Koray Soylu
LATEST STORIES
Danûk, Morîk
Albüm: Danûk, Morîk Süre: 32 dakika Plak şirketi: Omni Sound Yayın tarihi: 19 Mayıs 2023 Danûk'un ilk albümü bir hikâye anlatısı. Mezopotamya'nın müzik kültür arazisinin kulaklara aşina seslerinin bir araya geldiği, Avrupa'dan Güney Doğu Anadolu ve Kuzey Suriye'ye uzanırken iki nehir arasının derin müzikal mirasını turlayan görkemli bir koşu. Zira grubun 20. yüzyılın başında Kuzey Suriye'de kaydedilen ve Viyana'yla Berlin'in fonogram arşivlerinde bekletilen 4 Kürtçe a cappella 'sını (Kürtçe'de "laûk") kazıp gün yüzüne çıkardığı; bunların yanına da Kürtçe müziğin geniş şarkı kütüphanesinden beş tanesini eklediği eşsiz bir kürasyon Morîk . Çoğu sade bir melodiden ibaret olan bestelenmemiş bu şarkılar, orijinalliklerine sadık kalınarak Danûk'un elinde yeni bir çehreye büründü. Adsız şarkıların Kürtçe vokalleri, grubun titiz kompozisyonuyla buluştu. Morîk'in köklü müzikal dünyası bilurdan zurnaya, buzukiden tefe, darbukadan meye birçok geleneksel Orta Doğu enstrümanını geri çağırırken, elektrik gitar ve akustik bas gibi modern telliler albümün seslerine güncellik kazandırdı. Danûk, "Morik" Ancak her şeyden önce Kürtçe müziğin sesini öne almaya ve besteleriyle orijinal melodilerin " ışıldamasını " sağlamaya çalışan Danûk, şarkıları gün yüzüne çıkararak kendi kendilerine parıldamalarına aracılık etti yalnızca. Modern müziğin karmaşıklaştırmayı zor addeden inanışıyla ters düşen Danûk, morîk 'lerinin (morîk Kürtçe'de "inci" demek) ışığını ortaya çıkarmak için basit bir yaratıcı izlek takip etti. Şarkılarındaki Kürtçe müzik çekirdeği, katmanlı seslerin altında kalmadı. Bunun için güçlerini Snarky Puppy'den Michael League'in yapımcılığıyla birleştiren grup aradığı müzikal karışımı buldu. League'in modern ses manzaralarını albümünün kadim şarkılarının ve Kürtçe müzik geleneğinin ışıltısına gölge yapmayacak şekilde dâhil edişi, Morîk 'i Mezopotamya üzerinde yükselen bulutsuz ve bereketli bir güneşe dönüştürdü. Duende'nin odağına Danûk'un ilham dolu kuruluş, gelişim ve yaratıcı hikâyesini ele alan derinlikli " Müşterek Mezopotamya'nın sınırsızlığında " portre yazısına bir göz atmak isteyebilirsin.
Bar Italia, Tracey Denim
Albüm: Bar Italia, Tracey Denim Süre: 43 dakika Plak şirketi: Matador Records Yayın tarihi: 19 Mayıs 2023 Londra'nın bereketli gitar müziği sahnesinin gölgeler altında hareket eden; Nina Cristante, Jezmi Tarik Fehmi ve Sam Fenton'dan oluşan üçlüsü Bar Italia, 2020'den bu yana verimli bir şekilde sürdürdükleri müzikal üretimlerini kataloglarının en kasvetli kırılganlığı olan Tracey Denim 'le genişletmeye devam etti. Yapımcılığını ve kayıtlarını grubun kendisinin yaptığı albüm, klasik rock 'n roll enstrümantasyonunu lo-fi minimalizmlerine indirgeyen Bar Italia'nın bürokrasiden uzak; DIY (kendin yap) yaratıcı yaklaşımlarıyla uyuşan bir çalışma. New York'un ünlü bağımsız plak şirketi Matadors etiketiyle yayımlanan ilk albüm olan Tracey Denim, yine New Yorklu bir indie efsanesi Blonde Readhead grubunun -bilhassa- Melody of a Certain Damaged Lemons (2000) albümünde cisimleşen ses manzaralarını çağrıştıran ipuçlarıyla dolu. Bar Italia, Tracey Denim Bar Italia'nın çift vokallerinin işkenceli kişiselliklerinden fışkıran ölgün tınıları, "profesyonel" bir ses mühendisliğinin kasti yoksunluğunun getirdiği kirli, kusurlu ve çiziktirilmiş melodik gitarları; hâliyle düşük kaliteli, münzevi ve loş bir indie rock atmosferikliğini öne çıkaran müzikal dünyaları bu benzerliğin temel sebepleri. Tracey Denim , indie rock 'ın orijinal çağrışımlarını (Bkz: bağımsızlık) geri getiren; yaratıcılıklarının ve müziklerinin özgürlüğünü eline alan üç arkadaşın çeşitli janrların motifleriyle süslediği sesli bir kara kalem çiziktirmesi. İncelediğim albümlerden favori şarkıları, öne çıkardığım teklileri ve daha fazlasını bir araya getiren "haftanın bir keşif özeti" mahiyetindeki çalma listemiz de hemen aşağıda. Dinle
Kesha, Gag Order
Albüm: Kesha, Gag Order Süre: 38 dakika Plak şirketi: Kemosabe Records Yayın tarihi: 19 Mayıs 2023 Yakın geçmişin pop dünyasının aldırışsız, amansız ve asi bir yıldızı olarak etiketlenen; raver bir partici kimliğiyle öne çıkar(ılar)ak müziği kadar (hatta belki onu gölgede bırakarak) imajıyla da spot ışıkları altında parlayan Kesha, 6 albümlük kataloğunun en yüzleşmeci, şeffaf ve müzikal olarak ustaca işine imza attı. Kökleri 2020'ye, müzisyenin 5. albümü High Road 'a kadar giden Gag Order , Kesha'nın Rick Rubin'in yapımcılığında kaydettiği ilk albümü. Kurt Vile'dan Ramones'in Dee Dee ve Joey'sine genişleyen 20 kişiyi aşkın engin yazar kadrosuyla Gag Order, müzisyenin " post-pop " diye tanımladığı görkemli, paylaşımcı ve zihniyle kalbinin kapılarını sonuna kadar açan bir duygu seli âdeta. Kesha, Gag Order Hayatının son 10 yılını bir zamanlar müziğinin prodüktörlüğünü yapan Dr. Luke'un profesyonel ve kişisel istismarının getirdiği psikolojik travmalarla boğuşarak geçiren Kesha, bireyselliğini tüm biricikliğiyle kavradığı ve kendisinden beklenen "pop standartlarına" sırt çevirdiği bir açılımın kıyısına demir attı. " Depresyona, minnette, hınca ve umuda girip çıkan zihnimin hissettiği gibi çınlayan bir albüm yapmak istedim. " diyen müzisyen, artık çocukluğun