Sizlerden uzak kaldığımız Temmuz ayı boyunca insanlık tarihinin en sıcak gününü ve en sıcak ayını yaşadık. Verilere baktığımızda,&nbsp;2023 Temmuz ayının geride kalan tüm aylardan açık ara ile daha sıcak olduğunu&nbsp;görüyoruz. Burada kırılan rekoru atletizmdeki bir 100 metre yarışına benzetsek, ikinci gelen rekoru kıran atletin ensesinde değil, kafasını çevirse zor göreceği bir yerde. Dolayısıyla da günlük hayatta buna “rekor kırıldı” demek gerçeği tam olarak yansıtamıyor.Elbette bunun üzerine bir de Birleşmiş Milletler ve BM Genel Sekreteri&nbsp;Guterres’in çaresizliği var. İkinci Dünya Savaşı sonrasında büyük umutlarla kurulmuş olan BM günümüzde çoğu konuda etkisiz eleman sayılır bir duruma indirgendi. Güvenlik konularında zaten sözü geçmemenin ötesinde, insanı konuların önemli kısmı da maddiyata dayandığı ve ülkeler ellerindeki maddi gücü kendi kontrollerinden çıkartıp bir havuza aktarmak istemedikleri için, BM sadece sözde var olan ama sözü pek de sayılmayan bir örgüt olarak varlığını sürdürüyor. Aslında BM’nin bunun çok ötesinde bir varlığının olması hepimizin ve öncelikle de az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faydasına olmasına rağmen, malum sebeplerden ötürü bu güç transferi asla gerçekleşmiyor.Bu çaresizlik içerisinde&nbsp;Guterres,&nbsp;insanlığı karşımızdaki iklim krizi problemine karşı uyarmaya çalışıyor. Son uyarılarından birinde de “artık küresel ısınma devri bitti, küresel kaynama devrine girdik” şeklinde yeni bir kavramı dilimize soktu. Bu devirler hani “İstanbul’un alınması ile Orta Çağ bitti ve Yeni Çağ başladı” gibi kesin devirler değil ve Guterres bir metafor kullanıyor, ama gene de bilimsel açıdan bakıldığında çok önemli bir noktaya temas ediyor.&nbsp;Makarna pişirmek için ocağın üzerine koyduğumuz su önce fazla bir belirti göstermeden ısınır. Suyun sıcaklığı 100 derece’ye yaklaştığında ise tencerenin dibinde kabarcıkların oluştuğunu görürüz. Bu artık ısınmadan kaynamaya geçtiğimizin belirtisidir. Isınırken suyun sıcaklığı artar ama kabarcıklar belirdikten sonra ısıttığınızda sıcaklık artmaz, su kaynamaya başlar. Yani ısınma ve kaynama fiziksel olarak iki farklı kavramdır. Guterres de benim atletizmden verdiğim örneği fiziksel bir olaya çevirerek ısınma bitti, kaynama başladı şeklinde bir yorum yapmış. Temmuz 2023’te yeryüzünün ortalama sıcaklıklarına bakacak olursak da bu yorumun ne derece doğru olduğunu kolayca görüyoruz. Artık tüm yeryüzü oldukça ısındı, kaynama örneğinin tersine, ısınmaya da devam edecek. Ama önceden kabarcıkları görmüyorduk, şimdi her geçen gün artan kabarcıkları da görmeye başlayacağız. Her ülkede giderek artan sayıda sıcaklık, yağış ve kuraklık rekorları kırılmaya başlanacak. Bundan sonra sıcaklıkların yükselişi ve özellikle de deniz seviyesindeki artış hızlanmaya başlayacak. Dünya buraya kadar ısınıyordu, artık yeterince ısındı, şimdi kaynamaya başlayacak.Al Gore “Uygunsuz Gerçek” belgeselinde Winston Churchill’in İkinci Dünya Savaşı öncesindeki bir sözünü kullanır, bu sözü hepimizin hatırlamasında fayda var: “Artık öteleme, yarım önlemler alma, yatıştırıcı veya sonuç getirmeyen çareler arama ve erteleme çağı sona eriyor. Onun yerine yaptıklarımızın sonuçlarını görme dönemine giriyoruz.” Guterres’in sözünü ettiği “Küresel Kaynama Çağı” işte tam olarak bu.

Dünyahali

Dünya artık yeterince ısındı, şimdi kaynamaya başlayacak.

