Yatırımcılar aslında ne ister?

Yatırım Finansman 'da YF Yüzyüze ile görüntülü görüşme yaparak kolayca hesabınızı açabilir ve sermaye piyasalarında anında işlem yapmaya başlayabilirsiniz.
Learn more →
EXANTE
Finans dünyasındaki tüm önemli gelişmeler ve makro-iktisadi meseleler, derinlemesine bir perspektif ve sebep-sonuç ilişkileriyle hafta içi her gün sabah 08.00'de gelen kutunda!
Burak İhsan Çetinçeker, Strateji Portföy Genel Müdürü
“Yatırımcılar ne ister?” sorusunun cevabı hiç kuşkusuz, “Kâr etmek!” olur. Fakat araya bir kelime daha ekleyip soruyu, “Yatırımcılar aslında ne ister?” şeklinde sorduğumuzda pek çok farklı cevap çıkar karşımıza. Uzun zamandır yatırımcı davranışları ve davranışsal finans üzerine çalışmalar yapan Prof. Meir Statman’a sorarsak öyle olur en azından.
Statman’ın 2011 yılında yayımlanan “What Investors Really Want” adlı kitabı yatırımın grafiklerden, şirket haberlerinden, finansal tablolardan, kâr veya zarar durumundan, faiz oranlarından yahut alım satım emirlerinden çok daha fazlası anlamına geldiğini ve yatırımcıların sanıldığından daha karmaşık bir zihinsel ortamda yatırım kararları aldığını savunuyor kitabında.
Henüz dilimize kazandırılmamış bu kitabın tanıtımını yapmak değil niyetim. Ancak yazının sonunda varmak istediğim hedefe giderken yolda birkaç durağa uğrayıp, Statman’ın biraz da ironik ifadelerle belirttiği o isteklerden bazılarına değinmek istiyorum.
Gelin, sizinle hayali bir yolculuğa çıkalım. O duraklara birlikte uğrayalım ve birbirinden farklı isteklerle oralarda bekleyen yatırımcıların hareketlerini gözlemleyip, sözlerine kulak verelim.
Ne İstiyoruz Durağı
“Yatırımlarımızdan yüksek kârdan fazlasını istiyoruz. 1 numara olmak ve piyasayı yenmek istiyoruz. Zenginlik için umut beslemek ve yoksulluk korkusunu defetmek istiyoruz. Kazancın gururunu yaşamak, kaybın pişmanlığından kaçınmak istiyoruz.”
Anlaşılacağı üzere ilk duraktaki yatırımcılar aslında Wonderland’e tek yönlü bilet istiyorlar ve belirtmem gerekir ki, durak epey kalabalık. Ortalama getiri ya da piyasa getirisi gibi tanımlamalar bu durakta hiç ama hiç sevilmiyor. Yoksul değilse de orta direk olarak varılan bir gecenin sabahına zengin biri olarak göz açmak isteği ile sabırsızlananların homurtuları bir uğultu yaratıyor adeta. Kazancın gururunu yaşamak için kaybın pişmanlığını göze almak gerektiğini söyleyen bir yolcu yaka paça duraktan atılıyor gözümüzün önünde. Derken, gelen trene atlayıp sonraki durağa doğru yol alıyoruz.
Aldığımız Riskten Daha Fazla Kazanç İstiyoruz Durağı
“Kârları risklerine eşit olan yatırımlar, uygun fiyatlarla iyi öğle yemekleri bulmak kadar kolaydır. Ama biz bedava öğle yemeği istiyoruz, adil değil, ve her zaman kârı riskinden daha yüksek olan yatırımlar arıyoruz.”
İkinci durakta indiğimizde bizi gösterişsiz fakat düzenli masalar ve üzerlerinde hoş kokulu, lezzetli görünen yemekler karşılıyor. Masalara yaklaştığımızda önlerine konan mâkul fiyat etiketlerini görüyoruz fakat nedendir bilinmez, yemeklerin etrafı duraktaki kalabalığa rağmen oldukça tenha.
Yolcular telaşla etraflarına bakınırken bir yandan da, “Nerede, nerede?” diye söylenip duruyorlar.
İçlerinden birine yanaşıp, “Ne arıyorsunuz?” diye soruyorum.
“Leziz yemeklerle donatılmış ziyafet sofralarını arıyoruz!” diye cevaplıyor.
Arkamda kalan masaları gösterip, “Şuradalar ya işte,” diyorum.
“Onları değil!” diye tersliyor beni yolcu. “Onlar mâkul fiyatlı iyi yemekler. Biz bedava olan ziyafet sofralarını arıyoruz ve bulmadan hiçbir yere gitmeyeceğiz.”
Ona beyhude arayışında başarılar dileyip bir sonraki durağa varmak üzere tekrar trene biniyorum.
Duygularımız Var, Bazıları Yanıltıcı Durağı
“Duygular, bizi riskten çok kâr vaatlerine çeker. Coşku, kârları vurgular ve riskleri gizler; korku, riskleri vurgular ve kârları gizler; ve gerçekçi olmayan iyimserlik, yatırım becerilerimizi ve şansımızı abartmamıza neden olur.”