masum tahayyülerinden gerçekliğin çetin sınavlarıyla çıkmış bir kadının yetişkinliği içselleştirdiği bir durakta. Zira Gag Order, kişisel ve yaratıcı bir özgürlüğün edebi ve müzikal ipuçlarını barındıran; Kesha'nın tabiriyle " bir egonun ölümünü ve ruhani bir uyanışın günlüğünü tutan " ve kırılganlıklarla umudun dinginleştirici cazibesinin kol kola olduğu bir çalışma. Kesha; çocukluğundan müzisyenliğinin zirvelerine ve diplerine, hayal kırıklıklarından aldatılmalarına, üstüne giydirilen etiketçi yakıştırmalardan kişisel yılgınlıklarına uzandığı albüm anlatıcılığında içinin en mahrem köşelerini gün yüzüne çıkarırken; pop müziğini folk'tan gospel 'e, tekinsiz elektroniklerden oda müziğinin yaylılarına genişletti. Kesha, hem kendini hem de müziğini öteye, geleceğin aydınlığına taşıdı. There's so many things I'd change, but I can't There's so many things I said that I wish I left unsaid Time's passin' me by Gotta just laugh so I don't die Kesha, Happy
Müşterek Mezopotamya'nın sınırsızlığında: Danûk
Bir asrı devirmiş müzikal bir mirasın ve onun yeni kahramanları Danûk'un yakın geçmişinde bir yolculuğa çıkmak üzereyiz. Suriye'nin kuzeyinde, Kamışlı'da başlayan; oradan İstanbul'a ve Avrupa'ya uzanan Danûk grubu, göçlerin gölgesinde ev mefhumunun müşterekliğini arayan ve bunu Mezopotomya'nın kültürlerarasılığında bulan bir hikâyenin ürünü. Ve geçtiğimiz cuma yayımlanan ilk uzunçalarları Morîk albümleri, onların müzikal seyyahlıklarının ipuçlarıyla dolu. Danûk'un üyeleri Ferhad 'ın (Feyysal), Hozan 'ın (Peyal), Tarık 'ın (Aslan), Yazan 'ın (İbrahim), Ronas 'ın (Sheikhmous) şehirleri ve ülkeri dolaşan, yüzyıllar arasında mekik dokuyan macerasına; toprağın ve sosyokültürel geçmişin kazısından çıkardıkları sesten incilerin keşfine hoş geldin. Ferhad Feyysal | Kaynak: Omni Sound Kamışlı, Al-Hasakah Danûk'un vokalisti Ferhad'la buzuki ve elektrik sazının arkasındaki isim Hozan'ın tanışıklıkları, çocukluklarına kadar giden bir geçmişe sahip. Ferhad ve Hozan, Kuzey Suriye'nin Al-Hasakah bölgesinde, Kamışlı'nın bir mahallesinde birlikte büyüdü. Yıllar yılları kovalarken, aralarında kadim bir yol arkadaşlığı oluştu. Çocuklar genç yetişkinler oldu, birliktelikleri o mahalleden Homs Üniversitesi'nin müzik bölümüne taşındı. Duyarak ve dinleyerek büyüdükleri Kürtçe müzikler yaratıcı zihinlerinin ve ruhlarının deruni köşelerinde yer tutmuş bu ikili; mezuniyetlerine doğru giderken kendilerini öngörmedikleri bir kaosun, bölünmenin ve koca bir belirsizliğin içinde buldu. 2011 yılında patlak veren Suriye iç savaşı onları lisans eğitimlerin son senesinde yakaladı. Ordu, genç Suriyeli erkekleri askere almaya başlayınca önce Ferhad, 6 ay sonra da Hozan rotalarını Türkiye'ye çevirip İstanbul'a göç etti. Ellerinde enstrümanları, dillerinde şarkıları ve bunları paylaşma tutkusundan başka varlıkları olmayan dostlar yeniden bir araya geldi. Şehirde tuttukları bir ev Suriye'den ayrılan diğer müzisyenlerle buluştukları bir noktaydı. O göç kervanına katılıp yolu Ferhad ve Hozan'la kesişenlerin çoğu Avrupa'ya doğru devam ederken, kalanlar hâlihazırda 8. yılını devirmiş bir grubun tohumlarının atıldığı bir ağın parçası oldu. Hozan Peyal Ateş, buğday, hikâyeleriyle şarkılar, Danûk Danûk 2015 yılında bir proje olarak hayata geçti. Müziklerini çaldıkları ilk sahne İstanbul'un sokaklarıydı. Ferhad'ın gitarı ve vokalleri, Hozan'ın buzukisi; onlara eşlik eden bendirin ve bilurun sesi şehrin deniz kıyılarında, mahallelerinde ve meydanlarında yankılandı. Bir süre sonra sosyal bir girişim tarafından keşfedilen Danûk'un müzikleri sokaklardan stüdyoya ve kapalı mekânlara taşındı. Film ve radyo programları besteleri, Tunnel Sahne'den Atölye & Kafe'ye genişleyen konserler, kurdelesi kesilen kendilerine ait bir kayıt stüdyosu ve Türkiye'ye yayılan festival performansları grubun mütevazı başlangıçlarını aydınlık bir geleceğe doğru hazırladı. Danûk'un vazgeçmeyen, dayanışarak zenginleşen ve büyüyen hikâyesi, onların ilke edindikleri ve yolculuklarına rehberlik eden kucaklayıcı yaklaşımlarıyla yakinen ilgili. Bu, doğrudan karşılığını bulamadığım ve Kürtçe bir kelime olduğunu gruptan öğrendiğim Danûk'un etimolojik ve sosyokültürel kökenlerinde yatan anlamlarla da örtüşen bir gerçeklik. Antik bir Mezopotamya geleneği olarak kış mevsiminde kullanılmak üzere bir besin hazırlığı sürecini ifade eden Danûk; 1 metre genişliğinde bir kazanda pişen buğdayın, onla yapılan ekmeğin ve envaiçeşit yemeğin etrafında yan yana gelen çocuğun, gencin ve ihtiyarın şarkılarla ve hikâyelerle paylaştığı komüniter bir seremoni aynı zamanda. Ronas Sheikhmous Ferhad'ın, Hozan'ın, grubun diğer üyelerinin ve adını bilmediğimiz diğer nice insanın çocukluk anılarında yaşayan; grubun da yaratıcı ve sosyopolitik karakteristiğini şekillendiren bu seremoni Danûk'un macerasının vazgeçilmez eşlikçilerinden. " Grubun ismini o kazan etrafında toplaşan insanları yeniden bir araya getirmek, çocukları o hatıralar etrafında buluşturmak için koyduk." diyor Ferhad . Grubun tahta üflemelilerine nefes veren Ronas da araya girip ekliyor: "Danûk, buğday pişirilirken paylaşılan sevginin bir etkinliği, tüm çocukların çok sevdiği bir gelenek." Onlara neden bu ismi seçtiklerini sorduğumda aldığım