aposto-logoÇarşamba, 31 Mayıs 2023
aposto-logo
Çarşamba, Mayıs 31, 2023
Aposto Üyelik

Mehmet Şimşek

Mehmet Şimşek
ODTÜ Felsefe'yi bitirdi. İçinde Bulunduğum Durum isimli bir oyun yazdı, besteledi, sahneledi. Şarkıları da var.

LATEST STORIES

Aposto! Gündem gözünden: 2021'de Türkiye

Kıbrıs’ın durumu Kıbrıs meselesinde, 2021 ilkbaharında Cenevre'de gerçekleşen gayriresmî görüşmelerin sonucunda "yeterli ortak zemin bulunamadığı" açıklaması paylaşıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC ziyaretinde Kıbrıs'taki kapalı Maraş bölgesinin %3,5'ine denk gelen alanın pilot bölge olarak açılacağına ilişkin açıklamaları tepki çekti. Konu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşındı. Dışişleri Bakanlığı, kararların uluslararası hukukla tamamen uyumlu olduğunu söyledi. Amirallerin bildirisi 104 emekli amiral "Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasına" ve "sarıklı amiralin namaz kıldığı görüntülere" ilişkin bir bildiri yayımladı. Bildirinin darbe çağrıştırdığını düşünen hükümet üyeleri açıklamaya sert tepki gösterdi. Muhalefetten bazı isimler bildiriyi onayladı, bazıları eleştirdi. Emekli amirallerin ilk duruşmasının 21 Mart 2022’de gerçekleştirileceği aktarıldı. İstanbul Sözleşmesi Türkiye, Resmî Gazete'de yayımlanan kararla İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi. Karar birçok şehirde protesto edildi, karardan vazgeçilmesi için 1 milyona yakın imza toplandı. Danıştay, Haziran 2021'de kararın yürütmesinin durdurulması yönündeki talebi reddetti. Boğaziçi Üniversitesi protestoları Çiğdem Kafesçioğlu Boğaziçi Üniversitesi'ne Melih Bulu'nun rektör olarak atanması önce kampüste, sonra İstanbul'un farklı noktalarında ve sonra da çeşitli illerde ve yurt dışında protesto edildi. Protestolarda çok sayıda gözaltı oldu. Protestoların altı ayda biteceğini öngören Melih Bulu, göreve gelişinin altıncı ayında istifa etti. Rektörlük görevine üniversite bileşenlerinin güven oyu vermediği iki isimden biri olan Naci İnci atandı. Akademisyenlerin rektörlük binasına karşı gerçekleştirdikleri protesto, 11 ayı aşkın süredir devam ediyor. İstifalar, görev değişiklikleri İstifa eden Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yerine Nureddin Nebati, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yerine Mahmut Özer, Ticaret Bakanlığı'na kendi şirketinden dezenfektan sattığı iddia edilen ve sonra görevine son verildiği belirtilen Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın yerine Mehmet Muş atandı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk görevden alındı, bakanlık ikiye ayrıldı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alındı, yerine Şahap Kavcıoğlu atandı. Ekim 2021'de de TCMB'de iki başkan yardımcısı, bir para politikası kurulu üyesi değiştirildi. Muharrem İnce CHP'den istifa ederek Memleket Partisi'ni, Ümit Özdağ İYİ Parti'den istifa ederek Zafer Partisi'ni kurdu. Covid-19 Mart 2021 sonunda Türkiye'de artan vakalar sebebiyle sokağa çıkma yasağı gibi tedbirlere geri dönüldü. Nisan 2021 ortasında iki haftalık kısmi kapanma dönemine geçildi. Sonrasında, 29 Nisan'dan 17 Mayıs'a kadar tam kapanma açıklandı. Yıl sonunda tespit edilen yeni varyant Omicron, Türkiye’de de görüldü. 2021'in son günlerinde vaka sayıları 39 binin üzerine çıktı. Doğal afetler, çevre Yangınlar: Türkiye yaz aylarını 28 Temmuz'da Manavgat'ta başlayan, 15 gün süren ve 49 ilde görülen yaklaşık 300 yangın gündemiyle geçirdi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 12 Ağustos'ta tüm yangınların kontrol altına alındığını duyurdu. Sekiz vatandaş hayatını kaybetti. Bu süreçte hükümet ve muhalefet, yerel yönetimler ve merkezî yönetim arasında yangın söndürme uçakları ve müdahale koordinasyonu gibi başlıklarda tartışmalar yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medyada başlatılan "helpturkey" kampanyasına tepki gösterdi. Seller: Yangınları takiben Kastamonu, Sinop ve Bartın başta olmak üzere Batı Karadeniz'de sel felaketleri görüldü. AFAD açıklamalarına göre sellerde 80’i aşkın vatandaş hayatını kaybetti. Müsilaj: Marmara Denizi kıyıları, deniz salyası olarak da adlandırılan müsilajla kaplandı. 10 büyükelçi, Kavala, Demirtaş Cumhurbaşkanı Erdoğan, tutuklu iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılmasına yönelik ortak bir çağrı yayımlayan on büyükelçinin "istenmeyen adam (persona non grata) ilan edilmeleri" için talimat verdiğini duyurdu. Büyükelçilikler "Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit ettiklerini" belirten bir açıklama paylaşarak bildirideki amacın "Türkiye'nin iç işlerine karışmak olmadığını" kaydetti. Olay dış basında "Erdoğan geri adım attı" başlıklarıyla yer aldı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki kararını uygulamayan Türkiye için "ihlal prosedürü" başlattı ve Türkiye’den 19 Ocak’a kadar görüş iletmesini istedi. Ayrıca komite, son toplantıda Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönünde çağrıda bulundu. İkizdere, Akbelen, Validebağ Rize'nin İkizdere ilçesinde halkın İşkencedere Vadisi'ne Cengiz İnşaat tarafından yapılacak taş ocağına direnişi, sekiz aydır sürüyor. 2021 bahar aylarında tekrar gündeme gelen orman kesimleri sebebiyle Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'de yer alan Akbelen Ormanı'nda başlayan orman nöbeti devam ediyor. Üsküdar Belediyesi'nin Validebağ Korusu'na müdahalesi, Eylül 2021'de protestolara neden oldu. Koru için mahallelilerin nöbeti sürüyor. HDP’ye kapatma davası, Gergerlioğlu’na tutuklama Sosyal medyada yaptığı bir haber paylaşımı sebebiyle "terör örgütü propagandası" yapmakla suçlanan HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşürüldü, Nisan 2021’in başında da tutuklandı. Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdi ve serbest bırakılan Gergerlioğlu’nun vekilliği 16 Temmuz’da iade edildi. Diğer yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin kapatılması için dava açtı. Davaya ilişkin karar, Anayasa Mahkemesince 2022 içinde verilecek. Ekonomi 2021'in ikinci yarısında Türkiye'de ekonomi sıkça konuşuldu. Eylül 2021’den itibaren politika faizi %19’dan %14’e düşürüldü. 2021’in başında 7,43 düzeylerinde olan dolar/TL Aralık 2021’de 18 üzerini test etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cari açığı kapatarak büyümeyi hedefleyen "ekonomik kurtuluş savaşını" duyursa da ekonomistler, ortada bir model olmadığı görüşünü savundu. Kur artışları enflasyona yansıdı. TÜİK’in Kasım 2021’de %21,3 olarak açıkladığı 12 aylık tüketici enflasyonu, bağımsız araştırma grubu ENAGrup tarafından %58,6 olarak ölçüldü. Yılın son günlerinde Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat isimli bir bankacılık ürünü duyuruldu. Dolar/TL 11 düzeylerine, avro/TL 14’e çekilse de yılın son günlerinde dolar/TL 13 seviyesini test etti; Bakan Nebati "her şey kontrol altında" dedi.

