ettiğim adreslerden birisi de burası. Kruvasanlar müşteri talebine göre pişiriliyor, o yüzden kalmış ürün yeme durumunuz asla olmuyor. Hızlı bir kahvaltı için baget sandviçlerini de denemenizi öneririm!<img src="https://images.aposto.com/2023/1/2/1677001819716.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.76" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">

1Kitap1Mekan

Which was the first book you read?The first book I read was from the Geronimo Stilton series. It is a series that fights for rodent dignity against the plague conspiracy and perception games established on rodents in the 14th century. Greetings to Remy from Ratatouille, and his comrades Mickey, and Minnie.Investigative journalist Geronimo Stilton's somewhat neurotic, and anxious states, along with richly detailed illustrations the anthropomorphic characters and the puns tells so much about my sense of humor.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/0/1658682592035.png" width="550" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.48" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">🧀 Geronimo Stilton<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom-style: none; clear: both; -webkit-user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Which universe do you want to live in?A Series of Unfortunate Events! No matter how excited I was when I saw Netflix adapted it to the screen, I did not have the heart to watch it yet; maybe I didn't want to spoil the dark gothic world that Lemony Snickett portrayed, which I envisioned as a child.<img src="https://images.aposto.com/2022/6/0/1658682665732.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="0.71" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">📖 First book of the series<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom-style: none; clear: both; -webkit-user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Which universe is still waiting for you?I'm not one of those who are still waiting for that letter from Hogwarts, but if an offer comes from Miss Cackle's Academy for Witches, a girls-only boarding school written by Jill Murphy.💀 Editor's note:&nbsp;I still watch the 2004 adaptation of Series of Unfortunate Events whenever I feel anxious.

Piccolo

Which was the first book you read? What about the universe you want to live in? Which universe is still waiting for you?

Scavenger Hunt #3: İrem Türkmen

• Bir kitap:&nbsp;E<a fr-original-style="" href="https://apos.to/n/egitimin-kapilari" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">ğitimin Kapıları</a>'nın yaratıcısı Geoff Colvin tarafından kaleme alınan “Yetenek Dediğin Nedir ki?” kitabı bir dizi bilimsel araştırmaya dayanıyor. Sıra dışı performansın sırlarını ve bu ilkeleri hayatımız ve işimizde nasıl uygulayacağımızı açıklıyor.&nbsp;• Bir film:&nbsp;Haftalık pop kültür bülteni <a fr-original-style="" href="https://apos.to/n/ragraga" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Ragraga</a> bu hafta Disney kültürünü ve etiğini konu alıyor. Önerilerinin başında ise yemek yapabilen bir farenin ünlü bir restoranda genç bir mutfak işçisiyle alışılmadık bir ittifak kurmasını konu alan Ratatouille yer alıyor.&nbsp;