Küresel Kaynama

Otomobiller geçtiğimiz dönemlerde motor versiyonlarına bağlı olarak doğaya saldıkları karbondioksit salınımı nedeniyle eleştirilere uğrarlardı. Sonra teknolojik gelişmelerle, çevreye daha duyarlı motor teknolojileri geliştirildi. Hep daha az salınım için büyük yatırımlar yapıldı. Bu süreçte elektrikli otomobillerle gidilen bu yolculukta otomobil markaları çevreye, doğaya karşı hep duyarlı davranış sergilemeye özen gösteriyorlar.İçinde yaşadığımız dünyayı daha yaşanılır kılmak, insanların otomobilleriyle dağlara, doğaya yolculuk yapması onların motive kaynakları. İşte bu hafta böyle bir markanın bu konudaki detaylı çalışmalarına göz atalım istiyorum. İşte bu markalardan biri de Japonyalı üretici Toyota. Toyota; doğaya, doğa sporlarına ve özel olimpiyatlara olan destekleriyle ön plana çıkıyor. Mobiliteye verdiği önemi “mobilsen özgürsün” sloganıyla birleştiren Toyota, “Biz sadece otomobil şirketi değil herkes için hareket özgürlüğü sunan mobilite şirketiyiz” diyor.Geçtiğimiz haftalarda da kısa bir <a fr-original-style="" href="https://aposto.com/s/6486d5e55dd12e00071e8a3a" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">haberini</a> yapmıştık. Toyota Türkiye’nin ana sponsorluğunda, 17-25 Haziran tarihlerinde Berlin’de gerçekleştirilen “Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunları”ı için oluşturdukları Türkiye takımı ile Türkiye temsil edildi.190 ülkeden özel ve partner sporcu olarak 7 binin üzerinde sporcunun katıldığı bu &nbsp;oyunlarda Türkiye 3x3 karma basketbol, yüzme, atletizm ve bocce dallarında 4 kadın, 7 erkek özel sporcu ile yer aldı. Özel Olimpiyatlar Türkiye’nin temel sponsoru Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt, düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, markanın uzun zamandır global çapta olimpiyat sponsorluğunu sürdürdüğünü belirtti ve şu açıklamayı yaptı:<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(78, 74, 74); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(78, 74, 74); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Toyota Türkiye özel olimpiyatların ana sponsoru olarak destek vermeye de devam ediyoruz. Toyota, olimpiyat ruhuyla çok paralel bir felsefeyi temel anlayış olarak benimsiyor. Toyota'nın hem ürün geliştirmesinde hem de hizmet anlayışında bu ruh yatıyor. Olimpiyat ruhu dediğimiz şeye baktığımızda kazanmaktan daha önce gelen şey katılmak ve tamamlamaktır. İşte tam da burada Toyota'nın disiplinine çok benzetiyoruz bu olguyu. Olimpiyat ruhuyla markamızın duruşu çok örtüşüyor.”</blockquote>Bozkurt, Özel Olimpiyatlar Türkiye ile işbirliği ile farkındalık yaratmayı amaçladıklarını da kaydederek “Türkiye'ye baktığımız zaman dezavantajlı durumda bulunan gençlerimizi, çocuklarımızı spora çekmek en önemli konulardan biri. Onların hareket halinde ve hayata dahil olmaları yani mobil olabilmesi bizim felsefemizle çok uyuşuyordu. Biz o nedenle bu konuda başından beri iş birliği içerisinde çalışıyoruz ve bundan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu. Bozkurt sözlerine şöyle devam etti:<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(78, 74, 74); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(78, 74, 74); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Toyota 2020 yılında aldığı bir kararla yalnızca bir otomobil markası değil, bir ‘mobilite’ şirketine dönüşme sürecini başlatmıştı. Toyota’nın buradaki amacı, Herkesin özgürce hareket ettiği bir dünyayı gerçekleştirmek. Çünkü hareket etmek özgürlüktür. Toyota böylelikle yeni bir çağın başlangıcını yaparken, tam da burada engelleri yıkmak ve herkes için eşit mobiliteyi sağlamak amacıyla üzerine düşeni gerçekleştirme çalışmalarını sürdürüyor. Toyota’nın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özel gereksinime ihtiyaç duyan insanların topluma kazandırılmasının önemli bir konu olduğunu düşünüyor. Markamız robot teknolojilerinden yapay zeka uygulamalarına kadar herkes için mobilite ihtiyacını karşılayacak yatırımlar yapıyor. Start Your Impossible ile başlatılan kampanyanın bir kapsamı olarak olimpiyat ve engelli sporcuların büyük özveri ile yarıştığı Paralimpik oyunlar başta olmak üzere spor organizasyonlarına destek veriyor. Toyota bu amaçla; 2024 yılında gerçekleşecek Paris Olimpiyatları ve Paralimpik oyunlarına da sponsor oluyor.”</blockquote>İşte bütün bunlar bir markanın çevre için, sporcular için, spor sevenler için yaptığı insanın içini ferahlatan destekler. Özel Olimpiyatlar dışında Türkiye’deki doğa sporcularına araç ve maddi destek sağlayan Toyota Türkiye, ayrıca doğa sporları organizasyonlarına kullanım için gönderdiği pick-up Hilux modelleriyle de büyük destek sağlıyor. Bütün bu çabalarıyla bence koca bir teşekkürü hak ediyor.

Pareto Mobilite

Bir otomobil markasının sporun, sporcunun yanında olması ne demek? 

