Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →
Reyhan Ülker
İstanbul Bilgi Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümü mezunu Reyhan, üniversite hayatı boyunca Mikla ve Ruhun Doysun başta olmak üzere şef Mehmet Gürs’ün çeşitli projelerinde yer aldı. Kopenhag'ta bulunan Noma’da tamamladığı staj programının ardından odağını "yemek hikayeleri"ne çevirmeye karar verdi. 2022 yılı Kasım ayından beri Aposto’da yemek editörlüğü yapıyor.
Tüketimden dayanışmaya, gıda tercihlerinin etkilerini Balıkesir’den Nihal Güven Altınkurt (Desne Organik Arı Ürünleri Çiftliği) ve Diyarbakır’dan Şehadet Çitil (Hevsel Bahçesi) ile konuştuk.

Tükettiğimizin savunduğumuzun simgesi hâline geldiği bu günlerde akıllara bir soru düşüyor: Kârın ötesinde, fayda odaklı bir ekonomi mümkün mü? Postane'nin kurucusu Yaşar Adnan Adanalı'nın bir yanıt önerisi var.

Çocukluğundan beri çakı ve bıçaklara merak duyan Sinan Tansal, uzun yıllardır diş hekimliği yapıyor. Bir hobi olarak başlayan el yapımı bıçakçılık zamanla ustalığa dönüşüyor ve atölyesi Krop Knives'ı kuruyor. Sergilerde gösterilmeye değer tasarımlar yaratan Tansal, diş hekimliği becerilerinin bıçak ustalığında nasıl hayat bulduğunu anlatıyor.

Tek başına yemek yemek, bir dışlanmışlık göstergesi mi, bireysel bir tercih mi yoksa toplumsal normlara karşı bir meydan okuma mı? Tarih boyunca bu deneyim bazen bir papa için devrim, bazen de kadınlar için bir özgürlük mücadelesi oldu. Peki bireysellik ile toplumsallık, özgürlük ile yalnızlık arasındaki bu denge bugün nasıl şekilleniyor?

Tarımsal üretimde kadınlar tohum ekiyor, ürün topluyor, hayvan yetiştiriyor, gıda işleme süreçlerinde aktif rol alıyor. Ancak bu çaba çoğu zaman bir meslek olarak kabul edilmiyor, ücretlendirilmiyor, hatta kayıt altına bile alınmıyor. Kadının tarımsal üretimdeki yerinin, katkısını, görünmez emeğini ve karşılaştıkları zorlukları Elibelinde Tarım’ın kurucusu Aslı Aksoy Badur ve Rimmen Kadın Kooperatifi’nin başkanı Gizem Güzel’le ele alıyoruz.

Momo’nun kurucusu Burak Beşer'le Momo’nun kuruluş hikayesinden ilham kaynaklarına, mekanın zamansız dokusundan gastronomiye bakış açısına uzanıyor; bir işletmecinin kendi ritmini bulma çabasına tanıklık ediyoruz.

Arkestra'nın kurucuları Debora İpekel ve Cenk Debensason, Arkestra’yı çok yönlü bir kültürel alan olarak konumlandırırken nelerden beslendiklerini ve bir çift olarak çalışmanın getirdiği zorlukları ve kolaylıkları anlatıyor.

Nehna’nın kurucularından Anna Maria Beylunioğlu, Antakya’da deprem süreci ve sonrasını anlatıyor. Deprem bölgesindeki çalışmalarda aktif olarak yer alan Beylunioğlu’nun anlattıklarına göre Antakya yeniden inşa ediliyor ancak belirsizlikler, kaygılar ve zorluklar büyük oranda devam ediyor. Bölge insanının ihtiyaçlarının daha çok dinlenmesi, onlarla yakın temasta olan sivil toplum inisiyatiflerine daha fazla destek verilmesi gerekiyor.

Yeniköy'de bir mahalle mekanı olarak başlayan ve kimliğini değiştirmeden köklerini derinleştirerek yavaş yavaş semtinin dışına taşan Apartıman’dayız. Kurucuları Burçak ve Murat Kazdal kardeşler anlatmaya sıfır noktasından başlıyor.

Yemek ve moda... Her ikisi de kimliğin, statünün ve yaratıcılığın ifadesi. Her ikisi de kendimizi ifade etme biçimlerimiz ve dünyayla kurduğumuz ilişkide etki sahibi. Ve her geçen gün güçlerini birleştirmek konusunda daha çok adım atıyorlar.