31 Ara 2021

Teknolojide 2021'den kalanlar

Teknoloji, devlet, toplum The Facebook Files: Facebook, adını Meta olarak değiştirmeden önce eski çalışanlarından Frances Haugen, çok sayıda şirket dokümanını basına sızdırdı. The Wall Street Journal'ın yayımlamaya başladığı The Facebook Files isimli dosya; şirketin içerik değerlendirme süreçlerinde bazı isimlere XCheck adını verdiği başka bir değerlendirme süreciyle çifte standart uyguladığı, Instagram'ın kız çocuklarının ve kadınların beden imajı konusunda zararlarının farkında olduğu, Facebook algoritmalarında yapılan bir değişikliğin platformda öfke ve nefreti körüklediği, şirketin ergenlik öncesi yaştaki çocukları araştıran bir ekip oluşturduğu gibi bilgileri ortaya çıkardı. Pegasus Project: Forbidden Stories ve 16 medya kuruluşunun katılımıyla yayımlanan bir dosya olan Pegasus Project; birçok ülkenin İsrail merkezli NSO Group tarafından geliştirilen Pegasus yazılımını kullanarak politikacıları, gazetecileri, aktivistleri izlediğini ortaya çıkardı. Telefonların herhangi bir bağlantıya tıklamaya ihtiyaç duymadan fotoğraflara, konuşma geçmişlerine, kamera ve konum bilgilerine erişmeyi mümkün kılan "zero-click" bir casus yazılıma karşı açığı olduğu da görüldü. Şirketler, devletler: Rusya ve Çin’de özellikle ABD merkezli teknoloji şirketlerine karşı baskı arttı. Sosyal medya platformları içerik kaldırmadığı için para cezalarına çarptırıldı. Rusya’daki seçimlerde muhalif lider Aleksey Navalni destekçilerinin kullandığı mobil uygulama, uygulama mağazalarından çekildi. Diğer yandan ABD’de Facebook’a ilişkin iddialardan sonra şirket yetkilileri ve muhbir Haugen Kongre’de ifade verdi. Etkinlikler ve getirdikleri CES 2021: Dünyanın en büyük tüketici elektroniği etkinliklerinden biri olan Consumer Electronics Show, 2021'de tamamen dijitalde gerçekleşti. Beklenen ürünlerin yanı sıra ilhamını pandemiden alan akıllı maskeler, giyilebilir hava temizleyicileri gibi ürünler de tanıtıldı. WWDC: Apple'ın her yıl gerçekleştirdiği geliştirici konferansı Apple Worldwide Developers Conference (WWDC); iOS 15'in, iPadOS 15'in, watchOS 8'in ve macOS 12 Monterey'in tanıtıldığı bir etkinlik oldu. Apple Etkinlikleri: Apple'ın sonrasında takip endişelerine yol açacak ve bu kapsamda çeşitli güncellemeler alacak ürünü AirTag, bu yıl gerçekleşen etkinliklerden birinde tanıtıldı. Teknoloji severler; iPhone 13 ve iPhone 13 Mini, iPhone 13 Pro, iPhone 13 Pro Max, Apple Watch Series 7, A13 Bionic çipli yeni iPad'lerle tanıştı. Samsung Unpacked: Samsung odağında katlanabilir ekranlar vardı. Dünya bu yıl Galaxy Flip 3 ve Galaxy Fold 3'ün yanı sıra Galaxy Watch 4 ve Galaxy Buds 2'yle tanıştı. Kesintiler, siber saldırılar, sızıntılar Colonial boru hattı: ABD'nin en büyük boru hattı Colonial Pipeline, 7 Mayıs'ta DarkSide isimli bir hacker grubunun saldırısına uğradı. Saldırının ardından devre dışı kalan boru hattının operasyonlarına başlaması 12 Mayıs'ı buldu. Saldırının şirkete maliyetinin 2,1 milyon dolar olduğu, diğer yandan ABD hükümetinin saldırganlara 5 milyon dolar fidye ödediği öne sürüldü. Kaseya: Rusya merkezli REvil isimli fidye yazılım grubu tarafından gerçekleştirildiği belirtilen Temmuz 2021 tarihli saldırı ABD'deki küçük ve orta boyutlu işletmeleri, Yeni Zelanda'daki okulları, İsveç'te bir market zincirini etkiledi. Kaseya saldırıdan 60 müşterinin etkilendiğini söylese de en az 17 ülkeden bin 500'e yakın şirketin operasyonlarını aksattığı tahmin edildi. Fastly: Haziran ayının başında içerik dağıtım ağı Fastly'de yaşanan bir problem; Amazon, Reddit, Twitch, Pinterest, Hulu gibi çok sayıda platformu etkiledi ve büyük bir internet kesintisine sebep oldu. Akamai: Haziran ayının ortalarında da benzer bir problem Akamai'de meydana geldi ve hava yolu şirketleri, bankalar bu durumdan etkilendi. Facebook: 4 Ekim'de Facebook sunucularında meydana gelen bir problem; Messenger, Instagram, WhatsApp gibi servislere altı saatten uzun bir süre erişilememesine sebep oldu. Akbank: 6-7 Temmuz tarihlerinde Akbank'ın mobil ve internet bankacılık hizmetlerinde uzun süreli bir hizmet kesintisi yaşandı. Amazon: Yılın son kesintilerinden biri de Amazon'da yaşandı. Disney+, Slack, Netflix, Hulu gibi servislere erişimlerde problem görüldü. Yemeksepeti: Hızlı teslimat ve yemek siparişi uygulaması Yemeksepeti bu yıl mart ve kasım aylarında veri sızıntısı iddialarıyla gündeme geldi. Kasım ayındaki haberlerde bilgisayar korsanlarının 20 milyondan fazla kişinin verisine sahip olduklarını söyledikleri aktarıldı. Uzay Yolculuklar: Geçtiğimiz yaz önce Richard Branson uzayın başlangıcı sayılan Kármán hattına yakın bir noktaya çıkarak "uzaya giden ilk milyarder" unvanını aldı. Branson'dan iki hafta sonra Jeff Bezos , 11 dakikalık bir uçuşla Kármán hattına ulaştı. Bezos'un şirketi Blue Origin, yıl içinde "uzay turizmi" kapsamındaki üçüncü uçuşunu iki hafta önce gerçekleştirdi. Diğer yandan Yusaku Maezawa isimli milyarder, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 12 gün kaldı ve geri döndü. Rusya, bu yolculukla 2010'da askıya aldığı özel uzay programını yeniden devreye sokmuş oldu. Gönderimler: ABD Havacılık ve Uzay Dairesi'ne (NASA) ait uzay aracı Parker Solar Probe, Güneş'in dış atmosferi olarak da bilinen taç küreden uçarak Güneş'e en çok yaklaşan uzay aracı oldu. "En güçlü teleskop" James Webb Uzay Teleskobu, Hubble Uzay Teleskobu'nun yerini almak üzere uzaya gönderildi. Şubat 2021'de Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2023'te Ay'a gitme" hedefiyle Türkiye Millî Uzay Programı'nı duyurdu. Son olarak, Türksat 5B SpaceX'e ait Falcon 9 roketiyle uzaya gönderildi.