Editörün Seçkisi

Gezip tozamadığımız, yaza kapanma göbeklerimizle girdiğimiz bu günlerde fotoğraf albümlerimizden, sosyal medyadan aslında her tarafımızdan “yemek” akıyor. Yemek denince aklımızda ilk canlanan önümüze gelen tabaklar veya harcı karıştıran el videoları olabilir. Peki kadrajı biraz da tabaklara imzasını atanların hayatlarına taşısak? Cumartesi sabahına paşalar gibi kahvaltınızı yaparak başladıysanız, ve eğer karnınız doyduysa, size mutfağı beyaz perdeye taşıyan üç film önerisi bırakıyorum. Mutfaklarda asıl pişenin kimler olduğunu gözler önüne seren üç film, dört kahraman: The Hundred-Foot Journey’den (Aşk Tarifi) Hasan, Biyografik eser Julie &amp; Julia’dan&nbsp;Julie Powell &amp; Julia Child&nbsp;ve “Anybody can cook!”(Herkes yemek yapabilir!) diyen animasyon Ratatouille’un faresi Remy. İzledikçe acıkmanız, hikâyeleriyle doymanız dileğiyle…<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-04T15:49:58.388Z_sm.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: Rolling StoneYolları Fransız mutfağında kesişen kahramanlarımız yemek yapmayı öğrenirken kâh zevkten dört köşe oluyor, kâh kestikleri soğanlara gözyaşı akıtıyor. Günün sonundaysa ne için yemek yaptıklarını -guruldayan karınları dışında- biliyorlar.&nbsp;Yönetmenliğini Lasse Halström, yapımcılığını Oscar ödüllü yönetmen ve yapımcı&nbsp;Steven Spielberg’ün üstlendiği The Hundred-Foot Journey (2014), tek bildikleri pişirmek olan Hintli bir ailenin Fransa’nın minik bir kasabasında ailelerine ve Hint mutfağına sarılarak var olma çabasını ele alıyor. Film, zar zor Avrupa’ya gelen aile ve kasabalının yaşadığı kültür karmaşasını birbirine komşu olan restoranların tatlı kavgalarıyla içimize işliyor.&nbsp;Evet, Fransız mutfağının büyüklüğü yadsınamaz. Hemen yolun karşısındaki Fransız restoranı Michelin yıldızlarıyla gözünüzü de alıyor olabilir. Fakat bu, Madame Mallory gibi dünyadaki diğer tatlara ve insanlara kapalı kalmaya sebep değil. Bu rolle Altın Küre adayı olan Helen Mirren’ın canlandırdığı Madame Mallory, yeni komşusuna ön yargılarını askıya asarak bakınca yüksek müzikli ve baharatı bol Hint kültüründe saklı olan güzellikleri görmeye başlıyor. Gördüğü ilk şey ise mutfakta pişmeye hazır olan Hasan. Karşılaştıkları kaba olaylara sabırla yaklaşan Hasan, ailesiyle çıktığı yolda annesinden ona miras kalan yemek becerisi ve azmiyle ilerliyor. Hasan’la birlikte disiplin, dinamizm ve soslarla bezeli Fransız mutfağında zirveye çıksak da onun için bir yemeği özel yapan iki şeyi anlıyoruz: sevdikleriyle kurduğu bağ ve tat alma duygusu.<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(241, 226, 95); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(241, 226, 95); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Yemeğin iyisini severim ve iyi yemek, bir sıçan için bulması oldukça zor!” -&nbsp;Rat-a-too-ee</blockquote>Hasan’ın annesinden yemek tariflerini değil de yemeğin tadına varmayı öğrendiğini görünce aklımda bir başka filmin en sevdiğim sahnesi canlanıyor. Pixar yapımı Ratatouille (2007) ve sıra dışı fare Remy’nin tat almayı anlattığı sahne.&nbsp;Remy Paris’in dışında, daha doğrusu altında yaşıyor. Kendisi ne bulurlarsa yiyen fare sürüsünden epey farklı. Girdiği mutfaklarda yemek programı izleyen ve baharat uğruna hayatını riske atan bir fare. Bir zamanların ünlü şefi Gusteau da Remy’nin karanlık kanalizasyonlardaki hayali yardımcısı. Ve Remy bir gün kendini bir insana yemek yapmayı öğretir şekilde Gusteau’nun mirası olan restoranda bulur! İsteyen herkesin yemek yapabileceğine, yemekten zevk alabileceğine inanmanızı sağlayan, bir farenin elinden çıkan yemeklere ağzınızı sulandıracak bir film. Animasyon oluşu sayesinde bir gıdayı tattığımızda yaşadıklarımız gözlerimizin önünde canlanıyor: yemek yiyen bir kişinin ağzında tatların yarattığı havai fişek şöleni! Remy, yemeği tıkınmak olarak bilen kardeşine bir peynir ve üzüm tanesi vererek sakince zihninde oluşturdukları renklere, tınılara dikkat kesilmesini söylüyor. Bir bebeğin yediği ilk çikolata, Hasan’ın annesinin avucundan tattığı deniz kestanesi veya Remy’nin ağzına attığı peynir… Kim olursan ol veya ne yersen ye yarattığı mutluluğu izlemesi pek keyifli.<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-04T15:52:58.117Z.gif" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: TenorHayat sırf yok “farenin ağzında çilek patlasın” yok “Fransa’nın köyünde mantar toplayalım” minvalinde işlemiyor tabii. Kurgu ve animasyonları kapadığımızda hâlâ koltuğa kıvrılıp keyifle izleyebileceğimiz, hayatın içinden mutfak hikâyeleri de çıkıyor. Tıpkı Julie &amp; Julia gibi.&nbsp;Başrollerini Amy Adams ile buradaki rolüyle Oscar adaylığı alan Meryl Streep’in canlandırdığı ve Nora Ephron’un yönettiği Julie &amp; Julia (2009), İki farklı jenerasyondan kadının yemekle yolunu bulması ve 2000’lerde patlak veren internet blogları üzerine kurulu. Hayatta en sevdiği şey yemek yemek olan ve kocasının büyükelçilikteki işi vasıtasıyla yolu Paris’e düşen Julia Child, döneminin kadın aşçı ve yemek kitabı boşluğunu doldurmak için hummalı bir çalışmaya atılır. Kadınların, özellikle de Amerikan kadınlarının yemek yapamayacağını düşünen Cordon Bleu’den mezun olur ve sahici tarifler içeren bir yemek kitabıyla Fransız mutfağını ev hanımlarına açmaya gayret eder. İşte, onun kitabından etkilenen bir diğer Amerikan kadını da Julie Powell’dır. Kitaptaki her tarifi bir yıl içinde yapmaya söz veren Powell, deneyimlerini blog sayfasında paylaşır.&nbsp;Film, kadın kahramanların önlüklü serüvenlerini göstermekle kalmaz. Meryl Streep’in <a fr-original-style="" href="https://abcnews.go.com/GMA/JuliaChild/story?id=8220908&page=1" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">ABC News</a><a href="https://abcnews.go.com/GMA/JuliaChild/story?id=8220908&amp;page=1" target="_blank" fr-original-style="" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;"></a>’a verdiği söyleşideki gibi birbirini ve hayallerini destekleyen bir evliliktir Julia Child ve Paul Cushing Child’ınki.&nbsp;“Anneannem-dedem yaşında diyeceğin bir çiftin birbirine duyduğu aşk ve ihtirası görmeni sağlıyor.”&nbsp;Mutfağın insana verdiği huzur bir yana, Julia Child’dan Julie Powell’a döndüğümüzde her gün yeni bir yemekle kendini sınayan Julie’yi izliyor ve objektif bir şekilde bir insanın kafasına bir şeyi taktığında ve zorlandığında yaşadığı zorlukları yaşıyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2021/5/2021-06-04T15:54:48.213Z_sm.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Kaynak: Northpark TheatreHafta sonunu keyiflendirecek bu filmleri kapatıyor ve kıvrıldığım koltuğumdan kalkıyorum. Geriye kalan mutfağım ve ben. Ne mutfak sadece çırp-dök-servis et-Voila!’dan ibaret ne de bizler birçok pembe film kahramanı gibiyiz. Günün sonunda Hasan, Remy veya Julia’lar gibi karşılaşılan zorluklara göğüs germek ve elimizin tadıyla kurduğumuz sofralarda sevdiklerimizi ağırlamak gayretiyle…PS: Ben de Remy gibi “iyi yemek” severim ve uzun süre boyunca yediğim tek pirinç pilavı Akasha’ların evinde pişen karabiberli pilavdı. Bir gün toplanıp Akaşa’dan pilav günü düzenlemesini istemelisiniz, aklınızda olsun. ;)

