Ramazan sofrasının en ehemmiyet verilecek ciheti vaktiyle kurulmasıdır. Ev sahiplerinin oruç tutmadığı yerlerde bile oruçlu misafir zuhuru ihtimaline karşı ihtar sofrasının miadına hazır bulunması bir nezaket eseridir. Nitekim perhize riayet edilmeyen Hristiyan evlerinde perhiz ayları esnasında daima sofu bir misafiri ağırlamaya elverişli yemekler bulundurmak adettir.İftar sofrasının hususiyetlerinden birini teşkil eden rengârenk reçel tabakları en ziyade manzaralarının güzelliği ile iştihayı okşarlar. Yoksa aç karnına bunlardan yiyenler nadirdir zannederim.Sair çerezler, salatalar ve turşular daha rağbet görürler. On iki saatlik bir açlığı müteakip en fazla makbule geçecek yine çorbadır.Çorba her şeyden evvel gayet sıcak olmalıdır. Çorbanın lezzeti de malzemesinden ziyade tarzı ihzarının dahli vardır. İyi et suyu yapmak için et veya kemiğin miktarı değil kaynama müddeti mühimdir.Et veya kemikleri soğuk buzlu su ile ateşe oturtup beş altı saat kaynatmak ve bir havuç, bir şalgam, bir baş soğan ve bir küçük kereviz, bir karanfil, bir defne yaprağı ilâve ederek bir saat daha pişirmek ve süzmek suretiyle çok iyi bir et suyu elde edilir ki soğan soyulmayıp yalnız yıkanmakla iktifa edildiği taktirde koyu bir renk de alır.Evde başka bir şey bulunmasa veya hatıra başka bir şey gelmese bile bu et suyu biraz un veya nişasta koyulaştırarak içinde kaynayan sebzelere rendelenip ilâve edilerek pekâlâ bir çorba meydana gelebilir.Un yerine irmik kullanmak da mümkündür. Et suyu bulunmadığı zaman biraz süt veya rendelenmiş peynir yahut terbiye eksiği telâfi eder. Aç karnına fazla abur cubur yenmesini tehdit etmek itibariyle çorba çok faydalı bir yemektir.<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">Kaynak: <a fr-original-style="" href="https://www.gastearsivi.com/gazete/aksam/1930-02-10/5" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Akşam, 10 Şubat 1930, Sayfa 5.</a>

Kupür

1930 yılından çorba tarifi.

Ramazan sofrası: Çorba

Veraison

Unutulmamış, kurutulmamış siyah üzümler.

Şaraplık 3 Siyah Üzüm

• Ağustos ayında gıda enflasyonu, yıllık bazda %90,25 olarak kaydedildi. Fiyatı en çok artan ürünler meyve-sebze suları, reçel, konserve, yumurta, pirinç, şeker ve çay oldu.&nbsp;