Otomobil ve spor: Toyota

<a fr-original-style="" href="https://www.instagram.com/mizginaay/" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Profesyonel bir sporcu</a> olarak bu zamana dek bir dolu yarışta kendi mücadelenin peşinde koştun. Şimdiyse kimsenin kimseye rakip olmadığı ve tüm dünyada hep birlikte koşmamız gereken yeni bir parkur açıldı: iklim kriziyle mücadele. Sen kendi içinde bulunduğun camianın iklim kriziyle mücadelesini nasıl değerlendiriyorsun? Kendi camianda neler gözlemliyorsun? Öngörülerine göre özellikle senin alanında, açık havanın sporcu performansını bu kadar etkilediği bir senaryoda bu durum branşını nasıl etkileyecek?Belirttiğiniz gibi benim branşım atletizm açık havada yapılan, diğer branşlara göre karbon salımı çok daha düşük ve temiz hava gerektiren bir spor dalı. Bu yıl İstanbul’da yapılan Avrupa Salon Şampiyonası’nın teması “doğayı korumak” olarak belirlendi. “1 bilet, 1 ağaç” şeklinde bir kampanya yapıldı ve sporcular “Doğa için Koş” sloganı ile yarıştı. Kendi branşımda böyle bir örnek görmek ve iklim krizinin gündeme gelmesi beni çok mutlu etti.&nbsp;İklim krizinin branşımı oldukça etkilediğini düşünüyorum. Bizler müsabaka ve antrenmanlarda normal insanlara göre çok daha fazla solunum yaparız. Bu sırada soluduğumuz havada aslında solumamamız gereken zehirli bir kısım da oluyor tabii. Örnek verecek olursam ben Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yaşıyorum, zaman zaman başka şehirlere kampa gittiğim oluyor ve geri döndüğümde yaşadığım yerdeki havanın aslında beni ne kadar zorladığını fark ediyorum. Antrenörümle de sık sık hava kirliliği nedeniyle evde olduğum zamanlar antrenmandan verim alamadığımı konuşuyoruz. Dolayısıyla iklim krizinin sporcuları çok etkilediğini ve bu krizle mücadelede en ön saflarda yer almamız gerektiğine inanıyorum. Aynı zamanda biz sporcular bu konuda ilham olursak daha çok insan hayatında spora yer verir, sağlıklı yaşamı benimser ve bu pratikler sayesinde hareket etme şeklimiz bile değişerek dünyaya etkimizi azaltabiliriz. Araç kullanmak yerine daha çok yürürüz, koşarız, bisiklete bineriz…Bahsettiğin gibi hava kirliliği iklim krizinin önemli etkilerinden biri. Diğer bir yanda ise sıcaklıklardaki dengesizlikler var. Atletizmle ilgilenen biri olarak senin parkurun aslında doğanın kendisi. Sence koşucular doğayı bir parkur olarak kullanıp kendi bedenini daha güçlü bir hale getirmeye devam edebilecek mi? Bu zorlanmanın sporcuların yeteneklerini geliştirmelerine nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsun?12 yıldır bu sporu yapıyorum. İlk başladığım zamanlar, 2010 yılında, yaz aylarında öğlen saat 3 gibi bir antrenman yaptığımda çok zorlanmıyordum, bunaltıcı bir hava yoktu. Şimdi ise antrenman saatimi 6 hatta 7 civarına dek ertelemek durumunda kalıyorum. Sprinter olduğum için kendime çok yüklenmem, derece çıkarmak için çok çalışmam lazım. Antrenmana geç başladığımda uyku ve beslenme saatlerim de aksıyor, ertesi güne dinlenemeden uyanıyorum, tekrar geç saatte antrenman yapmak durumunda kalıyorum. Bir sporcu için bu basamaklar çok önemli ve verimsiz geçmesi süreci çok zor bir aşamaya sokuyor. Eskiden açık havada rahatça koşabiliyorken şimdilerde mevsim normallerinin ve koşulların değişmesi nedeniyle şehir hatta ülke değiştirmek zorunda kalabiliyoruz. Açık havada antrenman yapmamız gerektiğinde salonda kaldığımız ve çalışmalarımıza burada devam ettiğimiz zamanlar oluyor. Bu elbette gelecek nesilleri de etkiliyor, şu an beraber çalıştığım öğrencilerden antrenmanları daha geç yapmak için ricalar alıyoruz. &nbsp;&nbsp;Değindiğin gibi beslenme sporcular için çok önemli, diğer yandan iklim krizi hem beslenme şeklimizden etkileniyor hem de etkiliyor. Özellikle hayvansal besinlerin karbon ayak izi oldukça yüksek. Sporcu olarak sen nasıl besleniyorsun? Beslenmeni daha iklim dostu bir hale getirmek için antrenörlerinle çalışmayı düşünür müsün? Sen bir birey olarak iklim kriziyle nasıl mücadele ediyorsun?Kendim de eski bir tarım işçisi olarak bu konuda gözlemlediğim çok şey oldu. Aşırı ve yanlış sulama, gübre kullanımı bu süreci etkiliyor. Ben çok fazla hayvansal besin tüketen bir insan değilim, hatta bu yüzden kan değerlerim ve antrenman düzeyim zaman zaman çok düşük çıkabiliyor. Daha vejeteryan beslenme eğiliminde bir insanım ve bu durumu dengelemeye çalışıyorum. Atık konusuna çok dikkat ederim. Bir anımı hatırlıyorum, çöpte çok kitap gördüğüm bir gün oldu ve bu kitapları en azından geri dönüşüme kazandırmak için 3-4 km’lik bir yol boyunca taşımıştım. Bu bilinç bana antrenörümden gelen bir şey oldu. Ben de arkadaşlarımla ve sporcularımla bu konuda sıkça konuşuyorum. Birbirimizi bu konuda teşvik ettikçe etkimizin artacağına inanıyorum. Bunlar küçük şeyler gibi gözükse de aslında bir araya gelince çok büyük şeyler. Bir yarışta bile geride stadyumu toplamadan, kullandığımız alanı temiz bırakmadan orayı terk etmiyoruz.&nbsp;Dünyanın geleceğinden bahsettik, daha küçük ve düşünmesi belki daha kolay olacak bir diğer konu ise sporun geleceği. Koşmaya devam etmek, sokakta bir arada oyunlar oynayabildiğimiz, futbolun keyfini yüksek bir şekilde yaşadığımız bir dünyada yaşamaya devam etmek için sence sadece atletizm branşına değil - aslında tüm spor dalları ve sporculara düşen görevler nedir? Tüm spor camiasına ve federasyonlara bir mesajın olsa ne olurdu?İklim kriziyle mücadelede sporun geleceği için hep birlikte çalışacaksak altyapıdan bu mücadeleye başlamamız önemli. Yeni yetişen sporcuların, yeni nesillerin bu bilinçle spor camiasına kazandırılması bu camianın da sürdürülebilir olmasını sağlayacak olan şey. Onlar bilinçlenirse aileleri de bilinçlenecek, onların ailesiyle arkadaş grubuna gibi toplumun her noktasına etki edebiliriz. İklim krizinden daha sert etkilenen yan spor dallarının popüler spor dalları kadar önem görmesinin çözüm için önemli olduğunu düşünüyorum. Burada özellikle büyük kulüplere seslenmek istiyorum, tüm spor dallarına yatırım yapılırsa çocukken bu bilinci hepimiz alabilir ve geleceğimizi farklı bir noktaya taşıyabiliriz.

İklim krizi antrenman göçüne sebep olabilir mi?

