Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →
Doğa Yurduneri
İş Dünyası ve Teknoloji Editörü
ABD Adalet Bakanlığı’nın Google’a arama motoru pazarındaki tekelci pozisyonunu bozmak için Chrome’u elden çıkarmasını önermesinin ardından OpenAI ve Yahoo! gibi rakipler, potansiyel alıcı olarak sıraya girdi. Ancak bu senaryo, bir tekeli bitirip yeni bir tekel doğurma riskini de beraberinde getiriyor.

Amazon, dokunma duyusuna sahip depo robotu Vulcan’ı Almanya’nın Hamburg kentindeki dağıtım merkezinde tanıttı. ABD’deki bir depoya da konuşlandırılan robot, tüketicilere gönderilecek ürünleri bulmak için geliştirildi.

Telefon çalıyor. Eliniz ekrana gidiyor ama açmıyorsunuz. İçinizde öfkeyle karışık panik hâlinde bir ses “Neden mesaj atmadı ki?” diye söyleniyor. Z kuşağı ve hatta Y kuşağının büyük bir kısmı için bu artık alışıldık bir refleks. Araştırmalar da genç kullanıcıların %70’inin mesajlaşmayı aramaya tercih ettiğini gösteriyor.

Teknoloji dünyasında şirketler, yalnızca ürünleriyle değil, mezun ettiği girişimcilerle de tarihe geçer. OpenAI Mafyası, bugün bu kuralın en güncel örneklerinden biri… Mezunlardan bazıları eski hesapları kapatmak, bazıları ise kendi yolunu çizmek için Silikon Vadisi’nde kartları yeniden dağıtıyor.

Son günlerde pek çok TikTok kullanıcısı, aşırı zayıf bedenleri idealize eden, sağlıksız kilo verme yöntemlerini normalleştiren ve beden algısını çarpıtan SkinnyTok videolarının algoritmalarına nüfuz etmeye başlamasından şikayetçi. Düzenleyici kurumların da dikkatini çeken bu akım, esasında kültürel hafızanın ve toplumsal normların dijital bir yansıması.

Meta'nın Salı günü Kaliforniya'daki Menlo Park merkezinde düzenlediği ilk AI geliştirici konferansı LlamaCon 2025, yapay zeka araçlarına güç veren açık kaynaklı büyük dil modeli Llama ekosistemine ilişkin duyurulara sahne oldu. Etkinliğin öne çıkan duyuruları ise Meta AI uygulaması ve Llama’nın uygulama programlama arayüzü (API) oldu.

X’te öfkeli bir aktivist, LinkedIn’de hırslı bir profesyonel, Instagram’da pozitif enerji veren bir moda gurusu, TikTok’ta komik bir arkadaş… Dijital dünyada her platform, kullanıcıdan başka bir persona istiyor. 21’inci yüzyıl insanı, sürekli “Ben kimim?” ve “Nasıl görünmek istiyorum?” soruları arasındaki ince çizgide yürüyor.

Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, akıllı telefonlardaki deprem uyarı sistemlerini yeniden gündeme getirdi. Bazı Android kullanıcıları cihazlarının depremi 10-20 saniye önce bildirdiğini raporlarken, iOS’in sistemi ise uyarı konusunda yetersiz kalmakla eleştirildi.

Teknofobinin kültürel sembollerinden biri hâline gelen Black Mirror, iki yıllık bir aranın ardından yedinci sezonuyla geri döndü. Dizinin dönüşüyle yeniden gündeme gelen teknolojik distopyalar ise aslında yüzyıllardır devam eden bir çatışmayı tekrar açığa çıkarıyor: Umutla korku arasında sıkışmış bir gelecek tahayyülü.

Akıllı telefonların olmadığı yılları bir hatırlayın. Dijital kameramız veya şipşak fotoğrafçının çektiği o fotoğraf, arkadaşlarımızla geçirdiğimiz bir akşamı fiziksel bir anıya dönüştürürdü. Bugün ise artık her anı kaydetme eğilimi gösteriyoruz fakat ironik bir biçimde giderek daha çok şeyi unutuyoruz.