Aposto Gündem

İstanbul, birçok şahsına münhasırıyla nam salmış şehir: tarihi, kültürel çeşitliliği, Boğaz’ı, yemek kültürü, sokak yemekleri, yeni müzeleri, yalıları ve saraylarıyla; ama kesinlikle kokteyl barlarıyla değil. Yine de dünyanın en yetenekli, evet bunu söyleyebiliriz, miksologlarından biriyle bir arada olunca sormadan edemedik: Kevin (Patnode) da favorilerini kulağımıza fısıldadı. Bu işi evde iletletmeyi düşünenlere de tüyolarını vermeden geçmedi. Teşekkürler Kevin.&nbsp;<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Geyik: Eve gitmeden önce kokteyl içmeye uğradığım, uzun zamandır favorim olan Geyik. Çalışanlar her zaman kibar. Kibar olmasına şehrin en iyi kokteyllerini de onlar hazırlıyor.&nbsp;</li></ul>Mahalle:&nbsp;Kılıç Ali Paşa Mahallesi&nbsp;Dene: Bir kokteyl siparişi vermek yerine damak tadını anlat, sonrası sürpriz.&nbsp;<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Soho House Istanbul: Soho’nun bar ekibinin de aşağı kalır bir yanı yok. Ekip iyi olunca da gerisi geliyor. Palazzo Corpi'de fresklerin altında barda içilen Martini'nin yerini az şey tutabilir.&nbsp;</li></ul>Mahalle:&nbsp;Evliya Çelebi Mahallesi&nbsp;Dene: Martini ya da Picante&nbsp;<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Kaia Bebek: Kendini bırakabildiğin, gece boyunca kokteylin ve dansın birlikte tadını çıkarabildiğin nadir mekânlardan.&nbsp;</li></ul>Mahalle:&nbsp;Bebek Mahallesi&nbsp;Dene:&nbsp;Rakılı Mule Ala ya da susamlı Viski Sour<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Inspired Choice: Nişantaşı'ndaki Inspired Choice'un bitter ve likörleri gayet başarılı. Ayrıca kokteyl sevenler için harika ürünler ve kokteyl setleri yapıyorlar.</li></ul>Mahalle:&nbsp;Teşvikiye Mahallesi&nbsp;Dene:&nbsp;Bitter serisi&nbsp;Urfa acısı, rakısı, reçeli: Kevin'dan İstanbul esintili kokteyller için ipuçları&nbsp;<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Rakı kokteylleri gerçekten harika, insanlara her zaman meyveli ekşi kokteyllerde denemelerini tavsiye ederim. Anason biraz daha ince ve gerçekten ferahlatıcı.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Margarita kenarı için sumak ve deniz tuzu karışımı kullanmak iyi bir fikir. Meksika'dan gelen ünlü Tajin baharat karışımının Türkiye versiyonu gibi, çok lezzetli.</li><li dir="ltr" fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Kokteyl şurupları için genellikle şehrin her yerinde kolayca bulunabilen reçel ve marmelat kullanıyorum. Şiddetle öneriyorum.&nbsp;</li></ul>

Aposto İstanbul

Cihangir, Pera, Teşvikiye ve oradan Bebek: Kevin'la favori barlarındayız bu pazar. 

Rakılı, sumaklı, Geyikli 

<h2>Son lokma</h2>Mevsimsel beslenmek ne demek biraz yakından bakalım. Mevsimsel beslenmenin faydaları konusunda üç Michelin yıldızlı şeflerden stüdyolarda didişen "sahte" yemek uzmanlarına kadar herkes hemfikir. Merkür retrosunda mevsimsel besinleri özellikle öneren astrologlar dahi var. Fiyatlarını yükseltmek isteyen her restoranın allı pullu sosyal medya paylaşımlarından düşmeyen mevsimsel beslenme, aslında daha lezzetli ve daha çevreci gıda tercihlerini hedefleyen basit bir tutum. Seralarda mevsime inat yetiştirilen meyve ve sebzelerden ziyade zamanı gelince, uygun hava ve toprak koşullarında yetişenler hem doğru olgunlaşarak lezzet kazanıyor hem de besin değerleri daha yüksek oluyor. Diğer yandan kışın "tatsız tuzsuz" bir domates üretmek ve yemek uğruna harcanan enerji de (seraların kış koşullarını hafifletmek için suni olarak ısıtılması veya aydınlatılması ve uzak sera üretim alanlarından ürünlerin pazarlara ulaştırılması gibi), çevreye verdiğimiz zararı artırmış oluyor.Peki ne yapmalı? Meyve, sebze ve kimi et-balık ürünlerini doğru zamanda, en lezzetli hâlinde yemeli. Eğer mevsim değişirken bir akşam hüzünlü gözlerle meyve tepsisine, tabakta kalmış domates suyuna kaçamak bakışlar atıyorsanız turşu, salça, pestil, tarhana ve reçel gibi kadim yöntemleri hayatınıza sokup mevsimden arda kalanları yaşatabilirsiniz.&nbsp;Yazın son demlerinin, mevsimin son hasatlarının tadını çıkarmanız dileğiyle.&nbsp;Bir sonraki sayıya kadar afiyetler...

reçel ile ilgili hikayeler