Özel Röportaj: Mizgin Ay 🏃🏻‍♀️

Toyota Türkiye sponsorluğundaki Özel Olimpiyatlar Türkiye Takımı Berlin’de 17 Haziran tarihinde başlayacak Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunları için yola çıkıyor.190 ülkeden özel ve partner sporcu olarak 7 binin üzerinde sporcunun katılacağı oyunlarda Türkiye 3x3 karma basketbol, yüzme, atletizm ve bocce dallarında 4 kadın, 7 erkek sporcu ile yer alacak. Berlin yolculuğu öncesinde sporcular son antrenmanlarını yaptıktan sonra Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt basına konuştu. Markanın uzun zamandır global çapta olimpiyat sponsorluğunu sürdürdüğünü belirten Bozkurt, “Toyota Türkiye özel olimpiyatların ana sponsoru olarak destek vermeye de devam ediyoruz. Toyota, olimpiyat ruhuyla çok paralel bir felsefeyi temel anlayış olarak benimsiyor. Toyota'nın hem ürün geliştirmesinde hem de hizmet anlayışında bu ruh yatıyor. Olimpiyat ruhu dediğimiz şeye baktığımızda kazanmaktan daha önce gelen şey katılmak ve tamamlamaktır. İşte tam da burada Toyota'nın disiplinine çok benzetiyoruz bu olguyu. Olimpiyat ruhuyla markamızın duruşu çok örtüşüyor” dedi.<img src="https://images.aposto.com/2023/5/1/1686561341854.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Bozkurt, Özel Olimpiyatlar Türkiye ile işbirliği ile farkındalık yaratmayı amaçladıklarını da kaydetti:<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(78, 74, 74); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(78, 74, 74); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">“Türkiye'ye baktığımız zaman dezavantajlı durumda bulunan gençlerimizi, çocuklarımızı spora çekmek en önemli konulardan biri. Onların hareket hâlinde ve hayata dahil olmaları yani mobil olabilmesi bizim felsefemizle çok uyuşuyordu. Biz o nedenle bu konuda başından beri iş birliği içerisinde çalışıyoruz ve bundan gurur duyuyoruz.“Toyota 2020 yılında aldığı bir kararla yalnızca bir otomobil markası değil, bir ‘mobilite’ şirketine dönüşme sürecini başlatmıştı. Toyota’nın buradaki amacı, herkesin özgürce hareket ettiği bir dünyayı gerçekleştirmek. Çünkü hareket etmek özgürlüktür. Toyota böylelikle yeni bir çağın başlangıcını yaparken engelleri yıkmak ve herkes için eşit mobiliteyi sağlamak amacıyla üzerine düşeni gerçekleştirme çalışmalarını sürdürüyor. Toyota’nın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özel gereksinime ihtiyaç duyan insanların topluma kazandırılmasının önemli bir konu olduğunu düşünüyor. Markamız robot teknolojilerinden yapay zeka uygulamalarına kadar herkes için mobilite ihtiyacını karşılayacak yatırımlar yapıyor. Start Your Impossible ile başlatılan kampanyanın bir kapsamı olarak olimpiyat ve engelli sporcuların büyük özveri ile yarıştığı paralimpik oyunlar başta olmak üzere spor organizasyonlarına destek veriyor. Toyota bu amaçla; 2024 yılında gerçekleşecek Paris Olimpiyatları ve Paralimpik oyunlarına da sponsor oluyor.”</blockquote>

Takım sponsoru Toyota Türkiye açıklama yaptı

Özel Olimpiyatlar Türkiye Takımı Berlin’de

Yılın en çok okunan sayısında "Sporda hiçbir konuyu tek bir bağlamla ele alamayacağımız için alt başlıklar önemli" diyor Punto. Dünya Kupası'yla kapattığımız 2022'ye geri dönüp baktığımızda spor yayınlarımız tenis, basketbol, atletizm, Formula 1 gibi çeşitli spor dallarından gelişmeleri eleştirel ve araştırmacı bakış açılarından incelediğini, spora bakış açımızı zenginleştirdiğini görüyoruz.<img src="https://images.aposto.com/2022/11/1/1672064147149.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.79" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Punto <a fr-original-style="" href="https://aposto.com/i/63565b619f42d200063ee2d4" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">💊 Hayatının en zor maçı: Simona Halep ve doping iddiaları</a><img src="https://images.aposto.com/2022/11/1/1672064173212.png" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.79" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Serbest Atış <a fr-original-style="" href="https://aposto.com/i/mundial-19-beklentiler-ve-hedefler" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">🧩 Mundial #19: Beklentiler ve Hedefler</a><img src="https://images.aposto.com/2022/11/1/1672064200257.jpeg" style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="2.01" width="550" fr-original-style="display: block; float: none; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">This is England <a fr-original-style="" href="https://aposto.com/i/old-traffordda-dev-randevu" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">Old Trafford'da Dev Randevu</a>

Aposto P.S.