28 Ara 2021

2022'de teknolojiden ne bekliyoruz?

Forbes: Amazon geçtiğimiz aylarda akıllı ev robotu Astra'yı duyurmuştu. Forbes'tan Bernard Marr'a göre 2022'de bir evi paylaşacağımız robotların artacağını söylemek mümkün. Ev işlerinde yardımcı olacak, eğitim amaçlı işlevler görecek ve yalnız yaşayan yaşlı insanların sağlık durumlarını takip etmemize yarayacak elektroniklere daha çok rastlamak olası gibi görünüyor. Diğer yandan sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik popülaritesini koruyor. Filmlerin, oyunların daha gerçekçi olması; kullanıcıya daha gerçek deneyimler sunmak konusundaki rekabetin artması bekleniyor. Bir yandan 5G ve diğer "ultra hızlı" bağlantı teknolojilerinin yaygınlaşacağı söyleniyor. Metaverse, NFT, dijital ikizler, blok zinciri gibi teknolojiler de hayatımızda daha çok yer kaplayacak gibi görünüyor. The Newsweek'in dikkat çektiği başlıklardan biri siber güvenlikte yapay zekâ kullanımı. Son yıllarda giderek daha büyük bir probleme dönüşen ve ABD Başkanı'nı sektör temsilcileriyle toplantı düzenlemeye kadar götüren siber güvenlik endişeleriyle mücadelede yapay zekânın gücünden faydalanılacağı öngörülüyor. Diğer yandan toplanan, işlenen, kullanılan veri arttıkça gizlilik endişeleri de bu artışa paralel davranıyor. Bu konudaki düzenleme ve şeffaflık ihtiyacı da bu kapsamda artacağa benziyor. The Wall Street Journal: WSJ, 2022 sonunda ABD'de araç satın almak isteyenlerin 100'den fazla farklı modele erişebileceğini düşünüyor. Birçok üretici, düzenleyicilerin ve hükümetlerin tedbirleri doğrultusunda yatırımlarını elektrikli araçlara doğru kaydırmayı sürdürüyor. Öte yandan pandemiyle iş dünyası ve teknoloji gündeminin en çok konuştuğu konulardan biri olan çip kıtlığının, tam olarak sona ermese bile, önümüzdeki yıl biraz daha azalması öngörülüyor. WSJ'in derlemesinde "password-free logins" başlığı da dikkatimizi çekiyor. Herhangi bir servise erişimde biyometrik verilerin ya da daha yaratıcı yolların sık kullanıldığı, şifrelerin ise modasının geçtiği bir yıl bizi bekliyor. Dahası: İşin tüketici tarafından değil de daha geniş perspektiften bakmak isteyenler için bonus, Deloitte'ın Tech Trends 2022 raporu şurada.