cevaplar; grubun yalnızca kendi hatıralarını değil, kadim Mezopotomya topraklarının mirasında ve onun için yaşadıklarının işaretleriyle de dolu. Ve grubun ilk albümü Morîk de bunun en direkt şahitliklerinin görkemli bir geçidi. Şendirli, Kudüs, Berlin, Viyana ve ötesi Ferhad, İstanbul'dan ayrılıp Birleşik Krallık'ın yolunu tuttuğunda yapacağı asırlık müzikal keşfini öngörmesi mümkün değildi. Onun Türkiye'ye vedası Danûk'un sonu olmasa da grup çalışmalarına ara verdi. Ancak bu ara, Ferhad'ın erişimine açık olan Birleşik Krallık'ın üniversite kütüphanelerinden birinde geçmişi 20. yüzyılın başına kadar giden 4 Kürtçe şarkıyla karşılaşmasıyla son buldu. Bu dört şarkılardan ikisi; Xelîlo Lawo ve Lê Lê Mi Go, 1902 yılında Berlin Etnografya Müzesi direktörü Felix Von Luschan'un Şendirli (Kuzey Suriye) arkeolojik kazı bölgesine yaptığı ziyaret esnasında yerel nüfusun a cappella vokalleriyle (Ferhad, Kürtçe müzik geleneğinde bu vokal şarkılara "Laûk" dendiğini söylüyor) kaydettiği şarkılardı. Suriyeli bir rahibin bir Kudüs kilisesinde seslendirdiği diğer şarkılar Axir Zemana ve Lo Lo Li Mino ise, Alman teolog Gustav Klameth'in 1912'ye kadar geriye giden kayıtlarında vücut buldu. Danûk, "Morîk". | Kapak tasarım: Zeycan Alkış Xelîlo Lawo ve Lê Lê Mi Go The Berliner 'in; Axir Zemana ve Lo Lo Li Mino da Viyana 'nın Fonogram arşivinde balmumu silindirlerde bekletilirken, onların varlıklarından haberdar olan ilk birkaç kişiden biri Ferhad'dı. Daha önce hiçkimse için dijitalleştirilmemiş; on yıllar önce söyleyeni, dinleyeni ve kaydedenlerinden başka kimsenin kulaklarına çalınmamış bu şarkılar, Danûk'un temellendiği topraklardan, Kuzey Suriye'nin müzikal kültür hazinesinden gelen reddedilemez bir davet gibiydi. Ferhad'ın, "Bu proje bizim yaklaşımımıza ve ilgi alanlarımızla; müziğimizi nasıl üretmek istediğimizle bire bir uyuşuyordu. Morîk, tam da bizim istediğimiz bir şeydi." sözünde cisimleşen heyecan bir hayale yelken açtı. Grup, menajerlerinin " Neden şarkıları kaydetmiyor ve onları hayata geri döndürmüyoruz? " sözü ve takiben arşivlere giderek kayıtlar için izin alışıyla, bu hayalin gerçeğe dönüşmesinin kıyılarına yanaştı. 2020 yılında taslağı, vizyonu ve yaratıcılarıyla hazır olan Danûk'un Morîk projesi British Art Council'in Kendi Yaratıcı Pratiğini Geliştir ödülüne layık görülünce, 1902'den 2023'e uzanan bir ihya ve değerleme atılımının önü sonuna kadar açılmış oldu. Tarık Aslan Mezopotamya'nın incileri Morîk Kürtçe'de inci anlamına sahip. Bir aradalıkların hatırasını, köklü bir Mezopotomya geleneğini isminde yaşatan bir grup için morîk herhangi bir kelime değil. İncinin günlük dilde nasıl kullanıldığını düşüyorum. İnci, ekonomik değeriyle yüceltilen, sakınılan ve korunan somut bir madde olmaktan ibaret değil. Ona atfedilen sembolik anlamlar; inciyi bir mutfak kültürünün yemeğinden bir şehri, mimari bir yapıdan tarihselliği olan coğrafi bir bölgeyi konuşurken cümlelerimize dahil edebileceğimiz bir mecaza dönüştürebiliyor. Topraklarıyla, memleketleriyle ve bunların sosyokültürel mirasıyla bu kadar iç içe yaşayan ve çalışan Danûk için morîk isminin elle tutulamayan, niceliklendirilemeyen ve paha biçilemeyen kıymetlileri tanımladığına inanıyorum. İlk albümlerine Morîk demeyi öneren Hozan'ın farklı düşünmesi için bir sebep var mı, emin değilim. Yazan İbrahim Albümün derin bir kazı çalışmasıyla yeryüzüne geri kazandırılan, kulaklara yeniden misafir olan ve günümüzle geçmiş arasında sapasağlam bir köprü kuran 4 şarkısı da soyut olan o kıymetli coğrafi ve tarihsel müşterekliklerin, Mezopotamya'nın incilerinin eşsiz bir izdüşümü. Zira grubun suni sınırlarla bölündüğüne inandığı bu bölgenin müziği; orada bir iz bırakmış, bırakmaya devam eden ve bırakacak insanların inkâr edilemez ortak paydalarından birini oluşturuyor. " Aramıza çektiğimiz sınır setlerinin farkında olarak büyüdük. Ancak müzik o sınırları her daim aşıyor ve size bir yuva oluyor " diyor Ferhad. Ve ekliyor: "İnci dediğin gibi çok kıymetli bir şey, ortaya çıkarması çok zor. O hâle gelmesi için yıllara ihtiyacı var. İşte Morîk, bir inci gibi olan o benzersiz müzik. Biz onu yeniden gün ışığına kazandırarak orijinalliğini göstermeye çalıştık yalnızca, çünkü ışıltısının orada olacağını biliyorduk." Danûk'un Kürtçe müzik geleneğinden seçtiği bir şarkı olan "De Çekin", evlenmek üzere olan gelinlerin düğün hazırlıklarının heyecanını ve mutluluğunu yansıtıyor. | Kaynak: @danuk_music, IG Senin evin neresi, Danûk? Şurası çok aşikâr: Danûk için ev, yer / yurt ve yuva mefhumları görmezden gelinemeyecek, temel, varoluşlarını tanımlayan ve mümkün kılan bir mesele. Onlara dair okuduğum her metinde karşıma çıkan " sürgün edilmiş Orta Doğulu müzisyenler " ibaresi; kökenlerinden, geçmişlerinden ve anılarından koparılmış Danûk'un hâletiruhiyesinin bir özeti gibi âdeta. Hiç geçmeyen ve muhtemelen geçmeyecek bir gurbetin ve sıla hasretinin akut bir gerçekliği bu. Ferhad'ın da ifade ettiği gibi müzik, tüm afaki sınırlara rağmen Danûk'un kucaklayıcı ve dâhil eden yaklaşımlarında geniş bir medeniyetler havuzuna dönüşüyor. Bu, grubun teselli bulduğu ve etrafında bir araya gelebildiği paylaşımcı bir ev fikri. Morîk 'in dördü 20. yüzyılın başından, kalan beşi ise Kürtçe müziğin