<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Gelişim ve sistem: Olimpiyatlar biliyorsunuz pandeminin gölgesinde geçti. Bu sene yapılan organizasyonlara ise sporcular ayrı bir heyecanla, ayrı bir tempoyla hazırlandılar çünkü herkes rutin antrenman düzenine geçebildi. Bunun yanında atletizmde bir taraftan deneyimli bir nesil tecrübesini katlarken, bir taraftan başarı için çok hevesli genç bir nesil yetişiyor. Bu yıl Paris Olimpiyatları öncesinde ara bir dönem diye düşünüyorum, 2023 senesinde daha çok başarı ve madalya haberlerinin geleceğine inanıyorum.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Kulüp ve sponsor yapısı: Kulübüm Fenerbahçe çatısı altında olmak benim için gerçekten çok kıymetli. Bu kadar büyük bir kulübün amatör branşlara ve olimpik sporculara bu denli değer vermesinin, Türkiye sporunun gelişiminde çok önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Misyonlarının sadece futbol, basketbol ve voleybol gibi popüler branşları geliştirmek değil; sporun her alanında yer almak olduğunu gösteriyor bize. Bunun bizlere verdiği manevi güç ve destek gerçekten çok büyük.</li></ul><blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9);" style="color: rgb(9, 9, 9); margin: 0px 0px 1em; border-left: 2px solid rgb(94, 53, 177); padding-left: 5px; box-sizing: border-box;">Kulüp yatırımının yanı sıra markaların sağladığı sponsor desteği ise bir sporcunun branşını, dünya seviyesinde sürdürebilmesi için çok kritik. İşin görünmeyen kısmında teknik ekipmanların kalitesinden bir spor psikologuyla çalışmak, özel kamplara gidebilmek gibi çok fazla ihtiyaç var. Umuyorum ki önümüzdeki dönemde sporcuların başarı ortaklığı kurabileceği daha fazla marka çıkar ve sporcular sadece sporlarına odaklanıp, ülkemize daha fazla başarı haberi getirebilirler.</blockquote><img src="https://images.aposto.com/2022/8/3/1662557666825.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.00" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">TRT Spor Yıldız2020 Tokyo’da elde ettiğiniz kıymetli başarı, olimpiyat tecrübesi ve kürsünün kıyısına kadar gelmek size neler kazandırdı?Olimpiyatlara giderken tek düşüncem bu deneyimin tadını çıkarmak ve o havayı solumaktı. İçimde her zaman potansiyelini bilen, kazanmayı çok isteyen bir ruh var ama sanırım olimpiyat arenası için bunu ilk etapta düşünmek istemedim. Kendime bir hedef koymamıştım. O sahaya çıktığımdaysa işler tamamen değişti; oradaydım ve inanılmaz bir istekle, güçle o madalyayı istiyordum. Elimden gelenin en iyisi için atışımı yaptım ve madalya kıl payıyla kaçtı. Tokyo bana çok ama çok büyük bir çıkarım öğretti, bundan sonra gözüm her zaman kürsüde olacak.2022’de Akdeniz Oyunları’nda gümüş madalyanın sahibi oldunuz, Dünya Atletizm Şampiyonası’na katıldınız. Tokyo’nun ardından Oran ve Oregon nasıl bir tecrübe oldu?Tokyo Olimpiyatları sonrası omzumdaki sakatlıktan dolayı uzun bir tedavi sürecine girdim ve antrenman programım sekteye uğradı. Akdeniz Oyunları ve Dünya Şampiyonası’nda yer aldım fakat buradaki atışlarımda omuz kaslarımda daha büyük bir yırtığa sebep olmamak için çok dikkat etmem gerekti. Akdeniz Oyunları’nda madalya gelse de attığım mesafeler, tahmin edersiniz ki benim için tatmin edici olmadı. Sakatlıkların sporun doğasında olduğunu biliyorum, o yüzden tedavim sonlanana kadar önceliğim daha uzağa atabilmek değil, omzumu yeniden eski performansında kullanabilmek.Instagram hesabınızda yaptığınız paylaşımda bu yıl sakatlık sürecinin sizin için öğretici olduğundan bahsediyorsunuz. Yaşadığınız hisleri açmak ve 2024 Paris hedefinizden bahsetmek ister misiniz?Sakatlık benim için gerçekten zorlu bir süreç oldu. Şöyle düşünün, her gün defalarca aynı hareketi yapmaya programlanmış bir omzu ya durdurmanız ya da farklı şekilde atmaya zorlamanız gerekiyor. Omzumu dinlendirdiğim ve farklı antrenmanlara yöneldiğim dönemler oldu. Atış çalışmalarına başladığımda ise antrenörümün yönlendirmesiyle, sakatlık olan kısmı zorlamadan denemeler yapmaya devam ettik. İşin fizyolojik zorluklarının yanında bu psikolojiyi yönetmek de gerçekten sabır gerektiriyordu.Siz potansiyelinizi ve çektiğiniz acıya rağmen çalışmaya devam ettiğinizi biliyorsunuz ama maalesef yaşadığınız süreci bilmeyen insanlar, bazen sadece başarı odaklı bakabiliyorlar. Açıkcası bunu görmek beni başlarda biraz üzdü. Ama üzerine çokça düşündüm, mental çalışmalar yaptım ve şu an zihnimin eskisinden daha temiz ve güçlü olduğunu hissediyorum. Bu tarz sakatlıklar sporun doğasında var, potansiyelimi biliyorum, hedefimi çok iyi biliyorum. Her gün çalışıyorum, her gün bunu düşünüyorum. Tokyo’da madalyayı kıl payı kaçırdım ama Paris’te o madalyayı boynuma takmaktan başka bir hedefim yok. Umarım gerçekleştirebilirim ve o zaman geldiğinde sizlerle sakatlığım üzerine değil, madalyam üzerine konuşabiliriz.

Punto 

Eda Tuğsuz ile olimpiyat dördüncülüğü, sakatlık süreci ve 2024 Paris yolunda hedeflerini konuştuk.

Eda Tuğsuz: “Tokyo’nun ardından gözüm her zaman kürsüde olacak.”