28 Ara 2021

Kurlar düştü, ya sonra?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat ürününün ardından kurlar hızla geri çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan "kur spekülasyonu denilen olayı bir saatte atıverdiklerini" ifade etse de bir yandan uygulamanın nasıl gerçekleştiğine dair iddialar yükselirken diğer yandan "Kurlardaki düşüş kalıcı olacak mı?", "Enflasyona ve fiyatlara yansıyacak mı?", "Kim kazandı, kim kaybetti?" sorularına yanıt aranıyor. İddialar Ekonomi gazetecisi Erdal Sağlam, DW Türkçe'deki haberinde Nebati'nin bakan olarak atandığı gün TCMB'ye gönderilmek üzere, Hazine'nin hesabından döviz alınıp belirtilen bankalara gönderilmesini öngören bir talimat hazırlattığını, Kamu Finansmanı Genel Müdürü Abdullah Beyazıt ve Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül'ün bu talimatı imzalamayı reddettikleri için görevden alındığını öne sürüyor. Sağlam, bu kulis bilgilerinin kararın açıklandığı gün "kamu bankaları kanalıyla döviz rezervlerinden satış yapıldığı iddialarını güçlendirdiğini" söylüyor. Reuters, resmî verilerin Türkiye'deki vatandaşların geçtiğimiz hafta pazartesi ve salı günü dolar satışı gerçekleştirmediğini, hesaplamalara göre TCMB müdahalelerinin 8 milyar doların üzerinde olduğunu yazıyor. Reuters'ın üç bankacı kaynağı, yalnızca geçtiğimiz hafta TCMB net döviz rezervlerinin 8,5 milyar düştüğünü, bu düşüşün aralık ayında 18 milyar dolar olduğunu söylüyor. CHP Sözcüsü Faik Öztrak da 1 milyar doları aşkın döviz satıldığı ifadelerinin aksine, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine atıfla 20 Aralık'ta vatandaşın sattığı dövizin 340 milyon dolar düzeyinde olduğunu iddia ediyor. Öztrak, ani gerilemenin sebebinin "kamu tarafından gerçekleştirilen planlı, programlı döviz satış operasyonu olduğunu" savunuyor. Kim kazandı, kim kaybetti? Lütfi Elvan'ın ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine gelen Nureddin Nebati, katıldığı bir yayında "15 liradan, 16 liradan, 17 liradan dolar alanlar büyük finansörler değil. Büyük finansörler, bu işin bir şekilde döneceğini bilir. Ama çarpılan kim oldu? Küçük yatırımcılar. Şimdi kara kara düşünüyorlar.” ifadelerini kullanmıştı. Alphan Telek, Medyascope'taki "Büyük iktidar, küçük yatırımcı, sessiz muhalefet" başlıklı yazısında söz konusu "yapayalnız olan küçük yatırımcıların" ekonomi kötü giderken, enflasyon artarken, TL değersizleşirken çarpıldığını ve yatırımlarını başka bir menkule çevirdiğini, karar sonrası da ikinci kez çarpılıp yoksullaştıklarını ifade ediyor. Büyük yatırımcının hükümetle, bakanlıklarla, Merkez Bankası bürokratlarıyla içli dışlı ilişkisi ve istihbaratları olduğuna dikkat çeken Telek, durumun en hafif tabirle kurnazlık olduğunu söylüyor. Başkent Üniversitesi'nden Şenol Babuşçu da kendisine ulaşan mesajları paylaşıyor: "Sadece sattığım evin değeri yeni ev alana kadar düşmesin bari diye düşünüp dolar aldım. Şimdi bırakın yeni ev almayı ana paramdan da oldum." "20 yıllık öğretmen olarak tüm birikimimi kaybedip üstüne borçlanmış oldum." "Pazartesi günü dükkan satışı yapıp avro alan biriyim. Salı günü de istediğimiz binayı alacaktık. Maalesef şu an battık. İnanın intiharın eşiğindeyim." Telek, “Satmasaydı”, “girmeseydi”, “yapmasaydı” yorumlarına şu ifadelerle yanıt veriyor: "Sizce son üç yılın gidişatına, son bir yılın yaratılan algısına kim karşı durabilirdi? İnsanlar Türkiye’de yapayalnız bir şekilde el yordamıyla güvencesizliklerinden kurtuluşlarını arıyorlardı ve şimdi de iki kere tokatlandılar. Orta sınıf derlerdi, kalmadı, ben prekarya diyorum. Öfkeli ve endişeli bir topluluk." Beklentiler Ekonomist Atilla Yeşilada, "Uzun vadede bu modelde ısrar etmek Hazine'yi iflasa götürür, Türkiye'yi de hiperenflasyona götürür." diyor. Devalüasyonun, yani Türk lirasının yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesinin zaman içinde enflasyona yansıdığını, fakat devalüasyon ve enflasyonun denk olmadığını ifade ediyor. Sonraki sürecin ocak ayının başından, yani TÜİK'in yıllık enflasyonu açıklamasından sonra netleşeceğini belirten Yeşilada; %27 ila %30 arasında bir yıllık enflasyon beklendiğine dikkat çekerek yeni bankacılık ürününün TL'nin değerini enflasyona karşı değil, kur değişimlerine karşı korumayı amaçladığını hatırlatıyor. Asgari ücretteki zammın harcamaya dönüşeceğini, böylece enflasyonun artmaya devam edeceğini öngören Yeşilada, Türk lirasının değer kazanmayı ve enflasyonun yükselmeyi sürdürmesi durumunda mevduat sahiplerinin para kaybetmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor.