geniş şarkı kütüphanesinden bir seçki olan 9 parçalık kürasyonu da bunun bir şahidi. Nesillere vasiyet bırakılan, geçmişi günümüze kavuşturan, 1902'nin Şendirli'sinde âşık olduğu bir adama Xelîlo Lawo (Merhaba çocuk) diyerek seslenen bir kadınla Ferhad'ın, Hozan'ın, Tarık'ın, Yazan'ın ve Ronas'ın çocukluğunu hemzemin kılan upuzun bir çizgi Danûk'un ilk albümü. Suriye iç savaşının yıkıntıları arasında, sürgün ahvalinin bulutları altında, memleketlerine içkin aidiyet arayışlarında onları bir bütün gibi hissettiren de Morîk 'in inci müziklerinden ve kadim hikâyelerinden başkası değil: "Savaşta olmak benim tercihim değildi. Ancak o savaş arasından yolumuzu bulmak öyleydi. Nereye gidersem gideyim 'Bu benim müziğim ve burası benim memleketim' hissiyle yaşayan o adam olmaya devam ederdim. Morîk, kaybettiğimiz çocukluğumuzun hissini geri verdi bize. Onun müziği anılarımızı maceramıza eşlikçi kıldı." Ferhad Feyssal Danuk'un Büyük Güney Doğu depreminden sonra paylaştığı dayanışma gönderisi. | Kaynak: @danuk_music, IG Öte yandan; nefretin, ayrıştırıcılığın, ötekiyi şeytanlaştırmanın iyice popülist bir aparat hâline geldiği günümüzde toprağın tarihinin müşterek kıldığı insanları keşfetmek, bunu sahiplenmek ve bireyleri kategorize eden etiketlerin ötesinde konumlanmak çok önemli. Danûk'un İstanbul ve New York merkezli plak şirketi Omni Sound 'un tavsiyesi üzerine Morîk 'in satışlarından elde edeceği gelirlerden deprem dayanışmasında kullanılmak üzere bir fon ayırması, grubun Güney Doğu Anadolu ve Kuzey Suriye'nin organik bağlarına yaptığı vurgunun ve bu iki bölgeyi ortaklıkları ekseninde tahayyül ettiğinin bir göstergesi. Bu, üyeleri arasında Türkiyeli kürtlerin de olduğu (Tarık) Danûk için müzikleri kadar onları buluşturan paylaşımları ve kesişen yaşam öyküleriyle de tutarlı. Öyle ki insanın dilini, hangi sosyal topluluktan olduğunu, genel itibarıyla arka planını öne çıkaran bölücü pratiklerin antitezinin imkânını söyleyen; bunu eyleme döken ve yaygınlaştırmayı amaçlayan bir yol planı var Danûk'un. Ferhad'ın bana içini dökerken ilham dolu bir tirada dönüşen şu sözleri, hepimizin kulak vermesi gerektirdiği türden: "İnsanların müzik aracılığıyla birbirlerini anlayabilmeleri adına aynı masa etrafında buluşmalarını sağlamalıyız. Çünkü müzik, ayrıştırıcılıkla mücadelede çok kullanışlı bir araç. Şunu diyebilmeliyiz: 'Türkçe, Kürtçe, Arapça, Farsça; herhangi tür bir müzik dinleyebilirim.' Müziğin uzlaştırıcılığında daha fazla insanın birbirini duymasına, dinlemesine, tanımasına ihtiyacımız var. Herkes için daha iyi bir hayat umuyoruz ve paylaşımcılığa sahip olabilmek istiyoruz. Sanıyorum ki Morîk'in sesi, bu çok basit ses, Kürtçe müzik, birçok insanı Danûk'u dinlemek için bir araya getirecek. Bizim amacımız da bu: İnsanların 'kültürü' duymasını sağlamak." Danûk Amsterdam'da sahnede | Kaynak: Omni Sound Son söz, Morîk 'in müziği Morîk'in 9 şarkısı, Danûk'un bir hikâye anlatısı. Mezopotamya'nın müzik kültür arazisinin kulaklara aşina seslerinin bir araya geldiği, Avrupa'dan Güney Doğu Anadolu ve Kuzey Suriye'ye uzanırken iki nehir arasının derin müzikal mirasını turlayan görkemli bir koşu. "Avrupa'ya gelip hâlihazırda Mezopotamya'dan temellenen bu 4 laûk'u keşfedip onlara elimizdeki şarkıları eklediğimizde bir çember tamamlanmış, nihayetinde bir noktaya dönüşmüş gibi hissettik" diyor Ferhad. Diğer taraftan grup, kazıp çıkardıkları dört ve yanlarına koydukları diğer beş şarkıyı alelade bir araya getirmekten kaçındı. Çoğu sade bir melodiden ibaret olan bestelenmemiş bu şarkılar, orijinalliklerine sadık kalınarak Danûk'un elinde yeni bir çehreye büründü. Adsız isimlerin Kürtçe vokalleri, grubun titiz kompozisyonuyla buluştu. Morîk'in köklü müzikal dünyası bilurdan zurnaya, buzukiden tefe, darbukadan meye birçok geleneksel Orta Doğu enstrümanını geri çağırırken elektrik gitar ve akustik bas gibi modern telliler albümün seslerine güncellik kazandırdı. Ancak Danûk için her şeyden önce Kürtçe müziğin sesini öne çıkarmak, besteleriyle orijinal melodilerin " ışıldamasını " sağlamak vardı. Zira grup, şarkıların gün yüzüne çıktığı takdirde parıldayacağından emindi. Modern müziğin karmaşıklaştırmayı zor addeden inanışıyla ters düşen Danûk, morîk 'lerinin ışığını ortaya çıkarmak için basit hareket etmeleri gerektiğinin farkındaydı. Şarkılarındaki Kürtçe müzik çekirdeği, katmanlı seslerin altında kalmamalıydı. Bunun için güçlerini Snarky Puppy'den Michael League'in yapımcılığıyla birleştiren grup, umduğunu buldu. League'in modern ses manzaralarını albümünün kadim şarkılarının ve Kürtçe müzik geleneğinin ışıltısına gölge yapmayacak şekilde dâhil edişi, Morîk 'in Mezopotamya üzerinde bulutsuz bir güneş gibi doğmasıyla sonuçlandı. 1902'den 2023'e, aşık bir kadından sürgün müzisyenlere, Kamışlı'dan İngiltere'ye Danûk; ilham dolu kişisel ve kolektif hikâyeleriyle örülen yolculuklarında köklendikleri topraklara, oranın insanlarına ve engin tarihine olan yılmaz adanmışlıklarını yaratıcı ve dayanışmacı bir zemine taşıdı. Yanlarında sesten inciler, zihinlerinde müşterek bir yaşam kavrayışının imkânı: Ferhad, Hozan, Tarık, Yazan ve Ronas, ayaklarıyla ve müzikleriyle sınırları aşmaya; insanlara ve kültüre durmadan kavuşmaya devam ediyor.