<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Gelişim ve sistem: Atletizmde son dönemde yaşanan gelişimin arkasında hem kulüplerin desteği hem de federasyonumuzun her ay sağlamış olduğu kamplar yatıyor. Birçok farklı ilde sporculara, istediğimiz zaman istediğimiz yerde kamp yapma olanağı tanıdılar. Ben bu kamplardan okulumdan dolayı pek yararlanamadım ama yararlananlar çok güzel dereceler elde etti. Kampta sadece antrenmanlara odaklanıyorsun, bir nevi sporcuları psikolojik olarak etkileyecek faktörler azalıyor. Atletizmdeki gelişimi daha çok buna bağlayabilirim.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Kulüp ve sponsor yapısı: Atletizmin ülkemizde ayakta kalmasının temel sebebi aslında kulüplerdir. Sporcular gelirlerinin önemli kısmını kulüplerden sağlar. Atletizm Süper Ligi gibi yarışmalarda kulübümüz adına yarışıyoruz. Kulüplerin yatırımı ve sponsor desteği, atletizmin geleceği ve alttan yetişecek sporcular için önemli. Umarım daha fazla kulüp ve sponsor, daha çok sporcuya ulaşır. Sporcular bu desteklerle çok daha iyi motive olup antrenman yapabiliyor. Kendimden biliyorum.</li></ul>Haziranda Balkan Büyükler Atletizm Şampiyonası’nda şampiyon oldunuz. Ardından 22 yaşında, Dünya Atletizm Şampiyonası tecrübesi yaşadınız. 2022 yazı sizin için nasıl geçti?75 yıldır düzenlenen Balkan Atletizm Şampiyonası’nda ülkemize 1500 metre branşında ilk altın madalyayı kazandırdım. 2022 yılında birçok ilki tattım ve bu ilklerden en büyüğü ve önemlisi, Dünya Atletizm Şampiyonası’na kota almam oldu. Çok tecrübeli, çok büyük sporcularla yarıştım. Sonraki hedef yarışlarım için güzel tecrübeler yaşadım. 2022 yılı kelimenin tam anlamıyla çok yoğun ve yıpratıcı geçti. Buna rağmen hem 800 metrede hem de 1500 metrede en iyi derecelerimi bu sezon gerçekleştirdim.<img src="https://images.aposto.com/2022/8/4/1662648849339.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.46" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Şilan AyyıldızProfesyonel spor yaparken aynı zamanda Koç Üniversitesi’nde işletme okuyorsunuz. Spor ile eğitimi bir arada götürmek nasıl bir süreç oluyor?Kimi zaman derslerle antrenmanları yürütmekte çok zorlanıyorum. Bilindiği üzere Koç Üniversitesi, kaliteli ve akademik açıdan zor bir üniversite. Zorlanmamak adına takvimime uygun ders ve antrenman programlaması yaparak dengeyi sağlamaya çalışıyordum. Şu an eğitimim ve spor kariyerim için ABD’ye geldim. Sporcu bursu olanağı ile burada eğitimimi tamamlamaya çalışacağım.2023 Avrupa Atletizm Şampiyonası’na İstanbul ev sahipliği yapacak ve 2024&nbsp;Paris'e doğru ilerliyoruz. Önümüzdeki 2 yıllık süreçte, sizi en çok heyecanlandıran hedefiniz nedir?2023 Avrupa Salon Şampiyonası’nda elçi sporculardan biriyim. Şampiyonada ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğimizden ve ülkemize yakışır bir şampiyona düzenleyeceğimizden şüpheniz olmasın. Organizasyon için hazırlıklarımız devam ediyor. Önümüzdeki 2 yıllık süreçte tekrardan dünya şampiyonası ve üniversiteler dünya şampiyonası var. Her sporcunun zirve hedefi ise olimpiyatlar.&nbsp;Oraya katılmak ve final tecrübesi yaşamak istiyorum; en büyük hedefim bu.

Şilan Ayyıldız ile spor ve eğitim hayatını, 2023 Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası hazırlıklarını konuştuk.

Şilan Ayyıldız: “2022'de birçok ilki tattım ve bu ilklerden en önemlisi, Dünya Atletizm Şampiyonası tecrübesi oldu.”

<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Gelişim ve sistem:&nbsp;Olimpiyatta final görmek, gençler şampiyonalarında madalyalar kazanmak tabii ki çok önemli ancak sistem açısından birtakım eksikliklerin hâlâ olduğu ve bu gelişimin, bireysel yeteneklerle ilgili olduğunu söylemek lazım. Maalesef az sayıda olsa da dünyayı takip eden antrenörlerimiz ve belirli bir tesis imkânı var ancak bütüncül bir sistemden bahsetmek güç.</li><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Kulüp, sponsor ve medya yapısı: Ülkemizde sponsor desteği konusu çok sıkıntılı. Avrupa’da orta seviyede atletlerin dâhi üçer, dörder sponsoru var. Türkiye’deki durum, spor pazarlamasında yaşadığımız eksikliği gözler önüne seriyor. Spor pazarlaması alanında uzmanlaşmış profesyonellerin federasyon bünyesinde çalışması gerekiyor.</li></ul><img src="https://images.aposto.com/2022/8/5/1662729969545.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.51" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">World Athleticsİsmail Nezir, Berke Akçam gibi gençlerin markalarla çalışmıyor, görünürlüğünün artmıyor olması çok büyük bir sorun. Bireysel iş birliklerinden ziyade, Turkcell Atletizm Süper Lig örneğindeki gibi organizasyona sponsor olma alışkanlığı var. İsmail, Berke gibi gençlerin futbolculardan, basketbolculardan bir eksiği olduğunu düşünmüyorum. Bu konu uzmanların istihdamı ile çözülebilir.<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(15, 64, 154); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(15, 64, 154); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">Medya açısından ise çok sıradan ve üstelik yalan bir transfer haberinin, Yasemin Can’ın Avrupa şampiyonu olmasından daha çok yer bulduğu bir düzen var. ‘Halk ne istiyorsa onu veriyoruz.’ klişesine hiç katılmıyorum. Benim çocukluğumda yalnızca TRT 1 vardı, atletizm yayınlanırdı, herkes onu izlerdi. Başarıyı, hikâyeyi düzgün bir şekilde aktarırsanız, herkes onu izler ve okur. Bu bağlamda olimpik sporları münferit olarak sıkı takip eden, büyük emek veren gazeteciler var ancak sorunun çözümü bireysel çabalarla gerçekleştirilemez.</blockquote>Atletizm özelinde kulüpler olmasa, bu işi sürdürmenin çok zor olduğunu söyleyebilirim. Atletizmdeki yapı; ENKA, Fenerbahçe, Galatasaray gibi takımların çok değerli çabası ile sürdürülüyor.<img src="https://images.aposto.com/2022/8/5/1662729913325.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="1.79" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Anadolu Ajansı<ul fr-original-style="padding-inline-start: 20px;" style="padding-inline-start: 20px; margin-top: 0px; margin-bottom: 1em; list-style-position: inside; box-sizing: border-box;"><li fr-original-style="" style="box-sizing: border-box;">Yeni jenerasyon: Maalesef şu an çok başarılı bulduğumuz gençlerin bir kısmı, geçmişte yaşanan bazı sıkıntılar gibi ilerleyen yıllarda istikrar yakalayamayarak, kaos içinde kaybolup gidebilir. Gençler şampiyonalarında dünya çapında performans gösteren isimler; belki antrenör, belki mentor, belki finansal destek eksikliğinden büyüklerde aynı başarıyı gösteremediler. Çok genç, çok iyi atletlerimiz var; belki de eskiye oranla daha fazla mevcut.</li></ul>Bu grubun ne kadarının başarıyı sürekli hale getirebileceğinden emin değilim. Bireysel sporlarda antrenörlerin büyük önemi var. Bu nedenle başarının sürdürülebilmesi noktasında antrenörlerin niteliği belirleyici faktör. Antrenörlerin dünyayı takip etmesi, yabancı dil bilmesi lazım. Beslenmesinden yeni tekniklere, literatürü takip etmek gerek.Tecrübeli isimlerle gençlerin uyumunu, önümüzdeki birkaç şampiyonada göreceğiz. Benim gözümde tüm gençlerin örnek alabileceği isim, Yasmani Copello Escobar’dır. Yaşı ilerlemesine rağmen dünya çapında iddiasını sürdürüyor, örnek bir profesyonel.