Show Business

Restoranlar açılalı bir hafta olmadı, birçoğumuzun aklında özledikleri mekanlarda sevdikleriyle paylaşacakları sofraların hayali var. 

Tadacaklarından Korkmayan Film Kahramanları

• Sahnede bir fare: TikTok üzerinde kullanıcılar tarafından üretilen Ratatouille müzikali Broadway’e <a target="_blank" rel="noopener noreferrer" href="https://link.apostonews.com/click?uri=aHR0cHM6Ly9saW5rLmFwb3N0b25ld3MuY29tL2NsaWNrP3N0b3J5PTVmZDhhOThlZDlhODQ0MDAwODRjYWNjNCZ1c2VyPTVmMmVhMmM5ZTdlMDFiMDAwN2U3ZDk2OCZhdXRob3I9NWYyZWEyYzllN2UwMWIwMDA3ZTdkOTY3JnVybD1odHRwcyUyNTNBJTI1MkYlMjUyRnd3dy50aGVndWFyZGlhbi5jb20lMjUyRmZpbG0lMjUyRjIwMjAlMjUyRmRlYyUyNTJGMTElMjUyRmNyb3dkLWNyZWF0ZWQtbXVzaWNhbC1waGVub21lbm9uLXJhdGF0b3VzaWNhbC1pcy1jb21pbmctdG8tYnJvYWR3YXk="">taşınıyor</a>. Playbill’e göre, Ratatouille: The TikTok Musical ve Ratatouisical isimleriyle anılan müzikal, Seaview prodüksiyon şirketi aracılığıyla yetenekli Broadway oyuncularından oluşan bir kadroyla 1 Ocak’ta tek seferliğine sahneye aktarılacak. Müzikalin gelirleri Actors Fund isimli oyuncu destek fonuna bağışlanacak.<ul><li>Bir adım geriden: Öğretmen Emily Jacobsen’ın 8 Kasım’da TikTok hesabından paylaştığı Ratatouille filmindeki ana karakter fare Remy hakkındaki şarkı, platformdaki kullanıcıların giderek profesyonelleşen ve yapım kalitesi artan müzikal videolarının başlangıcı olmuştu. Kullanıcıların birbirlerinden bağımsız fakat ortaklaşa ortaya çıkardıkları yüzlerce video, toplanarak serbest formda bir müzikale dönüştü.</li></ul>

Ratatouille ile ilgili hikayeler