27 Ara 2021

Yılbaşı sepetleri nasıl değişti?

Son günlerde Twitter'da bir hızlı teslimat uygulamasında satışa sunulan; kek, gofret, atıştırmalık, dondurma, enerji içeceği, cips ve su içeren "Yılbaşı Parti Paketi" dolaşıyor. Diğer yandan bazı kullanıcılar ve arşiv sayfaları 2010'lu yıllarda satılan ve viski, rakı, şarap, bira gibi alkollü içkileri içeren yılbaşı paketlerinin görsellerini paylaşıyor. Her yıl yılbaşı öncesi çoğunlukla zincir marketlerin sunduğu yılbaşı sepetleri hem içerikleri hem de fiyatları bakımından farklılaşıyor. Konuya dair 2019’da BirGün’de Ozan Gündoğdu tarafından kaleme alınan Önce marjinalleşti sonra lüks hâle geldi başlıklı yazıda yılbaşı sepetlerinin yıllar içinde değişimine odaklanılıyor. Yazıda, 2015’ten 2016’ya geçilirken zincir marketlerin yılbaşı paketlerinde içki bulundurulmasının yasaklandığı belirtiliyor. Arka plan 5 Kasım 2015 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19’uncu ve 20’nci Maddelerinin Uygulanmasıyla İlgili Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurul Kararı’nda "perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesine haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almamasının karar altına alındığı" belirtiliyor. 5 Kasım tarihli bir habere göre bu karar iki başlıkla gerekçelendiriliyor. "Alkollü içkilerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacağını" öngören 2011 tarihli Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 20'nci Maddesine atıfla yılbaşında hazırlanan paketlerin promosyon niteliği taşıdığı belirtiliyor. Haber ayrıca sepete alkollü içki konulduğunda i çkinin fiyatının belirlenemediğini, alkollü içkilerin mevzuat gereği gerçek fiyatının altında satılamayacağını söylüyor. "Yaşam tarzına müdahale" mi? Ankara Barosu'nun Kasım 2015'te kararın iptaline ilişkin bir dava açtığı biliniyor. Dava kapsamında kararın iptali yönünde görüş bildiren Danıştay Savcısı, “Devlete, alkolle mücadele üzerinden bireysel ve toplumsal hayat tarzlarına müdahale etmek değil, gençleri alkol düşkünlüğünden korumak görevi verilmiştir. İdarenin böyle bir yetkiyi kendisinde görmesi ve kişileri alkollü içki kullanımına teşvik etmemek adı altında ucu açık idari düzenlemeler yapması, hukuka aykırı bulunmaktadır." ifadelerine yer veriliyor. Savcı, "yılbaşı sepeti" kavramının hukuki bir tanımının olmaması nedeniyle uygulamanın "ucu açık, belirsiz ve tartışmalı uygulamalara yol açabileceğini" söylüyor. Görüşe göre karar; rekabete, yetişkin bireylerin de alkollü içecek satın alma şekline ve özgürlüğüne açık bir müdahale niteliği taşıyor. Dönemin Ankara Barosu Hakan Canduran da TAPDK'nin böyle bir karar alamayacağını; marketlerin dönem dönem sundukları paketlerin devlet müdahalesine konu olmasının "temel hak ve özgürlükler çerçevesinde kabul edilemez bir kısıtlama" olduğunu belirtiyor. Fiyatlar nasıl değişti? Bu ayın başında yayımlanan bir haberde 2020'de 175,70 liraya dolan bir yılbaşı sepetinin bu yıl 243,6 liraya dolduğu belirtiliyor. 2014'e tarihlenen bir promosyon görselinde viski, rakı, votka, şarap, bira, kahve ve kuruyemiş, cips gibi atıştırmalıklar içeren bir paket 159 lira olarak görünürken bugün muadil bir rakı tek başına 196 lira gibi bir fiyata alıcı buluyor. Bu yıl zincir bir marketin 16 Aralık tarihli aktüel kataloğunda yer alan ve içeceklerde kola, fanta, soğuk çay, soda, meyve suyu, kahve içeren bir sepet 154,90 lira olarak fiyatlanıyor. Yorum Aposto! Gündem olarak bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünden Prof. Dr. Zafer Yenal, yılbaşı sepetlerinden alkolün çıkarılmasına ilişkin kararı değerlendirirken hem uzun erimli hem de güncel gelişmelere odaklanılabileceğini söylüyor. " Tarihimizde içki genellikle netameli bir konu olmuş ve özellikle toplumsal değişimin hızlandığı dönemlerde içki yasakları, içki düzenlemeleri artmış." diyen Yenal, bu durumun Osmanlı’da da Cumhuriyet Türkiyesi’nde de böyle olduğunu söylüyor. Türkiye son yıllarda da ciddi bir toplumsal dönüşüm yaşıyor. Sınıfsal, kültürel, siyasi altüst oluşları birlikte görüyoruz. Bu sürecin kuşaklarla, teknolojik dönüşümlerle, toplumsal cinsiyetle ilgili birçok yönü var. Yani tarihte daha önce de olduğu gibi, Türkiye kendisine layık görülen kaba sığamadığı bir dönemden geçiyor, siyasi anlamda, kültürel anlamda. İktidar da bu süreçte iyiden iyiye kendi siyasi tabanı olarak gördüğü gruplara dair ahlaki, kültürel, siyasi mesajlarını yoğunlaştırmış durumda. Naslar, kurtuluş savaşları, sayıları giderek artan düşmanlar, vs… 2010’lu yılların başından bu yana alkollü içkilerin toplumsal yaşamdaki yeriyle ilgili nelerin değiştiğine ilişkin sorumuza yanıt veren Yenal'a göre alkollü içkilerin toplumdaki yeri değişmiyor; içki içmek her zaman olduğu gibi pek çokları için sosyalleşmek, özel anları kutlamak, anları özelleştirmek için iyi bir eşlikçi olarak konumlanıyor. Değişen, Türkiye; ve gördüğümüz de bu değişime muhafazak â rca şekil verme çabası. Ama yasaklarla, kısıtlamalarla, dayatmalarla, kurnazlıklarla toplumsal değişimin engellendiği tarihte görülmüş bir şey değil.

