Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →
Emircan Yaman
Piyasalar ve Finans Editörü
10 Ekim’de Trump’ın Çin’e %100 vergi getireceğini açıklamasının ardından borsalarda başlayan sert düşüşler, pek çok yatırımcının canını yaktı. Bir gün içinde bir tweet'le trilyonlarca dolarlık piyasa değeri yok olurken yine hafta sonu atılan başka bir tweet'le bu sefer toparlanmalar başladı. Trump ikinci kez göreve geldiğinden beri bu tür dalgalanmaları sık sık görür olduk. Peki bu "suni krizler" sırasında neler olmuştu ve piyasaların toparlanması ne kadar vakit almıştı?

2025 yılı Nobel Ekonomi Ödülü’nü Joel Mokyr, Philippe Aghion ve Peter Howitt kazandı. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nin ödül duyurusunda Mokyr, Aghion, Howitt’in inovasyon odaklı iktisadi büyümeyi açıklamaları ve son iki yüzyılda dünya ekonomisinin nasıl sürekli büyüme durumuna geçtiğini açıkladıkları için layık görüldüğü ifade edildi.

Son günlerde ihracatçı ülkeler arasında Çin rekabeti ile ilgili endişeler katlanarak büyüyor. Türkiye’nin başlıca ihracat pazarı olan Avrupa ve hedef pazarı olan Afrika’da bu rekabet baskısı her geçen gün daha güçlü hissediliyor ve Türkiye’nin de bu konuda bir strateji belirlemesi gerekiyor. Peki Türkiye nasıl bir strateji izlemeli? Mehmet Babacan, Altay Atlı, Kaan Kiziroğlu ve Erhan Aslanoğlu Aposto için anlattı.

ABD Başkanı Trump, son haftalarda Rusya’ya karşı uyguladığı baskı politikasını petrol odaklı bir çizgiye çekmiş durumda. Trump, bunun bir parçası olarak ABD ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da Türkiye’nin Rus petrolü satın almayı bırakmasını istediğini ifade etti. Peki Türkiye, Rus petrolü satın almayı bırakabilir mi?

ABD’de geçici bütçe tasarısının Senato’dan geçememesi üzerine ABD hükümeti 1 Ekim tarihi saat 00.00 itibarıyla kapandı. Peki bunun ekonomiye etkileri ne olacak?

Daha önce hiç “Manşetler ile ekonomik metrikler arasında bir uyumsuzluk var” diye düşünmüş müydünüz? Peki ya hiç “Manşetler tam tersini söylerken, güven endeksleri nasıl yukarı gidiyor?” diye sorduğunuz oldu mu? İşte bu noktada tam da bu boşluğu doldurmak üzere geliştirilen Anadolu Güven Endeksi, manşetlerin nabzını doğrudan ölçerek iki ölçüt arasındaki köprüyü kurmayı amaçlıyor.

ABD ve Çin arasındaki ticari anlaşmazlıklar, Çinli üreticiler ve ABD’li tüketicilerin yanı sıra diğer ülkelerin ihracatçılarına da zarar veriyor. Çin’in rekabet baskısından en çok etkileneceği tahmin edilen ülkelerden bir tanesi de Türkiye.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılına ilişkin sektör bilançolarını ilan etti. TÜİK tarafından yayımlanan verilerden yola çıkılarak yapılan hesaplamalara göre 2024 yılında satışlar hızlı büyürken, kâr marjları eridi.

Faiz indirim süreci, yurt içi hisse senetlerinde dalgalı seyir, yurt dışında ticari belirsizlikler, resesyon endişesi ve emtia fiyatlarında risk algısına bağlı yükselişler. Bütün bu hareketlerin ortasında yatırımcı, portföyünü nasıl değerlendirmesi gerektiğini seçmeye çalışıyor. Peki portföy yöneticileri, oldukça hareketli geçen böylesine bir dönemde yatırımcı tercihinin ne yönde değişeceğini düşünüyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026-2028 dönemine ilişkin yeni Orta Vadeli Program’ı (OVP) açıkladı. Açıklanan yeni programda ekonomik büyüme, cari açık/GSYH oranı, bütçe açığı/GSYH oranı ve dış ticaret açığı gibi kalemlere ilişkin beklentiler aşağı yönlü revize edilirken, manşet enflasyon ve kişi başına düşen GSYH gibi alanlardaki beklentiler ise yükseltildi. Peki yeni program mevcut iktisadi eğilimlerle uyumlu mu?