🎤 Albüm incelemesi: billy woods & Kenny Segal, Maps
Albüm: billy woods & Kenny Segal - Maps Süre: 44 dakika Plak şirketi: Backwoodz Records Yayın tarihi: 5 Mayıs 2023 Harita çiziliyor Geçtiğimiz sene yayımladığı Aethiopes ve Church albümleriyle 2022'nin yalnızca en iyi hip-hop değil; tüm janrlar arasında en iyi işlerinden ikisine imza attığını düşündüğüm billy woods, 12. stüdyo uzunçaları Maps 'le nevi şahsına münhasır MC'lik (rap vokalistliği) standardının sıra dışı örneklerini vermeye devam etti. Yeni bir Kenny Segal işbirliği olan Maps; woods'un mikrofonlarda, Segal'ın ise prodüksiyonda olduğu ilk albüm Hiding Places 'ı (2019) aynı görev bölüşümüyle takip etti. Hip-hop 'un müzikal kırılımlarından abstract hip-hop janrının çeperlerden ana sahneye taşınan Earl Sweatshirt'lü, Navy Blue'lu, MIKE'lı ve dahasıyla taze yükselişinin kıdemli temsilcilerinden billy woods, yakın geçmişinde bu yükselişi hızlandıran bereketli bir diskografi yetiştirdi. Yalnızca solo işleriyle değil; aynı zamanda hemşehrisi (New York) Elucid'le 2013 yılında başlattığı projesi Armand Hammer 'la, bir yenisi Maps 'la hayata geçirdiği Kenny Segal işbirlikleriyle ve Your Old Droog'tan Algiers'ın kataloğuna uzayan MC'lik destekleriyle de verimli bir üretim ağı genişletti. 17 şarkılık uzun bir listeye sahip olan Maps ; billy woods'un geçmişteki yaratıcı ortaklıklarını geri çağıran, bunlara yenilerini ekleyen isimlerle dolu. Aralarında MC'lerin, caz müzisyenlerinin ve prodüktörlerin olduğu liste; albümü çeşitli yaratıcı zihinlerin, ellerin ve seslerin eşlikçiliğinde zengin bir dinleme deneyimine dönüştürdü. billy woods'un nesir-vari, mecazi, soyut ve çok katmanlı söz yazarlığını seslendirenler arasında en son JPEGMAFIA'yla Scaring the Hoes 'u (2023) yayımlayan Danny Brown, abstract hip-hop 'un köklü isimlerinden Aesop Rock, Future Islands'ın hem caz hem de hip-hop şerbetli vokalisti Sam T. Herring, bir başka New Yorklu ShrapKnel, Detroit merkezli Quelle Chris ve woods'un kadim dostu Elucid yer aldı. Maps 'i cazla rap'in kesiştiği ve onu bu birleşimden beslenen bir caz rap uzunçalarına dönüştüren enstrüman ve kompozisyon tercihleri ise yansımalarını çeşitli müzisyenlerde buldu. Bunlar arasında cazın müstakbel ses manzaralarını Londra'dan galaksilere yayan Shabaka Hutchings'in flütü, Aaron Shaw'ın tenör saksafonu, Mike Parvizi'nin kontrabası ve Jason Wool'un rhodes piyanosu yer aldı. Albümün "yolda olma ahvaline dair" temasıyla uyumlu olan, woods'la Segal'ı bir uçağın içinde çeşitli sekanslar içinde resmeden minimalist albüm kapağı ise Delphine Ettinger'e ait. billy woods & Kenny Segal, Maps Yol, yaşam, perdeli yalnızlıklar ve derinlikli tefekkürler billy woods'un söz yazarlığı birbirine uyan ancak ortaya buğulu bir manzara çıkaran bir yapboz gibi. 2002 yılında Backwoodz Studioz plak şirketini kurduktan ve ilk albümü Camouflage 'ı bir sonraki yıl yayımladığından beri onun sesinde, vokal performansında, dizelerinde ve bunları bir araya getiren çalkantılı ve atıflarla dolu zihninde cisimleşen bir esrarengizlik var. Bu gizli hâl; woods'un yüzünü her daim flulaştırarak, yalnızca gözlerini gösteren maskeler giyerek ya da direkt eliyle kapatarak saklayan tercihinde de albümlerini teklilerle tanıtmaktan imtina eden yaklaşımında da görülebilir. Ancak onu perdelerin arkasında, sislerin altında ve karanlıkların ortasında konumlayan bu bilinmezlik mefhumu en çok da woods'un dolambaçlı, girift ve yılankavi hikâye anlatıcılığında karşılığını buldu. Bununla beraber alametifarikası lo-fi (düşük kaliteli) bir prodüksiyon olan ve kusurların bir aradalığında yankılanan ses parçalarının kolajında vücut bulan abstract hip-hop 'un bulutsuluğu, woods'un yazınıyla benzersiz bir uyum oluşurdu. Maps Müzisyenin " Başını koyarak evin yaptığın o yeri bulmaya çalışan bir uzunçalar Maps" diyerek temasını açıkça ortaya koymaya devam ettiği albüm , ona göre "pandemi ve karantinası sonrasında çıktığı yoğun turne programından kaynaklandı." Öyle ki bu hakikatin nişanelerini albümün başından sonuna, birçok şarkısının araya sızan sözlerinde yakalamak mümkün. Bu sözler; billy woods'un Avrupa'nın çeşitli başkentleri arasında hızın ve karmaşanın eşlik ettiği yarı-göçebe turne hayatın getirdiği yersiz yurtsuzluğun, sonrasında ise New York'a geri dönerek kapalı kapılar ardında sürülen münzevi yaşamın nevrotik durumlarının şahitleri oldu. Günümüze değin ışıkların altında, afişe ve yıldız olmakla mesafelenen woods için bu yeni bir şey değil. Ancak -bilhassa yakın geçmişte- kayda değer bir ün kazanarak takdirlerle dolu medya ilgisine maruz kalmış birinin değişen hayatı, depresif bir sosyofobik için taze bir mücadele alanı: Samuel T. Herring'in nakaratlarında ses verdiği, Aaron Shaw'ın melodik tenör saksafonu ve Segal'ın minimal boom bap beat 'leriyle woods'un en müşfik şarkılarından birine dönüşen FaceTime ; bir konser kulisinin etrafında gelişen hikâyesiyle bu mücadelenin tanıklarından biri: It's a party outside, some half, some overdressed They was goin' off during Playboi Carti set Now they in the halls partyin' Checkin' they phones, bass shake the walls I'm smokin' alone in a cardigan Thinkin' of home FaceTime , billy woods & Kenny Segal Diğer yandan woods'a vokallerde Aesop Rock'ın katıldığı, Protect Ya Neck ve Biggest Part of Me şarkılarından kesilen sample 'lardan ve Shabaka Hutchings'in yanık flüt motiflerinden müteşekkil bap /caz rap etkileşimi Waiting Around ; woods'un yadırgadığı hâlihazırdaki hayatına dair samimi itiraflar barındırdı: In Bruges with time to kill, but time musta knew and holed up somewhere it didn't have to move My room had a view, safe fulla Euros, I miss having nothing to lose Waiting Around , billy woods & Kenny Segal Müzikal olarak Maps ; bilge ve çalkantılı bir MC'nin artık kemikleşmiş soyut, uçucu ve opak hip-hop estetiğini büyük ölçüde korudu. Öte yandan Segal'ın prodüksiyonunda cisimleşen East Coast hip-hop 'unun boom bap beat sadeliği, bakır üflemelilerinin kurduğu caz ses manzaralarıyla buluştu. Cazla rap'in sislerle örülü buluşmasından seslenen Maps ; woods'un kasvetli, izole ve karanlık dünyasının yeni duraklarına dair deruni gözlemleriyle şimdiden senenin albümlerinde ön sıralara demir atan bir çalışma.