25 Ara 2021

"Kumar" mı, kurtuluş mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Dolmabahçe Ofisi’nde ekonomist ve akademisyenlerle bir araya geldi. Ne olmuştu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıkça yinelediği "faiz sebep, enflasyon netice" görüşünden hareketle TCMB’nin arka arkaya gelen faiz indirimi kararlarının ardından döviz kurları rekor kırmış, Türk lirası yıl başından bu yana %50’nin üzerinde değer kaybetmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat isimli yeni bir bankacılık ürünü duyurmuş; 18'i test eden dolar/TL 11 seviyelerine, 20'yi aşan avro/TL 13 seviyelerine çekilmişti. Öne çıkanlar "Türkiye'yi başka türlü dize getiremeyeceğini görenlerin tüm güçlerini ve imkânlarını ekonomi alanına yönelttiğini" belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan döviz kurlarındaki dalgalanmayı faiz yükselterek durdurma yönünde baskıya maruz kaldıklarını ifade etti. "Üzerimize çöktürülmeye çalışılan kara bulutların aksine ekonomimizin üretim ve istihdam tarafında işler mükemmel denecek seviyede iyi gitmektedir" diyen Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin ilk defa AK Parti hükümetleri döneminde "kesintisiz kalkınma" yaşadığını söyledi. Fiyat artışlarına da dikkat çeken Erdoğan, hızlı fiyat indirimleri gerçekleşmezse Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın "ellerindeki tüm imkânlarla stokçuların, fahiş fiyatlarda ısrar edenlerin üzerine gideceklerini" ekledi. Ne diyorlar? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı son bankacılık ürünü ve Türkiye'nin güncel ekonomik durumu, uluslararası basında da inceleniyor. POLITICO'da Diego Cupolo tarafından yayımlanan Turkey gambles on economic turnaround as cost of living skyrockets başlıklı makalede; Cumhurbaşkanı'nın "ekonomik kurtuluş savaşı" sırasında, kaybedenlerin "yaşam maliyetlerinin keskin bir şekilde arttığına şahitlik eden vatandaşlar" olduğu vurgulanıyor. Reuters'ta Ebru Tuncay ve Nevzat Devranoğlu tarafından kaleme alınan yazıda, MetroPoll araştırma şirketinin başkanı Özer Sencar'ın "ekonomide şimdiye kadar yapılanların bir seçim stratejisi olduğuna" dair görüşlerine yer veriliyor. Aslı Aydıntaşbaş, The Washington Post'ta yayımladığı What's wrong with Turkey's economy? "Erdoganomics." başlıklı yazısında "Erdoganomics" kavramını "yeni ve gelişen bir bilim" olarak tanımlıyor. Türkiye'nin Latin Amerika tarzı hiperenflasyonla Orta Doğu'nun "ahbap çavuş ilişkisi" arasında sıkıştığını savunan Aydıntaşbaş, Cumhurbaşkanı'nın doktrininin "politik ve ekonomik açıdan sürdürülebilir olmadığını" belirtiyor.

25 Ara 2021

Markalar neden NFT ve metaverse’e yatırım yapıyor?

Adidas; Bored Ape Yacht Club, Punks Comics ve GMoney iş birliğiyle çıkardığı 30 bin NFT içeren Into the Metaverse NFT's koleksiyonunun satışından 22 milyon dolar gelir elde etmişti. Geçtiğimiz günlerde Nike da metaverse için spor ayakkabıları üreten RTFKT isimli bir şirketi satın aldı. Geçtiğimiz ay giyim ve kozmetik perakendecisi Givenchy'nin , 24 yaşındaki sanatçı Chito'yla 15 parçadan oluşan blokzinciri tabanlı bir koleksiyon oluşturmak için çalıştığı aktarılmıştı. Spor giyim markası Under Armour, basketbolcu Stephen Curry'yle iş birliği yaparak ilk NFT spor ayakkabısını duyurdu. NFT dünyasına adım atan markalar içinde Pepsi ve Budweiser'ın da bulunduğu biliniyor. Markalar, NFT ve metaverse trendlerine bir bir katılıyor. Google Trend sonuçları, NFT kelimesinin dünya çapında geçtiğimiz 12 ayda nasıl bir eğilimle arandığını aşağıdaki gibi gösteriyor. Google Trends Yeni yollar, karma deneyimler Fast Company'nin konuştuğu Algorand yöneticilerinden David Markley, "NFT'ler, tüm tüketici markalarının yenilikçi şeyler yapmasını teşvik ediyor." diyor. Markley'e göre hedef kitlesine hâlâ "dijital 1.0" sayılabilecek Facebook ya da Instagram reklamları gibi araçlarla ulaşmayı amaçlayan markalar, "büyük bir fırsatı kaçırıyor." Söz konusu yazıda markaların koleksiyonlar oluşturmasının yeni olmadığı belirtiliyor; özel dergi sayılarından sınırlı sayıda üretilen oyuncaklara, her biri aslında müşteri deneyimini ve marka-müşteri bağlılığını bir adım yukarı taşımayı hedefliyor. Brandon Aaskov'a göre de markaların NFT furyasına katılmasının arkasında "daha çok kazanç" motivasyonu yatmıyor. Markalar kullanıcılarına, müşterilerine özgün bir deneyim sunmak istiyor. Üstelik markaların sunduğu NFT koleksiyonlara sahip olmak, yalnızca eşi olmayan bir dijital sahiplik anlamına gelmiyor. Bu koleksiyonlarda fiziksel dünyadaki ürünlerle bağlantı kurulduğunda kullanıcılar için "karma gerçeklik deneyimleri" de yaratılmış oluyor. Paradigma değişimini yakalayabilme arzusu Morning Brew, "neden?" sorusuna verdiği yanıtlardan birini şu cümleyle özetliyor: "Potansiyel bir paradigma değişimine erkenden dâhil olma arzusu." Morning Brew'den Milo Booke'ye göre geçtiğimiz yirmi yılda internet ve mobil teknolojilerin olanaklarından yararlanmak konusunda biraz geç kalan, özellikle kurumsal markalar, internet konseptinin potansiyel bir yeni versiyonunda ön saflarda yer almak istiyor. Gerçekten paradigma değişimi mi? Web3, internetin merkezî olmayan ve blok zinciri teknolojisinden beslenen üçüncü bir dönemine işaret ediyor. Web3 savunucularına göre Web1 ve Web2; çevrim içi platformların Apple, Amazon, Alphabet, Meta gibi bir grup büyük şirkette merkezîleştiğini ve bu şirketler tarafından yönetildiğini savunuyor. Aralarında Elon Musk'ın da olduğu karşıt görüştekiler ise Web3 kavramının yalnızca bir "pazarlama terimi" olduğunu düşünüyor.