Mert Aydın’a tecrübeli isimlerle yeni jenerasyonun birlikteliğini ve yaşanan gelişime medyanın ilgisini sorduk.

Mert Aydın: “Gençlerin örnek alabileceği isim Yasmani Copello’dur.”

• Serbest Atış Podcasts'te Pistten İlhamlar ve Pota Avrupası yayınları hız kesmeden devam ediyor.&nbsp;Pistten İlhamlar'ın 31'inci bölümünde Şevket Furkan Erbay ve Yavuz Yavuz, Konya'da düzenlenen İslami Dayanışma Oyunları'ndaki atletizm yarışmalarından izlenimlerini ve Münih'te devam etmekte olan Avrupa Atletizm Şampiyonası'nı konuştu.<a data-type="embed" fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/episode/4gCp8Nq4gpsMX5ClxlH113?si=dGfq0hF7RFui2ac3It3hSQ" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://embed.apos.to/assets/2022/7/2022-08-17T20:50:40.333Z.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="3.40" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a>Pota Avrupası'nın üçüncü bölümünde Anıl Kantemir ve Ahmet Bozkurt, 1971-1989 yıllları arasında düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonaları'nı değerlendirdi.<a data-type="embed" fr-original-style="" href="https://open.spotify.com/episode/6ffMHtgFh2FjHrifw76upP?si=f-Qc01jGRfK2FlZ8C-A0Pw" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank"><img src="https://embed.apos.to/assets/2022/7/2022-08-17T20:51:25.015Z.png" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="3.40" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"></a>