EABS meets Jaubi, In Search of a Better Tomorrow
Albüm: EABS meets Jaubi, In Search of a Better Tomorrow Süre: 43 dakika Plak şirketi: Astigmatics Records Yayın tarihi: 12 Mayıs 2023 Electro-Acoustic Beat Sessions'la (kısa adıyla EABS) Jaubi, birbirinden 7000 kilometreyle; sosyokültürel, tarihsel ve ekonomik geçmişleriyle ayrılan iki kolektif olarak bir araya geldi. Wrocław, Polonya merkezli EABS; Lahore, Pakistan çıkışlı Jaubi'yle bir plak şirketi etrafında toplandı: Astigmatic Records . Kendini Polonya'nın güncel caz sahnesinin janrın müstakbel formlarını öneren müzisyen ve müzik grubu ağını keşfetmeye adamış olan plak şirketi, kâşif radarını Lahore'ye kadar genişletip Jaubi'nin çıkış albümü Nafs at Peace 'i (2021) yayımladı. O zamana değin Astigmatic Records etiketli üç uzunçaları olan EABS'le Jaubi'nin aynı şemsiye altına girişleri, In Search of a Better Tomorrow albümüne çıkacak patikanın döşenen ilk taşları oldu. EABS meets Jaubi, In Search of a Better Tomorrow Adam Mickiewicz'in inisiyatifiyle başlatılan Get Your Jazz Together programıyla resmî olarak tanışan gruplar, Jaubi'nin OFF Festivali'ndeki konserinden sonra Monochrom stüdyolarında bir haftalık bir kuluçkaya yattı. İlk işbirliği albümlerinin temelini oluşturan o yakın birliktelik, EABS'nin ve Jaubi'nin bireysel müzikalitelerini kolektif bir füzyona dönüştüren kompozisyonlarının kaba formlarını doğurdu. EABS'in cazı elektronik ses manzaralarıyla buluşturan avangartlığı, Jaubi'nin Hindustani klasik müziğiyle spiritüel cazı evlendirdiği disiplinlerarasılığına kavuştu. Birbirinden fersah fersah uzakta yaşayan ve çalışan iki modern caz okulu, cazın deneyselliğe ve doğaçlamaya açık pratiğinde janrı eylemsel ve janrlararası fütüristik ses manzaralarında buluşturdu. Dinle
Colin Stetson, When we were that what wept for the sea
Albüm: Colin Stetson, When we were that what wept for the sea Süre: 70 dakika Plak şirketi: 52Hz Yayın tarihi: 12 Mayıs 2023 Bakır üflemelilere verdiği nefes BADBADNOTGOOD'un IV albümünden Confession Pt III teklisine, Tim Hecker'in son uzunçaları No Highs 'tan Cult of Nula'nın The Long Road North 'una çeşitli işbirliklerinde yankılanan Colin Stetson; bu seneki ilk albümü When we were that what wept for the sea 'yle nefesini 1 saati aşkın soyut, atmosferik ve minimal bir çalışmaya vakfetti. Yazarlığı, yapımcılığı, miksi ve mühendisliği Stetson'a ait olan albüm; envaiçeşit saksafondan flüte, İskoç smallpipe 'ından gitar ve yaylılara genişleyen engin enstüman kullanımıyla sürgit koşturan bir akışkanlığa sahip. Bunu; Passage , The Lighthouse II , III ve V haricinde tüm şarkıların tek bir kayıt seansıyla hayata geçmiş olmasından ve Stetson'ın üflemelileriyle yaratılan tekrarlı drone ses manzalarında duymak mümkün. Colin Stetson, When we were that what wept for the sea Colin Stetson'un sade bir ses uzamına yaydığı; nefesli enstrümanlarını sürücü koltuğuna yerleştirerek minimal kompozisyonlarını avangart bir sunuşla kristalize ettiği yeni albümü, multi-enstrümantalist bir deneycinin deneyimsel sıra dışılıklarıyla dolu. Dinle
Fatoumata Diawara, London Ko
Albüm: Fatoumata Diawara, London Ko Süre: 46 dakika Plak şirketi: Wagram Music Yayın tarihi: 12 Mayıs 2023 Batı Afrika'nın zengin yerel müzik mirasını arkasına alarak wassoulou 'dan (vokal performansları çoğunlukla kadınlara ait olan ve onların meselelerini konu edinen bir Batı Afrika folk müziği) Nijerya'dan yeşeren Afrobeat ve Mali'nin mande müziğine genişleyen bir yelpazede üretimler gerçekleştiren Fatoumata Diawara, geçtiğimiz yıl yayımlanan Maliba 'yı takip eden yeni uzunçaları London Ko 'yla karşımızda. Fatoumata Diawara, London Ko Diawara'nın bugüne kadarki en görkemli, renkli ve janr esinleri açısından çeşitli albümü olan London Ko ; gelenekselle modernin, Batı Afrika'yla Batı menşeli müziklerin buluştuğu sıra dışı bir füzyon sunumu. Minimal bir tekno'dan mande ritimlerinin synthpop hâline, blues 'dan hip-hop , caz ve ötesine uzanan London Ko 'nun cesur deneyselliğini konuk aldığı müzisyenlerin kalabalıklığında ve onların özgün müzikal yaklaşımlarında gözlemlemek münkün. Bunlar arasında, London Ko 'dan 6 şarkının prodüktörlüğünü de yapan; Gorillaz'ın Song Machine, Season One albümünden Désolé şarkısı için Diawara'yla bir de düet yapan Damon Albarn ; Gana'nın hip-hop MC'lerinden M.anifest ve Fransız pop'unun kıdemli isimlerinden -M- de var. Dinle 🎫 Kaçırma: Fatoumata Diawara, 30. İstanbul Caz Festivali kapsamında Esma Sultan Yalısı'nda sahneye çıkacak. Biletler de hemen burada .