Bu durağın yolcuları insan ruhunu ve bu ruhun şekillendirdiği piyasa yapısını anlamış, mürekkep yalamış kişiler. Zihinsel zaafların bir sarkaç gibi coşku ile korku arasında gidip gelirken sebep olduğu duyguları ve onların kendilerinde yarattığı yanılmasaların farkında olsalar da, bir sonraki durağa gitmek için can atıyorlar zira...
Oynamak ve Kazanmak İstiyoruz Durağı
“Kazanmanın zor olduğunu bilsek bile, risklerinden daha fazla kârı olan yatırımlar bulma oyunu baştan çıkarıcıdır. Oyunu oynamak kendimizi canlı, kontrollü ve akışta hissetmemizi sağlar. Ve kazanmak heyecan vericidir.”
Zira hepsi bir sonraki durakta inip kendilerini baştan çıkarıcı bu oyunun içine atmak istiyorlar. İstiyorlar çünkü oyunun yarattığı adrenalin onlara yaşadıklarını hissettiriyor. Nedendir bilinmez, bunun hızlı oynanması gereken bir oyun olduğuna kendilerini inandırmışlar. Bir an duraktaki bankın üstüne çıkıp onlara bu bir oyunsa bile belli bir strateji ile ve acele etmeden, sakince oynanması gereken bir oyun olduğunu anlatmak istiyorum fakat o kadar heyecanlılar ki, vazgeçip trene atlıyorum tekrar.
Sürülere Katılıp Balonları Şişiriyoruz Durağı
“Yatırımlara coşkuyla dalıyoruz ve korkuyla kaçışıyoruz. Balonları şişirip söndürüyoruz. Sürüye katılma içgüdümüz, erken gelenlerin geç kalanları çektiği ve sonunda hepsinin kaybedene dönüştüğü dolandırıcılıklara da kapı açıyor.”
Bu durağa tam bir kargaşa hâkim. İnsanlar trenden coşku nidalarıyla durağa hücum edip ardından panikle vagona doluşuyor. Tekrar eden bu doldur boşalt o kadar aceleyle yapılıyor ki, tereddüt eden ya da sonradan katılanlar zaman zaman duraktan aşağı, rayların üstüne düşüp yaralanıyor. Kimse olan bitenin farkında değil sanki ve yalnızca treni kaçırma endişesiyle vagona atlayıp sonra da herkes inince trende kalma paniğiyle geri durağa çıkıyorlar. Bu esnada düşen ve yaralananlar kimsenin umurunda değil zira önceki durakta hepsinin kulağına bunun sıfır toplamlı bir oyun olduğu fısıldanmış.
Benzer İsteklerimiz ve Farklı İsteklerimiz Var Durağı
“Bazı yatırımcılar umut konusunda tutkuluyken, diğerleri korkudan kurtulmayı daha çok önemsiyor. Kişiliklerimiz, yaşam deneyimlerimiz ve kültürlerimiz, umut ve korkudan kurtulma arasında kurduğumuz dengeye ağırlık verir.”
İlginç yolculuğumuzun sona erdiğini bildiren son duraktayız artık. İlk duraktan buraya kadar gelenler ile onlardan önce bu durağa varmış olanların toplandığı, yolculuğun en kalabalık noktasındayız. Her biri farklı kişiliklerde, hayatta farklı tecrübelere yahut tecrübesizliklere sahip; kültürleri, değer yargıları farklı milyonlarca insan bir aradalar. Hepsinin benzer istekleri ve farklı istekleri var. Hepsi, asıl uzun yolculuğa çıkmak üzere bekliyorlar son durak sandıkları yerde.
Bir müddet sonra yeni bir tren yanaşıyor durağa. Önceki yolculuk boyunca sarsıntılara dayanabilmiş, mide bulantıları ve kalp çarpıntılarını atlatabilmiş, trenden inip trene binerken raylara düşüp yaralanmamış yahut yaralarını çabuk sarabilmiş olanlardan oluşan kalabalık, yeniden doluşuyor trene.
Bu kez yolculuk daha uzun, yolcular daha tecrübeli. Çünkü yol, öğretici. Yol, en iyi öğretmen.
Yol öğretiyor ki farklı duraklar olsa da hedefe varmak için, yolculuk meşakkatli ve göründüğü kadar kolay değil. Yol, raylara da vatmana da saygı duyulması, yolculuk boyunca sakin ve sabırlı olunması gerektiğini öğretiyor kalanlara.
Ve müjdeliyor yolun sonunda güzel bir geleceği, varanlara.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
EXANTE
Finans dünyasındaki tüm önemli gelişmeler ve makro-iktisadi meseleler, derinlemesine bir perspektif ve sebep-sonuç ilişkileriyle hafta içi her gün sabah 08.00'de gelen kutunda!
İLGİLİ BAŞLIKLAR
İhsan Çetinçeker
Wonderland
NEREDE YAYIMLANDI?
Hafize Gaye Erkan, TCMB'nin ilk kadın başkanı oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık para banka ve menkul kıymet istatistiklerini yayımladı. TCMB’nin net döviz rezervindeki düşüş serisi devam ediyor.
09 Haz 2023

YAZARLAR

EXANTE
Finans dünyasındaki tüm önemli gelişmeler ve makro-iktisadi meseleler, derinlemesine bir perspektif ve sebep-sonuç ilişkileriyle hafta içi her gün sabah 08.00'de gelen kutunda!
İLGİLİ OKUMALAR