<blockquote fr-original-style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(44, 48, 119); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px;" style="color: rgb(9, 9, 9); border-color: rgb(44, 48, 119); border-width: 4px; font-style: italic; padding-left: 10px; margin: 0px 0px 1em; border-left-style: solid; box-sizing: border-box;">Münih’te düzenlenecek olan 2022 Avrupa Atletizm Şampiyonası öncesinde, gözlerin üzerlerinde olacağı atletleri tanıyalım.</blockquote>Avrupa Atletizm Şampiyonası, 15-21 Ağustos 2022 tarihlerinde Münih’te düzenlenecek. 1972 Yaz Olimpiyatları’nın 50. Yıl dönümüne de bir saygı duruşu niteliği taşıyacak olan ve Münih Olimpiyat Stadyumu’nda yapılacak olan şampiyonanın, birçok ülkenin tarihlerinin en kalabalık kadrosuyla gelecek olması nedeniyle kıta atletizminin gördüğü en görkemli organizasyonlardan biri olması muhtemel. Şampiyona başlamadan önce, gelin Münih’te en çok konuşulacağını düşündüğümüz atletlerin bazılarını tanıyalım.FEMKE BOLHollanda’nın göz bebeği 400 metre koşucusu Femke Bol, büyükler sahnesine çıktığı 2021’den bu yana katıldığı her yarışa damga vurmaya devam ediyor. Global sahnede son bir yılda üç büyük şampiyonada yer alan Bol, bu yıl Belgrad’daki Dünya Salon Şampiyonası’ndaki 400 metre yarışında ve Eugene’deki Dünya Şampiyonası’nın 400 metre engellide gümüşte kaldı. Ancak geçtiğimiz yıl Torun’daki Avrupa Salon Şampiyonası’nda hem 400 metreyi kazanıp hem de Hollanda’yı kadınlar 4x400 metre bayrak yarışında zirveye taşıdıktan sonra kıta çapındaki yarışmalarda rakiplerinin korkulu rüyası olduğunu kanıtlamıştı.&nbsp;<img src="https://images.aposto.com/2022/7/1/1659987489235.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Femke Bol | World AthleticsOlimpiyat’ın bronz madalyalı ismi, Sydney McLaughlin ve Shanuae Miller Uibo gibi rakiplerinin olmadığı Avrupa Şampiyonası’nda 400m ve 400m engelli yarışlarında duble yapmayı ve 4x400m bayrak yarışındaki olası bir zaferle Münih’ten üç altınla dönmeyi hedefliyor. Bu yıl Polonya’daki Diamond League ayağında 49.75 ile kariyerinin en iyi 400 metresini koşan Bol, 400 metre engellide de Avrupa rekorunu 52.03 ile geçen yıl Olimpiyat’ta kırmıştı. 22 yaşındaki atlet bu yılki Avrupa Şampiyonası’nın yıldızı olması en muhtemel isimlerin başında geliyor.&nbsp;KATARZYNA ZDZİEBŁOEugene’deki Dünya Şampiyonası’nda kadınlar yürüyüş yarışlarına Perulu Kimberly Garcia damgasını vurdu, hem 20 kilometre hem de 35 kilometre yarışlarında podyumun ikinci basamağında yer bulan Katarzyna Zdziebło ise kadınlarda yürüyüş madalyası kazanan tek Avrupalı oldu. Zdziebło 20 kilometre yarışında 1:27:31 ile ülke rekorunu kırarken, erkekler yürüyüşte zengin bir geçmişe sahip olan Polonya’nın tarihinde kadınlarda yürüyüş madalyası kazanan ilk atlet unvanını elde etti.<img src="https://images.aposto.com/2022/7/1/1659987468473.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Katarzyna Zdzieblo | European AthleticsDaha önce 35 kilometredeki başarılarıyla bilinen Zdziebło, son anda girmeye karar verdiği 20 kilometre yarışında elde ettiği madalyayla duble yapmayı ve Avrupa Şampiyonası bileti almayı başardı. Münih’te ise ülkesinin kadınlardaki ilk yürüyüş madalyasını almayı deneyecek. Orada da her iki yarışa da girmeye karar verirse, bir duble daha yapması olası. Bunun için en büyük rakiplerinden biri ise, Dünya Şampiyonası’ndan diskalifiye edilmesini telafi etmeye çalışacak olan son şampiyon Maria Perez olacak.RHASIDAT ADELEKEİrlanda’nın genç sprinteri, ismini ilk olarak geçtiğimiz yıl Talinn’de düzenlenen Avrupa U20 Atletizm Şampiyonası’nda yaptığı 100m-200m dublesiyle duyurdu. Kısa sürede 100m hariç bütün düz sprint mesafelerinde ulusal rekorları ele geçiren Adeleke, Dünya Şampiyonası’nda da İrlanda karışık 4x400 takımının finale yükselmesine yardımcı olurken, 400 metrede de finali kıl payı kaçırdı.<img src="https://images.aposto.com/2022/7/1/1659987536542.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Rhasidat Adeleke | Athletics Weekly Dünya Şampiyonası’nda 50.81 ile 400 metrede finale yükselemeyen en iyi dereceyi koşan Adeleke, Avrupa Şampiyonası’nda hem 200 metre hem de 400 metrede katılım hakkı listelerinde yer alıyor. Adeleke’nin ilk hedefi katıldığı branşlarda final koşmak, bunun yanı sıra Avrupa Şampiyonası’ndaki tek sprint madalyaları teknik branşlarda (400m ve 110m engelli) gelen İrlanda adına yakın gelecekte ilk düz sprint madalyasını kazanmayı hedefliyor. 19 yaşındaki atletin adını, Münih’te sonuç ne olursa olsun, önümüzdeki yıllarda daha fazla duyacağız gibi görünüyor.ADRIANA VILAGOSAdriana Vilagos, cirit atmada kayda değer bir geçmişe sahip olan Sırbistan’ın son yıldızı. Daha önce bronz madalyada kalan Tatjana Jelaca (2008) ve Marija Vucenovic’in (2012) ardından dünya U20 şampiyonluğuna geçen sene ulaşmayı başaran Vilagos, bu yıl da Cali’de unvanını korudu, hem de 63.52 ile şampiyona rekoru kırarak. Böylelikle 1998’de bunu başaran Kübalı Osleidy Menendez’den 24 yıl sonra, Dünya U20 Atletizm Şampiyonası’nda kadınlarda üst üste iki altın kazanan tarihteki ikinci ciritçi oldu.<img src="https://images.aposto.com/2022/7/1/1659987414274.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.51" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Adriana Vilagos | World Athletics18 yaşındaki atlet, dünya U20 altınının yanı sıra bu yıl hem Balkan Şampiyonası’nda hem de Akdeniz Oyunları’nda elde ettiği birinciliklerle adından söz ettirdi. Sırbistan’ın Avrupa Şampiyonası’ndaki tek cirit madalyası, 2014’te gümüş kazanan Tatjana Jelaca’dan gelmişti. Münih’te ise ikinci madalya için ciddi bir umutları var. Vilagos, madalya alamasa dahi, önünde parlak bir gelecek olan ve takip edilmesi gereken atletler arasında.&nbsp;ANGELINA TOPICSırbistan’ın post-Yugoslav dönemde kadınlar yüksek atlama karnesi oldukça zayıf. Bu yıldan önce portföyünde yalnızca Balkan madalyaları bulunan ülke bu yıl Angelina Topic’in sahneye çıkışıyla umutlandı. Batı Kudüs’te düzenlenen Avrupa U18 Şampiyonası’nda atladığı 1.92 ile altın madalya kazanan Topic, ülkeye yüksek atlamada yeni bir soluk getirmeye hazır. 17 yaşındaki atlet, bu yıl Sırbistan ulusal şampiyonasında atladığı 1.96 ile tarihin en iyi 18 yaş altı derecesini de egale ederek yeteneğini gözler önüne sermişti.<img src="https://images.aposto.com/2022/7/1/1659987453327.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="1.50" width="550" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Angelina Topic | Blic Sportİlk kez katıldığı Dünya U20 Şampiyonası’nda rakipleri Karmen Bruus ve Britt Weerman’a geçilen Topic, Münih’teki Avrupa Şampiyonası’nda ilk büyük yarışma deneyimini yaşayacak. 1990’da Avrupa şampiyonu olan babası Dragutin Topic ve 2009 dünya üçüncüsü üç adım atlamacı annesi Biljana Mitrovic’in yarışmalarda eşlik ettiği Angelina’yı Münih’te ayrı bir gözle izlemekte fayda var.

atletizm ile ilgili hikayeler