🎤 Albüm incelemesi: billy woods & Kenny Segal, Maps
Albüm: billy woods & Kenny Segal - Maps Süre: 44 dakika Plak şirketi: Backwoodz Records Yayın tarihi: 5 Mayıs 2023 Harita çiziliyor Geçtiğimiz sene yayımladığı Aethiopes ve Church albümleriyle 2022'nin yalnızca en iyi hip-hop değil; tüm janrlar arasında en iyi işlerinden ikisine imza attığını düşündüğüm billy woods, 12. stüdyo uzunçaları Maps 'le nevi şahsına münhasır MC'lik (rap vokalistliği) standardının sıra dışı örneklerini vermeye devam etti. Yeni bir Kenny Segal işbirliği olan Maps; woods'un mikrofonlarda, Segal'ın ise prodüksiyonda olduğu ilk albüm Hiding Places 'ı (2019) aynı görev bölüşümüyle takip etti. Hip-hop 'un müzikal kırılımlarından abstract hip-hop janrının çeperlerden ana sahneye taşınan Earl Sweatshirt'lü, Navy Blue'lu, MIKE'lı ve dahasıyla taze yükselişinin kıdemli temsilcilerinden billy woods, yakın geçmişinde bu yükselişi hızlandıran bereketli bir diskografi yetiştirdi. Yalnızca solo işleriyle değil; aynı zamanda hemşehrisi (New York) Elucid'le 2013 yılında başlattığı projesi Armand Hammer 'la, bir yenisi Maps 'la hayata geçirdiği Kenny Segal işbirlikleriyle ve Your Old Droog 'tan Algiers 'ın kataloğuna uzayan MC'lik destekleriyle de verimli bir üretim ağı genişletti. 17 şarkılık uzun bir listeye sahip olan Maps ; billy woods'un geçmişteki yaratıcı ortaklıklarını geri çağıran, bunlara yenilerini ekleyen isimlerle dolu. Aralarında MC'lerin, caz müzisyenlerinin ve prodüktörlerin olduğu liste; albümü çeşitli yaratıcı zihinlerin, ellerin ve seslerin eşlikçiliğinde zengin bir dinleme deneyimine dönüştürdü. billy woods'un nesir-vari, mecazi, soyut ve çok katmanlı söz yazarlığını seslendirenler arasında en son JPEGMAFIA'yla Scaring the Hoes 'u (2023) yayımlayan Danny Brown, abstract hip-hop 'un köklü isimlerinden Aesop Rock, Future Islands'ın hem caz hem de hip-hop şerbetli vokalisti Sam T. Herring, bir başka New Yorklu ShrapKnel, Detroit merkezli Quelle Chris ve woods'un kadim dostu Elucid yer aldı. Maps 'i cazla rap'in kesiştiği ve onu bu birleşimden beslenen bir caz rap uzunçalarına dönüştüren enstrüman ve kompozisyon tercihleri ise yansımalarını çeşitli müzisyenlerde buldu. Bunlar arasında cazın müstakbel ses manzaralarını Londra'dan galaksilere yayan Shabaka Hutchings'in flütü, Aaron Shaw'ın tenör saksafonu, Mike Parvizi'nin kontrabası ve Jason Wool'un rhodes piyanosu yer aldı. Albümün "yolda olma ahvaline dair" temasıyla uyumlu olan, woods'la Segal'ı bir uçağın içinde çeşitli sekanslar içinde resmeden minimalist albüm kapağı ise Delphine Ettinger'e ait. billy woods & Kenny Segal, Maps Yol, yaşam, sisli/perdeli yalnızlıklar ve derinlikli tefekkürler billy woods'un söz yazarlığı birbirine uyan ancak ortaya buğulu bir manzara çıkaran bir yapboz gibi. 2002 yılında Backwoodz Studioz plak şirketini kurduktan ve ilk albümü Camouflage 'ı bir sonraki yıl yayımladığından beri onun sesinde, vokal performansında, dizelerinde ve bunları bir araya getiren çalkantılı ve atıflarla dolu zihninde cisimleşen bir esrarengizlik var. Bu gizli hâl; woods'un yüzünü her daim flulaştırarak, yalnızca gözlerini gösteren maskeler giyerek ya da direkt eliyle kapatarak saklayan tercihinde de albümlerini teklilerle tanıtmaktan imtina eden yaklaşımında da görülebilir. Ancak onu perdelerin arkasında, sislerin altında ve karanlıkların ortasında konumlayan bu bilinmezlik mefhumu en çok da woods'un dolambaçlı, girift ve yılankavi hikâye anlatıcılığında karşılığını buldu. Bununla beraber alametifarikası lo-fi (düşük kaliteli) bir prodüksiyon olan ve kusurların bir aradalığında yankılanan ses parçalarının kolajında vücut bulan abstract hip-hop 'un bulutsuluğu, woods'un yazınıyla benzersiz bir uyum oluşurdu. billy woods. | Kaynak: Vulture Örneğin, Church albümünden Paraquat şarkısının bir dizesinde geçen " Clouds cleared, I’m looking at the city like jihadis in a cockpit " sözü altmetni kazılması zaruri bir hilkat garibesiyken; Maps 'ten Houdini şarkısının ilk dizesinin sonlarında çıkagelen " I’m at a Costco in the midwest with a pockеt full of small bills / Folded like tacos, borracho / El Chapo when it's timе to head for the hills " sözleri, woods'un gündelik aleladelikleri tekinsiz ve tuhaf şairaneliklere dönüştürme kabiliyetinin işaretleriyle dolu. Diğer taraftan onun yazarlığının ve usta MC'liğinin büyüleyici olduğu kadar huzursuz edici evliliği, billy woods'u belli bir çatı altında bir araya gelebilen ve içinde tutarlı olan tematik anlatılar yaratmaktan da alıkoymadı. Dinleyicisi (ve okuyucusunu) gittikçe derinleşen, dikey ve yatay olarak açılan dizelerinin dünyasına davet eden woods'un kendi tabiriyle " alınmış ya da alınmamış yolun ya da yolların; rüyayı yaşamanın ya da başka bir yaşamı tahayyül etmenin öyküsü " diye tanımladığı Maps de bu hakikatin en şeffaf örneklerinden biri. Maps Müzisyenin " Başını koyarak evin yaptığın o yeri bulmaya çalışan bir uzunçalar Maps" diyerek temasını açıkça ortaya koymaya devam ettiği albüm , ona göre "pandemi ve karantinası sonrasında çıktığı yoğun turne programından kaynaklandı." Öyle ki bu hakikatin nişanelerini albümün başından