23 Ara 2021

CES 2022 Omicron’a yenilecek mi?

Dünya Sağlık Örgütü, kasım ayının sonunda Covid-19'un yeni bir varyantının keşfedildiğini ve bulaşma hızının yüksek olduğu tahmin edilen bu varyantın isminin Omicron olarak belirlendiğini açıkladı. Omicron'un duyurulmasının ardından ülkeler seyahat kısıtlamalarını geri getirdi, ek tedbirler uygulamaya başladı. Birkaç hafta içinde Omicron, ABD'de en çok görülen Covid-19 varyantı oldu. Hollanda dört haftalık bir tam kapanma uygulayacaklarını duyurdu. Omicron varyantı dolayısıyla ilk ölümünü kaydeden İsrail 60 yaş üstüne dördüncü doz hakkı planını duyurdu. Fransa Omicron'un kısa süre içinde ülkede en çok görülen varyant olacağını öngördü. Birleşik Krallık'ta da varyantla birlikte yeni kısıtlamalar tartışılır hâle geldi. Ocak ayının başında, 5 - 8 Ocak tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan dünyanın en büyük tüketici elektroniği etkinliği Consumer Electronics Show (CES) 2022 de bu endişelerden etkilendi. Ne oldu? Önce Amazon, Meta, Twitter ve Pinterest, Las Vegas'ta gerçekleşecek ve önceki yıllarda yaklaşık 180 bin kişilik katılıma ulaşan etkinliğe artan Omicron endişeleri sebebiyle katılmayacaklarını duyurdu. Konferansın sponsorlarından T-Mobile'ın CEO'su da planlanan sunumunu gerçekleştirmeyeceğini, şirketin etkinliğe katılmayacağını açıkladı. Dünyanın önde gelen teknoloji yayınları The Verge, CNET, Engadget, TechCrunch, TechRadar ve Tom's Guide da fuara katılım göstermeyecek organizasyonlar arasına katıldı. Bloomberg; AMD ve Samsung'un hâlâ kısıtlı bir katılım göstermeyi planladıklarını, Nvidia'nın sanal oturumlarını gerçekleştireceğini, Qualcomm, OnePlus ve HTC'nin ise katılım planlarının güncel olduğunu yazdı. Organizasyon ne diyor? The Verge'ün aktardığına göre etkinliğin organizatörü olan ve ABD'de 2.200'den fazla tüketici teknolojisi şirketini temsil eden Consumer Technology Association (CTA), etkinliğin planlandığı gibi gerçekleşmesi konusundaki görüşlerini koruyor. Bir CTA yetkilisi, Adweek'e verdiği demeçte etkinliği güvenli bir biçimde gerçekleştirmeye ve katılımcıların kendilerini rahat hissedebilecekleri tedbirleri uygulamaya odaklandıklarını belirtiyor. CTA sözcüsü Jamie Kaplan da gelişmeleri takip ettiklerini; ABD'deki yerel ve ulusal sağlık örgütlerinin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü'nü izlediklerini söylüyor. Diğer yandan etkinliğe katılacakların tam aşılanmış olmasının; sosyal mesafe, maske kullanımı gibi tedbirlere uymasının gerekliliği belirtiliyor.

23 Ara 2021

Dün gece kurlara ne oldu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam gerçekleşen kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Türk lirası mevduat geliri kur altında kalırsa aradaki farkın ödeneceğini, bu sayede vatandaşların "kur daha yüksek" diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacağını duyurdu. Nasıl? Habertürk yayınına katılan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Alpaslan Çakar yeni ürünün yalnızca gerçek kişiler için geçerli olduğunu ve tüm kamu bankalarının sisteme hazır olduğunu, özel bankaların da dâhil olacaklarını belirtti. Çakar ayrıca ayrıntıların Hazine ve Maliye Bakanlığınca bugün duyurulacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasına göre kur getirisinin mevduat kazancının üstünde olması durumunda aradaki fark, Hazine'den karşılanacak ve söz konusu kazançtan stopaj vergisi alınmayacak. Bir diğer deyişle Hazine, vatandaşların tasarruflarını Türk lirasında tutmaları için kur farkından doğacak zararları karşılamayı taahhüt ediyor. Nasıl etkileri oldu? Çakar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının ardından 1 milyar doların bozdurulduğunu açıkladı. Dün 18'i aşarak rekor tazeleyen dolar/TL 13,60'lara, 20'nin üzerini gören avro/TL 15'lere çekildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, akaryakıt fiyatlarında dün geceden itibaren geçerli olacak zammın durdurulduğunu açıkladı. Nasıl yorumlanıyor? Ekonomistler, açıklamayı "örtülü faiz artırımı" olarak yorumladı. Yükün bütçeye kalmasının parasal genişleme ihtiyacı doğuracağı, bu durumun da enflasyonist baskı getireceği öngörüldü. Ekonomi yazarı Emin Çapa, "CB Erdoğan, TL mevduatları bile dolarize ediyor. Faiz artışı yapmıyormuş gibi yapıp, ne kadar olduğunu kimsenin bilmediği rekor bir faiz artışı yapıldı. Üstelik bunun bütün yükü de, devletin/halkın sırtına yıkılacak." dedi. Mustafa Sönmez, "Hazine bu kaynağı nereden bulacak?" diye sordu. Ekonomist Hakan Kara , "döviz endeksli mevduat ve ihracatçıya ileri vadeli kurla kamu kesimi yakın tarihin en dolarize bilançosuna sahip oldu" dedi. Ekonomist Erinç Yeldan "Döviz kuru ile mevduat arasındaki fark devlet tarafından ödenecek ise faiz getirisi piyasa koşullarına göre yükseltilecek demektir. O zaman TCMB ne diye kendi faizini düşürüyor?" yorumunda bulundu. Ekonomist Enes Özkan "Bir kamu borçlanmamız iyi gidiyordu o da sıkıntıya girecek gibi duruyor. Kamu borcunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranının hızla artacağını göreceğiz." dedi. Dahası Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca ihracatçı firmalara doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verileceğini, şirketlerin temettü ödemeleri üzerindeki stopajın %10'a indirileceğini, bireysel emeklilikte devlet katkısının %5 artışla %30'a çıkarılacağını duyurdu.

21 Ara 2021

Boris Johnson’ın sınavı

Birleşik Krallık’ın North Shropshire bölgesinde perşembe günü gerçekleştirilen ara seçimin galibi Liberal Demokratlar oldu. Muhafazakâr Parti’nin 200 yıllık kalesi olarak görülen bölgedeki yenilgi, bir süredir pandemi kısıtlamalarını ihlal ettikleri iddialarıyla eleştirilen Boris Johnson hükümetine yönelik son darbe olarak nitelendirildi. Neler oluyor? BBC Türkçe’nin aktardığına göre 2019’da gerçekleşen genel seçimde bölgede 23 bin farkla kazanan Muhafazakâr Parti, ara seçimlerde yenilgi gördü. Bölge milletvekilliğine seçilen Liberal Demokrat Helen Morgan, Johnson için "hükümeti yalanlarla yürüyor ve bunun hesabını verecek" dedi. Muhafazakâr Parti Teşkilat Sekreteri Oliver Dowden bölge seçmeninin mesajını aldıklarını söylerken Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson sonucun hayal kırıklığı yarattığını ve seçmenleri anladığını belirterek "sorumluluğu aldığını" ifade etti. İstifalar, itirazlar Johnson hükümetinin başı bir süredir dertte. Geçtiğimiz yıl pandemi önlemleri sırasında başbakanlık konutunda sosyal mesafe önlemlerinin ihlal edildiği bir dizi parti yapıldığı öne sürüldü. Hükümet iddiaları reddetti ve Covid-19 kurallarına her zaman uyulduğunu söyledi. Hükümetin parti iddialarını soruşturmakla görevlendirdiği Simon Case'in de benzer bir iddiayla anılması sonrası Case, soruşturmayı yönetme görevinden çekildi ve yerine Sue Gray getirildi. Boris Johnson'ın Omicron varyantı nedeniyle getirmek istediği yeni pandemi kısıtlamaları, partisinden yaklaşık 100 milletvekili tarafından eleştirildi. Muhafazakâr Parti’den milletvekilleri, Johnson’ın yeni önlemlerine karşı çıktı. Son olarak, Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecinin mimarlarından sayılan Brexit'ten sorumlu bakan David Frost, istifasını açıkladı. Görevini ocak ayından itibaren bırakması konusunda mutabık kalındığını fakat resmî duyuru gerçekleşmeden istifa kararının basına sızmasının ardından derhâl istifa etmenin daha doğru olduğunu düşündüğünü belirten Frost, Covid-19 kısıtlamalarının yanı sıra vergi oranları ve çevresel politikaların maliyetleri gibi konularda hoşnutsuzluğunu dile getirdi. Başbakan Johnson, bir süredir başbakanlık konutunda gerçekleşen yenileme faaliyetlerinin masrafları konusunda da eleştirilerin hedefi oluyordu. Johnson gider mi? Yapılan son anketlerde Muhafazakâr Parti desteğinin hatrı sayılır derecede düştüğünün, İşçi Partisi'nin gerisinde kaldığının görüldüğü ve bu kadar kısa sürede seçmen fikrinde böyle bir değişikliğin pek yaygın olmadığı aktarılıyor. Reuters'ın analizinde Muhafazakâr Parti içindeki faal vekillerin %15'inin güvenoyu talebi iletmesi hâlinde Johnson hakkında güven oylaması yapılabileceğini, bu oylamayı kaybetmesi durumunda da başbakanın istifa etmek zorunda kalabileceği öngörülüyor. Böyle bir senaryoda Johnson'ın yerine ekonomi bakanı Rishi Sunak ya da dışişleri bakanı Liz Truss gibi isimlerin gelebileceği belirtiliyor. Middle East Eye'dan Peter Oborne da Johnson'ın itibarının "paramparça olduğunu" ifade ediyor. Potansiyel halefler arasında Truss'ın Sunak'a göre öne çıktığını belirtse de Oborne, iki ismin de Johnson yönetiminin "ahlaki sefaletinde ve yalanlarında rol oynadığını" savunuyor.

20 Ara 2021