sonuna, birçok şarkısının araya sızan sözlerinde yakalamak mümkün. Bu sözler; billy woods'un Avrupa'nın çeşitli başkentleri arasında hızın ve karmaşanın eşlik ettiği yarı-göçebe turne hayatın getirdiği yersiz yurtsuzluğun, sonrasında ise New York'a geri dönerek kapalı kapılar ardında sürülen münzevi yaşamın nevrotik durumlarının şahitleri oldu. Günümüze değin ışıkların altında, afişe ve yıldız olmakla mesafelenen woods için bu yeni bir şey değil. Ancak -bilhassa yakın geçmişte- kayda değer bir ün kazanarak takdirlerle dolu medya ilgisine maruz kalmış birinin değişen hayatı, depresif bir sosyofobik için taze bir mücadele alanı: Samuel T. Herring'in nakaratlarında ses verdiği, Aaron Shaw'ın melodik tenör saksafonu ve Segal'ın minimal boom bap beat 'leriyle woods'un en müşfik şarkılarından birine dönüşen FaceTime ; bir konser kulisinin etrafında gelişen hikâyesiyle bu mücadelenin tanıklıklarından biri: It's a party outside, some half, some overdressed They was goin' off during Playboi Carti set Now they in the halls partyin' Checkin' they phones, bass shake the walls I'm smokin' alone in a cardigan Thinkin' of home FaceTime , billy woods & Kenny Segal Diğer yandan woods'a vokallerde Aesop Rock'ın katıldığı, Protect Ya Neck ve Biggest Part of Me şarkılarından kesilen sample 'lardan ve Shabaka Hutchings'in yanık flüt motiflerinden müteşekkil bap /caz rap etkileşimi Waiting Around ; woods'un yadırgadığı hâlihazırdaki hayatına dair samimi itiraflar barındırdı: In Bruges with time to kill, but time musta knew and holed up somewhere it didn't have to move My room had a view, safe fulla Euros, I miss having nothing to lose Waiting Around , billy woods & Kenny Segal Müzikal olarak Maps ; bilge ve çalkantılı bir MC'nin artık kemikleşmiş soyut, uçucu ve opak hip-hop estetiğini büyük ölçüde korudu. Öte yandan Segal'ın prodüksiyonunda cisimleşen East Coast hip-hop 'unun boom bap beat sadeliği, bakır üflemelilerinin kurduğu caz ses manzaralarıyla buluştu. Cazla rap'in sislerle örülü buluşmasından seslenen Maps ; woods'un kasvetli, izole ve karanlık dünyasının yeni duraklarına dair deruni gözlemleriyle şimdiden senenin albümlerinde ön sıralara demir atan bir çalışma.
🚀 Çıkışta: Jembaa Groove
Yakın geçmişte Batı Afrika'nın etnik topluluklarının ürettiği ve 70'li yıllarda klasik örneklerini vermiş müziklere giderek artan bir ilgi var. Salif Keita ve Toumani Diabaté 'nin Mali'nin kökenlerinden beslenen m ande müziğini Londra'dan yükselten Balimaya Project ; Fela Kuti'nin Nijeryalı Yoruba halkının vokal geleneğinden hareketle yarattığı Afrobeat 'i İstanbul'da yankılatan Deli Bakkal ve tohumları Gana'nın kıyı şerinde, 1920'lerde atılan; Alhaji K. Frimpong ve Ebo Taylor gibi müzisyenlerin öncü işleriyle tanımlanmış h ighlife 'ı Berlin'in kalbine getiren Jembaa Groove bunlardan yalnızca birkaçı. 🚀 Jembaa Groove Jembaa Groove, üyelerinin kişisel ve yaratıcı geçmişlerinin yanı sıra Batı Afrika'nın ilham dolu müzikal mirasını gün yüzüne çıkararak ona taze bir nefes üfleyen inisiyatiflerin hayat verdiği bir hikâyeye sahip. Gana'da doğan, ancak hayatının önemli bir kısmını Nijerya'da geçiren perküsyonist Eric Owusu ; kariyerinin biçimlendirici yıllarını Lizbon'da müzisyenlik ve prodüktörlük yaparak geçiren Yannick Nolting 'le yukarıda adı geçen ülkelerin hepsinden uzakta bir yerde, Berlin'de buluştu. 2020'lerin sonunda oğullarını bir kreşten alırken tesadüf eseri karşılaşan ikili, kısa bir süre sonra Jembaa Groove adını alacak projelerinin temellerini orada attı. Jembaa Groove, Susuma Grup, alametifarikası poliritmik ses manzaları olan highlife ve afrobeat janrlarının gerektirdiği enstrüman katmanlılığını Berlin'in diğer müzisyenlerini kadrolarına dahil ederek yakaladı. Nihayetinde başta yalnızva Owusu ve Nolting'ten müteşekkil Jembaa Groove ailesi genişledi, 7 üyeden oluşan bir kolektife dönüştü. 2007 yılında Hannover'de kurulan, kataloğunu Afrika'nın engin coğrafyasından yeşeren envaiçeşit müziğine adayan ve sanatçıları arasında efsanevi ethio-jazz bayraktarı Mulatu Astatke 'nin de olduğu Agogo Records , grubu şemsiyesi altına aldı ve ilk albümleri Susuma 'yı geçtiğimiz yıl dünyayla paylaştı. Öncesinde Ebo Taylor ve Orlando Julius gibi highlife devleriyle stüdyo giren, onlara canlı performanslarında da eşlik eden Owusu; bir tarafta Gana'dan devraldığı bu müzikal ipuçlarını, diğer tarafta da Nijerya'da geçirdiği yılların getirdiği afrobeat esinlerini Jembaa Groove'un merkezine oturttu. Öyle ki Owusu, hiçbiri İngilizce olmayan 9 şarkılık Susuma 'da Gana'nın lokal dillerinden Ga ve Twi 'yi, afrobeat 'in call-and-response vokal harmonilerinin kaynağı Yoruba 'yı kullandı. Bakır üflemelilerle Tony Allen-vari akışkan perküsyonları, Nolting'in melodik bas dizilerimleriyle "parlak" gitar minimalizmlerini bir araya getiren grup, adındaki groove kelimesini somutlaştıran kompozisyonlarıyla Batı Afrika'nın bereketli müzikal coğrafyasında nostaljik bir gezinti vadediyor. Geçtiğimiz yılın sonunda BBC 6 Music için canlı bir kısaçalar kaydeden, SXSW'in son edisyonunda sahneye çıkan Jembaa Groove, son teklisi Sweet My Ear 'ı 2023'ün başında paylaşmıştı. Dinle